Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1725 E. 2022/1791 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1725
KARAR NO : 2022/1791
KARAR TARİHİ: 03/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2022
NUMARASI : 2022/133 Değişik İş
TALEP : İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ : 10/06/2022
BAM KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022
İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :
İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; tedbir talep eden müvekkili şirket ile karşı taraf şirket arasında, cari hesap şeklinde işleyen devamlı bir ticari ilişki mevcut olduğunu,bu ticari ilişki sırasında ve 09.10.2020 tarihinde, iki şirket arasında … plakalı, karşı şirkete ait olan … marka aracın müvekkili şirkete satışı hususunda anlaşıldığını, bu satışa ilişkin ise 09.10.2020 tarihinde araç satış sözleşmesi düzenlendiğini, aracın satış bedelinin 260.000,00-TL olarak belirlendiğini, işbu bedelin ödemesinin 30.000,00 TL’sinin devir esnasında nakit ödendiğini, kalanınınsa 14.05.2020 tarihli listeden belirlenen tutarlarda 6 mm düz cam 61 TL+KDV karşılığı satış yapılacağı ve her bir siparişin 30.000,00-TL’lik kısmının cariden nakit olarak düşüleceği hususunda anlaşıldığını, sözleşmedeki, nakit ödeme sonrasındaki taksit tutarlarına ilişkin ise 260.000,00-TL bedelli dokuz adet teminat senedi düzenlendiğini, ancak daha sonra aracın faturalı olarak devri akabinde, 13.10.2020 tarihinde müvekkili şirketçe karşı taraf şirkete 170.000,00-TL nakit ödeme yapıldığını, kalan kısmın ise yine sözleşmede belirtildiği gibi mal satışı şeklinde ödendiğini, talep tarihi itibariyle müvekkili şirketin, karşı şirketten 69.892,14-TL alacaklı olduğunu ve müvekkili şirketin araç satışına teminat olarak verdiği senetlerin sözleşmeye bağlı olması sebebiyle bedelsiz kaldığını, buna rağmen karşı tarafın söz konusu senetleri iade etmediğini, tüm bu nedenlerle ihtiyati tedbir taleplerine konu edilen dokuz adet senedin takibe konu edinilmesi halinde takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, tedbir talebine konu senetlerin üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin kaydın bulunmadığı, delil olarak sunulan araç satış sözleşmelerinde söz konusu senetlerin araç satış sözleşmesinin teminatı olarak verildiğine ilişkin bir hükmün ve bağlantının bulunmadığı, bedelsizlik ve teminat iddiasının ileride açılacak menfi tespit davasında yapılacak yargılama neticesinde tespit edilebileceği, tedbir isteyen tarafın “yaklaşık ispat” ölçüleri içinde ispata yarar delil ibraz edemediği yönünde değerlendirme yapılarak ihtiyati tedbir talebinin reddine dair hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF TALEBİ:
İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemeye sunulan araç satış sözleşmesinde belirtilen ödeme tarih ve miktarları ile bonoların tarih ve miktarlarının birebir uyumlu olduğunu, bu durumun araç satışı ile bonolar arasında bağlantının bulunduğunu gösterdiğini, ayrıca en son düzenlenen 2021 Haziran vade tarihli bononun halen tedavüle sokulmamış olmasının karşı taraf şirketin senetler nedeniyle alacaklı olmadığını ispata elverişli olduğunu, düzenlenmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçen senedin bu zamana kadar takibe konu edilmemiş veya cirolamak suretiyle tedavüle sokulmamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/133 D. İş sayılı kararının kaldırılarak istinaf taleplerinin kabul edilmesini ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep; ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
HMK’nun 390. maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.” hükmüne yer verilmiş olup aynı maddenin üçüncü fıkrası “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenlenmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden vekili, taraflar arasında cari hesap ilişkisine dayalı ticari ilişki mevcut olduğunu, bu ticari ilişki sırasında taraflar arasında araç satış sözleşmesi yapıldığını, araç satış bedelinin 260.000,00-TL olup bu bedelin 30.000,00-TL’lik kısmının ödemesinin devir esnasında nakit olarak ödendiğini, kalan kısmının ise karşı tarafa yapacağı her cam siparişinden 30.000,00-TL’lik kısmının cari hesaptan nakit olarak düşüleceği şeklinde mutabakata varıldığını ve sözleşmedeki nakit ödeme sonrasındaki taksit tutarına ilişkin toplam 260.000,00-TL bedelli dokuz adet teminat senedi düzenlediğini, talep tarihi itibariyla müvekkili şirketin araç satış sözleşmesinden doğan tüm borcunu mal satışı şeklinde ödemesine rağmen senetlerin müvekkili şirkete iade edilmediğini, senetlerin teminat amaçlı araç satış sözleşmesine bağlandığını, sözleşmeye bağlanmış olan senetlerin temel alacak ilişkisi sona erdiğinden senetteki alacakların da sona ermiş sayılacağını iddia ettiği ve bu kapsamda araç satış sözleşmesi fotokopisi ile tedbir talebine konu dokuz adet bonuyu mahkemeye sunduğu anlaşılmıştır.
Kambiyo senedinin teminat senedi olduğuna dair yapılan defi kambiyo senedine karşı yapılan bir defi olduğundan bu definin kesin delille yapılması gerekmektedir. Bu iddianın ispatı senetle veya yeminle mümkündür. Toplanan delillerde ve özellikle mahkemeye sunulan 09.10.2020 tarihli araç satış sözleşmesinde ihtiyati tedbir talebine konu olan bonoların teminat amaçlı verildiğine ilişkin ibareye rastlanamamıştır. İhtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın iddiaları yaklaşık olarak ispatlanamadığı anlaşıldığından istinaf sebepleri yerinde olmayıp ilk derece mahkemesinin kararı yerindedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf talebinin esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/133 D. İş sayılı ve 13/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi kararına karşı ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 03/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.