Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/293 E. 2022/1499 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/293
KARAR NO : 2022/1499
KARAR TARİHİ: 29/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2021
NUMARASI : 2017/1080 Esas ve 2021/517 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/10/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava dışı … A.Ş.’den olan alacağı sebebiyle İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12581 sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, takip borçlusu şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunun belirlenmesi üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı 3. kişiye icra dosyasında İİK’nın 89/1 maddesi gereğince 1. haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, davalının “dosya borçlusunun şirket nezdinde doğmuş hiç bir hak ve alacağının bulunmadığını” ileri sürerek itiraz ettiğini, takip borçlusu şirketin davalı şirketten sözleşmeye dayalı ürün ve hizmet satımından kaynaklanan bakiye cari hesap alacağının yanı sıra bu iki şirket arasında düzenlenen elektrik tesisat sözleşmesinde belirtilen ve takip borçlusu şirketin yaptığı imalat nedeniyle … A.Ş.’nin elektrik faturasında davalı şirkete uygulanan mahsup bedeli alacağının bulunduğunu, söz konusu iki hukuki ilişkiden doğan alacak miktarının bu davanın değerinin çok üzerinde olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen orta gerilim hattının takip borçlusu şirket tarafından yapıldığını ve bunun bedelinin … A.Ş. faturalarında elektrik borcundan mahsup edilmek suretiyle davalıya ödendiğini, sırf bu nedenle bile davalının takip borçlusu şirkete 1.400.000,00 TL civarında borcunun bulunduğunu, … A.Ş.’nin kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile bu durumun açık bir şekilde ortaya çıkacağını belirterek, İİK’nın 120/2 maddesi gereğince müvekkilinin alacağı olan 1.011.584,18 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesinde de belirttikleri şekilde müvekkilinin takip borçlusu şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu şirket ile müvekkili arasında mevcut taahhüt işlerini kapsayan 03/05/2013 tarihli elektrik tesisat sözleşmesi ve diğer tüm anlaşmalar çerçevesinde tarafların cari hesap mutabakatı yaptıklarını, tüm alacak ve borcun tahsil ve tasfiyesinin yapılarak takip borçlusu şirketin müvekkilini 29/03/2016 tarihi itibariyle ibra ettiğini, bu ibra ile taraflar arasındaki her türlü hukuki ve fiili ilişkinin sona erdiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davacı şirket tarafından, dava dışı … A.Ş. hakkında alacaklı olduğu ileri sürülerek İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12581 sayılı icra takibinin başlatıldığı, takibin kesinleştiği, bu dosyada takip borçlusu olan şirketin davalı şirketten alacaklı olduğu belirlenerek 3. kişi olan davalı şirkete İİK’nın 89/1 maddesi gereğince 1. haciz ihbarnamesinin gönderildiği, davalının ise “dosya borçlusunun şirket nezdinde doğmuş hiç bir hak ve alacağının bulunmadığını” ileri sürerek itiraz ettiği; takip borçlusu şirket ile davalı şirket arasında cari hesap şeklinde yürüyen ürün ve hizmet alım-satımına ilişkin bir ticari ilişkinin bulunduğu; ayrıca dava dışı … A.Ş. ile davalı şirket arasında imzalanan 05/08/2013 tarihli 174-2013/116 numaralı sözleşme ve bu sözleşmeye ek 174-2013/137 numaralı sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından YG – AG elektrik tesis işinin yapımının üstlenildiği; bunun yanı sıra davalı şirket ile dava dışı takip borçlusu …. Şti. arasında 03/05/2013 tarihinde elektrik tesisat sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşme ile yüklenici olan dava dışı takip borçlusu şirketin davalı işverenin işlettiği adreste “orta gerilim elektrik tesisat, kablolama, inşaat işleri, hattın AVM trafosuna kadar tesisi, alçak gerilim A ve B blokların tüm bina kablolama, trafo, çevre aydınlatma vs” işlerin yapımını yüklendiği, işin bedelinin KDV ve ek işler hariç toplam 2.304.000,00 TL olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin “işin bedeli” başlıklı 4. maddesinin 3 numaralı paragrafında “ortak gerilim hattının kablo ve diğer malzemelerinin, yapılacak protokol kapsamında … A.Ş.’den temin edileceği, … A.Ş. stoklarında malzemelerin olmaması durumunda malzemelerin yüklenici tarafından tedarik edileceği, bedelinin … A.Ş. faturasında işverene uygulanacak mahsup bedelinin yükleniciye aktarımı şeklinde bu sözleşmenin bedelinden ayrı olmak üzere ödeneceği” hususlarının düzenlendiği, sözleşmenin bu maddesi kapsamında orta gerilim hattının yüklenici takip borçlusu şirket tarafından yapıldığı, kesin hesabın düzenlendiği, … A.Ş. adına yapılan yatırımın bedelinin … A.Ş. tarafından 1.548.336,44 TL olarak hesaplandığı, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’ne göre % 25 oranında indirim yapılarak 1.161.252,33 rakamına ulaşıldığı, bu miktarın … A.Ş. tarafından davalı şirkete ödendiği, bu ödemenin takip borçlusu şirkete yapıldığına ilişkin bir kaydın bulunmadığı, nitekim; … A.Ş.’den gönderilen 04/04/2019 tarihli yazıda da; “hak ediş ödemesinin sözleşme hükümlerine göre … A Ş.’ye ödendiği, kurumları tarafından …. Şti.’ye harici olarak herhangi bir ödeme yapılmadığı” hususunun bildirildiği, bu alacak kalemi dahi tek başına ele alındığında dava dışı takip borçlusu şirketin davalı şirketten 1.161.252,33 TL tutarında alacağının olduğunun kabulü gerektiği, bu miktarın dava konusu miktarı kapsadığı, İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12581 sayılı dosyasında İİK’nın 120/2 maddesi gereğince düzenlenen yetki belgesi çerçevesinde davacı tarafın kesinleşen takipten dolayı 1.011.584,18 TL alacak iddiasında haklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış, davanın kabulüne…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının imzaladığı belgeleri geçersiz sayacak şekilde irade sakatlığı dahil herhangi durum söz konusu olmadığı gibi bu şekilde bir iddiada söz konusu olmadığını, davacı taraf 2016 tarihinde yapılan ibranın geçersiz olduğunu, bu ibranın alacaklıları zarara uğratmak maksadıyla olduğunu belirtmiş ise de takibe yönelik yaptığımız itirazlarımızda belirttiğimiz üzere takibin muvazaalı olmasının yanında takibe konu alacağın doğum tarihinden önce ibranın ve icra dosyasından feragatin gerçekleşmiş olduğu göz önüne alındığında herhangi bir şekilde alacaklıları zarara uğratmak amacıyla ibranın ve feragatin gerçekleşmediği, gerçekleşmeyeceği, gerçek iradelerin yansıtıldığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; 1. haciz ihbarnamesine yönelik itirazın haksız olduğu ileri sürülerek alacağın tahsili istemine ilişkin açılan alacak davasıdır.
Mahkemece verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği, davalı vekilinin 07/09/2022 tarihli e imzalı dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin İzmir 17. Noterliğinin 20/11/2019 tarihli ve 14083 yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 349. maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu;
a-220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
b-17.195,00 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya ödenmesine,
3-İstinaf eden davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/09/2022