Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2429 E. 2023/459 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2429
KARAR NO : 2023/459
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/10/2022
NUMARASI : 2022/854 D.İş Ek Karar

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz (Finans)
BAM KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023

Karşı taraf … Şti. vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” İhtiyati haciz kararına itiraz eden … Şirketi vekili dilekçesiyle; ihtiyati haciz istemine konu edilen çekteki imzanın sahte olup, müvekkili şirket yetkilisi tarafından atılmadığını, müvekkili şirkete ait çeklerin, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından çalındığını, bu hususta Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/1398 Soruşturma numaralı dosyasıyla şikayetçi olunduğunu, İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2022/546 Esas sayılı dosya nezdinde takibin tedbiren durdurulması talepli takibin iptali davası açıldığını, açıklanan nedenlerle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep eden … AŞ vekili beyan dilekçesi ile; dava konusu senetteki imzanın aidiyetine ilişkin itirazının yargılama konusu olmadığını, çek veya bonoya dayalı ihtiyati hacizlere itirazda imzanın sahteliği iddiası yönünden yapılan itirazlar İcra İflas Kanunu 265’inci maddede yer almadığı için ve yargılamayı gerektirmesi sebebiyle geçerli bir itiraz olarak kabul edilemeyeceğini, bu kapsamda ise itiraz edenin itirazının reddi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir. Mahkememizce İİK 265 ve devamı maddeleri kapsamında talebin duruşmalı olarak yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 16/08/2022 tarihli 2022/854 Değişik İş sayılı kararıyla talep eden … AŞ’nin talebinin kabulü ile, 31/07/2022 keşide tarihli, 01/08/2022 ibraz tarihli, 125.000,00 TL bedelli çek, 16/02/2022 tarihli faturalar, 24/02/2022 tarihli Faktoring sözleşmesine dayalı olarak İİK.nun 257.maddesi uyarınca … Şirketi, … Şirketi ve … Şirketi’nin menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının 125.000,00 TL borca yeter miktarının yasal sınırlamalar göz önünde tutularak %15 teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmiş, karara borçlulardan … Şirketi tarafından itiraz edilmiştir.
İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün 2022/10793 sayılı takip dosyasının celp edilerek incelenmesinde; Mahkememizin 2022/854 Değişik İş sayılı kararıyla … AŞ tarafından … Şirketi, … Şirketi ve … Şirketi aleyhine 31/07/2022 keşide tarihli, 01/08/2022 ibraz tarihli, 125.000,00 TL bedelli çeke istinaden icra takibi yapıldığı görülmüştür.
İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/546 esas sayılı dosyasının celp edilerek incelenmesinde; … Şirketi tarafından … Şirketi aleyhine takibin taliki veya iptali davasının açıldığı, Mahkemenin 14/10/2022 tarih (12) nolu bendinde, davacı vekilinin tedbir talebinin kabulü ile davacı aleyhine başlatılan takibin dava sonuçlanıncaya kadar geçici olarak durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İİK’nın 265. maddesinde, ihtiyati hacze itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. Bunlar; mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı nedenlere ilişkin olup imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının İİK’nın 257. maddesinde sayılan itiraz nedenleri arasında yer almadığı, imza inkarının ihtiyati hacze engel olmadığı, imza itirazının ileride açılacak bir menfi tespit davasının konusunu oluşturabileceği, ihtiyati haciz şartlarının bulunduğu görülmekle itirazın reddine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Karşı taraf … Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz istemine konu edilen çekteki imzanın sahte olup, müvekkili şirket yetkilisi tarafından atılmadığını, müvekkili şirkete ait çeklerin, kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından çalındığını, müvekkili şirketin hamili cirantalar ile ticari ilişkisi bulunmadığını, yerel mahkemece değişik iş kararı ile maktu vekalet ücretine hükmedildiği halde itirazın reddine ilişkin kararda ikinci kez vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını, ihtiyati hacze itirazlarının kabulünü talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Talep; ihtiyati haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
Talep eden … Şirketince çek bedeli vadesinde ödenmediğinden ihtiyati haciz talep edilmiştir.
Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir.
Aleyhine verilen ihtiyati hacze itiraz eden vekili, talebe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığı, imzanın şirket yetkilisi tarafından atılmadığı, çekin çalıntı olduğunu beyanla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İtiraz üzerine mahkemece itirazın reddine karar verilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Uyuşmazlık ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İİK.’nun 257-(1) maddesi hükmü uyarınca, kural olarak rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcu için ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. Ancak, aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan koşullardan birinin varlığı halinde henüz vadesi gelmemiş bir para alacağı içinde ihtiyati haciz talebinde bulunmak mümkündür. Bu koşullar ise şu şekilde düzenlenmiştir;
“ 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa,
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa.”
Anılan Yasa’nın 258. maddenin 1. fıkrası uyarınca; “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur…” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiğini veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK.’nın 257-(2) hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü; hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak, kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’unda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış; ayrıca, burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı, vurgulanmak istenmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; talep eden faktoring şirketince çeke konu tevsik belgelerinin, faturaların sunulmuş olmasına, çekin ibraz süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğinin karşılığının bulunmadığının anlaşılmasına, ihtiyati haczin kaldırılmasını talep eden tarafça ileri sürülen hususların İİK 257. maddede sayılan itiraz nedenleri arasında yer almamasına göre karşı taraf … Şti. vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/854 D.İş ve 31/10/2022 Ek Karar sayılı kararına karşı karşı taraf … Şti. vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran karşı taraf … Şti. tarafından alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL’nin karşı taraf … Şti. ‘den alınarak hazineye gelir kaydına,
Karşı taraf … Şti. tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 09/03/2023