Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/662 E. 2022/863 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/662
KARAR NO : 2022/863

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2022
NUMARASI : 2022/97 Esas
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 12/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/05/2022

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sırasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karara karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında 09.02.2022 tarihli ara kararda; ”…Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir 12. İcra Dairesi’nin 2021/12579 esas sayılı takip dosyasına yapılan itiraza karşı işbu itirazın iptali davasını açma mecburiyeti hasıl olduğunu, müvekkili firma tarafından, … Şti. Firmasına 2017 yılında SGK teşvik hizmeti, 2020 yılının Haziran ayından 2021 yılı Eylül (dahil) ayına kadar ise muhasebecilik mali müşavirlik hizmeti verilmiş ve bu hizmetlerden dolayı davalı firmaya 3 adet fatura düzenlendiğini, ancak davalı firma tarafından fatura bedelleri için herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili firma tarafından düzenlenen, 2020 yılı defter tasdik işleminden (KDV dahil 5.900,00 TL) ve 2021 yılı Ocak ayından itibaren Eylül (dahil) ayına kadar verilen 9 aylık defter tutma hizmetinden dolayı 08/09/2021 tarihli, GIB2021000000440 numaralı ve (her ay için 1.750,00 TL olacak şekilde) KDV dahil 21.650,00 TL bedelli fatura düzenlenmiş fakat bu faturaya karşı davalı firma tarafından 21/09/2021 tarihli ve ACB2021000000001 numaralı, KDV dahil 21.650,00 TL bedelli iade faturası kesildiğini, bahse konu iade faturasına İzmir 15. Noterliği’nin 13059 yevmiye numaralı ve 28/09/2021 tarihli ihtarnamesi ile yasal süresi içerisinde tarafımızca itiraz edildiğini, diğer faturalar ise; 12/12/2017 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi gereği ifa edilmiş olan SGK teşvik hizmet bedeli için düzenlenen 003131 sıra numaralı, 31/01/2019 tarihli ve KDV dahil 1.281,17TL bedelli fatura ile 2020 yılı Haziran ayından itibaren Aralık (dahil) ayına kadar verilen defter tutma hizmeti gereği düzenlenmiş olan GIB2021000000233 numaralı, 29/12/2020 tarihli ve KDV dahil (her ay için 1.500,00TL olacak şekilde) 10.500,00TL bedelli fatura olduğunu, davalı firma, anılan iki faturaya karşı iade faturaları düzenlememiş olup İzmir 15. Noterliği’nin 13059 yevmiye numaralı ve 28/09/2021 tarihli ihtarnamesinde bu iki faturanın da ödenmesi için davalıya ihtarda bulunduğunu, ancak, kesilen faturalara ve gönderilen ihtarnameye rağmen davalı firma tarafından herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, bunun üzerine, İzmir 12. İcra Dairesi’nin 2021/12579 E. sayılı dosyası ile davalı firma aleyhine tarafımızca faturalara dayalı olarak ilamsız takip başlatılmış, faturalar ve 0308368 sıra numaralı – 28/09/2021 tarihli ( İzmir 15. Noterliği’nin 13059 yevmiye numaralı ihtarnamesinin) noterlik makbuzu ödeme emrine dayanak belge olarak eklenmiş ve 12/11/2021 tarihinde ödeme emri davalı firmaya tebliğ edildiğini, davalı yan ise 15/11/2021 tarihinde bahse konu ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı firmanın ödeme emrine itiraz etmesi üzerine taraflarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş fakat yapılan arabulucuk toplantısı sonucunda müvekkil adına olumlu bir sonuç elde edilememiş olduğunu, açıklanan nedenlerle; müvekkilinin üstüne düşen edimini ifa etmesine rağmen davalı firma tarafından müvekkilin vermiş olduğu hizmetlere ilişkin bedeller ödenmediğini, öncelikle yargılama sonuna kadar alacak hakkımızın zayi olmaması adına miktarı belirtilecek teminatın ibrazı ile ihtiyati haciz kararı verilmesine, nihayetinde ise haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline karar verilmesine, davalı aleyhine takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, vekalet ücreti ve masrafların davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati haciz talebinin şartlarının düzenlendiği İİK’nın 257. Maddesinde ise; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız asagıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmaga hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme bulunduğu, İİK nun 258/1. maddesinde ise; “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” şeklinde düzenleme bulunduğu, yani ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması gerektiği düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre muaccel bir para alacağının olmadığı, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği…” gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF NEDENLERİ:

İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili firma tarafından, davalı şirkete 2017 yılında SGK teşvik hizmeti, 2020 yılının Haziran ayından 2021 yılı Eylül (dahil) ayına kadar ise muhasebecilik mali müşavirlik hizmeti verildiğini ve bu hizmetlerden dolayı davalı firmaya 3 adet fatura düzenlenmesine rağmen davalı firma tarafından fatura bedellerinin ödenmediğini ve gönderilen ihtarnameye rağmen davalı firma tarafından herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğini, yapılan icra takibine de haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkili firma tarafından verilen hizmetler karşılığı kesilen faturalar ile yaklaşık ispat kuralının sağlandığını ileri sürerek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Talep, itirazın iptali davasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara karara itiraza ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava ve ihtiyati hacze dayanak alacağın varlığı ve miktarı dava uyarınca yapılacak yargılamayla belirleneceğinden bu kapsamda mevcut ve muaccel bir alacağın varlığı ile bu hususta yaklaşık ispattan söz edilememesine, ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/97 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak verilen 09/02/2022 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.