Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1752 E. 2022/1726 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1752
KARAR NO : 2022/1726

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/07/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/265 Esas
TALEP : İhtiyati Hacze İtiraz
TALEP TARİHİ : 23/06/2022
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/10/2022

İhtiyati Hacze İtiraz Eden Davalılar vekili tarafından yukarıda belirtilen ara karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :

İhtiyati haciz talep eden davacı vekili 10/06/2022 tarihli dilekçesinde özetle; davalılardan …’a ait ve yine davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı minibüse binmek üzereyken …’in aracın kapısını kapatarak hareket ettirmesi sonucu müvekkilinin, sürüklendiğini ve kalıcı şekilde yaralandığını, bu sebeple davalılara işbu maddi-manevi tazminat davasının açıldığını, dosyadaki kaza tutanağı, ifade tutanakları ve hastane kayıtları gözetildiğinde müvekkilin alacağını yaklaşık ispat kuralı gereği ortaya konulduğunu, ancak müvekkilin hakedeceği tazminatı tahsil edememe riski olduğunu, müvekkilin muhtemel uğrayacağı hak kaybının önüne geçmek, alacağına kavuşması maksadıyla ve davalının mal kaçırmasını engellemek için dava konusu … plakalı araca ve dolmuş hattına, davalıların menkul, gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İhtiyati hacze itiraz eden vekili Mahkemenin 2022/265 Esas sayılı dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde özetle; tarafların kusur oranı belirlenmeden davalıların davaya konu alacak kalemlerinden ne derece sorumlu tutulacaklarının sabit olmadığını, meydana gelen kazada sürücü müvekkilinin vaki kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmadığını, davanın belirsiz alacak davası olup davaya konu alacağın miktarının tam ve kesin olarak yargılama sürecinde belirleneceğinden muaccel bir alacağın olmadığını, vadesi gelmemiş borçlarda ihtiyati haciz talep edilmesinin şartlarının oluşmadığını, müvekkili …’a ait … plakalı araca … Sigorta A.Ş.’den Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ve … Sigorta A.Ş.’den Genişletilmiş Kasko Poliçesi keşide edildiğini, her iki sigorta şirketinin de kaza tarihi itibarıyla dava konusu tazminat talepleri bakımından poliçe limitleriyle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, yargılamanın başında ihtiyati haciz kararı verilmesinin ihsas-ı rey yasağına aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesince 15/06/2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:

İlk derece mahkemesi 18/07/2022 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haciz kararına itiraz eden vekilinin itirazlarının İİK 265. Maddesi kapsamında olmadığı, söz konusu itiraz nedenlerinin esasa ilişkin açılan davada incelenmesinin mümkün olduğundan İİK 265. Maddesi kapsamında olmayan nedenlere dayalı ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen hüküm ihtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilince istinaf kanun yolu incelemesine getirilmiştir.

İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:

İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; aleyhe kabul edilmemek kaydıyla yerel mahkemece kusur oranlarının belirlenmesi için gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığını, davaya konu alacağın miktarının yargılama sürecinde tam ve kesin olarak belirlenebileceğini, bu sebeple henüz muaccel bir alacak bulunmaması sebebiyle ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, müvekkil …’a ait … plakalı araca … Sigorta A.Ş.’den Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ve … Sigorta A.Ş.’den Genişletilmiş Kasko Poliçesi keşide edildiğini, dolayısıyla davacı tarafın olası zararlarının bu sigorta şirketlerinin poliçeleri ile limitleri dahilinde teminat altına alındığını bu sebeple yerel mahkemenin ihtiyati haciz talebinin kabulü ile ihtiyati hacze itirazın reddine dair kararın hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına dayalı davacı yolcunun bedensel zarara uğraması sebebiyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin olup; talep İİK’nun 265.m. uyarınca ihtiyati hacze itiraz istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, itiraz eden borçlunun ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiş, bu karara karşı itiraz eden vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Görev kamu düzenine ilişkin ve dava şartıdır. HMK’nın 355. Maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı yolcunun, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki minübüse binerken davalı sürücünün aracı hareket ettirmesi neticesinde meydana gelen kazada yaralandığı, bu kapsamda uyuşmazlığın yolcu taşıma ilişkisinden kaynaklı maddi-manevi tazminat istemi ile ihtiyati haciz isteminden ibaret olduğu ve 6502 sayılı TKHK’nun 3. Maddesinde taşıma sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmalıklarda tüketici mahkemelerinin görevli olacağının düzenlenmesi sebebiyle dava tarihi itibariyle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece davanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Bu itibarla görevli olmayan mahkemece davacının ihtiyati haciz isteminin incelenmiş olması yerinde görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan incelenmeksizin, kararın HMK’nun 353/1-a-3 maddesi uyarınca açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜNE; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/07/2022 tarihli, 2022/265 Esas sayılı ara kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-İstinaf eden ihtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilinin yatırmış olduğu;
a-80,70 TL istinaf karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesi tarafından İhtiyati hacze itiraz eden davalılara ödenmesine,
b-220,70 TL istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
4-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-3 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27.10.2022