Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1911 E. 2022/1838 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1911
KARAR NO : 2022/1838
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2022
NUMARASI : 2020/703 Esas ve 2022/455 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesiyle; Dava dışı …’ın müvekkili idarenin özel güvenlik işlerini üstlenen davalı şirketlerde 13.03.2009-02.05.2018 tarihleri arasında çalıştığı, …’ın çalışmış olduğu 9 yıl 1 ay 6 gün hizmet karşılığı 23.786,88 TL kıdem tazminatı ile 181,92 TL damga vergisi olmak üzere brüt toplam 23.968,80 TL kıdem tazminatı ve …’ın işçilik alacakları için arabulucuya başvurması neticesinde 1.500,00 TL net ihbar tazminatı ve 94,00 TL net arabuluculuk ücreti olmak üzere toplamda 25.562,80 TL müvekkili idarece ödendiği, dava dışı işçinin müvekkili idare personeli olmadığı, güvenlik işi yüklenicisi davalı şirketler işçisi olduğu, müvekkili idarece dava dışı …’a ödenen alacağın davalı şirketlerden tahsili için zorunlu arabuluculuk yoluna başvurduğu, ancak anlaşma sağlanamadığı, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkili tarafından ödenen 25.562,80 TL’nin ödeme tarihinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…Davanın KABULÜNE, 25.562,80 TL alacağın (… Şti. 7.377,27 TL’sinden, … Şti. – … Şti. – … Şti. adi ortaklığı 5.271,54 TL’sinden, … Şti. – … Şti adi ortaklığı 9.555,12 TL’sinden, … Şti. 533,64 TL’sinden, … Şti. -… Şti adi ortaklığı 2.825,23 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı taraf istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin davanın kabulüne karar verdiğini, ancak mahkeme kararında alacak kalemlerine müştereken ve müteselsilen ifadesinin eklenmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; dava dışı işçiye işçilik alacaklarına ilişkin olarak davacı tarafça yapılan ödemenin her bir davalı açısından dava dilekçesinde belirtilen dönemlerle sınırlı olmak kaydıyla davalılardan tahsili ile davacıya verilmesi istemine ilişkindir.
Kural olarak her yüklenici çalıştırdığı işçinin işçilik haklarından kendi çalıştırdığı dönemle sorumludur. Aynı işin devamı niteliğinde idareye bağlı yerlerde hizmet verip dava dışı işçiyi çalıştıran diğer firmalar içinde sözleşme hükümleri ve yasal düzenlemeler çerçevesinde idareyi sorumlu tutmak mümkün değildir. Buna göre davacı kurum davalı firmaların işçiyi çalıştırdıkları döneme isabet eden işçilik alacaklarını davalılardan isteme hakkına sahiptir.
Sözleşmede kıdem tazminatından alt işverenin sorumlu olduğuna dair açık hüküm bulunması halinde kamu kurum ve kuruluşu ödediği kıdem tazminatını alt işverenlere rücu etme imkanına sahiptir.
Somut olayda; Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; hükmedilecek miktarın ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini istemiş, mahkemece de, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. 6098 sayılı BK’nın 117. maddesi (eski 818 Sayılı BK’nın 101/1) uyarınca muaccel bir borcun borçlusu ancak alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Muaccel hale gelmiş bir alacak için önceden çekilmiş bir ihtarnamenin bulunmaması halinde faize ancak icra takibi var ise icra takip tarihinden yok ise dava tarihinden itibaren hükmedilebilir. Eldeki davada; davacı davadan önce ihtarname çekerek davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve ispat etmediği için faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğinden mahkemenin bu yöndeki kararı yerindedir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2014/16553 esas ve 2014/16464 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Tüm bu açıklamalara göre; istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/703 esas, 2022/455 karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2022