Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1925 E. 2023/7 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1925
KARAR NO : 2023/7

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/09/2022
NUMARASI : 2022/319 D.İş 2022/332 Karar
TALEP : İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Taraflar arasında görülen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair değişik iş kararına karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati tedbir isteyenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan inceleme sonucunda; ”…İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesi ile; ipotek alacaklısı Türkiye … A.Ş. Tarafından İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1947 Esas sayılı dosyasında … A.Ş. Hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla bir takip başlatıldığını, … A.Ş.’nin yabancı ortağının yaşadığı mali sorunlar nedeniyle şirket hakkında başlatılan icra takibi sonrası ulusal bankaların kredilerini geri çağırması üzerine iflas erteleme müessesine müracaat etmek zorunda kalındığını, dava devam ederken Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/907 Esas 2019/103 karar sayılı dosyası ile … ile birlikte 5 grup şirketinin iflasına karar verildiğini, … yönünden kararın onandığını, müflis şirket hakkında Manisa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2 iflas dosyasında iflasın tasfiyesi açıldığını, davalı Türkiye … A.Ş. Emsal diğer kamu bankaları ile aynı tarihlerde takibe konu ettiği, takriben aynı tutardaki 30.179.645,79 TL asıl alacağa 73.327.449,67 TL gibi diğer kamu bankalarının üç katı tutarında faiz tahakkuk ettirerek 103.507.095,46 TL gibi fahiş ve haksız bir alacak tahsiline yöneldiğini, davalının bu fahiş faiz talebinin İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin anılan kararına uygun olarak düzeltildiğinde, şirkete ait ve davalı lehine iptoekli 4 adet gayrimenkul, borcu fazlasıyla karşılayacak olmasına rağmen iflas sürecinden çıkmakta olan şirketin üretim tesislerinden … ile … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parselde kayıtlı …. fabrikasının satışına gidilmesinin bu süreci akamete uğratacağından, satışının gerçek faiz tutarının tespitine kadar tedbiren durdurulmasının şirket açısından önem arz ettiğini, Türkiye …’nın diğer iki kamu bankası ile aynı tutardaki ve aynı tarihlerdeki asıl alacağına ilişkin üç katı faiz tahakkuk ettirerek haksız ve hukuka aykırı bir tahsile yöneldiğini, bir üyesinin de Türkiye … vekilinden oluşan iflas idaresinin bu fahiş faiz oranıyla tahakkuk ettirilen faizi içeren alacak tutarını sorgulamadan, incelemeye tabi tutmadan alacak kayıt talebini kabul ettiğini, davalı bankanın toplam 30.179.645,79-TL asıl alacağına 73.327.449,67 TL gibi diğer kamu bankalarından 3 kat daha fazla bir faiz tahakkuk ettirerek iflas masasına 103.507.095,46-TL haksız bir alacak kaydettirdiğini, davacının alacağa dayanak gösterdiği İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1947 Esas sayılı dosyanın takip dayanağı hesap kat ihtarının borçlulara usulüne uygun tebliğ edilmediğini, borcun muaccel hale gelmediğini ve temerrütün oluşmadığını, mevzuata ve sözleşmeye aykırı bir akdi faiz üzerinden temerrüt faizi uygulandığı gerekçesiyle İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde icra emrinin ve takribin iptali amacıyla şikayet davası ikame edildiğini, mahkemece icra emrinin iptaline karar verildiğini, dolayısıyla borçluların temerrüte düşürülmediği nazara alındığında, davalı bankanın temerrüt faizi işletmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle işlem yapılmak üzere İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1947 Esas sayılı dosyasına müracaat edildiğini, ilgili dosyada takibin durdurulmasına ve temerrüt faizi yerine akdi faiz uygulanmasının yargılamayı gerektirdiği yönünde karar verildiğini, Türkiye … A.Ş.’nin iflas tarihinden önce İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1947 esasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlattığı ve iflas masasına alacak kayıt talebinde esas alınması gereken takipteki icra emrinin mahkemece iptal edilmesi sonucu alacak kalemlerinde değişiklik olduğu ve iflas masasına yazdırılan tutarın olması gerekenden çok daha yüksek olduğu gerekçeleriyle iflas idaresine müracaat edilerek bu hususun yeniden değerlendirilmesi için talepte bulunulduğunu, iflas idaresince alınan 11/08/2022 tarihli kararda banka alacağının esasına yönelik değerlendirme yetkilerinin olmadığı ve alacağın esasına yönelik bir genel mahkeme kararı dosyaya ibraz edilmediği gibi gerekçelerle reddedildiğini, davalı bankanın, müvekkili şirkete ait … ili … İlçesi … Mah., … ada … parselde kayıtlı taşınmaza 24.983.885,00-TL kıymet takdir edilen fabrika vasıflı ve … ili … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı taşınmaza 4.456.000,00-TL kıymet takdir edilen arsa vasıflı taşınmazların satışına gittiğini, satışlardan elde edilecek ihale bedellerinin davalı bankanın tespit edilecek gerçek borcundan oldukça yüksek olacağını, böylesi bir satışın fuzulen yapılmış olacağını, şirketin asli işlevini yerine getiren fabrikası elden çıktığı için şirketin iflastan çıkması ve ticari hayatına devam etmesinin mümkün olmayacağını, davalı banka lehine ipotekli olan bu fabrika dışında müflis şirketin borcunu fazlasıyla karşılayacak davalı banka lehine 1. Derece ve 1. Sırada ipotekli çok sayıda taşınmaz bulunduğunu, bu nedenlerle Ceyhan İcra Müdürlüğü’nün 2019/267 talimat sayılı dosyasından satışına gidilen … ili … ilçesi … Mahallesi …ada ….parselde kayıtlı 24.983.885,00-TL kıymet takdir edilen yağ fabrikası dahil beş adet yüksek değere sahip taşınmazın davalı lehine ipotekliği olduğunu, fabrika dışındaki 4 adet taşınmazın banka alacağını karşılar değerde olduğu nazara alınarak teminat aranmaksızın, mahkeme aksi kanaatte olması halinde uygun görülecek makul teminat karşılığında sadece fabrika vasıflı taşınmazın satışının ihtiyati tedbir kararı verilerek tedbiren durdurulmasına, yine olası ihale bedelinin tedbiren alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Manisa 1. İcra Dairesi’nin 2019/2 sayılı iflas dosyası, İzmir 5. İcra Dairesi’nin 2016/1947 sayılı dosyası, tapu kayıtları ve Ceyhan İcra Dairesi’nin 2019/267 talimat sayılı dosyası getirtilerek incelenmiştir.
Davacı vekili ve şirket yetkilisinin birlikte verdikleri dilekçe kapsamına, Manisa 3. İcra Dairesi’nin 2019/2 sayılı iflas dosyasına, İzmir 5. İcra Dairesi’nin, Ceyhan İcra Dairesinin ve Ceyhan Tapu Müdürlüğü’nün cevabi müzekkerelerine ve oluşan vicdani kanıya göre; İhtiyati tedbir talep edenlerin Manisa 3. İcra ve iflas müdürlüğü’nün 2019/2 iflas sayılı dosyasında … A.Ş.’ne ait taşınmazın satışının ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulmasını ve olası ihale bedelinin tedbiren alacaklıya ödenmesini talep ettikleri, iflas kararının Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/907 Esas 2019/103 karar sayılı kararı ile verildiği, HMK’nun 390. Maddesi gereğince İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği, mahkememizde bu davanın görülmediği, tedbire konu talebin iflas idaresinden İcra İflas Kanunu hükümleri dikkate alınarak ya da iflas kararını veren mahkemeden istenebileceği, kararın mahkememizce verilmediği, derdest bir dosyanın mahkememizde bulunmadığı, bu itibarla ihtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığı…” gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen bu karara karşı ihtiyati tedbir isteyenler vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati tedbir isteyenler vekili istinaf dilekçesinde özetle; …. AŞ.’nin şirketten alacaklı olan diğer iki kamu bankası ile aynı tutardaki ve aynı tarihlerdeki asıl alacağına ilişkin mevzuata aykırı bir şekilde emsal diğer kamu bankalarının üç katı faiz tahakkuk ettirerek haksız ve hukuka aykırı bir tahsile yöneldiğini, bu alacağa dayanak gösterilen İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2016/1947 Esas sayılı takip dosyası ile ilgili olarak İzmir 3. İcra Hukuk Mahkemesi’ne açtıkları şikayet davasında icra emrinin iptaline karar verildiğini, satışı talep edilen fabrika dışındaki rehinli gayrımenkullerin değerinin davalının gerçek alacağını karşıladığı halde ısrarla fabrikanın satışına gidilmesinin telafisi imkansız kayıplara sebebiyet vereceğini, müflis şirket yönünden iflas kararı kesinleştiğinden ve başka bir mahkemede derdest bir dosyanın bulunmaması nedeniyle tedbir talebinin yerel mahkemece değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Talep, değişik iş dosyasında verilen ihtiyati tedbirin reddine dair karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ihtiyati tedbir koşullarının oluşmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/09/2022 tarih ve 2022/319 D.iş 2022/332 Karar sayılı ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir isteyenler vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 80,70.TL harcın tenzili ile bakiye 99,20.TL harcın ihtiyati tedbir isteyenlerden alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir isteyenler tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyenler aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 12/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.