Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1983 E. 2022/2109 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1983
KARAR NO : 2022/2109
KARAR TARİHİ: 29/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/08/2022 ( Ara karar)
NUMARASI : 2022/708 Esas
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacı taraf dilekçesinde özetle ; İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün 2022/10212 Esas sayılı dosyasının yargılaması devam ederken davalının yapmış olduğu işlemler hukuka aykırı olup kötü niyetle yapıldığını, icra tarihinde tarafının muaccel bir borcu bulunmadığı, davalı tarafın alacakları konusunda herhangi bir risk meydana gelmediğini, fakat davalı anlaşılmaz bir şekilde, teminat senedine icra takibini başlattığını ve bu nedenle takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, tarafının bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti için mahkememizde görülmek üzere dava açarak, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu beyan etmiştir.
Mahkemenin 24/08/2022 tarihli ara kararı ile; ” 2004 sayılı İcra İflas Kanunun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. Maddesinde “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” maddesi ile açıkça belirtilmiştir.
Dosyaya konu İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2022/10212 Esas sayılı takibinin 09/08/2022 tarihinde başlatıldığı, iş bu davanın 19/08/2022 tarihinde açıldığı ve İcra İflas Kanunu hükümlerine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulması talep edilemeyeceğinden talebin reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 10.İcra Müdürlüğü’nün 2022/10212 E. Sayılı dosya ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, icra takibine konu olan bononun, davalı tarafla arasında akdedilen sözleşmeye istinaden teminat senedi olarak davalıya verildiğini, ancak sözleşme hükümleri müvekkilince ihlal edilmeden takibe konu bononun davalı tarafça icraya verildiğini, müvekkilince herhangi bir sözleşme ihlali olmamasına rağmen davalı tarafça söz konusu senedin takibe konu edilmesinin kötü niyetli olup dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, tarafınca İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2022/708 E. Sayılı dosya ile menfi tespit davası açıldığını, dosya kapsamında tarafınca İzmir 10.İcra Müdürlüğü’nün 2022/10212 E. Sayılı dosyasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması talep edildiğini ancak yerel mahkemenin 24.08.2022 tarihli ara kararında ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiğini, talepte bulunan müvekkilinin hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşmasından ya da tamamen imkansız hale gelmesinden zarar görecek kişi olduğundan kanun hükmü gereğince bu talebin kabulü gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesince verilen 24.08.2022 tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılmasına ve ivedilikle ihtiyati tedbire karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; açılan menfi tespit davası kapsamında ihtiyati tedbir isteminin reddi ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İhtiyati tedbir, HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır.
İhtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için yaklaşık ispat yeterlidir. Yani çekişmeli vakanın gerçeğe yakın bir derecede kanıtlanması gerekir. Mahkeme mevcut delillere göre tedbir isteyenin hakkını muhtemel görmeli ve tedbir verilmesini icap ettiren sebeplerinde varit görülmesi gerekir.
İİK’nın 72/2. maddesine göre icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkemenin talep üzerine alacağın %15 inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebileceği; İİK ‘nın 72/3. maddesi ise icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15 den aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebileceği şeklinde düzenlenmiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava icra takibinden sonra açılmış olduğundan İİK ‘nın 72/3. maddesi gereğince ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin anlaşılmasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/708 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin olarak verilen 24/08/2022 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 29/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.