Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1895 E. 2022/1836 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1895
KARAR NO : 2022/1836
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/09/2019
NUMARASI : 2017/950 Esas 2019/934 Karar
DAVANIN KONUSU : Garanti Sözleşmesi
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

Taraf vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Plaka sayılı … … MODEL nolu 4×4 benzinli aracı 24.01.2014 Tarihli ve 548888 nolu fatura ile muhatap … İzmir şubesinden 119.026,00.-TL ye satın aldığını, aracın ilk satın almadan kısa bir süre sonradan itibaren şikayetler baş gösterdiğini ve muhataba sürekli olarak şikayet için araç servise götürüldüğünü, araçtaki ana şikayetin; aracın hem yol alırken hem de rolantide çalışırken sarsılması olduğunu, servis tarafından müvekkilinin aracına garanti kapsamında olmasına rağmen kullanıcı hatası olduğu iddiası ile ücreti mukabil 1 adet salıncak burcu değiştirildiğini, ancak araçtaki şikayetler bitmediğini, aracın yeniden 08.09.2016 tarihinde muhatap şirketin yetkili servisine teslim edildiğini, yine garanti kapsamında olmasına rağmen ücreti mukabilinde diğer salıncak burcunun değişmesi gerektiği belirtildiğini ve müvekkili tarafından ödemesi yapılarak değişim yapıldığını, akabinde rolantide çalışma sırasındaki sarsıntının arttığını, aracın yeniden muhatap şirketin yetkili servisine götürüldüğünü muhatap şirket tarafından müvekkilinin bilgi ve onayı haricinde aracın motoru açılıp indirilmiş ve motorun değişmesi gerektiği sözlü olarak bildirildiğini, müvekkili tarafından İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/163 D. İş Sayılı dosyası ile ilk tespit yapıldığını, mahkemece yapılan tespitte müvekkilinin onayı olmadan garanti kapsamındaki aracın motorun araçta takılı olmadığı tespit edildiğini, İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi 2016/180 D. İş Sayılı dosyası ile motorlar takıldıktan sonra ikinci bir tespit yapıldığını, sonuç kısmında; “motorun indirilip silindir kapağında işçilik yapıldığı,….” yönünde tespit yapıldığını, yapılan tespitte motorun indirilip tamirat yapıldığının anlaşıldığını, araçtaki arızaların devam ettiğini, tüm bu nedenlerle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu 219 vd maddeleri ve yine 6077 Sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanun md.11 ve ilgili diğer Hükümlerine göre aracın yenisi ile değiştirilmesi aksi takdirde yeni model aracın bedelinin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, (Müvekkilinin aracı teslime hazır olduğunu,) müvekkili tarafından ödenmiş olan fatura bedeli olan 2.077.-TL + KDV bedelinin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte istirdadına, Ayrıca motor indirme ve takma bedeli olarak müvekkilimin ödemek zorunda kaldığı 5.320,00.-TL nin Davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte istirdadına, yapılmış olan iki adet tespit dosyası için yapılmış masrafların davalıdan tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahsiline, karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın garanti süresinin diğer otomobillerden farklı olarak teslim tarihinden itibaren 3 yıl veya 100.000 km olduğunu, dava konusu aracın 24.01.2014 tarihinde satın alındığını, davanın 05.09.2017 tarihinde açıldığını, 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davaya konu aracın ayıplı olduğu iddiasının asılsız olduğunu, aracın bakımlarının düzensiz yapılması nedeni ile hasara sebebiyet verildiğini, kronometrik olarak bakıldığında yıllık bakımlarının geç yapıldığını, servis girişi olmadan 33.206 km fazladan yol kat edildiğini, söz konusu arızanın meydana gelmesinde bu durumun ciddi şekilde etken olduğunu, davacının garanti kitapçığında belirtilen periyodik bakımlarının yapılmaması ve geciktirilmesi nedeni ile garanti kapsamı dışında kalmasına neden olduğunu, davacının iki defa motor sökme bedeli alındığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, fatura detaylarına bakıldığında motor sökme ve takma bedeli alınmadığını, davacının onarım onayı vermesi ve ikame araç formu imzalamasına rağmen müvekkili şirkette işlemlere devam edilirken verdiği onaydan vazgeçmesi nedeni ile 5.392,64.-TL tahsil edildiğini, tüm bu nedenlerle haksız olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
” Delil tespiti dosyaları, fatura ve iş emirlerine ait belgeler, garanti belgesi dosya içerisinde mevcuttur. Dosya uzman bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, kök ve ek raporlar alınmıştır. Tüm dosya içeriğine göre; delil tespiti dosyasındaki raporlar ve onarıma ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, aracın davacı tarafından 24.01.2014 tarihinde sıfır olarak davalıdan satın alındığı, garati süresinin 3 yıl olduğu, yani aracın değişim talebinin de bu 3 yıllık süre içerisinde istenebileceği, ancak zaten davacı tarafça garanti şartlarına uyulmadığı, davacının aracının periyodik bakımlarının garanti belgesinde de belirtildiği şekilde belirlenen şartlara uygun olarak düzenli bir şekilde yaptırmadığı, araçta meydana gelen arızaların gizli veya açık bir ayıptan kaynaklanmadığı, araçtaki arızaların davacının yukarıda belirtilen şekildeki ihmali ile meydana geldiği kök ve ek raporlarla anlaşılmakla davanın reddine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; araçta hasar ve arıza ortaya çıkınca araç yetkili serviste iken müvekkili tarafından tespitler yaptırıldığını, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/163 D. İş sayılı dosyası ile ilk tespit yapıldığını, tespit sonucu verilmiş bulunan bilirkişi raporunun dosyada mevcut olduğunu, bilirkişi raporunda ve mahkemece yapılan tespitte müvekkilin onayı olmadan garanti kapsamındaki aracın motorun araçta takılı olmadığı tespit edildiğini, bilirkişi raporunda; motorda üretim kaynaklı başka arıza olduğu kanaati oluştuğu ve aracın fiili durumunda motorunun arızalı olduğu ve komple değişimi gerektirdiğinin belirtildiğini, İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/180 D. İş sayılı dosyası ile motorlar takıldıktan sonra ikinci bir tespit yapıldığını, sonuç kısmında; motorun indirilip silindir kapağında işçilik yapıldığı yönünde tespit yapıldığını ve yapılan tespitte motorun indirilip tamirat yapıldığının kabul edildiğini, bakımın servis tarafından yapılmadığını, bu nedenle davalı şirketin ihmalinin ve kusurunun bulunduğunu, dolayısı ile yağ bakım değişimi ile ilgisinin olmadığını, yerel mahkemece raporlar arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının periyodik bakımlarını zamanında yaptırmamış olmasının arızaya sebebiyet verdiğini ve yerel mahkeme tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde herhangi eksiklik olmadığını, davacı tarafından Harçlar Kanunu’na göre eksik yatırılan harcın tamamlattırılmasına karar verilmesini ve hükmün bu yönüyle yeniden belirlenmesini, dolayısıyla, hem eksik harcın davacı tarafça tamamlattırılmasına hem de eksik hesaplanan vekalet ücreti alacağının da bu doğrultuda yeniden hükme bağlanması gerektiğini, eksik yatırılan harç nedeniyle kararın bozulmasına ve Harçlar Kanunu uyarınca yeniden hüküm kurularak, vekalet ücreti alacağının da yeniden belirlenmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının satın aldığı araçta meydana gelen arızanın garanti kapsamında giderilemediğinden, yenisi ile değiştirilmesi veya yeni modeli üzerinden hesaplanacak bedelin tahsili ve alacak istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Bilindiği gibi; konusu para veya para ile değerlendirilebilen bir şey (malvarlığı, mamelek hakkı) olan yani, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda karar ve ilam harcı nispidir. Nispi karar ve ilam harcının dörtte biri dava açarken davacıdan peşin olarak alınır. Peşin olarak ödenecek olan bu dörtte bir karar ve ilam harcı, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden hesaplanır. Ayrıca, harç ikmal edilmemesinin yasal sonuçları da 492 sayılı Yasanın 30 ve 32. maddesinde duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirtilmiştir.
Öte yandan; Harçlar Yasası harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır.
Harçlar Yasasının 30 ve 32. madde hükümleri gereğince, harca tabi bir davada harç tamamlatılmadan davanın esasına girilemez, ancak bu eksikliğin giderilmesi için ilgili tarafa süre verilmelidir. Mahkemece davacıya harcı tamamlatması için usulüne uygun olarak süre tanınması, yatırılması gerekli harcın miktarının hesaplanarak ilgili muhtıraya derc edilmesi, harcın yatırılması halinde işin esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi, harcın belirlenecek süre içerisinde yatırılmaması halinde ise Harçlar Yasasının 30. maddesi gereğince, dosyanın, işlemden kaldırılıp (HMK. 150 m.), yasal süresi içinde yenilenmediği takdirde açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir.
Davacı tarafından 119.026,00 TL karşılığında satın alınmış olan aracın yenisi ile değiştirilmesi aksi takdirde yeni model aracın bedelinin davalıdan tahsili ile ödenmesi, ödenmiş olan fatura bedeli olan 2.077.-TL + KDV bedelinin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte istirdadı, ayrıca motor indirme ve takma bedeli olarak ödemek zorunda kaldığı 5.320,00.-TL nin davalıdan ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte istirdadının talep edildiği, dava dilekçesinde dava değeri 126.426,00 TL olarak belirtilmişken tevzi formunda 26.426 TL olarak belirtilip bu bedel üzerinden harçlandırıldığı görülmüştür.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; dava dilekçesinde talep edilen toplam bedel üzerinden eksik peşin harç ikmal ettirilerek yargılamaya devam edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
Açıklanan nedenlerle; HMK’nın 355 ve 353/(1)-a-4 ve 6. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesince verilen kararının re’sen kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/09/2019 tarih ve 2017/950 Esas 2019/934 Karar sayılı hükmünün, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1).a-4 ve 6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurusuna konu kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harçların başvuru sahibi taraflara iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davacı ile davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.