Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/448 E. 2022/1021 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/448
KARAR NO : 2022/1021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2021
NUMARASI : 2019/487 Esas 2021/930 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
BAM KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022

Davacı … Şirketi, davacı … Şirketi ve Alacaklı … Şirketi, alacaklı … Şirketi, alacaklı … Bank, alacaklı … Şirketi, alacaklı … Şirketi vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkillerinden … Şirketi’nin Yenişehir İzmir adresinde kuyumculuk ve inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, diğer müvekkili olan … Şti ile grup şirketi olarak anıldığını, müvekkillerinden … Şti nin üretim faaliyetinde bulunduğunu ve yurtiçinde grup şirketi … Aş ye sattığını, … AŞ ürünlerin yurtiçi satış organizasyonunu yaptığını, müvekkili … Şti de Konak İzmir adresinde faaliyette bulunduğunu ve üretimi Çiğli İzmir adresinde yaptığını, müvekkili …’ın diğer müvekkili şirketlerin hem hissedarı halihazırda da şirket müdür olduğunu, ve şirketlerin kullanmış olduğu kredilere müşterek ve müteselsil kefil durumunda olduğunu, …’ın şirket borçları dışında şahsi bir borcu bulunmadığını beyanla borçlarının bir yıl ödemesiz izleyen 5 yılda faiz ve masrafsız 3 ayda bir 20zeşit taksitte ödeyeceğini beyanla vade konkordatosu talep etmiştir.
Davacılar ön projesini revize ederek sunulan Nakit Akım Tablosunda; Konkordatoya tabi olan borçlar için konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yılı ödemesiz, 2022 Aralık ayında toplam alacağın %2’sini ve 5 yılda tüm alacaklıların 3 ayda bir 21 taksitte şirketin bulunduğu sektördeki gelir gider dengesi ve nakıt akışı dikkate alınarak mart aylarında toplam alacağın %3’ünü haziran aylarında %4’ünü eylül aylarında %6’sını Aralık aylarında %7’sini ödemeyi planlamıştır.
MAHKEMECE: Dava; konkordato istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar, tüm dosya kapsamı, taraf beyanları ve konkordato komiser heyeti rapor ve ek rapor içeriklerine göre her bir davacı borçlu yönünden, konkordatonun tasdiki şartlarının oluşup oluşmadığı ayrı ayrı incelenerek yapılan değerlendirme sonucunda;
1-Davacı borçlu … Şirketi’nin revize edilen konkordato projesi ile konkordatoya tabi adi borçlarının, konkordato tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl ödemesiz 2022 Aralık ayında toplam alacağın %2 sini ve 5 yılda tüm alacaklılara faiz ve masrafsız olarak 3 ayda bir 21 taksitte, sektördeki gelir gider dengesi ve nakit akışı dikkate alınarak , Mart aylarında toplam alacağın %3 ünü, Haziran aylarında toplam alacağın %4 ünü, Eylül aylarında toplam alacağın %6 sını ve Aralık aylarında toplam alacağın %7 sini ödemeyi taahhüt ettiği,
Davacı borçlu şirketin gerek kayden ve işletmenin sürekliliği esasına göre, borca batık olmadığı,
Davacı borçlu şirketin, iflası halinde, konkordatoya tabi 10.954.470,96-TL adi borcun, 8.124.689,70-TL nin, teklif edilen proje kapsamında proje sonunda adi alacaklılara ödenecek miktarın 10.954.470,96-TL olduğu, dolayısı ile adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, paranın zaman değeri de dikkate alındığında, davacının vade sonunda ödemeyi vadettiği 10.954.470,96-TL alacağın reel faiz oranı dikkate alındığında güncel değerinin 6.381.494,08-TL olarak hesaplanmış ve bu miktar davacı borçlu şirketin iflası halinde adi alacaklıların tahsilat oranı altında kaldığı tespit edilmiş ise de, gerek şirketin iflas halinde alacaklıların eline geçmesi muhtemel miktarın, gerekse de paranın zaman değerine göre alacaklının eline geçmesi muhtemel miktarların ihtimali hesaplara dayandığı, paranın zaman değerine göre ele geçmesi muhtemel miktar ile iflas halinde ele geçmesi gereken muhtemel miktar arasında önemli oranda bir farklılık da bulunmaması sebebiyle, davacı borçlu şirketin teklif ettiği proje kapsamında, proje sonunda adi alacaklılara ödeyeceği toplam miktarın, şirketin iflası halinde adi alacaklıların tahsil edeceği miktardan fazla olduğu, iş bu nedenle davacının konkordatosunun İİK nun 305/1-a maddesinde düzenlenen tasdik şartını taşıdığı,
Davacı borçlu şirketin Covid-19 pandemisinden kaynaklı olarak önemli bir gelir kaynağı olan makyaj ürünleri satışının azalması sebebiyle parfüm, kolonya, vücut spreyi gibi ürünlerin pazarlamasına ağırlık verdiği, bu kapsamda yurt içi ve yurt dışındaki firmalarla iş yapmaya başladığı, iş bu nedenle şirketin proje kapsamında hedeflediği faaliyet gelirlerini sağlayarak elde edeceği gelir ile ve yaklaşık 7.000.000,00-TL değerini bulan reel stok ve maddi duran varlığı ile yurt içi ve yurt dışı tescilli markaların satışından elde edilecek nakit ile teklif edilen proje kapsamında, teklif edilen tutarları vadesinde ödeyebileceği, iş bu nedenle teklif edilen tutarın borçlu şirketin kaynakları ile orantılı olduğu,
Davacı borçlu şirketin vergi daireleri ve SGK ya olan toplam 1.940.000,00-TL kamu borcunun 18 taksitte 36 ay olarak yapılandırıldığı,
Davacı borçlunun konkordato projesini mahkememizce oylamaya katılması kabul edilen çekişmeli alacaklı ve alacak miktarı da dikkate alındığında, toplam 38 alacaklıdan 24 ünün kabul 6 nın red, 8 alacaklının da oy kullanmadığı, toplam 12.694.768,98-TL alacak miktarının 7.875.123,18-TL tarafından teklif edilen projenin kabul edildiği,
Davacı borçlu şirketin rehin ile teminat altına alınmış borcu bulunmadığı,
Davacı borçlu şirketin ödemesi gereken imtiyazlı ve teminata bağlanması gereken borcu bulunmadığı,
Davacı borçlu şirketin ödemesi gereken tasdik harcını mahkeme veznesine yatırmış olduğu,
Davacı borçlu şirketin teklifinin İİK nun 305. Maddesinde sayılan tasdik şartlarına haiz olduğu kanaatine varılmakla iş bu davacı şirketin konkordatosunun tasdikine karar verilmiştir.
2-Davacı borçlu … Şirketi’nin revize edilen konkordato projesi ile konkordatoya tabi adi borçlarının, konkordato tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıl ödemesiz 2022 Aralık ayında toplam alacağın %2 sini ve 5 yılda tüm alacaklılara faiz ve masrafsız olarak 3 ayda bir 21 taksitte, sektördeki gelir gider dengesi ve nakit akışı dikkate alınarak , Mart aylarında toplam alacağın %3 ünü, Haziran aylarında toplam alacağın %4 ünü, Eylül aylarında toplam alacağın %6 sını ve Aralık aylarında toplam alacağın %7 sini ödemeyi taahhüt ettiği,
Davacı borçlu şirketin gerek kayden ve işletmenin sürekliliği esasına göre, borca batık olmadığı
Davacı borçlu şirketin, iflası halinde, adi alacaklıların alacağı toplam miktarın 9.041.387,23-TL olduğu, teklif edilen proje sonunda adi alacaklıların alacağı tutarın 8.165.405,95-TL olduğu, paranın zaman değeri de dikkate alındığında, adi alacaklıların proje sonunda eline geçecek toplam 8.165.405,95-TL miktarın güncellenmiş iş bugünkü tarih itibarı ile değerinin 4.756.732,65-TL olduğu, teklif edilen projede adi alacaklılara, proje süresi içerisinde faiz ödenmesinin taahhüt edilmediği, iş bu nedenle gerek paranın zaman değeri, gerekse de paranın zaman değeri dikkate alınmadan yapılan hesaplamaya göre, davacı borçlu şirketin iflası halinde adi alacaklıların tahsil edileceği miktarın teklif edilen proje sonunda alacaklılara ödenecek miktardan fazla olduğu, bu nedenle teklif edilen projenin İİKnun 305/1-a maddesinde düzenlenen tasdik şartını taşımadığı,
Davacı borçlu şirketin Covid-19 pandemisinden kaynaklı olarak önemli bir gelir kaynağı olan makyaj ürünleri satışının azalması sebebiyle parfüm, kolonya, vücut spreyi gibi ürünlerin pazarlamasına ağırlık verdiği, bu kapsamda yurt içi ve yurt dışındaki firmalarla iş yapmaya başladığı, iş bu nedenle şirketin proje kapsamında hedeflediği faaliyet gelirlerini sağlayarak elde edeceği gelir ile ve yaklaşık 7.000.000,00-TL değerini bulan reel stok ve maddi duran varlığı ile yurt içi ve yurt dışı tescilli markaların satışından elde edilecek nakit ile teklif edilen proje kapsamında, teklif edilen tutarları vadesinde ödeyebileceği, iş bu nedenle teklif edilen tutarın borçlu şirketin kaynakları ile orantılı olduğu,
Davacı borçlu şirketin vergi daireleri ve SGK ya olan toplam 1.600.000,00-TL kamu borcunun 18 taksitte 36 ay olarak yapılandırıldığı,
Davacı borçlunun konkordato projesini mahkememizce oylamaya katılması kabul edilen çekişmeli alacaklı ve alacak miktarı da dikkate alındığında, toplam 82 alacaklıdan 67 sinin kabul, toplam 8.165.405,95-TL alacak miktarının 4.550.059,45-TL lik kısmının teklif edilen projenin kabulü yönünde oy kullandığı, gerek alacaklı sayısının yarısı, gerekse de alacak miktarının yarısını geçer oranda teklif edilen projenin alacaklılar tarafından kabul edildiği,
Davacı borçlu şirketin rehin ile teminat altına alınmış borcu bulunmadığı,
Davacı borçlu şirketin ödemesi gereken imtiyazlı ve teminata bağlanması gereken borcu bulunmadığı,
Davacı borçlu şirketin ödemesi gereken tasdik harcını mahkeme veznesine yatırmış olduğu,
Davacı borçlu şirketin teklif ettiği, konkordato projesi, alacaklılar tarafından kabulü için aranan oy oranı ile kabul edilmiş ve teklif edilen projenin davacı şirketin kaynakları ile orantılı olduğu tespit edilmiş ise de, İİK nun 305/1-a maddesinde, teklif edilen proje sonunda yapılacak ödeme miktarının konkordato talep edenin iflası halinde tahsil edilebilecek alacak miktarından fazla olması gerektiği düzenlenmiş olup, teklif edilen projede, proje sonunda konkordatoya tabi adi alacakların tamamının ödenmesi taahhüt edilmiş ise de, teklif edilen projede, proje kapsamındaki alacaklılara faiz ödenmesinin kararlaştırılmadığı, bu nedenle proje sonunda adi alacaklıların faizsiz olarak alacağının tamamını alabilecek iken, şirketin iflası halinde, adi alacaklıların faizsiz alacaklarının tamamını almakla birlikte, şirketin iflasının açılması tarihine kadar işleyecek olan faiz alacaklarının da kısmen tahsil imkanının bulunduğu, iş bu nedenle teklif edilen proje kapsamında yapılacak ödeme miktarının gerek paranın zaman değeri, gerekse de zaman değeri dikkate alınmaksızın yapılan hesaplamaya göre, davacı borçlu şirketin iflası halinde tahsil edilebilecek miktardan az olduğu, bu nedenle projenin tasdik şartlarını taşımadığı kanaatine varılmakla iş bu davacı borçlu yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
3-Davacı borçlu …’ın diğer davacılara müşterek borçlu ve kefaletinden doğan borçları hariç şahsi konkordatoya tabi 286.794,16-TL borcunu konkordatonun tasdikini izleyen 1 yılda tüm alacaklılara faiz ve masrafsız 3 ayda bir 4 eşit taksitte ödemeyi taahhüt ettiği, davacı borçlunun teklif ettiği projenin hiçbir alacaklı tarafından kabul oyu verilmek suretiyle kabul edilmediği, bu nedenle davacı borçlunun konkordatosunun tasdik şartlarını taşımadığı kanaatine varılmakla iş bu davacı borçlu yönündeki konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davacı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tasdik şartlarını sağladığını, mahkeme komisyon raporunu hüküm kurmaya yeterli görmüyor ise ek rapor alacağı gibi konkordato tasdik şartları yönünden bilirkişiden de rapor alınabileceğini ayrıca proje yetersiz görülürse İİK 305/2 maddesi uyarınca proje üzerinde gerekli değişiklik yapılabileceğinin istenebileceğini, nakit akışı dengeye girmişken verilen kararın müvekkilini olumsuz etkilediğini, müvekkilinin iyi niyetli olmadığı hususunda iddialı veriye rastlanmadığını, mahkemece alacaklıların iflası açılması durumunda adi alacaklarıyla beraber faiz alacaklarıyla kısmen kavuşabileceğini savunmuş ise de iflasın açılmasıyla beraber alacaklıların adi alacaklılara kavuşması bile muhtemel değilken bile faiz alacaklarına kavuşmalarının mümkün bulunmadığını, müvekkilinin konkordato projesini gerekli oy çoğunluğu sağlanarak kabul edilmesine rağmen sırf alacakların faiz alacaklarına kavuşma ihtimaline dayanarak talebin reddinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin faiz hususu değerlendirilerek verdiği süpriz kararın HMK 27.’ye aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını konkordato projesinin (gerek duyulması halinde İİk 305/2 maddesi uyarınca adi alacaklılara %15 faiz eklenmek suretiyle tasdik edilmesini
Müvekkili … AŞ. yönünden komiser heyeti tarafından 07/09/2020 tarihli toplantıda mahkeme kararında yer alan çekişmeli alacak tutarının bulunmadığını, toplantının yapılmasından sonra verilen mahkeme kararının uygulaması imkanının fiilen ve hukuken bulunmadığını, mahkemece banklar tarafından bildirilen nakdi riskler yerine gayrinakdi risklerin müvekkili şirkletin ticari kayıtlarında yer almaması nedeniyle çekişmeli alacak olarak kabulünün komiser görüşüne ve bilirkişi raporuna ve yasaya uygun olacağının beyanla çekişmeli alacakların depo edilmesine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; … AŞ. yönünden istinafın borçlunun borçların tasfiyesine ilişkin somut ödeme planları sunamadığı, komiser heyet raporlarında borca batık olmadığı belirtilmişse de hangi firmalar ile hangi sözleşmelerin atfedildiği bu sözleşmelere dayanarak yapılacak ödemelerin vadeleri sözleşmelerin şirketlerin mali durumlarına katkıları ve beklenen kar/zarar verilerinin belirsiz olduğunu, geçici ve kesin mühlet içerisinde nakit akışını hızlandıracak işlemde bulunulmadığını, davacı firmanın kabul oyunun sağlanması amacıyla muvaazalı alacaklar oluşturulup oluşturulmadığının incelenmesi gerektiğini, teklif edilen oranın borçlunun mal varlığıyla orantılı olup olmadığını hususunda bilirkişi görüşü alınması gerektiğini beyanla tasdik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Alacaklı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut proje ve tasdik edilen konkordato projesinin alacaklıların menfaatlerini gözetir nitelikte bulunmadığını, 2027 yılına kadar devam eden faizsiz bir ödeme takviminin alacaklıların yararını gözetmediğini, konkordato teklifinin borçlunun kaynakları ile orantılı olmayıp uygulanabilir nitelikte olmadığını, alacaklıları zarara uğratacak projenin tasdiki hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla tasdik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
… AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mevcut ön proje ile tasdik edilen konkordato projesinin alacaklıların menfaatlerini gözetir nitelikte bulunmadığını, 2027 yılına kadar devam eden faizsiz ödeme takviminin alacaklıların yararını gözettiğini söylenilmeyeceğini, İİK 305. maddede düzenlenen konkordatonun tasdik şartlarının bulunmadığını beyanla … AŞ. yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
… AŞ. vekili istinaf dilekçesinde özetle; … AŞ.’nin … Şti.’nin birbirlerine kefaletinin bulunduğunu, her iki şirket açısından sadece asaleten risklerin hesaplandığını, 27/07/2021 tarihinde bilirkişi raporuna itirazlarında konkordato hükümlerinin asaleten riskler yanında kefaleten riskleri kapsadığını, kefaleten risklerinde konkordato alacak tutarının hesaplanarak hesaba girmesi konusunda itiraz ettiklerini bu hususta yeni inceleme yapılmadığını, … AŞ.’nin kefaleten borçlarının alacak hesabında dikkate alınmadığını ve konkordato kapsamına dahil edilmediğini, konkordato hükümlerinin kefaleten sorumluluk düzenlemelerini ortadan kaldıramayacağını beyanla asaleten ve kefalet bildirilen tüm alacak kalemlerinin konkordato nisabına ve tüm alacak tutarına dahil edilmesini ve konkordato talebinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, İİK 285 ve devamı maddeleri gereğince konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın açılmasına müteakiben, davacılar tarafından dosyaya sunulan belge ve kayıtlar da dikkate alınarak 25/10/2019 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet kararı verildiği, 22/01/2020 tarihinden itibaren geçici mühlet süresinin 1 ay uzatılmasına karar verildiği, geçici mühlet süresi içerisinde 19/02/2020 tarihinde davacılara bir yıllık kesin mühlet verildiği, 7226 sayılı yasanın geçici 1/b ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İİK.nun 289/5.maddesi uyarınca kesin mühletin 16/05/2021 tarihine kadar uzatılmış sayıldığı, 28/04/2021 tarihinde İİK nun 288/2 maddesi uyarınca 16/05/2021 tarihinden başlamak üzere 5 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, 27/09/2021 tarihinde, davacı borçlular hakkındaki konkordato yargılamasında uzatılmış olan kesin mühlet içerisinde karar verilemeyeceği anlaşılmakla kesin mühletin 16/10/2021 tarihinden başlamak üzere İİK.nun 304/2 maddesi uyarınca üç ay süre ile uzatılmasına karar verildiği görülmüştür.
Kesin mühlet süresince konkordato komiseri olarak Bağımsız Denetçi YMM …, Hukukçu … görevlendirilmiştir. Konkordato komiseri heyetinin dosyaya sunduğu 20/09/2021 havale tarihli konkordato kesin mühlet nihai sonuç raporunda özetle;
… A.Ş. Yönünden;
Şirket 30.06.2021 tarihi itibariyle kaydi Özvarlığı müspet (+) 3.500.813,72 TL. olması nedeniyle kayden borca batık olmadığı, yine şirketin 30.06.2021 tarihi itibariyle reel değerlere göre Aktif toplamının 19.734.150,18 TL. olduğu, aynı tarih itibariyle Borç toplamının ise 14.439.860,08 TL olduğu, Aktif toplamının Borç toplamından (19.734.150,18-14.439.860,08=) 5.294.290,10 TL fazlalığı nedeniyle firmanın borca batık olmadığı,
İİK 302 maddesine istinaden 08.09.2021 tarihinde yapılan Alacaklılar Toplantısı’nda sunulan “Borçlu …. A.Ş.’nin, adi borçlarını tenzilatsız, ilk taksiti 2022 Aralık ayında başlamak ve son taksiti 2027 Aralık ayında ödenmek üzere 21 taksit halinde ödenme” teklifini içeren Konkordato Projesini ve projedeki ödeme planını, toplam kaydedilmiş 37 adet adi alacaklının 24 adedi yani %64,86’si ile 10.954.470,96 TL. alacak tutarının 7.875.123,18 TL.lık kısmı yani %71,89’u imza etmek suretiyle kabul edildiği, dolayısıyla Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını (hem de alacaklıların dörtte birini ve alacak tutarının üçte ikisini) aşan bir çoğunluk tarafından imza edilerek kabul edildiği,
Sayın Mahkemenin 25.08.2021 tarihli ara kararındaki İİK’nun 302/5 maddesi uyarınca oylamaya katılmasına karar verdiği çekişmeli alacaklı ve miktarların nisaplara alınması durumunda; kaydedilmiş olan toplam; 38 adet adi alacaklının 24 adedi yani %63,16’sı ile 12.694.768,98 TL. alacak tutarının 7.875.123,18 TL.lık kısmı yani %62,04’ü rapor ekinde sunulan oy pusulalarını imza etmek suretiyle Konkordato Projesini kabul ettikleri, dolayısıyla Sayın Mahkemenin 25.08.2021 tarihli ara kararındaki İİK’nun 302/5 maddesi uyarınca oylamaya katılmasına karar verdiği alacaklı ve miktarların nisaplara alınması durumunda da … A.Ş.’nin Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını aşan bir çoğunluk tarafından imza edilerek kabul edilmiş olduğunun görüldüğü,
… A.Ş.’nin Rehinle temin edilmiş borcu bulunmadığından İcra Ve İflas Kanunu’nun 308/h maddesi kapsamında her hangi bir müzakere yapılmadığı,
İİK.’nun 305.nci maddesi ile ilgili tespit ve değerlendirmeler;
Borçlu şirket, adi konkordato kapsamında, adi borçlarını tenzilatsız, ilk taksiti 2022 Aralık ayında başlamak ve son taksiti 2027 Aralık ayında ödenmek üzere 21 taksit halinde ödemeyi öngörmekte ve borçlarını ödemekte sadece vade konkordatosu teklif etmekte olup tenzilat talebi bulunmamaktadır. Bununla birlikte şirketin borca batık olmadığı da göz önüne alındığında alacaklıların hiçbir alacaklarından vazgeçmiş olmayacaklardır. Dolayısıyla Adi konkordatoda teklif edilen tutar, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu,
… A.Ş.’nin önemli bir gelir kaynağı olan makyaj ürünleri satışının Pandemi Covid 19 dan kaynaklı olarak önemli derecede azalması sebebiyle şirketin yönünü parfüm, kolonya, vücut spreyleri gibi ürünlere çevirdiği, bu minvalde de yurt içi ve yurt dışında pek çok büyük firmalarla iş yapmaya başladığı ve devamı hususunda da anlaşmaların yapıldığı, buna göre de şirketin 2022 Yılında 12.500.000,00 TL., 2023 Yılında 14.500.000,00 TL., 2024 Yılında 16.500.000,00 TL., 2025 Yılında 19.000.000,00 TL., 2026 Yılında 22.000.000,00 TL. ve 2027 Yılında da 25.000.000,00 TL. gelir beklediği, düzenlenen proforma gelir tablosuna göre de bu gelirlerden 11.000.000,00 TL. nakit fazlalığı (kar) öngörüldüğü, geçmiş yıllardaki mali verilerine göre şirketin bu beklenti ve öngörülerinin gerçekleşmesinin muhtemel olduğu,
Revize projede sunulan Nakit Akım Tablosunda; Konkordatoya tabi olan borçlar için konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yılı ödemesiz, 2022 Aralık ayında toplam alacağın %2’sini ve 5 yılda (3 ayda bir 21 taksitte) ödemelerin yapılmasının hedeflendiği, şirketin yaklaşık 7 milyon değerini bulan reel stok ve maddi duran varlığı ile yurtiçi ve yurtdışı tescilli markalarının satışından öngörülen nakit ve hali hazırda bilançoda Aktifte mevcut olan Cari Hesap Alacaklarının tahsili ile ödemelerin yapılmasının planlandığı, hazırlanan nakit akım tablosunda ayrıntıları yer aldığı şekilde, şirketin faaliyetinin kesintisiz devam etmesi durumunda gerçekleşecek satışlarla maliyet giderlerinin karşılanabildiği ve kaynak yaratıldığı ayrıca mevcut alacaklarında tahsili ile sağlanan kaynaklar ile 1 yıl ödemesiz süre sonunda başlayarak 2022 Aralık ayında toplam alacağın %2’sini ve 5 yılda (3 ayda bir 21 taksitte) borçların tasfiye edebileceğinin muhtemel olduğu, dolayısıyla şirketin ticari faaliyetlerinden beklediği muhtemel gelir ve karlar (nakit fazlalıkları) ile aktifinin de toplam borçtan fazla olduğu göz önüne alındığında, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu tespit edildiği,
Konkordato Projesini ve projedeki ödeme planını, toplam kaydedilmiş 37 adet adi alacaklının 24 adedi yani %64,86’si ile 10.954.470,96 TL. alacak tutarının 7.875.123,18 TL.lık kısmı yani %71,89’u imza etmek suretiyle kabul etmişlerdir. Buna göre, Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını (hem de alacaklıların dörtte birini ve alacak tutarının üçte ikisini) aşan bir çoğunluk tarafından imza edilerek kabul edildiği,
Bununla birlikte Sayın Mahkemenin 25.08.2021 tarihli ara kararındaki İİK’nun 302/5 maddesi uyarınca oylamaya katılmasına karar verdiği alacaklı ve miktarların nisaplara alınması durumunda; kaydedilmiş olan toplam; 38 adet adi alacaklının 24 adedi yani %63,16’sı ile 12.694.768,98 TL. alacak tutarının 7.875.123,18 TL.lık kısmı yani %62,04’ü rapor ekinde sunulan oy pusulalarını imza etmek suretiyle Konkordato Projesini kabul etmişlerdir. Buna göre, Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını aşan bir çoğunluk tarafından imza edilerek kabul edildiği,
Dolayısıyla Konkordato projesi, İİK’nun hem 302/a bendinde öngörülen çoğunlukla kabul edildiği,
Şirketin, İİK’nun 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılara (işçi alacakları) işbu raporun tarihi itibariyle vadesi geldiği halde ödemeyen işçi borcu bulunmamaktadır. Diğer yandan, şirketin mühlet içinde komiser heyetimizin izniyle akdedilen bir sözleşmeden kaynaklanan bir borcu da bulunmadığından bu hususta teminata bağlanması gereken bir borcun olmadığı, dolayısıyla burada belirtilen şartın gerçekleşmiş olduğunun anlaşıldığı,
Açıklanan nedenle; … A.Ş.’nin mühlet içerisinde İİK 302 maddesine istinaden 08.09.2021 tarihinde yapılan Alacaklılar Toplantısı’nda Adi Alacaklılara toplam 10.954.470,96 TL. ödenmesi kararlaştırılmıştır. Buna göre Sayın Mahkemenin Konkordatonun Tasdikine karar vermesi halinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 82 seri nolu Tebliği gereği borçlunun depo etmesi gereken tasdik harcının toplam (10.954.470,96 *Binde 2,27=) 24.866,65 TL. olduğu hesaplanmıştır. Bununla birlikte bazı rehinli alacaklılarla müzakereler devam etmekte olup müzakereler neticesi tasdik tarihine kadar mutabakata varılan ödeme tutarları üzerinden yeniden harç hesaplaması gerekeceğini,
… Şti. Yönünden;
Şirket 30.06.2021 tarihi itibariyle kaydi Özvarlığı müspet (+) 1.167.506,75 TL. olması nedeniyle kaydi borca batık olmamakla birlikte, şirketin 30.06.2021 tarihi itibariyle reel değerlere göre Aktif toplamının 22.817.668,64 TL. olduğu, aynı tarih itibariyle Borç toplamının ise 19.195.807,91 TL olduğu, aktif toplamının borç toplamından (22.817.668,64-19.195.807,91=) 3.621.860,73 TL fazlalığı nedeniyle firmanın borca batık olmadığı,
İİK 302 maddesine istinaden 26.12.2019 tarihinde yapılan Alacaklılar Toplantısı’nda sunulan “Borçlu … Şti.’nin, adi borçlarını tenzilatsız, ilk taksiti 2022 Aralık ayında başlamak ve son taksiti 2027 Aralık ayında ödenmek üzere 21 taksit halinde ödenme” teklifini içeren Konkordato Projesini ve projedeki ödeme planını, toplam kaydedilmiş 82 adet adi alacaklının 67 adedi yani %.81,71’i ile 8.165.405,95 TL. alacak tutarının 4.550.059,45 TL.lık kısmı yani %55,72’si imza etmek suretiyle kabul etmişlerdir. Dolayısıyla Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını aşan bir çoğunluk tarafından imza edilerek kabul edildiği,
Sayın Mahkemenin 25.08.2021 tarihli ara kararındaki İİK’nun 302/5 maddesi uyarınca oylamaya katılmasına karar verdiği çekişmeli alacaklı ve miktarların nisaplara alınması durumunda; kaydedilmiş olan toplam; 82 adet adi alacaklının 67 adedi yani %.81,71’i ile 8.634.629,67 TL. alacak tutarının 4.550.059,45 TL.lık kısmı yani %52,70’ı rapor ekinde sunulan oy pusulalarını imza etmek suretiyle Konkordato Projesini kabul etmişlerdir. Dolayısıyla Sayın Mahkemenin 25.08.2021 tarihli ara kararındaki İİK’nun 302/5 maddesi uyarınca oylamaya katılmasına karar verdiği alacaklı ve miktarların nisaplara alınması durumunda da … Şti.’nin Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını aşan bir çoğunluk tarafından imza edilerek kabul edilmiş olduğunun görüldüğü,
… Şti.’nin Rehinle temin edilmiş borcu bulunmadığından İcra Ve İflas Kanunu’nun 308/h maddesi kapsamında her hangi bir müzakere yapılmadığı,
İİK.’nun 305.nci maddesi ile ilgili tespit ve değerlendirmeler;
Borçlu şirket, adi konkordato kapsamında, adi borçlarını tenzilatsız, ilk taksiti 2022 Aralık ayında başlamak ve son taksiti 2027 Aralık ayında ödenmek üzere 21 taksit halinde ödemeyi öngörmekte ve borçlarını ödemekte sadece vade konkordatosu teklif etmekte olup tenzilat talebi bulunmamaktadır. Bununla birlikte şirketin borca batık olmadığı da göz önüne alındığında alacaklıların hiçbir alacaklarından vazgeçmiş olmayacaklardır. Dolayısıyla Adi konkordatoda teklif edilen tutar, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu,
… Şti.’nin, önemli bir gelir kaynağı olan makyaj ürünleri satışının Pandemi Covid 19 dan kaynaklı olarak önemli derecede azalması sebebiyle şirketin yönünü parfüm, kolonya, vücut spreyleri gibi ürünlere çevirdiği, bu minvalde de yurt içi ve yurt dışında pek çok büyük firmalarla iş yapmaya başladığı ve devamı hususunda da anlaşmaların yapıldığı, buna göre de şirketin 2022 Yılında 4.500.000,00 TL., 2023 Yılında 5.300.000,00 TL., 2024 Yılında 6.100.000,00 TL., 2025 Yılında 6.920.000,00 TL., 2026 Yılında 7.900.000,00 TL. ve 2027 Yılında da 9.050.000,00 TL. gelir beklediği, düzenlenen proforma gelir tablosuna göre de bu gelirlerden 10.750.000,00 TL. nakit fazlalığı (kar) öngörüldüğü, geçmiş yıllardaki mali verilerine göre şirketin bu beklenti ve öngörülerinin gerçekleşmesinin muhtemel olduğu,
Revize projede sunulan Nakit Akım Tablosunda; Konkordatoya tabi olan borçlar için konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yılı ödemesiz, 2022 Aralık ayında toplam alacağın %2’sini ve 5 yılda (3 ayda bir 21 taksitte) ödemelerin yapılmasının hedeflendiği, şirketin yaklaşık 7 milyon değerini bulan reel stok ve maddi duran varlığı ile yurtiçi ve yurtdışı tescilli markalarının satışından öngörülen nakit ve hali hazırda bilançoda Aktifte mevcut olan Cari Hesap Alacaklarının tahsili ile ödemelerin yapılmasının planlandığı, hazırlanan nakit akım tablosunda ayrıntıları yer aldığı şekilde, şirketin faaliyetinin kesintisiz devam etmesi durumunda gerçekleşecek satışlarla maliyet giderlerinin karşılanabildiği ve kaynak yaratıldığı ayrıca mevcut alacaklarında tahsili ile sağlanan kaynaklar ile 1 yıl ödemesiz süre sonunda başlayarak 2022 Aralık ayında toplam alacağın %2’sini ve 5 yılda (3 ayda bir 21 taksitte) borçların tasfiye edebileceğinin muhtemel olduğu, dolayısıyla şirketin ticari faaliyetlerinden beklediği muhtemel gelir ve karlar (nakit fazlalıkları) ile aktifinin de toplam borçtan fazla olduğu göz önüne alındığında, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğunun tespit edildiği,
Konkordato Projesini ve projedeki ödeme planını, toplam kaydedilmiş 82 adet adi alacaklının 67 adedi yani %.81,71’i ile 8.165.405,95 TL. alacak tutarının 4.550.059,45 TL.lık kısmı yani %55,72’si imza etmek suretiyle kabul etmişlerdir. Buna göre, Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını aşan bir çoğunluk tarafından imza edilerek kabul edildiği,
Bununla birlikte Sayın Mahkemenin 25.08.2021 tarihli ara kararındaki İİK’nun 302/5 maddesi uyarınca oylamaya katılmasına karar verdiği alacaklı ve miktarların nisaplara alınması durumunda; kaydedilmiş olan toplam; 82 adet adi alacaklının 67 adedi yani %.81,71’i ile 8.634.629,67 TL. alacak tutarının 4.550.059,45 TL.lık kısmı yani %52,70’ı rapor ekinde sunulan oy pusulalarını imza etmek suretiyle Konkordato Projesini kabul etmişlerdir. Buna göre, Konkordato projesi, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını aşan bir çoğunluk tarafından imza edilerek kabul edildiği,
Dolayısıyla Konkordato projesi, İİK’nun hem 302/a bendinde öngörülen çoğunlukla kabul edildiği,
Şirketin, İİK’nun 206 ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılara (işçi alacakları) işbu raporun tarihi itibariyle vadesi geldiği halde ödemeyen işçi borcu bulunmamaktadır. Diğer yandan, şirketin mühlet içinde komiser heyetimizin izniyle akdedilen bir sözleşmeden kaynaklanan bir borcu da bulunmadığından bu hususta teminata bağlanması gereken bir borcun olmadığı, dolayısıyla burada belirtilen şartın gerçekleşmiş olduğunun anlaşıldığı,
Açıklanan nedenlerle, … Şti.’nin mühlet içerisinde İİK 302 maddesine istinaden 08.09.2021 tarihinde yapılan Alacaklılar Toplantısı’nda Adi Alacaklılara toplam 8.165.405,95 TL. ödenmesi kararlaştırılmıştır. Buna göre Sayın Mahkemenin Konkordatonun Tasdikine karar vermesi halinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 82 seri nolu Tebliği gereği borçlunun depo etmesi gereken tasdik harcının toplam (8.165.405,95*Binde 2,27=) 18.535,47 TL. olduğu hesaplanmıştır. Bununla birlikte bazı rehinli alacaklılarla müzakereler devam etmekte olup müzakereler neticesi tasdik tarihine kadar mutabakata varılan ödeme tutarları üzerinden yeniden harç hesaplaması gerekeceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkemece nihai raporun sunulmasından sonra alınan 14/10/2021 tarihli ek raporda; “her bir borçlu yönünden çekişmeli alacaklı miktarı ve alacakları gösterir cetvel ile konkordatonun tasdiki halinde ödeme yapılacak alacaklılar, alacak miktarları ve vadesini gösterir ödeme planının sunulduğu, davacı borçlu şirketlerin rehinle teminat altına alınmış herhangi bir borçlarının bulunmadığı, davacı borçlu … Şirketi’nin iflası halinde, konkordatoya dahil 10.954.470,96-TL adi borcun, 8.124.689,70-TL nin teklif edilen proje kapsamında proje sonunda adi alacaklılara ödenecek miktarın 10.954.470,96-TL olduğu, dolayısı ile adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, paranın zaman değeri de dikkate alındığında, davacının vade sonunda ödemeyi vadettiği 10.954.470,96-TL alacağın reel faiz oranı dikkate alındığında güncel değerinin 6.381.494,08-TL olarak hesap edildiğini,
Davacı borçlu … Şirketi’nin, 8.165.405,95-TL olan adi borçlarının, şirketin iflası halinde, adi alacaklıların alabileceği tutar toplamının 9.041.387,23-TL olduğu, konkordato projesinde ödeme teklif edilen toplam adi alacak miktarının 8.165.405,95-TL olduğu, paranın zaman değerine göre reel faiz oranı dikkate alındığında, proje sonunda ödenecek toplam miktarın güncel değerinin 4.756.732,65-TL olduğunu” beyan ettikleri görülmüştür.
… Bankası vekilinin; borçlu şirketlerin asaleten risklerinin hesaplandığı, kefaleten risklerinin de konkordato alacak tutarına eklenmesi gerektiğine yönelik istinaf incelemesinde; grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığı tespiti açısından kötüye kullanılabilmekte olup bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi halinde şirketler o miktar borca batık olmasa bile şeklen borca batık hale gelebildiği, bu durumda grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket üzerinde gösterilmesi ve kefalet veren şirketin pasifinde ayrıca yer verilmemesi ilkesine uygun belirleme yapıldığından bu istinaf istemleri yerinde değildir.
Asli müdahiller vekillerinin istinaf istemleri yönüyle yapılan incelemede;
İİK’nın 305/d maddesi uyarınca konkordatonun tasdiki için imtiyazlı alacakların tam olarak ödenmesi ve mühlet içinde komiserin izni ile akdedilmiş borçların ifasının alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir.
Doktrinde; ” … Vade konkordatosunda alacaklılar, borçluya, alacaklarının tamamen ödenmesi için bir vade verirler, yani alacaklarının ödenmesini belli bir süre ertelerler. Uygulamada seyrek olarak rastlanan vade konkordatosu 2018 değişikliğine kadar İİK’da açık şekilde düzenlenmemiş, ancak 2018 değişikliği ile birlikte İİK’nun da yer almıştır. Hemen belirtelim ki, vade konkordatosunda alacaklıların alacaklarını belli bir yüzdesinden feragat etmeleri söz konusu değildir; vade sonunda alacaklar, işlenmiş faizleri ile birlikte tam olarak ödenecektir. Bu açıdan bakıldığında borçluya vade tanıyan ve fakat belli bir tarihten, örneğin konkordato mühleti verilmesinden ya da konkordatonun tasdiki tarihinden itibaren faiz ödenmemesine yönelik olan bir konkordato teklifi, vade konkordatosu olmayıp, hem vade ve hem de tenzilat konkordatosu (karma konkordato) olarak nitelendirmek gerekir; bkz.bu yönde, Baki Kuru, iflas ve konkordato hukuku, Ankara 1971, s.405 dipnot 4; Süha Tanrıver /Adnan Deynekli, konkordatonun tasdiki, Ankara 1996, s.41.ancak İsviçre’de bazı yazarlar (Dominique Junod Moser/Louis Gaillard, Commenaire romand, Poursuite et faillite, edite par Louis Dalleves-Benedict Foex, Nicolas Jiandin, Basel 2005, m.314 no.8 s.1504), İsv.İİK m.297,f.7’ye (İİK m.294, f.3) yollama yaparak, tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde, mühletin verilmesi anında mevcut ana para ile işlemiş faizin belli vadelerde ödenmesini ve fakat mühletin verilmesinden itibaren faiz işlememesini öngören bir konkordato teklifinin vade konkordatosu olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmaktadır. ( Prof. Dr. Selçuk Öztek, Prof. Dr. Ali Cem Budak, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, Doç. Dr. Serdar Kale, Doç. Dr. Bilgehan Yeşilova- Yeni Konkordato Hukuku s.107 dipnot 3 ) … ”
Yine doktrinde, “…Şu halde malvarlığı borçlarını ödeyemeye yeten borçlu tenzilat konkordatosu talep edemeyecek olup, bu borçlunun teklif edebileceği konkordato türü ancak vade konkordatosu olabilecektir. Ama bu bağlamda borçlunun büyük bir hareket alanına sahip bulunduğu söylenemez: “… borçluya vade konkordatosu yoluyla da olsa, uzun yıllar faizden kurtulmasını sağlayacak biçimde konkordato bağıtlamak olanağının tanınamayacağı açıktır … özelikle, yüksek tutarlı borçları kapsayan konkordatolarda, borçlunun çalışarak borçlarını ödemesi, uzun yıllara bağlıdır. Borçluya … uzun ödeme süreleri sağlayan bir konkordatonun aktifin borçları tamamen karşıladığı durumlarda kabulü söz konusu olamaz …bu gibi durumlarda, borçluya aktifini paraya çevirerek, borçlarını ödeyebilmesi için gerekli olan sürenin verilmesi daha makul olacağından, uzun ödeme süresini içeren faizsiz ödeme tekliflerinin kabulüne imkan yoktur … ”
Yargıtay da aynı görüştedir, yani aktifi pasifinden fazla olan bir kişinin tenzilat konkordatosu isteyemeyeceğini kabul etmektedir …
Aktifi pasifinden fazla olan borçlunun önerdiği tenzilat konkordatosu kural olarak bir tek halde kabul görebilir ve o halde konkordatoya tabi bütün alacaklıların ( oybirliğiyle) konkordato teklifini kabul etmeleridir. Ama prosedürün bu aşamaya kadar gelmesi mümkün olmayacaktır; çünkü mahkeme, aktifi pasifinden fazla olan borçlunun buna rağmen tenzilat konkordatosu istediğini tespit ederek, kesin mühlet kararı vermeyecektir … “. ( Prof. Dr. Selçuk Öztek – Prof. Dr. Ali Cem Budak – Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel – Doç. Dr. Serdar Kale Dç. Dr. Bilgehan Yeşilova-Yeni Konkordato Hukuku s: 158,159,160,161,162,163,164,165,166,167,168,169 )
Ankara BAM 23.Hukuk Dairesi 2021/1746 Esas- 2021/1769 Karar sayılı emsal kararında;”…. İcra ve İflas Kanunu’nun 285’inci maddesine göre konkordato, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için talep edebileceği kolektif bir tasfiye biçimidir.
Düzenlemeden de anlaşılabileceği gibi konkordato mühleti verilmesinin ve dolayısıyla konkordatonun temel koşulu vadesi geldiği hâlde borçların ödenememesi veya ödenememe tehlikesinin bulunmasıdır (İİK m.285). Borçlarını vadesinde ödeyebilecek olan borçlunun konkordato başvurusu kabul edilemez.
Esasen kısa vadeli borçların ödenememesi ya da ödenememesi tehlikesi konkordatoya başvuru için yeterli olmakla birlikte varlıkları borçlarının kat be kat üstünde olan borçlular için konkordatoya müracaat kabul edilemeyeceği yerleşik Yargıtay uygulaması halindedir (Yargıtay İİD. 01.10.1964 gün ve 1964/12958; bkz. Altay, S./Eskiocak, A.: Konkordato ve Yeniden Yapılandırma Hukuku, 5.b., İstanbul 2019, s.670).
Konkordatonun temel amacı borçların ödenmesi olmakla birlikte 7101 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle borçlunun işletmesinin iyileşmesi de bir işlev olarak konkordatoya yüklenmiştir. Ancak bu işlev alacaklıların alacaklarının çeşitli yollarla yok edilmesi suretiyle borçlunun borçlarından kurtulması ve buna ek olarak işletmenin kalkındırması maksadıyla kullanılamaz. Borçlu alacaklılarına mümkün olan en yüksek tatmini sağlamak zorundadır.
İşletmenin borçlarının ödenmesi yanında iyileştirilmesi de söz konusu olduğunda bunun sadece alacaklıların alacaklarının bir kısmına ve vade ile kavuşması, bu arada eğer faiz öngörülmemişse alacakların enflasyon karşısında zaman içinde faiz oranı kadar eritilmesi, bir diğer ifade ile iyileşmenin yükünün sadece alacaklılara yüklenmesi kabul edilemez. Nitekim İcra ve İflas Kanunu’nun konkordato projesini niteleyen 286’ncı maddesinde borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağının gösterilmesi gerektiği de vurgulanmıştır.
Diğer taraftan işletmenin mali durumunu gösteren tek ölçüt varlıkların borçlara (kaldıraç) oranı da değildir. Mali tablo analizinde borç ödeme kabiliyetini (likiditeyi) hesaplamaya yarayan başka oranlar (rasyolar) da bulunmaktadır. Söz gelimi cari oran, işletmenin kısa süreli borçlarını ödeme gücünü ölçmek ve net işletme sermayesinin yeterli olup olmadığını ortaya koymak bakımından önemlidir. Cari oranın ülkenin kalkınmışlığına, sektörün gerekliliklerine göre değişmekle birlikte 2:1, 1,5:1 gibi değerlerde olması yeterli görülmektedir (bkz. Akgüç, Ö.: Mali Tablolar Analizi, 15.b., İstanbul 2013, s.465 vd.). Borç ödeme gücünü ölçmeye yarayan ve cari oranı tamamlayan ikinci bir rasyo da asit-test oranıdır. Bu oranda cari orandan farklı olarak paraya çevrilmesi görece daha uzun zaman alabilecek kalemler hesaplamada dikkate alınmamakta, başka bir söyleyişle nakit ve kolaylıkla nakde çevrilebilecek varlıkların borçları karşılama oranı göz önünde tutulmaktadır. Asit-test oranının 1:1 olması işletme finansmanında “oldukça iyi” sayılmaktadır (Akgüç, s.471).
Bu anlamda konkordatonun temel koşulu olarak ifade edilen vadesi geldiği hâlde borçların ödenememesi veya ödenememe tehlikesinin bulunup bulunmadığının saptanmasında en pratik ve doğru yolun, işletmenin cari oranı ile asit-test oranı başta olmak üzere likidite oranlarının değerlendirilmesi olduğu sonucuna varılmaktadır (bkz. Karakaş, C.F.: Borca Batık Olmayan Borçlunun Tenzilat Konkordatosu İstemi ve Seçenekli Konkordato Projesi, Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Dergisi, C.XVI, 2020/3, S.47, s.782 vd.).
Yukarıdan beri gösterilen yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde istemci şirketin ödemelerini uzun bir vadeye yaydığı, faiz verilmesine dair bir proje unsuru öngörülmeyerek yıllık bazda borçlardan faiz oranı kadar örtülü tenzilat yapıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan işletmenin tek ortağının 1.000.000,-TL mertebesindeki sermayeyi arttırmak gibi bir taahhüdünün de bulunmadığı da görülmektedir.
Diğer yandan şirketin (likiditesi görece yüksek) dönen varlıklarının tutarının 53.165.666,31 TL, buna karşın kısa vadeli borçlarının 48.110.175,67 TL olduğu; bu tutarın dönen varlıklarla kolaylıkla ödenebileceği ve hatta 6.985.000,92 TL tutarındaki uzun vadeli borçlar da eklendiğinde hesaplanan 55.095.176,59 TL tutarındaki toplam borcun ödenmesi için dönen varlıklara iki milyon liradan az bir ilavenin yeterli olduğu;
2021 yılında brüt 20.000.000,-TL gelir beklendiği,
Şirketin 15.703.487,72 TL’lik kaynak fazlasının olduğu ve varlık borç oranının %128,5 mertebesinde hesaplandığı anlaşılmıştır.
Bütün bu verilere göre şirketin vadesi gelmiş borçlarının tamamını derhal, bütün borçlarını da alacaklıları fazla bekletmeden ödeyebilecek güçte olmasına rağmen ödemeyi tasdik tarihinden başlatarak 13’üncü aya ertelediği ve aylık aralıklarla 36 aya yaydığı; bu yolla borçların zaman etkisinden yararlanılarak eritilmeye çalışıldığı, tek ortağın ve şirketin bu süreçte hiçbir yükümlülük altına girmediği ve konkordatonun finansal bir enstrüman olarak kullanıldığı değerlendirilmiştir.
Konkordatoya başvuru için geçmişte aranan dürüstlük koşulu 4949 sayılı Yasa’nın İcra ve İflas Kanunu’nun 285’inci maddesinde yapılan değişiklikle, tasdik için aranan dürüstlük koşulu da 7101 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle kaldırılmıştır. Ancak bu değişiklikler kötü niyet boyutuna gelmiş konkordato taleplerine göz yumulacağı şeklinde yorumlanamaz. Nitekim oylamanın yapılmasından ve duruşmaya katılabilmek ve istinaf hakkı kazanabilmek için Yasanın aradığı (İİK m.304) üç günlük sürenin geçmesinden sonra revize proje sunulması da bu kapsamda değerlendirilmelidir.
Açıklanan nedenlerle … AŞ ve … Şti vekillerinin istinaf nedenlerinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve istemci şirketin konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmek gerekmiştir (HMK m.353/1-b.3)…” demiştir.
Yasal düzenlemeler, emsal içtihatlar ile doktrindeki görüşler ışığında somut olaya bakıldığında;
… AŞ’nin 30/06/2021 tarihi itibariyle reel değerlere göre aktif toplamının 19.734.150,18 TL, borç toplamının 14.439.860,08 TL olduğu, aktif toplamının borç toplamından 5.294.290,10 TL fazlalığı bulunan davacı şirketin, kaydedilen adi borçlarını revize edilmiş konkordato projesi gereğince, davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarının konkordatonun tasdiki tarihinden 31/12/2022 tarihine kadar ödemesiz, 31/12/2022 tarihinde toplam alacağın %2 sini ve 5 yılda tüm alacaklılara faiz ve masrafsız olarak 3 ayda bir 21 taksitte, Mart ayına ilişkin taksitlerin toplam alacağın %3’ü, Haziran ayı taksitlerinin toplam alacağın %4’ü, Eylül ayı taksitlerinin toplam alacağın %6 sı, Aralık ayı taksitlerinin toplam alacağın %7 sinin ödenmesi suretiyle ödenmesine, yani, davanın açıldığı 22/10/2019 tarih itibariyle 3 yıl 2 ay ödemesiz olmak üzere 5 yıl gibi bir uzun vadede faizsiz olarak ödenmesine ilişkin projenin örtülü tenzilat ve vade konkordatosu olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle tenzilat ve vade konkordatosu talebinde bulunduğu görülmüştür. Normal haline göre iflas etse bile ödenebilecek tahsilat tutarından daha az bir borç ödeme teklifinde bulunup, anılan bu durumun şirketin ekonomik durumuna göre gerçeği yansıtmadığı ve revize projedeki teklif edilen tenzilatın ve ödeme vadelerinin şirketin kaynaklarına göre makul seviyede olmadığı, borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutarın kaynakları ile orantılı olması şartına açıkça aykırı olduğu görülmektedir.
Her ne kadar, davacı şirketin teklif etmiş olduğu tutarın; kabul oyu verenlerin oranının alacak tutarı bakımından %71,89 olup alacaklı sayısı bakımından %64,86’yı geçtiği, bu anlamda şekli olarak tasdik koşulları oluştuğu görülmüş ise de; davacı şirketin borçlarının tamamını karşılayabilecek durumda olduğu, böyle durumda borçlu davacı şirketin, borçlarının %100’ünü yani faiziyle birlikte tamamını ödemeyi ve alacaklılarından kendisine bir vade vermelerini teklif etmesi gerekir.
Davacı şirketin, borçlarında mutlaka indirim yapılmasını istiyorsa, sermaye şirketi olduğu da göz önünde bulundurularak, borçların uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması (İİK.m.309/m vd. ) yöntemine başvurması gerekirken; tenzilat konkordatosu talep etmesinin; konkordatoya kabul oyu vermeyen diğer alacaklılar bakımından hakkaniyete aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüniyetli kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
İİK’nun 305.maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu konuda geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Revize projesi ile teklif edilen ödeme tutarlarının ve vadelerin şirketin kaynaklarına göre orantılı olmayıp makul seviyeyi aşacak şekilde fazla olduğu, borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutarların faizsiz olduğu bu hususun örtülü tenzilat olacağı; İİK’nun 305.maddesinde öngörülen tasdik koşulları oluşmadığından; davanın reddine karar verilmesine gerekirken … AŞ. yönüyle konkordatonun tasdikine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacı … AŞ. vekilinin istinaf istemlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
İİK 308. maddesinde konkordato tasdik edilmezse mahkemenin konkordato talebinin reddine karar verebileceği ve bu kararın 288. maddesi gereğince uyarılarak ilgili yerlere bildirileceği, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkemenin borçlunun iflasına resen karar verebileceği düzenlenmiştir. Konkordato talep eden borçlunun konkordato komiserinden alınan 13/04/2022 tarihli raporuna göre borca batık olmadığı, bu haliyle iflas koşullarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı … Şti. vekilinin istinaf istemlerinin incelenmesinde;
… Şti.’nin 30/06/2021 tarihi itibariyle reel değerlere göre aktif toplamının 22.817.668,64 TL, borç toplamının 19.195.807,91 TL olduğu, aktif toplamının borç toplamından 3.621.860,73 TL fazlalığı bulunan davacı şirketin, kaydedilen adi borçlarını revize edilmiş konkordato projesi gereğince, konkordatoya tabi olan borçlar için konkordatonun tasdikine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yılı ödemesiz, 2022 Aralık ayında toplam alacağın %2’sini ve 5 yılda tüm alacaklıların 3 ayda bir 21 taksitte şirketin bulunduğu sektördeki gelir gider dengesi ve nakıt akışı dikkate alınarak Mart aylarında toplam alacağın %3’ünü Haziran aylarında %4’ünü Eylül aylarında %6’sını Aralık aylarında %7’sini ödemeyi planladığı, davanın açıldığı 22/10/2019 tarih itibariyle 3 yıl 2 ay ödemesiz olmak üzere 5 yıl gibi bir uzun vadede faizsiz olarak ödenmesine ilişkin projenin örtülü tenzilat ve vade konkordatosu olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle tenzilat ve vade konkordatosu talebinde bulunduğu görülmüştür. Normal haline göre iflas etse bile ödenebilecek tahsilat tutarından daha az bir borç ödeme teklifinde bulunup, anılan bu durumun şirketin ekonomik durumuna göre gerçeği yansıtmadığı ve revize projedeki teklif edilen tenzilatın ve ödeme vadelerinin şirketin kaynaklarına göre makul seviyede olmadığı, borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutarın kaynakları ile orantılı olması şartına açıkça aykırı olduğu görülmektedir.
Her ne kadar, davacı şirketin teklif etmiş olduğu tutarın; kabul oyu verenlerin oranının alacak tutarı bakımından %55,72 olup alacaklı sayısı bakımından %81,71’i geçtiği, bu anlamda şekli olarak tasdik koşulları oluştuğu görülmüş ise de; davacı şirketin borçlarının tamamını karşılayabilecek durumda olduğu, böyle durumda borçlu davacı şirketin, borçlarının %100’ünü yani faiziyle birlikte tamamını ödemeyi ve alacaklılarından kendisine bir vade vermelerini teklif etmesi gerekir.
Davacı şirketin, borçlarında mutlaka indirim yapılmasını istiyorsa, sermaye şirketi olduğu da göz önünde bulundurularak, borçların uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması (İİK.m.309/m vd. ) yöntemine başvurması gerekirken; tenzilat konkordatosu talep etmesinin; konkordatoya kabul oyu vermeyen diğer alacaklılar bakımından hakkaniyete aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüniyetli kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.
İİK’nun 305.maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu konuda geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Revize projesi ile teklif edilen ödeme tutarlarının ve vadelerin şirketin kaynaklarına göre orantılı olmayıp makul seviyeyi aşacak şekilde fazla olduğu, borçlunun ödemeyi teklif ettiği tutarların faizsiz olduğu bu hususun örtülü tenzilat olacağı; İİK’nun 305.maddesinde öngörülen tasdik koşulları oluşmadığından mahkemece bu şirket yönünden tasdik talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
İİK 308. maddesinde konkordato tasdik edilmezse mahkemenin konkordato talebinin reddine karar verebileceği ve bu kararın 288. maddesi gereğince uyarılarak ilgili yerlere bildirileceği, borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkemenin borçlunun iflasına resen karar verebileceği düzenlenmiştir. Konkordato talep eden borçlunun konkordato komiserinden alınan 13/04/2022 tarihli raporuna göre borca batık olmadığı, bu haliyle iflas koşullarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
O halde, yapılan yargılamaya ve dosya içeriğine göre, asli müdahiller vekillerinin istinaf istemlerinin kabulüne, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacılar vekilinin istinaf istemlerinin reddine, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açılandığı üzere;
A-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2021 tarih 2019/487 Esas 2021/930 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
1-İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar tarafından alınması gereken 161,40 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 102,10 TL’nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacılar tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
3-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Bank, Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Şirketi vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Bank, Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Şirketi vekillerinin ayrı ayrı yatırmış oldukları 59,30’ar TL istinaf karar harcının istek halinde kendilerine ödenmesine,
2-Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Bank, Alacaklı … Şirketi, Alacaklı … Şirketi vekillerinin ayrı ayrı yatırmış oldukları 162,10’ar TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı … Aş.’den alınarak istek halinde kendilerine ödenmesine,
3-Alacaklı … Şirketi’nin yapmış olduğu yargılama gideri 5,50 TL’nin davacı … Aş.’den alınarak Alacaklı … Şirketi’ne verilmesine,
4-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlk Derece Mahkemesi Yerine Kurulan Hüküm:
1-Davacı borçlular … Şirketi, … Şirketi ile davacı borçlu …’ın konkordato talebinin reddine,
Kararın İİK nun 288. Maddesi uyarınca ilanı ile ilgili yerlere bildirilmesine,
Tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
2-Hüküm tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70’er TL’den 242,10 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 197,70 TL harcın talep edenlerde tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Talep edenler tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren on gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 02/06/2022