Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2423 E. 2023/36 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2423
KARAR NO : 2023/36
KARAR TARİHİ : 12/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/11/2022
NUMARASI : 2021/523 Esas ve 2022/859 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordatonun Feshi
BAM KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/01/2023

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının konkordato talebinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1178 Esas-2019/1174 Karar sayılı ilamı ile onaylandığını, bu karara göre davalının konkordato projesi gereğince borçlunun konkordatoya tabi borçlarını üçer ay ara ile 12 eşit taksitte (3 yılda) kesin mühlet tarihi olan 04/01/2019 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Mart ayı sonundan başlayarak ve her üç aylık dönemin son günü ödemesine karar verildiğini, davalının şu ana kadar taksitlerini geciktirdiğini, eksik ödemeler yaptığını, bazı taksitlerini ise hiç ödemediğini belirterek İİK 308/e maddesi uyarınca müvekkili banka yönünden konkordatonun feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesiyle; konkordatonun tasdiki kararının henüz kesinleşmediğini, davacı … Bankası tarafından müvekkilinin banka hesaplarına bloke konulduğunu, müvekkili şirketin taksit ödemeleri yapmasının davacı yan tarafından engellendiğini, davacı yana yapılacak ödemelerin blokeli hesaplardan mahsup edilmesi yönünde Torbalı 4. Noterliğinin 05252 yevmiye nolu 06/05/2021 tarihli ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnameye cevap alınamadığını, davacı bankanın müvekkili şirketin ödeme yapmasına engel olup daha sonra kötü niyetle iş bu davayı açtığını, davacı bankanın banka hesaplarına bloke koymuş olmasının diğer alacaklıların alacaklarını alma hakkını da etkilediğini, pandemi nedeniyle müvekkilinin mevcut ekonomik koşullar içinde beklenilen kârlılık seviyesine ulaşamadığını, Covid-19 sebebiyle müvekkilinin ticari hayatının normal seyrine dönemediğini, bu nedenlerle de ödeme planına uygun davranamadığını belirterek konkordato kararının kesinleşmesinin beklenilmesine karar verilmesini, iş bu davanın zorunlu arabuluculuk şartına tabi olduğundan bu şart yerine getirilmemesi nedeniyle usulden reddine, davacı bankanın müvekkili şirketin banka hesaplarına bloke koyarak ödeme yapılmasını engellemesi veya mahsup işlemini gerçekleştirmeyerek müvekkili şirketin borcunu ödemesine bizzat engel olması sebebiyle haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davalı … Şti.’nin konkordato başvurusu üzerine İzmir 3 ATM’nin 20/12/2019 tarihli 2018/1178 esas 2019/1174 karar sayılı kararı ile konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine, konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını üçer ay ara ile 12 eşit taksitte (3 yılda) kesin mühlet tarihi olan 04/01/2019 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Mart ayı sonundan başlayarak ve her üç aylık dönemin son günü ödemesine karar verildiği, tasdik edilen ve kesinleşen karar gereği ödemelerin 2020 yılı Mart ayı sonundan başladığı, bu dava tarihine kadar 6 taksit ödenmesi gerektiği, kayyım raporuna göre davacı bankaya ödenmesi gereken aylık taksit tutarının 30.671,46-TL olduğu, 6 aylık toplam ödeme tutarının 184.028,76-TL olduğu buna karşın davalının davacıya 02/10/2020 tarihinde 10.528,08-TL ödediği, bunun yanı sıra davacı nezdindeki hesaplarında bloke uygulanan paranın borcuna mahsup edilmesini istediği, davalının davacı nezdindeki TL hesabında 29.679,26-TL ve USD hesabında 1.446,24-USD bulunduğu, USD’nin bu dava tarihindeki kuru dikkate alındığında TL karşılığının 12.365,35-TL olduğu, davacının bloke uygulanan hesaplardaki parayı borca mahsup ettiğinde kendisine yapılan 10.528,08-TL ile TL hesabındaki 29.679,26-TL ve USD hesabındaki 1.446,24-USD’nin TL karşılığı olan 12.365,35-TL toplamı 52.572,69-TL’nin ödenmiş sayılacağı, buna rağmen davalının davacıya iş bu dava tarihine kadar ödemesi gerekip de ödenmeyen 131.456,07-TL borcu bulunduğu, böylelikle davalının konkordato projesi kapsamında ödemelerini tam olarak yerine getirmediği, davacının İİK 308/e maddesi uyarınca konkordatonun feshini istemekte haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı, pandemi sebebiyle ve mücbir sebeplerle şirketin karlılık seviyesinin istenen seviyeye ulaşılamadığı ve ödeme planına uygun davranılamadığını savunmuş ise de, tüm dünyada etkili olan pandeminin diğer şirketleri ve elbette davacıyı da etkilediği, pandeminin mücbir sebep olduğunun kabulü halinde aynı zor şartlardaki alacaklıların da haklarının zarara uğrayacağı, pandeminin alacaklılar için de zor şartlar getirdiği dikkate alındığında bu yöndeki savunma yerinde görülmemiştir…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı banka tarafından müvekkilinin hesaplarına bloke konulduğunu, bu blokenin diğer alacaklıların haklarını almalarını da etkilediğini, bu durumun mahkemece dikkate alınmadığını, pandemi sürecinin de müvekkili şirketin olumsuz etkilediğini, pandemi sürecinde beklenilen karlılık seviyesine ulaşılamadığını ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; İİK 308/e maddesine dayalı konkordatonun davacı banka yönünden feshi talebine ilişkindir.
Mahkemece verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği, davalı vekilinin 20/12/2022 tarihli e imzalı dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinini Torbalı 4. Noterliğinin 14/04/2020 tarihli ve 03641 yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 349. maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu;
a-220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
b-80,70 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya ödenmesine,
3-İstinaf eden davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Kararın dairemiz tarafından taraf vekillerine ve davalıya tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren on gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/01/2023