Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2316 E. 2023/172 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2316
KARAR NO : 2023/172
KARAR TARİHİ: 26/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2022
NUMARASI : 2022/416 Esas 2022/801 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordatonun Feshi
BAM KARAR TARİHİ : 26/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/01/2023
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında İzmir 3. ATM’nin 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı konkordato tasdik kararı gereğince, davacının rehin kapsamında kalan rehinli borçlarını … T.A.Ş ve Türkiye … Bankası T.A.O.ile yaptığı protokoller çerçevesinde ödemesi yönünde karar verildiğini, müvekkili banka ile davacı ile imzalanan rehinli alacakların yapılandırılmasına ilişkin protokol çerçevesinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca konkordato tasdik kararı doğrultusunda adi alacaklılara ilişkin ödenmesi gereken miktarın da müvekkili bankaya ödenmediğini, İİK 308/e maddesine göre kendisine ödeme yapılmayan alacaklının konkordatonun kendisi açısından feshi için dava açabileceğini ileri sürerek, davacı yönünden konkordatonun kısmen feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEMECE: ” Dava önce İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiş, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.04.2020 tarihli, 2020/166 Esas, 2020/266 Karar sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesi ve davacının talebi üzerine dava dosyasının mahkememize intikal ederek mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasını almıştır.
Davalı şirkete dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunmuş, davaya cevap vermemiş ve duruşmaya iştirak etmemiştir.
Konkordatonun tasdikine ilişkin İzmir 3.ATM’nin kesinleşmiş kararı dosyaya eklenmiş, İzmir 3 ATM’nin 2018/1088 esas sayılı dosyasına kayyım … tarafından sunulan raporların ilgili bölümlerinin örnekleri dosyamıza eklenmiştir.
İzmir 3. ATM’nin 06/12/2019 tarihli 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı kararı ile “1-Davanın kabulüne, davacı … ŞİRKETİ’nin konkordato talebinin kabulüne, konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine, Konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını birer ay ara ile 60 eşit taksitte (5 yılda) kesin mühlet tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayında başlayarak ve her ayın son günü ödemesine, Davacının rehin kapsamında kalan rehinli borçlarını … TAŞ ve Türkiye … Bankası TAO ile yaptığı protokoller çerçevesinde ödemesi, yapılandırma konusunda anlaşma sağlayamadığı … TAŞ’ne ve … Bankası AŞ’ne olan borçlarını konkordato talep tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle 60 ay vadeye tabi olarak ödemesi suretiyle İİK 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına” karar verildiği, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu İzmir BAM 17 Hukuk Dairesi’nin 05/03/2020 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 15/06/2020 tarihli kararı ile temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, İzmir 3. ATM kararının 15/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İzmir 3. ATM’nin 06/12/2019 tarihli kararı ile atanan kayyım …’in tasdik kararı gereğince mahkememizin 2018/1088 esas sayılı dosyasına sunduğu kayyım raporlarının değerlendirilmesinden; davacı bankaya adi alacakları kapsamında ödemelerin başladığı 2020 yılı Ocak ayından bu dava tarihine kadar ödenmesi gereken 2020 yılı Ocak ve Şubat ayı taksitlerinin ödenmediği anlaşılmıştır.
İİK 308/e maddesinde “kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir” hükmüne yer verilmiştir. Davacının bu yasal düzenleme uyarınca adi alacakları bakımından konkordatonun kısmen feshini istediği anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında; davalı … Şti’nin konkordato başvurusu üzerine İzmir 3 ATM’nin 06/12/2019 tarihli 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı kararı ile konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını birer ay ara ile 60 eşit taksitte (5 yılda) kesin mühlet tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayında başlayarak ve her ayın son günü ödemesine karar verildiği, davacı bankanın davalının rehinli ve adi alacaklılarından olduğu, davacının adi alacağının söz konusu konkordato kararı kapsamında bulunduğu, konkordatonun tasdikine ilişkin kararın 15/06/2021 tarihinde kesinleştiği, davalının konkordato projesi ve kesinleşen konkordatonun tasdikine ilişkin kararı gereğince borçlarını 2020 yılı Ocak ayında başlayarak 60 ay vadede ödemesi gerekirken bu davanın açıldığı 02/03/2020 tarihine kadar davacıya adi alacakları kapsamında ödenmesi gereken 2020 yılı Ocak ve Şubat ayı taksitlerinin ödenmediği, böylece davacı hakkında konkordatonun kısmen feshine ilişkin İİK 308/e maddesindeki şartların oluştuğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı yanca söz konusu ipotekli taşınmazların satışına gidilmeden işbu davanın açılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, işbu dava ikame edilmeden önce davacı yanca ipotekli taşınmazların satışına gidilip borçtan mahsup edilmesi ve adi borcu kapatıp kapatmayacağı hususuna göre davanın ikame edilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin tamamen iyi niyetli bir şekilde konkordato yoluna başvurduğunu ve borçlarının ödeme taahhüdü altına girdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte bu koşullar altında davalı müvekkili şirket tarafından vadedilen ödeme planına uyulmasının beklenmesi hakkaniyete ve dürüstlük kuralına tamamen aykırı olduğunu belirterek, istinaf başvurusunun kabulüne, hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine, hükmün bozulması yerine, davanın Bölge Adliye Mahkemesi’nde yeniden görülmesine karar verilirse; ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılarak ve duruşmalı yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK.’nun 308/e- madde ve fıkrasına dayalı konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Konkordatoya tabi borcun yani konkordato alacağının proje gereğince ifa edilmemiş olması davanın sebebini teşkil eder. Ademi ifayı takiben yeni bir mühlete yahut borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek yoktur.
Konkordatonun kısmen feshi 2004 sayılı İİK’ya 28/2/2018 tarihinde 7101 sayılı Yasa’nın 37. Maddesiyle eklenen 308/e maddesinde “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir. Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” biçiminde düzenlenmiştir.
Kısmen Feshi Talep Edebilmek İçin Gereken Şartlar ;
Konkordatonun bir alacaklısınca (yani kısmen) feshinden söz edebilmek için öncelikle tasdik edilmiş bir konkordatonun (projesinin) bulunması gerektiğinde tereddüt edilemez. Mademki, proje gereğince ifada bulunulmamıştır, şu hâlde evvela elde davacı alacaklı için mecburi bir proje olmalıdır. Eş deyişle konkordato projesi, tasdik edilmiş bulunmalıdır.Bu sırada tasdik kararının kesinleşmesinin gerekip gerekmediği, mülga 300. maddenin aksine yeni m. 308/c, f. 1, c. 1 hükmüyle birlikte değinilmesi gereken meselelerdendir. Zira artık proje, tasdik kararıyla birlikte, alacaklılarını (ve doğal olarak borçlusunu) -aksi alacaklılarınca oylanıp kabul edilen projede öngörülmediği sürece- derhâl bağlamaktadır. Bu hâlde, ilk bakışta önceki dönemden farklı olarak konkordatonun kısmen feshi bakımından kesinleşmesinin de aranmayacağı söylenebilmekle beraber bu sonuç, yüzeysel kalacaktır. Zira Kanunun bu kez 308/a maddesinde öngörülen kanun yolu denetiminden geçemeyen bir projenin, tasdik edilmekle başta bağlayıcılık kazanmış olsa da, anılan özelliğini sürdürmesi zaten mümkün olamayacak; takiben feshini istemek de gerekmeyecektir. Kısacası, konkordatonun feshini talep etmek bakımından her hâlükârda [kesinleşmekle işlerlik kazanacak projeler içinse kaçınılmaz olarak, m. 308/c, f. 1, zira bu son hâlde elde, işler hâlde olup da ihlâl edildiğinden feshi istenebilecek bir proje de bulunmamaktadır], tasdik kararının kesinleşmiş olması şartını da aramak gerekir. (YENİ KONKORDATO HUKUKU 7100 ve 7155 Sayılı Kanunlarla Değişik İcra ve İflas Kanunu m.285-309 Şerhi sayfa 636 )
Somut uyuşmazlıkta, İzmir 3. ATM’nin 06/12/2019 tarihli 2018/1088 esas 2019/1145 karar sayılı kararı ile “1-Davanın kabulüne, davacı … Şirketi’nin konkordato talebinin kabulüne, konkordatosunun İİK 306 maddesi uyarınca tasdikine, Konkordato projesi gereğince davacı borçlunun konkordatoya tabi borçlarını birer ay ara ile 60 eşit taksitte (5 yılda) kesin mühlet tarihi olan 19/12/2018 tarihinden itibaren faizsiz olarak 2020 yılı Ocak ayında başlayarak ve her ayın son günü ödemesine, Davacının rehin kapsamında kalan rehinli borçlarını … TAŞ ve Türkiye … Bankası TAO ile yaptığı protokoller çerçevesinde ödemesi, yapılandırma konusunda anlaşma sağlayamadığı … TAŞ’ne ve … Bankası AŞ’ne olan borçlarını konkordato talep tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranı uygulanmak suretiyle 60 ay vadeye tabi olarak ödemesi suretiyle İİK 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına” karar verildiği, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu İzmir BAM 17 Hukuk Dairesi’nin 05/03/2020 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 15/06/2020 tarihli kararı ile temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, İzmir 3. ATM kararının 15/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kayyım …’in tasdik kararı gereğince sunduğu kayyım raporlarında davacı bankaya adi alacakları kapsamında ödemelerin başladığı 2020 yılı Ocak ayından dava tarihine kadar ödenmesi gereken 2020 yılı Ocak ve Şubat ayı taksitlerinin ödenmediğinin belirtildiği görülmüştür.
2004 sayılı İİK’nun 285/1. maddesine göre, konkordato davalarının amacının, borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçluların, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmesini veya muhtemel bir iflâstan kurtulmasını sağlamak olduğu, davalının konkordato davasında da, konkordato projesi, davalının ödeme acziyeti ve konkordato şartları değerlendirilerek konkordato projesinin tasdik edildiği, borcun kısmen taşınmaz ipoteği ile teminat altına alındığını savunmasının konkordato tasdik yargılamasında değerlendirildiği gibi konkordatoya ilişkin yasal düzenlemelerin ve konkordato kararı verilmesi usulünün dışına çıkacak ve konkordato davasında verilen kararı işlevsiz hale getirecek şekilde korona virüs salgını ve ekonomik etkiler nedeniyle hakkaniyet prensiplerine göre ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilemediği yönündeki savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı tarafından verilen ve kesinleşen konkordato tasdik kararına uygun ödeme yapılmaması nedeniyle davacı yönünden konkordatonun kısmen feshini isteme koşullarının oluşmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/10/2022 tarih ve 2022/416 Esas 2022/801 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 80,70.TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın Dairemizce taraf vekillerine tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 26/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.