Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1801 E. 2022/1632 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1801
KARAR NO : 2022/1632
KARAR TARİHİ: 20/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/11/2021
NUMARASI : 2021/336 Esas ve 2021/84 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket … Şti. tarafından, davalı … adına verilmiş olan mal ve hizmetlerin bir kısmına ilişkin düzenlenmiş olan dört adet faturanın karşılığı ödenmediği için, davalı hakkında Manisa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6725 E. sayılı icra dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibine başlanıldığını, davalı borçlu tarafından ödeme emrinde belirtilen borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı tarafın hiçbir bakiye borcu yok olduğu iddiası ile itiraz ettiğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözlü anlaşma gereğince, müvekkili şirketin, davalının kiracısı olduğu tarlalarda toprak altı sulama sistemini ve otomasyon sistemini kurmak ve yonca ekip biçmek için gerekli ekim işlemi, gübreleme işlemi, ilaçlama-sulama işlemi, biçme işlemi dahil her türlü bakımını gerçekleştirme işini üstlendiğini, anlaşma gereği, davalının kiralamak suretiyle kullanmakta olduğu … İli … Köyü … Mevkiinde yer alan … parselin bir kısmı ile … ve … parsellerin tamamında iş bu 3 tarlanın damla sulama sistemini kurulduğunu, yapılan bu hizmet karşılığında 14/05/2017 tarihli 062790 nolu fatura tanzim edilmiş olup, bu faturanın 30.000TL’lik kısmının müvekkillerine ödenmediğini, daha sonra davacıya 21/08/2017 tarihli 062798 nolu, 28/10/2017 tarihli 169025 nolu ve 14/11/2017 tarihli 169032 nolu faturalarda yer alan ürün satışlarının yapılmış olduğunu, davalı tarafın yine bu faturaların bedellerini de müvekkiline ödemediği gibi, müvekkilinin tanzim etmiş olduğu 21/08/2017 tarihli 062798 nolu, 28/10/2017 tarihli 169025 nolu ve 14/11/2017 tarihli 169032 nolu faturaları Manisa Tarım İl Müdürlüğü’ne vererek “ÇATAK PROJESİ” dahilinde, ÇKS’ den faydalanarak devletten destekleme aldığını, bu doğrultuda borçlunun, 2642-56941891-5004 No ‘lu … Bankası hesabına 03/01/2018 tarihinde ÇKS’den destekleme parası yatırıldığını, müvekkilinin, davalı tarafa verilmiş olan mal ve hizmetler karşılığında fatura tanzim ettiğini, faturaların karşılığının müvekkiline ödenmediğini, bu faturaların içeriğine itiraz ettiğini belirttiği halde bu faturaları kullanarak devletten destekleme aldığını, davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin tamamı ve tüm fer’ileri ile devamına; borçlunun alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak edilen faturalardan yalnızca 30.000,00 TL’lik borcunun kaldığı bildirilen 14.05.2017 tarih ve 80.000,000 TL bedelli faturanın gerçeğe uygun olup bu faturanın da borcunun müvekkili tarafından; nakit ödemeler, müstahsil alacaklarının temlik-devir edilmesi, kredi kartı ödemeleri yolları ile ödenmiş olduğunu, müvekkilinin borcu bulunmadığını, … tarafından yaptırılan 80.000,00 TL bedelli damlama sulama sistemine istinaden iş bu dosya davalısı …’nün eşinden de alacaklı tarafından 50.000,00 TL bedelli teminat senedi alındığını, teminat senedi de iş bu dosya borçlusunun eşi … aleyhine Manisa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5765 E. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/555 E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası derdest edildiğini ve takip çıkışının % 20’si oranında teminat da yatırılarak Manisa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5765 E. sayılı dosyası hakkında icra dairesi veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı alındığını, davacının 14.05.2017 Tarih 80.000,00 TL bedelli faturanın eldeki dava ile 30.000,00 TL borcu kaldığını ifade etmekle birlikte başka bir dosyada da aynı borca ilişkin olarak aldığı 50.000,00 TL tutarlı teminat senedinin bedelini de mükerreren talep ettiğini, müvekkili ile davacı arasında, takibe konu edilen ve eldeki davada dile getirilen alacak kalemlerinden sadece 80.000,00 TL tutarlı … İli, … Köyü, .. Mevkii …-… ve … parsellerin bir bölümüne yapılan damlama sulama sistemine ilişkin hukuki ilişkinin gerçek olup, diğer tüm mal veya hizmet faturalarının gerçeğe aykırı olduğunu, 80.000,00 TL borcunda davacıya ödendiğini belirterek, davanın reddine ve müvekkili lehine % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…somut olaya bakıldığında; uyuşmazlığın B.K.nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davalarının 6102 sayılı TTK’da düzenlenen işlerden olmadığı, yine aynı yasanın 4/1 maddesindeki bentler halinde sayılan yada özel kanunlarında belirlenen mutlak ticari davalardan da olmadığı…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın istinaf incelemesi neticesinde yerel mahkeme kararının ortadan kaldırarak, davanın normal seyrinin uyuşmazlık ilişkisi nedeniyle mevcut durumunun incelenmeden değiştirilerek kapatılması, karşı tarafa haksız olarak verilen vekalet ücretinin ortadan kaldırılarak müvekkili lehine hüküm kurulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; hizmet sözleşmesi ve faturaya dayalı alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
HMK’nın 1. maddesinde görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği düzenlenmiştir.
Mahkemece yapılan davalı … yönünden dava tarihi olan 11/11/2019 tarihi itibariyle tacir araştırması yapıldığı ve davalının TTK. 12. maddesindeki gerçek kişi tacirlerden olmadığı anlaşılmıştır.
Ticaret Mahkemesi, TTK. 5/1. maddesi gereğince “Aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir”.
Ticari davalarda, TTK.’ nun 4. maddesi açıkça belirtilmiştir. Ticari dava olması için her iki tarafın tacir olması ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği, TTK. 19. maddesinin yani ‘taraflardan biri için ticari iş sayılan sözleşmeler, diğeri içinde ticari iş sayılır’ hükmünün burada uygulama olanağı söz konusu olamaz. Bir iş, her iki taraf tacir değilse ve her iki taraf içinde ticari iş değilse ticari dava sayılmaz, yani her ticari iş şartlarını taşımıyorsa aynı zamanda ticari dava sayılmaz. Bir işin; ticari iş olması, ticaret hukuku hükümlerinin uygulanabilmesi ile ticari dava olması ayrı şeylerdir. Ticari iş olan ancak ticari dava olmayan bir uyuşmazlık, Ticaret Mahkemesinin görevine girmemektedir. Bir iş, ticari iş olmakla birlikte ticari dava değilse görev bakımından Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecektir, ancak Asliye Hukuk Mahkemesi böyle bir durumda ticari işe ilişkin hükümleri uygulamak durumundadır.
Somut olayda; davalı gerçek kişi tacir olmadığından açılan dava, ticari dava değildir. Buna göre, ticari dava olmayan hizmet sözleşmesi ve fatura alacağının tahsiline ilişkin yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin uyuşmazlığı inceleme HMK.’nın 10. ve TBK.’nun 89 maddesi ile HMK.’ nun 2. maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. madde “Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, (…) (1) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir.(1)(2) (2) Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.”
Görevsizlik kararı davacı vekiline ve davalı vekiline tebliğ edilmiş ve karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak 19/04/2022 tarihinde kesinleştiği ve iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak gönderilmesi talebinde bulunulmadığından, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 07/06/2022 tarihli ek kararı yerindedir.(Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/9408 esas ve 2021/14314 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Bu itibarla; istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/336 esas, 2021/84 karar sayılı 11/11/2021 tarih gerekçeli kararı ve 07/06/2022 tarihli ek kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/10/2022