Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2158 E. 2023/462 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2158
KARAR NO : 2023/462
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2022
NUMARASI : 2022/169 Esas 2022/1286 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” DAVA: Davacı vekilince sunulan dava dilekçesi ile özetle: Dava dışı işçi … tarafından açılan davada, Soma İş Mahkemesi’nin 2016/383 Esas-2018/270 Karar sayılı kararı ile alacaklara hükmedildiğini, hükmedilen alacakların müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, dava dışı işçi … ‘un da bu sözleşmeler kapsamında davalı şirketin işçisi olarak çalıştığını iddia ile, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
Hizmet Alım Sözleşmeleri, Soma İş Mahkemesi’nin 2016/383 Esas-2018/270 Karar sayılı kararı,İzmir 13.İcra Müdürlüğü’nün 2021/7176 sayılı dosyası, ödeme belgeleri, bilirkişi hesap raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davanın konusu, dava dışı işçiye ödenen kıdem tazminatı ödemesinin rücuan tahsili talebidir.
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.(Yargıtay 6 .H.D. 2021/3965 E.-2022/2714 K.)
Dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinde, dava dışı … tarafından açılan kıdem tazminatı talepli davada, Soma İş Mahkemesi’nin 2016/383 Esas-2018/270 Karar sayılı kararı ile brüt:9.258,20-TL kıdem tazminatının, taleple bağlı kalınrak 8.250,00-TL’sinin 25/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan (…) alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, verilen kararın istinaf incelemesi sonucunda kesinleştiği, anılan ilam dayanak yapılarak İzmir 13.İcra Müdürlüğü’nün 2019/1635 esas sayılı dosyası ile 17.169,70-TL çıkışlı takip başlatıldığı, icra dosyası kapsamında … tarafından yatırılan 20.699,47-TL miktarlı teminat mektubunun paraya çevrilmesine karar verildiği, ayrıca icra dosyasına 4.558,06-TL ödeme yapıldığı ve haricen banka kanalıyla 2.026,04-TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan hizmet alım sözleşmelerinin içeriğinde işçilik alacaklarından davacının sorumlu olduğuna dair hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır
Davalı şirket, kıdem tazminatından dava dışı işçinin kendi bünyesinde çalıştığı dönem ile sorumludur.
Dosyaya sunulan belgelerin incelenmesinde, dava dışı işçinin hizmet alım sözleşmeleri kapsamında 25/08/2008-25/10/2013 tarihleri arasında, davacının üst işveren olduğu işyerinde çalıştığı, bu çalışmanın 25/08/2008-25/03/2013 tarihleri arasındaki kısmının davalı şirketin işçisi olarak geçtiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 06/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davalı tarafça rücuan ödenmesi gereken miktarın 34.964,13-TL olduğu tespit edilmiştir. Sunulan rapor dosya kapsamına uygun bulunarak hükme esas alınmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davanın kabulü ile 34.964,13-TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacak taleplerine ödeme gününden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, müvekkilince kesinleşmiş mahkeme kararına dayalı olarak İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2021/7176 (eski esas 2019/1635) sayılı dosyasına 23.09.2021 tarihinde (teminat mektubunun nakde çevrilmesi) ve 06.10.2021 tarihinde (bakiye borç muhtırası sonrası) ödeme yaptığını ödeme tarihinin aynı zamanda 3. şahıslara rücu edebilme tarihi olduğunu, ayrıca rücuya konu olan alacakları ticari nitelikte bir alacak olduğundan talepleri gibi ödeme gününden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın faiz başlangıcı ve faizin türü yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davacı iş sahibi tarafından dava dışı işçilere ödenen işçilik alacağının davalı yükleniciden tahsili talebine yönelik rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile 34.964,13-TL alacağın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili faizin türünün avans ve başlangıç tarihinin ödeme tarihi olarak belirlenmesine ilişkin istinaf isteminde bulunmuştur.
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda, davacı tarafından yapılan 27.283,57 TL’lik ödemeye 10.747,59 TL faiz hesaplayarak rücu edebileceği tazminat tutarının 38.031,16 TL olduğunu, bunun 34.964,13 TL’sinin davalı işletme kayıtlarında geçen 57 aylık döneme isabet ettiğini belirtmiştir.
Rücu hakkının başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğu, davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine ve talepte bu yönde olduğuna göre ödeme gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi ayrıca dava değerine işlemiş faiz eklenerek faize faiz yürütülemeyeceği kuralına aykırı şekilde hüküm kurulmuş olması yerinde görülmemiştir.
6102 sayılı TTK’nın m.19 uyarınca taraflardan biri için ticari olan iş diğer taraf için de ticaridir. Bu nedenle davacı davalıdan ticari faiz talep edebilir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek, hükmedilen alacağa 3095 sayılı Yasa 2/2. maddesine göre avans oranında ticari faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken yasal faiz uygulanması yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, dava dışı işçinin işçilik alacaklarına istinaden davacı tarafından toplam 27.283,57 TL ödendiği, işçinin 62 aylık çalışmasından 57 ayının davalı … Şti’nde geçtiği, buna göre aylık 440,05 TL’den 57 ay karşılığı 25.082,85 TL ödenen bedelin davalıdan rücuen talep edilebileceği, 20.699,47 TL’lik teminat mektubunun 26/07/2021 tarihinde paraya çevrildiği, 4.558,06 TL’lik ödemenin 06/10/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla 20.699,47 TL’nin 26/07/2021 tarihinden, 4.383,38 TL’nin 06/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair karar vermek gerektiğinden davacı vekilinin istinaf istemleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacı vekilinin istinaf istemlerinin kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kabulüne dair HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2022 tarih, 2022/169 Esas ve 2022/1286 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davacı vekilinin yatırmış olduğu 80,70 TL istinaf karar harcının (peşin harç) istek halinde kendisine ödenmesine,
Davacı vekilinin yatırdığı 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının talep halinde davacıya iadesine
Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 181,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
İlk Derece Mahkemesi Yerine Kurulan Hüküm :
1-Davanın KABULÜ ile, 25.082,85 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, alacağın 20.699,47 TL’sine 26/07/2021 tarihinden, 4.383,38 TL’sine 06/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanmasına,
2-Alınması gereken 1.713,40 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 596,00 TL harcın toplamı olan 676,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.036,70 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 777,10 TL yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 80,70 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 596,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 maddesi gereğince UYAP sistem üzerinden arabuluculuk dosyasında yapılan inceleme neticesinde sarf kararında 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin Adalet Bakanlığı tarafından karşılandığı görülmekle, arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/03/2023