Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2122 E. 2023/17 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2122
KARAR NO : 2023/17
KARAR TARİHİ: 12/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2022
NUMARASI : 2022/227 Esas 2022/588 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilince dava dilekçesinde özetle; Nakliyat Abonman Poliçesi tahtında davalı şirket tarafından taşınan emteanın zarar görmesi nedeniyle ödenen bedelin rucüen tahsili için yapılan takipte itirazın iptali talep edilmiştir.
Davalı tarafça davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin 07/06/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, davalı vekilinin de 07/06/2022 tarihli dilekçesi ile davacı taraftan herhangi bir yargılama gideri veya vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirir dilekçe sunduğu, feragatin davaya tek taraflı olarak son veren taraf işlemi olduğu, feragat beyanının ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce mahkememize sunulduğu, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine, tarafların anlaşamamaları nedeniyle Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL’nin davada haksız çıkan davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; davaya konu bedelin ödenmesi yeni kabulü nedeniyle davadan feragat ettiklerini, arabuluculuk ücretinin davalıda bırakılması gerektiğini beyanla kararı arabuluculuk yönünden istinaf etmiştir.
Deliller ve Gerekçe :
Dava; taşıma sözleşmesinden kaynaklı taşınan emtianın zarar görmesi nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 24/11/2016 tarihli ve 6763 Sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değiştirilen 341/2 fıkrasında öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 Türk Lirasıdır. 6100 Sayılı HMK’nın ek 1. maddesi uyarınca 01/01/2022 tarihinden itibaren ise, bu sınır 8.000,00 Türk Lirasıdır. Davacı tarafın davada istinafa konu ettiği alacak miktarının 1.560,00 TL olması nedeniyle 14/06/2022 tarihli davada gerekçeli karar bu yönü ile kesin niteliktedir.(Yargıtay 19. HD. 2019/2829 E ve 2019/4446 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
Somut olayda; mahkemece verilen ek ve istinafa konu edilen miktar karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK’nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK’nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır.(Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar, ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının taraflardan tahsiline yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerden HMK’nın 352. maddesindeki düzenleme gereğince mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kararın miktar itibariyle kesin olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılan ;
a)İstinaf kanun yolu harcı 220,70 TL ,
b)İstinaf karar harcı 80,70 TL ‘nin iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12/01/2023