Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2030 E. 2022/1934 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2030
KARAR NO : 2022/1934
KARAR TARİHİ : 24/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/07/2022 ( Ara Karar)
NUMARASI : 2022/248 Esas
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/11/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesi ile, müvekkili …’ın yolcu olarak bulunduğu davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki -davalı …’nun maliki, diğer davalı … Sigorta A.Ş.nin ZMMS poliçesi düzenleyeni olduğu- … plaka sayılı ticari minibüsten inmek istediği sırada sürücünün kusurlu davranışı ile meydana gelen kazada yaralandığını, davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği hususunun Karşıyaka 5. Asliye Ceza Mahkemesi 2021/847 Esas sayılı dava dosyasındaki bilirkişi raporu ile belirlendiğini, davacı …’ın kaza sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını, davacının oğlu …’ın da manevi yönden zarar gördüğünü bildirerek, müvekkil … için 500,00 TL muhtemel tedavi ve tedaviye bağlı giderler, 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ve 15.000,00 TL manevi tazminatın (davalılar …. ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte) tahsili, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili zımnında TBK’nun 76.maddesi uyarınca 10.000,00 TL geçici ödemenin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Mahkemenin 22/07/2022 tarihli ara kararı ile; ” Talep; TBK’nun 76.madde hükmüne göre yapılmış geçici tazminat ödemesine ilişkindir.
İddia, savunma, dosya içeriği, özellikle Karşıyaka 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/847 E.sayılı dosyası ve içerisindeki kusur raporu, araç trafik kaydı, Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yazısı ve ekleri, Özel Egem Fizik Tedavi ve Dal Merkezinin yazı ve ekinin değerlendirilmesi sonucunda;
Dava konusu trafik kazasına bağlı olarak davacı …’ın maluliyet oranı henüz belirlenememiş olmakla birlikte ağır yaralandığı ve yukarıda açıklanan maluliyet ve tedavi giderlerinin bu aşamada belirlenemediği, davanın mahiyeti ve harçlandırılan maddi tazminat talebinin değeri (2.000,00 TL) dikkate alındığında, davacının dava konusu ettiği 2.000,00 TL maddi tazminat alacağını yaklaşık ispat seviyesinde ispatladığı anlaşıldığından; TBK’nun 76/1 madde hükmü uyarınca, maddi tazminat davasına konu 2.000,00 TL’nin geçici olarak müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacı …’a ödenmesine karar vermek gerekmiştir. Harçlandırılan 2.000,00 TL maddi tazminat talebi dışında kalan geçici ödeme istemi hukuki dayanaktan yoksun bulunmuştur.
TBK’nun 76/1 madde hükmü uyarınca, maddi tazminat davasına konu 2.000,00 TL’nin geçici olarak davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a ÖDENMESİNE,
Fazlaya ilişkin geçici ödeme isteminin REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin 22.07.2022 tarihli duruşma tutanağının ara kararı hukuka aykırı olup istinaf incelemesi ile kararın kaldırılması gerektiğini, bu sebeple mahkemenin ara kararına karşı itirazlarını sunduklarını, mahkemede görülmekte olan işbu dava trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat davası olduğunu, ihtiyati tedbir kararının ancak “uyuşmazlık konusu şey hakkında” verilebileceğini, ihtiyati tedbir ancak dava konusu hakkında veya diğer yargılama türlerinin konusunu oluşturan şeyler veya hak bakımından verilebileceğini, hiçbir hukuki ilkeye dayanmadan yaklaşık ispat ile davacının zarara uğradığının tespitinin mümkün olmadığını, salt ceza dosyasındaki evraklara dayanarak bu şekilde hükmün kabul edilmez olduğunu ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme ilamının ortadan kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak hüküm oluşturulmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; TBK’nun 76.madde hükmüne göre yapılmış geçici tazminat ödemesine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki -davalı …’nun maliki, diğer davalı … Sigorta A.Ş.nin ZMMS poliçesi düzenleyeni olduğu- … plaka sayılı ticari minibüsten inmek istediği sırada sürücünün kusurlu davranışı ile meydana gelen kazada maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Diğer davacı … ise annesinin uğradığı zarardan etkilenmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur.
Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davada 15000 TL +5000 TL toplam 20.000 TL manevi, … için fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydı ile 2.000 TL maddi tazminat talebiyle açılmış olup, Mahkemece 2.000TL geçici ödemeye ara karar ile hükmedilmiştir.
Uyuşmazlığa ilişkin olan yasal düzenlemeler incelendiğinde; 6100 sayılı HMK İhtiyati tedbirin şartları Madde 389- (1) ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
(2) Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır.”
6098 Sayılı TBK III. Geçici ödemeler Madde 76: ”Zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hâkim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilir.
Davalının yaptığı geçici ödemeler, hükmedilen tazminata mahsup edilir; tazminata hükmedilmezse hâkim, davacının aldığı geçici ödemeleri, yasal faizi ile birlikte geri vermesine karar verir.” hükmünü içermektedir.
6100 Sayılı HMK Madde 341-(1) ”(1) İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
(2) Miktar veya değeri (Değişik ibare: 6763 – 24.11.2016 / m.41) “üç bin” Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 6763 – 24.11.2016 / m.41) “Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.”
(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda (Değişik ibare: 6763 – 24.11.2016 / m.41) “üç bin” Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü (Değişik ibare: 6763 – 24.11.2016 / m.41) “üç bin” Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.
(5)İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.
Diğer geçici hukuki korumalar 6100 Sayılı HMK Madde 406: (1) ”Mahkemece, gerekli hâllerde, mal veya haklarla ilgili defter tutulmasına ya da mühürleme işleminin yapılmasına karar verilebilir.
(2) İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır.” hükümlerini içermektedir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi istemine ilişkin olarak Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 15/11/2021 tarih 2021/9901 esas ve 2021/14123 karar sayılı ilamında “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 76. maddesi kapsamında ilk derece mahkemesince verilen kararların, ara karar mahiyetinde olup, esas karar ile beraber istinafı kabil olduğundan; esas kararın verilmesinden önce bu ara kararın istinafı kabil olmadığına” Bölge Adliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki çelişkili kararların bu şekilde giderilmesi gerektiğine 5235 sayılı Kanun m.35/1-(3) bendi uyarınca karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamı ve yukarıdaki yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; Davacılar vekilinin TBK 76. maddesi uyarınca tedbiren geçici ödeme talebi üzerine mahkemece ara karar ile geçici ödeme talebinin kısmen kabulüne karar verildiği, TBK 76. maddesinde düzenlenen geçici ödeme ile, HMK 389 ve devamında düzenlenen ihtiyati tedbir arasında, talep şekli ve zamanı, teminat hususu ve itiraz hususlarının farklı şekilde düzenlendiği, HMK 406/2. madde düzenlemesi de dikkate alındığında, TBK 76. maddesinde düzenlenen geçici ödemelerin geçici hukuki koruma niteliğindeki ön ödeme olduğu, zira geçici ödeme için ihtiyati tedbir gibi teminat hususunun düzenlenmediği, ihtiyati tedbirin dava dışı da talep edilebileceği, dava dışı talep edilmiş ise 2 hafta içinde asıl davanın açılması gerektiği, oysa ki geçici ödemenin ancak dava açıldıktan sonra bir yan talep olarak ileri sürülebileceği, ihtiyati tedbirin belirli bir süre içinde uygulanması, aksi taktirde kendiliğinden kalkacağı, oysa ki geçici nitelikteki ödemenin asıl dava kesinleşinceye kadar ileri sürülebileceği, geçici ödemeye hükmedilmiş ise bu ödemenin 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde talep edilebileceği, ihtiyati tedbir kararına karşı kanun yollarına başvurulabilir iken sadece geçici ödemeye ilişkin karar ara karar olduğundan ancak esas hüküm ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği, ayrıca ihtiyati tedbir kararına uymayan kişiye disiplin cezası öngörülmüş iken geçici ödeme kararına uymayan tarafa karşı sadece ilamlı icra takibinde bulunulabileceği, HMK’nun 396. maddesine göre şartların değişmesi halinde ihtiyati tedbir kararı kaldırılırken TBK 76. maddede düzenlenen geçici ödemeler bakımından böyle bir düzenlemeye yer verilmemiş olması gibi farklı yasal düzenlemeler nedeniyle, mahkemece ödenmesine karar verilen geçici ödeme avans niteliğinde olup, tazminata mahsuben yapıldığı, haksız çıkılması halinde faizi ile birlikte iadesinin gerektiği, bu niteliği itibariyle ihtiyati tedbir olarak nitelendirilemeyeceği, HMK’nun 341. maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararların sınırlı olarak sayıldığı, yorum ile genişletilemeyeceği, ara karar niteliğindeki geçici ödemeye yönelik karara karşı ancak nihai karar ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; TBK’nın 76. maddesinde düzenlenen tedbiren geçici ödeme talebine ilişkin olarak kısmen kabule dair kararın ara karar niteliğinde olduğu, bu kararlara karşı ancak esas hüküm ile birlikte kanun yoluna başvurulabileceği anlaşıldığından, davalı vekilinin tedbiren geçici ödeme talebinin kısmen kabul kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 341/1 ve 352/1-b maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/07/2022 tarihli, 2022/248 Esas sayılı ara kararının istinafı kabil olmaması sebebiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin yatırmış olduğu 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 80,70 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 301,40 TL harcın istek halinde davalı tarafa iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/11/2022