Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2184 E. 2022/2061 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2184
KARAR NO : 2022/2061
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2022 ( Ara Karar)
NUMARASI : 2022/555 Esas
DAVANIN KONUSU : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Depo Edilmesi İstemli)
BAM KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı idare arasında akdedilen personel hizmet alım sözleşmesi ile müvekkili şirket tarafından davalı idareye personel temin edildiğini, sözleşme süresi boyunca verilen hizmetin eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlandığını, ihale süreci sonucunda söz konusu ihalenin müvekkili şirket uhdesinde kaldığının kesinleşmesi üzerine müvekkili şirketin; … Bankası A.Ş.’den aldığı 17.04.2020 tarih ve 385.000,00-TL bedelli teminat mektubunu davalıya verdiğini, teminat mektubunun belirli bir süre için ve belli bir işi için işin sonunda idareye ve SGK Başkanlığı’na borcunun olmaması şartıyla iade edilmek üzere davalı idareye verdiğini, işin bitmesine rağmen teminat mektubunun süresinin uzatılmasının talep edildiğini, müvekkili firmanın teminat mektubunun süresini 31.12.2020 tarihine kadar uzattığını, bu tarihten itibaren teminat mektubunun süresinin 2. kez tekrar uzatıldığını, müvekkili şirketin hizmet işine ilişkin bütün iş ve işlemlerin tamamladıktan ve gerekli belgeleri davalı idareye teslim ettikten sonra teminat mektuplarını iade almayı beklediğini, davalı idare tarafından teminat mektuplarının iade edilmediğini, bu hususta yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını belirterek dava konusu teminat mektuplarının davalı tarafından nakde çevrilmesi ihtimalinin de göz önüne alınarak teminat mektubu bedelinin davalıya ödenmemesi hususunda dava sonuna kadar ihtiyatî tedbir kararı verilmesine, teminat mektubunun haksız ve hukuka aykırı olarak iade edilmediğini belirterek teminat mektubunun müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı idareye tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemenin 13/09/2022 tarihli ara kararı ile; “Tüm dosya kapsamı, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin iddiaları, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri, talebe konu teminat mektubunun sureti, ihtarnameler ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı vekilince tedbir talep edilmiş ise de teminat mektuplarının bankanın lehdar ile muhatap arasındaki asıl borç ilişkisinden bağımsız bir taahhüdü olarak kabul edildiği, teminat mektuplarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan ihale için davalı idareye verilmesi gerektiği, başlangıçta davanın sonucunu elde eder mahiyette ifayı sağlayan tedbir kararı verilemeyeceği dikkate alındığında, dosya kapsamında yaklaşık ispatın oluşmadığı ve muaccel bir alacaktan bahsedilemeyeceği anlaşılarak usul ve yasaya uygun bulunmayan talebin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda gecikme sebebiyle ciddi bir zararın doğacağı sabit olup ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan “ifayı sağlayan tedbir” nitelendirmesinin yerinde olmadığını, hem ihale mevzuatının hem de sözleşmeye göre teminat mektubunun iade koşulları oluşmasına karşın ilk derece mahkemesince bu hususun değerlendirilmediğini, teminat mektubunun iadesine ilişkin benzer nitelikteki dosyalarda verilen kararların dikkate alınmadığını belirterek, yerel mahkeme kararırnın 13/09/2022 tarihli kararının kaldırılmasına, davalı nezdinde bulunan … Bankası A.Ş. tarafından düzenlenen 17.04.2020 tarih ve 385.000,00-TL bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesinin durdurulması için dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, teminat mektubunun iadesi davasında verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
HMK’nın 390/3. maddesi gereğince tedbir talep eden davacının davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmektedir.
İhtiyati tedbir istemine konu teminat mektubunun 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan ihale için davalı idareye verildiği konusunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 34’üncü maddesinin son fıkrasında yer alan “Her ne suretle olursa olsun İdarece alınan teminatlar haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz” şeklindeki herhangi bir ayrım yapmaksızın teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulamayacağı yönündeki emredici hükmü dikkate alındığında, mahkemece teminat mektubunun paraya çevrilmesinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddi ara kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dosyadaki belgelere, ara kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/555 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin olarak verilen 13/09/2022 tarihli ARA KARAR usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf kanu yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için karşı taraf davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.