Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2294 E. 2023/241 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2294
KARAR NO : 2023/241
KARAR TARİHİ: 15/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2019/4 Esas 2021/116 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
BAM KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023
Dairemizin 16/09/2021 tarih ve 2021/728 Esas, 2021/1254 Karar sayılı kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20/10/2022 tarih ve 2021/6472 Esas, 2022/4871 Karar sayılı kararı ile bozulması üzerine Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı şirket vekili; davacının İtalya’da üretim yapan … firmasının Türkiye distrübitörü olduğunu, ekonomik durgunluktan ve döviz kurundaki artışlardan olumsuz etkilendiğini, kısa vadede borçlarını ödemede zora düştüğünü ileri sürerek konkordato geçici mühleti verilmesini ve akabinde konkordatonun tasdikini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, borca batık olmadığı tespit edilen şirketin ihracat hedeflerinin gerçekleşme ihtimalinin %50 seviyesinde olduğu dikkate alındığında projesinin kaynakları ile orantılı olmadığının anlaşıldığı belirtilerek, tasdik talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 16/09/2021 tarih ve 2021/728 Esas, 2021/1254 Karar sayılı ilamı ile, eldeki verilerin davacının aleyhine değerlendirilmesinin konkordatonun amacına aykırı olduğu, tasdik için aranan yasal nisap ta sağlandığından talebin kabulü ile davacının projesinin tasdikine karar verilmiştir.
Karara karşı bir kısım alacaklılar vekilleri temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20/10/2022 tarih ve 2021/6472 Esas, 2022/4871 Karar sayılı ilamı ile; “Somut olayda, davacı şirketin sunulan projesinde, faaliyet gelirlerini arttırmak amacıyla yurtdışı piyasalara yöneldiğinin bildirildiği, ancak yurtdışı piyasaya ilk kez yönelen davacı şirketin, planlanan miktarda fiili satış yapıp yapmayacağı, yapsa dahi satışlardan elde edilecek faaliyet kârının öngörülen miktarda olup olmayacağı konusunda belirsizlik bulunduğu, davacı şirketin bu miktar faaliyet gelirini elde edememesi halinde oluşacak nakit açığını ne suretle karşılayacağına dair sermaye taahhüdü ve benzeri bir nakit kaynağı da bildirilmediği görülmüş, açıklanan nedenlerle projenin bu hali ile borçlu kaynakları ile orantılı olmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki, tasdik sonrası tanzim edilen rapor içeriklerinin de bu kanaati destekler nitelikte oldukları görüldüğünden, davacı başvurusunun reddi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle konkordato projesinin tasdiki doğru olmamıştır.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Dairemizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmuştur.
Talep, konkordato geçici ve kesin mühleti verilmesi ile akabinde konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
İİK’nın 305/1-b maddesine göre, konkordato projesinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması gerekir. Bu koşulun varlığı tespit edilirken, borçlunun süreç içerisinde gerçekleşmesini beklediği haklarının ne oranda dikkate alınacağının takdiri mahkemeye ait olacaktır. Komiserce düzenlenecek raporda; bu şartın varlığı belirlenecek, projede öngörülen miktarın, borçlunun malvarlığındaki süreç içerisinde meydana gelecek aktif ve pasif değişiklikleri esas alınarak, mevcudu ile orantılı olup olmadığı tespit edilecektir. Tabiki komiser raporu mahkeme için bağlayıcı değildir. Mahkeme raporu eksik yahut yetersiz bulursa ek rapor aldırır ya da dosyayı bilirkişiye tevdi edebilir. Yine İİK’nın 305/son maddesi gereğince, mahkemece konkordato projesinin yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli düzeltmenin yapılmasını da isteyebilir.
Somut olayda, davacı şirketin sunulan projesinde, faaliyet gelirlerini arttırmak amacıyla yurtdışı piyasalara yöneldiğinin bildirildiği, ancak yurtdışı piyasaya ilk kez yönelen davacı şirketin, planlanan miktarda fiili satış yapıp yapmayacağı, yapsa dahi satışlardan elde edilecek faaliyet kârının öngörülen miktarda olup olmayacağı konusunda belirsizlik bulunduğu, davacı şirketin bu miktar faaliyet gelirini elde edememesi halinde oluşacak nakit açığını ne suretle karşılayacağına dair sermaye taahhüdü ve benzeri bir nakit kaynağı da bildirilmediği görülmüş, açıklanan nedenlerle projenin bu hali ile borçlu kaynakları ile orantılı olmadığı, kaldı ki, tasdik sonrası tanzim edilen rapor içeriklerinin de bu kanaati destekler nitelikte oldukları görüldüğünden, davacı başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş, oluşan kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Talep edenler şirket için verilen kararın İİK 308 maddesi yollaması ile 288. maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
3-Yargılama süresince konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına ve komiserin görevine son verilmesine,
4-Hüküm tarihi itibariyle alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın talep eden şirketten tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Talep eden şirket tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf Yargılama Gideri:
1-İstinaf kanun yoluna başvuran talep edenden alınması gereken 179,90.TL istinaf harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-İstinaf yoluna başvuran talep edenin yaptığı istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair; davacıların yokluğunda, Alacaklı … vekili Av…., alacaklı … vekili Av. …, alacaklı … vekili Av. …, alacaklı … vekili Av. …’in yüzlerine karşı, diğer alacaklı vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın Konkordato talep eden şirket vekiline ve kararı istinaf eden alacaklı vekillerine tebliğinden itibaren İİK’nın m.308/a uyarınca on gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere davacılar …, …, … yönünden hüküm daha önce kesinleştiğinden kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/02/2023