Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/670 E. 2022/906 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/670
KARAR NO : 2022/906
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2022
NUMARASI : 2021/139 Esas 2022/223 Karar
DAVANIN KONUSU : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
BAM KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Davalı-borçlunun, müvekkili kurum …’nda Hizmet Alım Sözleşmesi ve eki olan İdari şartname ile işçi çalıştırdığını, iş akitleri feshedilen işçiler tarafından açılan işçilik alacağı davalarında müvekkili kurumun asıl işveren sıfatıyla sorumlu tutulduğunu, İş mahkemelerince verilen ilamların alacaklılar tarafından icraya konulması ile, dava dışı işçilere ödenen meblağların,aralarındaki hizmet alım sözleşme maddeleri gereğince ilgili taşeron firmaya karşı rücu davalarına konu edildiğini, ödenen meblağların davalı-borçludan tahsili ile müvekkili kuruma ödenmesine karar verildiğini, verilen rücuen tazminat ilamlarının, ilamlı icraya konu edildiğini, ancak davalı-borçlunun ilama dayanan borçlarını ödemediğini, davalının ünvanı ,”… ŞİRKETİ” olarak geçmekte olup bu ünvan 2009 yılında “… ŞİRKETİ” olduğunu, ve anılan şirketin 2016 yılında TÜR ve UNVAN değiştirerek “… ŞİRKETİ” olduğunu, davalı-borçlunun ilama dayanan ve ilamlı icraya konu edilen borcunu ödememiş olmasının, İcra İflas Kanunu’nun 177. Maddesi gereğince alacaklıya, borçlunun iflasını isteme hakkı verdiğini ileri sürerek, ilama dayanan borcunu, icra emriyle istenilmesine rağmen ödemeyen davalı-borçlu “… ŞİRKETİ”(Mersis No:…)’nin hakkında İcra İflas Kanunu’nun 177. Maddesi gereğince iflas kararı verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece,”… Basın İlan Kurumuna, Ticaret Sicil Gazetesi Müdürlüğünde ilanlar yaptırılmış, rücuen tazminat talebine dair, İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesine(2011/62 Esas, 2015/181 Karar), İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesine(2012/333 Esas, 2014/463 Karar, 2012/467 eSAS, 2014/462 Karar, 2021/465 Esas, 2014/485 Karar), İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesine(2013/599 Esas, 2016/70 Karar, 2014/74 Esas, 2015/418 Karar, 2014/124 Esas, 2015/312 Karar, 2011/198 Esas, 2015/204 Karar), İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesine(2011/171 Esas, 2015/158 Karar, 2014/304 Esas, 2015/280 Karar, 2013/556 Esas, 2017/220 Karar ), İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesine(2013/24 Esas, 2015/286 Karar ), İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesine(2012/830 Esas, 2016/69 Karar, 2012/462 Esas, 2014/435 Karar, 2012/831 Esas, 2016/275 Karar ), İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesine(2013/581 Esas, 2015/435 Karar ), İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesine (2017/172 Esas, 2017/385 Karar), İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesine(2014/148 Esas, 2017/98 Karar, 2011/164 Esas, 2015/260 Karar), İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesine(2012/468 Esas, 2015/190 Karar, 2012/465 Esas, 2015/200 Karar, 2012/603 Esas, 2015/291 Karar ), İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesine(2016/267 Esas, 2016/571 Karar), İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesine(2016/249 Esas, 2017/81 Karar, 2011/656 Esas, 201/227 Karar ), İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesine(2014/211 Esas, 2017/191 Karar, 2013/518 Esas, 2016/440 Karar) sayılı dosyalarının gönderildiği, …na, Muğla Ticaret Sicil Müdürlüğüne, İzmir 2. İcra Müdürlüğüne (2017/16575 Esas, 2017/16551 Esas, 2017/16558 Esas, 2017/16576 Esas, 2017/16625 Esas, 2017/16628 Esas) sayılı dosyalarının gönderildiği, İzmir 11. İcra Müdürlüğüne (2018/259, 2018/269, 2018/275, 2018/276, 2018/278, 2018/288, 2018/360, 2018/590, 2020/2607 (eski esas 2018/622) Esas),
İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/605 Esas ve 2015/59 Karar sayılı, 2012/466 Esas ve 2014/487 Karar sayılı(Bozma Sonrası 2020/251 Esas), 2012/604 Esas ve 2016/277 Karar sayılı(Bozma Sonrası 2018/380 Esas, 2018/691 Karar), 2012/452 Esas 2014/420 Karar sayılı(Bozma Sonrası 2018/274 Esas, 2018/625 Karar), 2016/166 Esas 2017/63 Karar, 2012/466 Esas ve 2014/487 Karar sayılı, 2012/604 Esas ve 2016/477 Karar sayılı, 2012/452 Esas ve 2014/420 Karar sayılı ile 2016/166 Esas ve 2017/63 Karar,
İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2018/260 Esas, 2018/262 Esas, 2018/263 Esas, 2018/273 Esas, 2019/11141 (eski esas: 2018/359), 2018/361 Esas, 2018/362 Esas, 2018/581 Esas, 2018/582 Esas, 2018/591 Esas, 2018/742 Esas, 2018/743 Esas, 2018/593 Esas, 2018/260 Esas, 2018/364 Esas, 2018/585 Esas, 2018/744 esas, 2018/620 Esas, 2018/286 Esas,İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/230 Esas ve 2016/292 Karar sayılı dosyalarının birer suretlerinin UYAP sistemi üzerinden gönderildiği anlaşılmıştır.
Gerekli İlanların yapılmıştır.
Borçlu şirket temsilcisi …’in UYAP sistemine eklenerek 2004 sayılı İİK’nın 177/1-4’e göre dinlenmek üzere duruşmaya davet edilmesi için açıklamalı davetiye çıkartıldığı, 28/12/2021 tarihinde tebligatın bizzat kendisine yapıldığı görülmüştür.
Davalı şirket vekili Av. …’in süresi geçtikten sonra 10/01/2022 tarihli cevap dilekçesi sunduğu görülülmüştür.
Mahkemece duruşma günü belirlenerek, taraf veya vekillerine meşruhatlı çağrı kağıdı tebliğ edilmiştir.
09/02/2022 tarihli duruşmada davacı ve davalı vekillerinin beyanları alınmıştır.
Mahkeme ilamlarında ve icra dosyalarında davalının ünvanı,”… ŞİRKETİ” olarak geçmekte olup, şirket ünvan değiştirerek 07 Ağustos 2009 tarih ve 7371 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilan ile, “… ŞİRKETİ” olduğu, 06 Ocak 2016 tarih ve 1510 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilan ile anılan şirket 2016 yılında tür değiştirerek “… ŞİRKETİ” türünü aldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili dava dilekçesi ve tebligatların usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürmüş ise de; Mahkememizce 07/09/2021 tarihli dava dilekçesi ekli tensip zaptı davalı şirket adına ticaret sicilinde belirtilen adresi olan “… Mah. … Cad. No:… Daire:… …/ …” adresine tebliğe çıkarıldığı, tebligatın davalı şirketin tek ve münferiden yetkilisi şirket müdürü …’e 22/09/2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, yine ön inceleme duruşmasına davet tutanağının usulüne uygun tebliği edildiği, davalı vekilinin de duruşmaya katılarak beyanda bulunduğu anlaşıldığından bu savunmanın doğru olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını ileri sürmüş ise de, davalı-borçlunun ilama dayanan ve ilamlı icraya konu edilen borcunu ödememiş olmasının, İcra İflas Kanunu’nun 177/4 Maddesi gereğince alacaklıya, borçlunun iflasını isteme hakkı verdiği anlaşıldığından davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili, İİK’nın 156/4 maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçtiğini ileri sürmüş ise de; davanın takipli iflas davası olmadığı, 2004 Sayılı İİK’nun 177/4 Maddesi Gereğince açılan ilama dayanan ve ilamlı icraya konu edilen borcunu ödememiş olması sebebine dayanarak açıldığı ve 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili davacının iyi niyetten yoksun olduğunu, davalının iflasının alacaklıların yararına olmayacağını ileri sürmüş ise de; “2004 Sayılı İİK’nun 177/4 Maddesi Gereğince açılan davada davacının hangi saikle adav açtığı, iflasa karar verilmesi halinde bu durumun alacaklılarının yararına olup olmadığı hususlarının nemli olmadığı anlaşılmıştır.
Dava, “2004 Sayılı İİK’nun 177/4 Maddesi Gereğince Doğrudan Doğruya(takipsiz)borçlunun İflasına Karar Verilmesi” talebine ilişkindir.
Mahkemece, davalı şirket temsilcisine 2004 İİK’nın 177/son maddesi gereğince dinlenmek üzere tebligat çıkarıldığı, çağrılan şirket temsilcisinin duruşmaya katılmadığı, davalı şirketin 2004 sayılı İİK’nın 177/4. maddesine dayalı olarak doğrudan iflasının talep edildiği, davacının işçi alacaklarından kaynaklanan rücuen tazminatlarına ilişkin asliye hukuk mahkemesi kararlarının icraya konulduğu, icra emirlerinin davalı şirkete tebliğine rağmen borcun ödenmediği, rücuen tazminata ilişkin iş bu kararların kesinleşmemiş olmasının söz konusu iflas davasında nazara alınmayacağı, dosyaya sunulan tehri icra kararı olmadığı anlaşılmıştır.(Yargıtay 23. HD’nin 22/06/2015 tarih ve 2014/5069 Esas, 2015/4774 Karar, Yargıtay 23. HD’nin 18/05/2017 tarih ve 2015/9934 Esas, 2017/1508 Karar, (Yargıtay 23. HD’nin 22/06/2015 tarih ve 2014/5069 Esas, 2015/4774 Karar,
Bu nedenle, davalı vekilinin iflasın şartlarının oluşmadığı savunmasının doğru olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, Muğla Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …/… sicil numarasında kayıtlı davalı “… ŞİRKETİ”(Mersis No:…)’nin 2004 Sayılı İİK’nın 177/4 Maddesi gereğince iflasına, davanın kabulüne” karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili; müvekkili şirketin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, ticari hayatına devam etmekte olan şirketin iflas şartlarının oluşmadığını, müvekkili şirketin iflasının alacaklıların yararına olmayacağı, depo kararı verilmeden iflas kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, İİK 196/4 maddesinde hak düşürücü sürenin geçtiğini, alacaklının seçimlik hakkını kullanması nedeniyle, davanın hukuki yarar yokluğuna reddi gerektiğini, davacı alacaklının tahsil imkanı varken iflas taleple davayı açmısının iyiniyetli davranış olmadığını ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasına istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, İİK 177 maddesi gereğince açılmış doğrudan iflas istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda reesen gözetilerek yapılmıştır.
Davalı şirket hakkında başlatılan ilamlı takiplerde, ödeme emrine itiraz edilmemesi ve borçların ödenmemesi üzerine, davacı tarafça iflas istemli iş bu dava açılmıştır.
İflas kararı verilebilmesi için, ödeme emrinin dayanağı olan alacak, ilama dayalı ise, davacı tarafça İİK 177/4 maddesi hükmüne dayalı olarak açılan davada, mahkemece İİK 177/4 maddesi hükmündeki usule göre iflas hükmü kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Başka bir deyişle, davalının ilamlı takip konusu borcu ödemediği halde, İİK 177/4 maddesine dayanan iflas talebinde depo emri tebliğine gerek olmaksızın, davalının iflasına karar verilebilir.(Yargıtay 19 HD 2006/9354 E 2007/685 K)
Davalı şirket temsilcisinin 28/12/2021 tarihinde İİK 177/1-4 maddelerine göre dinlenilmek üzere tebligat bizzat şirket yetkilisi …’in kendisine yapılmıştır.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya kapsamına göre, davalı/borçlu şirket yetkilisine ve vekiline usulüne uygun tebliğlerin yapılması ile, taraf teşkilinin sağlandığı, adil yargılama hakkının ihlalinin oluşmadığı, ilamlı icraya konu borcun ödenmemesi nedeniyle somut olayda hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, alacağını tahsil edemeyen alacaklının açtığı iflas talepli eldeki davada iyiniyetinin aranamayacağı, davalı/İcra takip borçlusu … Şirketi’nin, tür ve ünvan değişikliği ile, … Şirketi ad ve ünvanına dönüştüğü ve iflasa tabi olduğu, davalı şirketin faaliyet merkezi itibariyle davanın yetkili ve görevli mahkemede görüldüğü, ilanların İİK’nun 166/2. Maddesi düzenlemesi gereğince ve usulünce yapıldığı, İİK’nun 160. maddesi gereğince masraflar ile iflas avanslarının tamamlandığı, ilama dayanan ve ilamlı icraya konu edilen borcun davalı tarafça ödememiş olması nedeniyle, davacının işbu davayı açmakta hukuki yaranının bulunduğu sonucuna varılmasına göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/02/2022 tarih ve 2021/139 Esas 2022/223 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2022