Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1931 E. 2022/1906 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1931
KARAR NO : 2022/1906
KARAR TARİHİ: 17/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/08/2022
NUMARASI : 2022/597 Esas 2022/645 Karar
DAVANIN KONUSU : Tevdi Mahalinin Belirlenmesi (TBK M.107)
BAM KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022
Karşı taraf vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili ile karşı yan ile arasında sıfır KM araç satış sözleşmesi ikame edildiğini, taraflar arasında akdedilen işbu satış sözleşmesi sonrasında karşı yan şirket yetkilisi …’in, müvekkili şirket ile iletişime geçerek aracın henüz müvekkiline ulaşmamış olmasına rağmen nisan ayı için aracın satışına dair fatura kesilmesi, aracın tescilinin gerçekleştirilmesi ve yine aracın vergilerinin ödenmesi talebinde bulunduğunu, neticesinde karşı yan şirket yetkilisine bilgilendirme yapıldığını, karşı yan şirket yetkilisinin ısrarcı olması üzerine müvekkili ile karşı yan şirket ile 27.04.2022 tarihli taahhütname imzalanarak karşı yanın isteklerinin yerine getirildiğini, işbu taahhütname uyarınca karşı tarafın satış sözleşmesine konu araç bayiye sevk edilmeden vergi ve tescil işlemlerinin yapılmasını onayladığını, araç bayiye sevk edilene kadar ki süre zarfında doğacak olan tüm maddi ve manevi sorumluluğun kendisine ait olduğunu kabul ettiğini, müvekkilinin, alacaklı şirketin haklı bir neden olmaksızın teslimi kabul etmemesi ve içinde bulunduğu temerrüt hali nedeniyle üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek borcundan kurtulamadığı gibi aracın bakımı, gözetimi ve muhafazası için yapmış olduğu masraflar nedeniyle mağduriyet yaşadığını beyan ederek mahkemece re’sen bir tevdii mahalli belirlenmesini, gerek tevdiden önce gerekse tevdiden sonra müvekkili şirket tarafından yapılan bütün bildirim bakım, gözetim, taşıma, muhafaza vb.masraflarının da temerrüde düşen alacaklı karşı taraf şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Talep dilekçesi talebin niteliği itibariyle karşı tarafa tebliğ edilmemiştir.
MAHKEMECE:
” Talep eden şirket tarafından aleyhinde istemde bulunulan karşı taraf şirkete … plakalı aracın sıfır araç olarak satıldığı, karşı taraf şirket tarafından talep edene satım bedelinin tamamen ödendiği, araç tescil işlemlerinin tamamlandığı ve aracın karşı taraf şirket adına trafik siciline tescil edildiği, karşı taraf şirketin kendisine yapılan bildirime rağmen satıma konu aracı teslim almadığı, teslim öncesinde araçta hasar oluştuğu, taraflar arasında satıma konu aracın ayıbından talep edenin sorumlu olup olmadığı, teslim öncesi gerçekleşen hasar nedeniyle karşı taraf şirketin ayıba karşı tekeffül hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda uyuşmazlık olduğu, satım sözleşmesinde satıcının borcunun satıma konu malı teslim etmek, alıcının borcunun ise satıma konu malın bedelini ödemek olduğu, mevcut durumda karşı taraf şirketin satım bedelini ödediği, talep edenin de satıma konu malı teslim etme borcunu ifa etme konusunda hazır olduğunu karşı taraf şirkete bildirdiği, karşı tarafın bu bildirime rağmen talep konusu aracı teslim almadığı, mevcut durum itibariyle aracın halen kayıt malikinin karşı taraf şirket olması ve şirketin cevabi ihtarnamesine göre satım sözleşmesinin devamından yana olduğu, bu halde aracın talep eden şirket bayisinde bulunmasına gerek bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın devam etmesi gerekçe gösterilerek araç maliki olan karşı taraf şirketin aracın teslim almaktan kaçınmasının yasal olmadığı, alıcı karşı taraf şirketin temerrüde düştüğü, bu halde talepte bulunanın tevdi mahalli talep etmesinde hukuki yarar bulunduğu ve talebin yasal koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK ve 6102 sayılı TTK’ya göre çekişmesiz yargı işi niteliğinde bulunan ve duruşmasız karara bağlanabilecek nitelikte olan talebin kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile tevdi mahallinin belirlenmesi talebinde bulunan şirket arasında sıfır araç satımın ilişkin sözleşme akdedildiğini, müvekkili şirket tarafından … Otomotiv A.Ş.’den … marka … şasi no’lu araç satın alındığını, 25.04.2022 tarihinde kapora adı altında 5.000 TL ve 27.04.2022 tarihinde söz konusu aracın geri kalan bedeli için 320.000 TL ödendiğini, … tarafından model ve markası yukarıda zikredilen aracın 29.04.2022 tarihinde faturasının kesildiğini, aracın henüz ellerinde olmadığı şirket yetkililerine iletildiğini, aracın teslimi konusunda yurtdışından gelişinin bekleneceği hususunda tarafların anlaştığını, aracın yurtdışından getirilirken çarpma kaynaklı bir göçük hasarı aldığını, hasarın telefon ile şirket yetkililerine sözlü olarak teslim edilmeden önce bildirildiğini, aracın hasarlı hali ile müvekkili şirketçe teslim alınmak istenmediğini, bu hasar ile alakalı olarak gerekli ihtarnamenin taraflarınca … A.Ş.’ye iletildiğini, dosya içerisinde ihtarnamenin mevcut olduğunu, ihtarda talep edilen hususların … A.Ş. tarafından yerine getirilmediğini, şirket yetkilisi aracı teslim almaya gittiğinde aracın hasarsız teslim edildiğine dair belgenin imzalatılmaya çalışıldığını, imzalamak istemeyen şirket yetkilisine aracın teslim edilmediğini, bu süreçte İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesinden tespit talebinde bulunulduğunu, bu talep gereği 2022/133 D.İş. Dosyasında tespit yaptırıldığını, sunulacak bilirkişi raporunda da görüleceği üzere aracın sol sürgülü kapısında göçme olduğunun 17.08.2022 tarihli rapor ile tespit edildiğini, somut olayda haklı sebep aracın hasarlı olması ve bu konuda karşı tarafın müvekkili şirkete çeşitli alternatifler (3. Kişiye satımı noktasında anlaşma zemini aranması, ücretsiz onarım ile oyalaması ) yaratarak aracı hasarlı haliyle teslimden kaçınması durumunun olduğunu, bu vaatler neticesinde müvekkili şirket aracı teslim alamamakta ve bu hukuksuz tevdi mahalli talebi ile karşılaşmakta olduğunu belirterek, mahkeme kararının bozulmasına, yargılama ve vekalet ücretinin haksız bir şekilde tevdi mahalli talebinde bulunan tarafa yükletilmesine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Talep eden vekili aracın mahkeme kararı sonrası 09/09/2022 tarihinde teslim edildiğini, karşı tarafın kararı istinaf etmede hukuki yararının bulunmadığını, beyan edip teslim tutanağı sunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, tevdi mahalli belirlenmesi istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin tevdi kararı sonrası kararın talep eden tarafından İzmir 20.İcra Müdürlüğünün 2022/11520 esas dosyasında icraya konulduğu, tarafların bir araya gelerek aracın şirket yetkilisi …’e 09/09/2022 tarihinde teslim edildiğine ilişkin tutanak sunulduğu, aracın tevdi mahali kararından sonra teslim alındığına göre davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Davanın konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde, mahkemece; esas (asıl talep) hakkında “Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığın” ilişkin hüküm kurulması gerekmektedir. Bu tür kararlar hükümler gibi (eda, tespit, inşai) nihai kararlardandır. Mahkeme kararı aynı zamanda dava konusu hakkın mevcut olmadığınıda tespit ettiği için tespit hükmü niteliğindedir.
HMK’nın 331- (1) madesindeki” Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder. ” şeklindeki düzenleme uyarınca dava açıldığı tarih itibariyle haklı olan talep eden lehine takdiren yapılan yargılama giderlerinin karşı taraftan alınarak verilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle istinaf aşamasında aracın tevdi mahali kararından sonra teslim alındığı anlaşılmakla dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden HMK.’ nın 355. ve 353/(1)-b-2 maddeleri uyarınca yerel mahkeme kararının re’sen kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-Karşı taraf vekilinin yatırmış olduğu 80,70 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Karşı taraf vekilinin yatırdığı 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının talep edenden alınarak karşı tarafa verilmesine,
3-Karşı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/08/2022 tarih ve 2022/597 Esas 2022/645 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 355. ve 353/(1)-b-2 maddeleri uyarınca RE’SEN KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILAN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
”1-Talep eden tarafından karşı taraf aleyhine açılan tevdi mahalli davası konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, davanın açılışında peşin harç yatırılmadığından 80,70 TL karşı taraftan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Talep eden kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısım birinci bölümü uyarınca hesap olunan 2.400,00 TL vekalet ücretinin karşı taraftan alınarak talep edene verilmesine,
4-Yargılama giderleri olarak yapılan 18,00-TL’nin karşı taraftan alınarak talep edene verilmesine,
5-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/11/2022