Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/359 E. 2022/414 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/359
KARAR NO : 2022/414
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2021
NUMARASI : 2021/1423esas- 2021/1065karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2022

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2021 tarih, 2021/1423 esas ve 2021/1065 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle “müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacaklara ilişkin kesin faturalar karşılığında oluşan cari hesabın davalı tarafça ödenmediğini, davalı aleyhine Fethiye İcra Müdürlüğünün 2020/9549 Esas sayılı dosya üzerinden takip başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya 13.01.2021 tarihinde usülüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra yasal süresi içerisinde 18.01.2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinden herhangi bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin turizm ve konaklama sektöründe olduğunu, fatura konusu konaklamayı karşı tarafın yaptığını ancak bedelleri ödenmediğini, müvekkili şirketin alacağının likit olduğunu, davalının, icra takibine haksız ve kötü niyetli itiraz ederek borcun tahsilini imkansız hale getirmeye çalıştığını belirterek, davalı yanca Fethiye İcra Müdürlüğü’nün 2020/9549 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan takibe yapılmış bulunan haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına” karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…01.09.2021 tarihinden önce açılmış davalarda Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olamayacağı kanaatine varıldığından (SAMSUN BAM 3. HD 2021/1511E-2021/1353K SAYILI 02.11.2021 TARİHLİ İLAMI, ANKARA BAM 23. HD 2021/1939e-2021/1732K 22.11.2021 TARİHLİ İLAMI, KONYA BAM 3. HD 2021/2115E-2021/1979K, ANTALYA BAM 5.HD 2021/2005E-2021/1588 K SAYILI 09.12.2021 TARİHLİ VE DİĞER BİR ÇOK İLAMI) ve 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi gereğince görev hususunun dava şartı olması, 6100 sayılı HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiğinden, HMK 320/1. Maddesi hükümleri uyarınca ayrıca duruşma açılmasına da gerek görülmeyerek 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK.nun 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine, 6100 sayılı HMK’nun 21/1-c maddesi gereğince görevli ve yetkili mahkemenin Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu…” şeklinde kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili İstinaf dilekçesi ile eldeki davada asliye ticaret mahkemesi görevli olduğunu, yargılama sırasında Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin genişletildiğini, görevli mahkemenin Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını ve görevli mahkemenin belirlenmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2 fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 Türk Lirasıdır. 6100 Sayılı HMK’nın ek 1. maddesi uyarınca 01/01/2021 tarihinden itibaren ise, bu sınır 5.880,00 Türk lirasıdır. Davacı tarafın istinafa konu ettiği miktarın 2.360,00 TL olması nedeniyle 16/03/2021 tarihli gerekçeli karar kesin niteliktedir.(Yargıtay 19. HD. 2019/2829 E ve 2019/4446 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının taraflardan tahsiline yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar ilk derece mahkemesi kararında değinilmemiş ise de; 6100 Sayılı HMK 21/1-c maddesi delaletiyle, 6100 sayılı HMK’nın 22/2 maddesi gereğince, her iki mahkemenin kararı kesin olduğundan görevli mahkemenin belirlenmesi bakımından dosyanın merci tayinine gönderilmesi gerekecektir.
Açıklanan nedenlerle; karar tarihi itibariyle miktar olarak kesin olan mahkeme kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nun 341-(2) ve 346-(1) maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.24/02/2022