Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2348 E. 2023/35 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2348
KARAR NO : 2023/35

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2022
NUMARASI : 2022/373 D.iş 2022/374 Karar
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Taraflar arasında görülen değişik iş talebine ilişkin olarak yapılan açık yargılama sırasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararına karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle ; müvekkili şirketin belirtilen adreste uzun yıllardır çamaşırhane ve kuru temizleme hizmeti verdiğini, karşı taraf borçlu şirketin ise … Mah. … Sokak … Blok No:… Bodrum adresinde otel işletmesi bulunduğunu, 2022 turizm sezonunun başlangıcında alacaklı müvekkili çamaşırhane hizmetleri için birim fiyat listesi karşı taraf ile paylaştığını, tarafların mutabık kalması üzerine Mayıs ayının sonunda çalışmaya başladıklarını, alacaklı müvekkili dört adet e-arşiv fatura ve bu faturaların içeriğini oluşturan irsaliyeleri düzenleyip borçlu şirkete teslim ettiğini, karşı tarafın 30.06.2022 tarihli 12.206,33 TL tutarındaki faturanın tamamını ödediğini, 31.07.2022 tarihli 59.348,89 TL tutarındaki faturanın 25.000,00 TL’sini de ödediğini, bu faturanın kalan bakiyesini ve 01.09.2022 tarihli 73.762,75 TL tutarlı ve 30.09.2022 tarihli ve 39.960,50 TL tutarlı faturaları ise hiç ödemediğini, alacaklı müvekkilinin borçlu şirketin yetkilileriyle defalarca sözlü ve yazılı olarak görüştüğünü ve biriken toplam 148.072,14 TL’lik alacağının ödenmesini talep ettiğini, borçlu şirket ilk önce kısa süre içinde ödeme yapacaklarını söylemişse de işbu başvurudan kısa bir süre önce müvekkilinden önce indirim talep ettiğini ardından da ödeme yapmamak ve alacağı sürüncemede bırakmak için aldıkları hizmetin eksik ve ayıplı olduğunu iddia ettiğini, hatta 5.10.2022 ve 6.10.2022 tarihlerinde herhangi bir hukuki dayanağı olmamasına rağmen müvekkiline iade faturası kesmişse de müvekkili tarafından elektronik ortamda düzenlenen bu dayanaksız faturaların kabul edilmediğini, müvekkili şirketin tüm irsaliyelerden anlaşılacağı üzere 27 Mayıs 2022 tarihinden 26.09.2022 tarihine kadar çamaşırhane hizmetini eksiksiz ve hatasız olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin yaptığı araştırmada turizm sezonunun bitmek üzere olduğu bu günlerde borçlu şirketin de oteli kapatacağını ve piyasadaki borçlarını sürekli olarak ötelemeye çalıştıklarını haricen öğrendiğini, müvekkilinin alacağının herhangi bir teminatı bulunmadığını, bu nedenle borçlu şirketin menkul ve gayrimenkul mallarının bankalardaki alacaklarının üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
“Talep “İhtiyati Haciz” isteminden ibarettir.
İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 257. maddesine göre; Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
İİK’nın 258/1-2.cümlesine göre; Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkemenin, alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken ise, alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi olmayıp, alacağın varlığını gösteren delillerin yaklaşık ispat ölçüsünde sunulmasıdır.
Eldeki dosyada; ihtiyati haciz talep eden vekili, dayanak faturalardaki malların/hizmetin borçlu şirkete teslim edildiğine ilişkin borçlunun imzasını taşıyan bir belge ya da hizmetin ifa edildiğini yaklaşık ölçüde ispata yarar bir vesika ibraz etmemiştir. Yalnızca faturanın bulunması, tek başına alacağın varlığını ispata yarar delil niteliğinde değildir. Buna göre faturaya dayalı ihtiyati haciz talep edilirken en azından sevk irsaliyesi, BA-BS formu, vergi kayıtları ya da teslim fişi gibi bir takım yan delillerle iddianın kuvvetlendirilmesi gerekmektedir. Ancak somut olayda talep eden vekilince faturanın yanında sevk irsaliyesi adı altında bir takım belge koçanları ibraz edilmiş ise de bu belgelerin karşı taraf adına düzenlendiğine dair kayıt bulunmamaktadır. Teslim alan/ teslim eden kısımlarında isim ve imzalar bulunmakta ise de bunun karşı taraf olan şirket tarafından imzalandığı anlaşılamamaktadır.
Buna göre alacak iddiasının dayanağı olan faturalara konu malların/hizmetin teslimine ilişkin aranan ölçüde ispat sağlanamadığı ve borçlunun mallarını kaçırma girişiminde olduğuna dair de delil ibraz edilmediği gözetilerek şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; UYAP ortamında taralı ve sunulu olan, iki koçan irsaliye fişlerinin tamamının borçlu şirketin, çamaşırhane kısmında çalışan, sigortalı işçileri tarafından imzalandığını, müvekkil şirketin, cari hesap usulüyle, çamaşırların sürekli olarak teslim alınıp, temizlenip, geri iade edilmesi şeklinde çalıştığı için, irsaliye imzası ile çalışmak zorunda olduğunu, ancak öte yandan, otellerin, çamaşırhane kısmında da otele ait kaşenin bulunmasına da rastlanılmamakta olduğunu, irsaliyede imzası bulunan kişilerin otel çalışanı olduklarını, ancak otelin kaşesinin ise muhasebe biriminde bulunduğunu, tüm turizm sezonu boyunca, borçlu şirketin çalışanlarının, kirli ürünleri, müvekkiline teslim ettiklerini, müvekkilinin bu ürünleri temizlediğini ve borçlu şirkete dosyaya sunulu irsaliyelerle geri teslim ettiğini, tüm uygulamanın bu şekilde olduğunu, her ne kadar yerel Mahkeme, irsaliyelerde imzası bulunan kişilerin, karşı taraf adına imzaladıklarını gösteren belge olmadığını belirtmişse de alacaklı müvekkil tarafından, talep dışı üçüncü bir firmaya ait irsaliyelerin sunulmasının, hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacaklı müvekkilinin, alacağına ulaşabilmek için Mahkemeye, yanıltıcı belge sunmasının da söz konusu olmadığını, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı olmak üzere, yukarıda açıkladıkları nedenlerden ötürü, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/373 Değ. İş. 2022/374 K sayılı 19.10.2022 tarihli kararına karşı istinaf talebinin kabulü ile kararın ortadan kaldırılmasını, borçlunun borca yetecek tutarda borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına, bankalardaki her türlü hesaplarına, ihtiyati haciz konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçluya yüklenmesini ifade ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Karşı taraf istinafa cevap ve itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep edenin kendilerine ayıplı hizmet verdiğini faturaların müvekkili şirkete borç olarak yansıtılmasının kabul edilemeyeceğini, lekeli olduğu için ihtiyati haciz talep edene tekrar teslim edilen mallar için dahi fatura kesildiğini, ihtiyati haciz talebinin reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Talep: İhtiyati haciz istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; ihtiyati haciz talep edenin sunduğu irsaliye koçanlarında karşı taraf şirket adına düzenlendiğine dair bir ibare olmamasına, davacının sadece faturaya dayalı talebinin alacağın varlığını tek başına yaklaşık olarak ispatlayamamasına göre ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/373 D.iş 2022/374 Karar sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen 19/10/2022 tarihli KARAR usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf kanu yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın ihtiyati haciz talep edenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için ihtiyati hacze itiraz eden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.