Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/651 E. 2022/798 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/651
KARAR NO : 2022/798
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2022
NUMARASI : 2021/1558 Esas 2022/210 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece;”….Davacı vekili; Davacı müvekkilinin, davalı … A.Ş. ‘nin maliki olduğu … plakalı aracı, davalı … AŞ ‘nin online satış platformu üzerinden yapılan satış ihalesine teklif vermek suretiyle satın aldığını, söz konusu ihalenin ardından 29.04.2021 tarihinde müvekkil şirket tarafından 102.000 TL satış bedeli ve 1.500 TL satış komisyonunun davalılara ödendiğini, dava konusu aracın Kadıköy 9. Noterliği 23976 yevmiye 20.05.2021 tarihli satış sözleşmesinin gerçekleştirilmesinin ardından aracın 25.05.2021 tarihinde teslim alındığını, aynı gün aracın gösterge panelinde -mekanik motor arızası- sinyali yandığını, davalılarca aracın anlaşmalı oldukları araç onarım servisine sevk edilmesi istenildiğini, davalı … A.Ş. tarafından taleplerinin kabul görmediğini, davacının, davalı … A.Ş.’nin anlaşmalı olduğu özel serviste yapılmasına razı olunduğunu, dava konusu aracın gizli ayıplı satışı sebebi ile onarım süresince araçtan faydalanılamadığından mahrum kalınan kazanç sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu tutarın tam ve kesin olarak belirlenebildiği anda arttırılmak üzere, şimdilik 1.000,00 TL tutarında tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; dava konusu aracın Kadıköy 9 Noterliğinin 20.05.2021 tarih ve 23976 yevmiye numaralı ” Araç Satış Sözleşmesi ” ile davacı şirkete satışının gerçekleştiğini, söz konusu araç satış sözleşmesi incelendiğinde ” yeni kullanım amacı” Hususi kaydı düşüldüğünü, davacının tüketici olduğu görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin adresinin Kadıköy/İSTANBUL olması nedeni ile yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğun karar verilmesini davalı şirketin sadece satışın yasal olarak devrini geçerleştirdiğini, müvekkilinin davalı sıfatının olmaması söz konusu olayda müvekkiline atfedilecek kusur veya bir ihmalin olmaması nedeni ile husumet yönünden reddi gerektiğini, aracın ayıplı olduğunun ve ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanılabileceğinin kabulü halinde ise, somut olay bakımından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından, aracın mevcut hali ile kabullenilmiş olduğunu ve kazanç kaybı talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan satış sözleşmesinin incelenmesinden araca ilişkin satış işleminin Kadıköy/ İstanbul ‘da gerçekleştirildiğini, bu nedenle huzurdaki davada yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu davanın usulden reddi gerektiğini, davaya konu aracın müvekkili firmaya ait olmadığını, davanın müvekkil firma yönünden aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, aracın satın alındığı gün araçta motor arızası meydana geldiğini, motor arızasının meydana gelmesi sebibi ile davacı yanca tarafları ile iletişim kurulduğunu, bunun üzerine taraflarınca aracı iade alabilmeleri ve araç bedeli ile komisyon bedelinin iade edilebileceğinin davacı yana bildirildiğini, davacı yanın aracı iade etmek istemeyerek davacın muadili ile değişimini yahut onarımını talep ettiğini, bunun üzerine araç maliki daha olmamasına rağmen müvekkil firmaca iyi niyetli olarak aracın onarım (anlaşmalı olduğu özel serviste) sağlandığını ve aracın davacı firmaya teslim edildiğini, araç iadesinin davacı yanca kabul edilmeyerek aracın onarımında ısrar edilmesinden sonra onarım süresi için kazanç kaybı talebinde bulunulmasının hakkaniyeti aykırı olup kötü niyetli bir talep olduğunu, TMK ‘nun “Dürüst Davranma ” başlığı altında düzenlenen 2. Maddesinde ” Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğunu, bir hakkın açıkca kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” denildiğini ve TMKnun 3. Maddesinde düzenlenen ” iyi niyet kuralları” na aykırı davrandığının açık olduğunu davanın yetkili mahkemede açılmamış olması sebebi ile usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise aracın maliki olmamaları sebebi ile aktif husumet yokluğundan reddine, davacının kötü niyetli olduğu da göz önünde bulundurularak esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline, karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce dava konusu edilen … plakalı araca ilişkin ihale – satış- onarım vb belgeler ile aracı tamir eden … AŞ ‘den … plakalı 20/05/2021 tarihinden sonra araçta yapılan tüm tamir servis bilgileri ile ayrıca aracın kaç gün serviste kaldığına ilişkin kayıt ve belgeler getirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz” hükmünü içermektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ile tüm dosya kapsamının incelenmesinden; Dava, taraflar arasındaki ikinci el araç ( ihale yolu ile ) satış sözleşmesi sonrası araçta meydana gelen arızanın giderilme sürecinde uğranıldığı iddia edilen kazanç kaybının istemine ilişkin olup, HMK.nun 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Somut olayda dava konusu edilen … plakalı aracın satış işlemlerinin ihale yolu ile İstanbul’da yapıldığı, araç satış sözleşmesinin İstanbul Kadıköy 9. Noterliğinde yapıldığı, araçta meydana gelen arızanın İstanbul’da bulunan … A.Ş.’de giderildiği, ayrıca her iki davalının ikametgahının da İstanbul olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekili dava konusu edilen alacağın paraya ilişkin alacak olması nedeni ile davacının ikametgah adresinin yetkili olduğu yönünde beyanda bulunmuş ise de, alacağın ortaya çıkma sebebinin araç satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve sözleşmenin yapıldığı ve arızanın giderildiği yerin İstanbul olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu, bu nedenle öncelikle genel yetkili mahkemelerin yetkili olduğu, anlaşılmakla, davalıların yetki ilk itirazları doğrultusunda mahkememizin yetkisizliğine…” karar vermiştir.
Mahkeme kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak, ön inceleme duruşmasında müvekkili şirketin merkezinin Muğla ili sınırlarında bulunduğunu, bu hususun dosya kapsamında yer alan vekaletnameden de kolaylıkla tespit edilebileceğini ve bu sebeple ilk derece mahkemesinin huzurdaki davaya bakmakla yetkili olduğuna yönelik beyanlarımıza rağmen ilk derece mahkemesince TBK m.89 hükmüne aykırı olarak verilen yetkisizlik kararının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini ve Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinde verilen yetkisizlik kararının kaldırılmasını ve Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmakla yetkili olduğunun tespitine karar verilmesini ileri sürmüştür.
Dava; online araç satışından sonra, araçta gizli ayıp olduğu, onarım süresince araçtan faydalanılamadığından bahisle, mahrum kalınan kazancın tazmini talepli alacak davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut olayda, davacı, araç alıcısı, davalı … AŞ. Satıcı, davalı … Şti galeri sahibi/aracıdır.
Davalılar, süresinde verdikleri cevap dilekçelerinde, yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece, açıklanan gerekçe ile, yetki ilk itirazının kabulü ile, mahkemenin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemeleri olduğuna karar vermiştir.
Taraflar arasında, araç satışının online satış platformundan teklif vermek olarak gerçekleşmiş olup, 102.000TL.satış bedeli ve 1.500TL. komisyon karşılığı 20/05/2021 tarihli Kadıköy 9.Noterliğinde satış sözleşmesinin resmi surette tamamlandığı, 25/05/2021 tarihinde aracın teslim edildiği, bu durumda sözleşmenin yapıldığı ve aracın teslimi ile, ifa edildiği yerin İstanbul/Anadolu olduğu, HMK 10 maddesine göre yetkisizlik kararının yerinde olduğu gibi, davalıların faaliyet adresine göre HMK 6 maddesi gereğince de genel yetkili mahkeme de İstanbul/Anadolu mahkemeleridir. O halde, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Davalı vekili, istinaf kanun yoluna maddi hata talebi ile başvurmuş ve yerel mahkemenin, yetkili mahkemenin, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemeleri yönünde karar verdiğini, oysa, cevap dilekçesinde belirtikleri şekilde, İstanbul/Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret mahkemeleri olması gerektiğini ve düzeltilmesini talep etmiş ise de, maddî hataların ilk derece mahkemesinde düzeltilmesi mümkün olup, yerel mahkeme tarafından düzeltilebilecek konuların Daireden talep edilmesinde hukuki yarar bulunmadığından, bu husus değerlendirilmemiştir.
Sonuç olarak, dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/02/2022 tarih ve 2021/1558 Esas 2022/210 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
7-davalı vekilinin maddi hata talebinin, yerel mahkemeden muhtariyetine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 28/04/2022