Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1680 E. 2022/1547 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1680
KARAR NO : 2022/1547
KARAR TARİHİ : 07/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/06/2022
NUMARASI : 2022/529 Esas 2022/578 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Alım Satım)
BAM KARAR TARİHİ : 07/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022

Davacılar vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında baharat temini içini sözleşme imzalandığını, davalının bu sözleşme hükümleri çerçevesinde davacıya malların üretimi için kullanılması amacıyla avans ödemesinde bulunduğunu, davacı …’in de teminat veren kişi olarak davalı lehine … ili … ilçesi … Mahallesindeki … ada … parsel … ve … numaralı bağımsız bölümleri üzerine 500.000,00 TL bedelle ipotek kurduğunu, davacı şirketin avans ödemelerini amacı doğrultusunda kullanarak malların üretildiğini ve satın alınmaya hazır olduğunu davalıya mail yoluyla bildirmesine karşılık davalının bu bildirime cevap vermeyerek, avans ödemelerinin iadesi için davacı şirkete ihtar çektiğini, ardından İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6101 sayılı dosyasında ipotek takibi başlattığını, ipotekli taşınmazın satıldığını, bu takip sonucunda borcun tamamının karşılanamadığından 163.604,38 TL bedelli rehin açığı belgesinin düzenlendiğini, bu belge ile hem davacı şirket hem de rehin veren davacı … aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7350 sayılı dosyasında takibe geçildiğini, davacı şirkete toplam 375.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin davalıya borcunun 500.000,00 TL olmayıp 375.000,00 TL olduğunu, davacı şirketin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini ancak davalının malı satın almaması nedeniyle avansın iade edilmesinin gerekmeyeceğini belirterek, davacı şirketin davalıya İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7350 sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6101 sayılı ipotek takibinden dolayı yapılan ödemenin de borçlu olunmaması sebebiyle istirdatına; davacı …’in de İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7350 sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; İzmir 19. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6101 sayılı dosyasında ipotek takibi başlatıldığını, davacıların bu takibin devam etmemesi için kötüniyetle takibe ve kıymet takdirine itiraz ettiklerini ve ihalenin feshi taleplerinde bulunduklarını, fakat davacıların tüm bu girişimlerinin olumsuz sonuçlanarak takibe devam edildiğini, bu takip sonucu davalı şirketin alacağının tamamını tahsil edememesi sebebiyle icra müdürlüğü tarafından 163.604,38 TL bedell rehin açığı belgesi düzenlendiğini, bu belgenin İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7350 sayılı dosyasında takibe konu edildiğini, 13/08/2021 tarihinde davacı şirket tarafından dosya borcunun ödendiğini yani bu dosyanın infaz edildiğini, dolayısıyla bu takip dosyası yönünden menfi tespit davasının açılamayacağını, zira; dosya borcu ödendiği için davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacı şirketin edimlerini yerine getirmediğini, davalı şirket tarafından kendisine yapılan avans ödemelerini iade etmediğini ve TTK’nın 18/3 maddesine uygun herhangi bir bildirimde bulunmadığını, sözleşmenin 7. maddesinde satıcının sözleşmeye aykırı davranması ya da sözleşmede üstlendiği edimleri gereği gibi yerine getirmemesi durumunda satıcı alıcıya kendisine ödenmiş olan avansı 5 iş günü içinde hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın iade edeceği hususunun düzenlendiğini ancak davacı tarafça iade yapılmaması üzerine ipotek takibinin başlatıldığını, davacı …’in taşınmaz ipoteğinin tesisi yönünde iradesinin açık olduğu hususunun Salihli Tapu Müdürlüğü’nün 20/02/2017 tarihli 2799 yevmiye numaralı ipotek senedinden anlaşıldığını belirterek, davanın reddine, müvekkili yararına dava konusu tutarın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNCE:
İlk derece mahkemesi yapmış olduğu yargılama neticesinde; 2021/877 E. Sayılı dosyasının 10/06/2022 tarihli ara kararıyla davacıların İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/7350 sayılı takip dosyası ile ilgili menfi tespit isteklerine ilişkin davanın tefrikine karar vererek dava konusu olan İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2021/7350 sayılı takip dosyasını incelemiş, yapılan bu inceleme neticesinde dosya borcunun 13/08/2021 tarihinde yatırılarak, alacaklıya da 17/08/2021 tarihinde ödendiğini, böylece dosyanın infaz edildiği görmüş ve bu doğrultuda davacılar vekilinin infaz edilmiş olan takip dosyası nedeniyle menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
İlk derece mahkemesince verilen hüküm davacılar vekili tarafından istinaf kanun yolu incelemesine getirilmiştir.

İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekili istinaf dilekçesinde; her ne kadar takip borcu ödenmiş ise de İİK 72 gereği davalarının borç ödenmiş olmakla istirdat davası olarak kabulü ile devamı gerekirken mahkemece hukuki yarar yokluğu sebebiyle davalarının reddine karar verilmesinin yasa ve usule aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır.
İİK 72. Maddesi uyarınca borçlu icra takibinden önce veya sonra borçlu olmadığı iddiası ile menfi tespit davası açabilir. Menfi tespit davası borçlunun borcunu ödemeden önce, borçlu olmadığının tespiti için açabileceği bir dava türü olup borçlunun icra dairesi banka hesabına borcu ödemesinden sonra menfi tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Nitekim takip dosyasındaki borcun dava açılmadan önce ödenmesi halinde davacının menfi tespit davası açması halinde hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiğine yönelik Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22.02.2012 tarih 2011/11574 E. 2012/2620 K. Sayılı kararı bulunmaktadır. Ancak Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının verilmemiş olması nedeniyle, takibe devam edilmesi sonucu takip konusu borç ödenirse bu halde İİK 72/6 maddesi gereğince menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/7350 sayılı dosyasına göre; davalı şirketin alacaklı, borçluların davacılar olduğu davaya konu takipte 163.604,38 TL alacağın tahsilinin istendiği, takibin dayanağının 09/07/2021 tarihli rehin açığı belgesi olduğu; dosya borcunun 13/08/2021 tarihinde yatırıldığı, alacaklıya da 17/08/2021 tarihinde ödendiği, böylece dosyanın infaz edildiği anlaşılmış, bu doğrultuda dava tarihi itibariyle takip konusu alacağın davacılar tarafından ödenmesi sebebiyle yerel mahkemece hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle verilen davanın reddi kararında isabetsizlik olmadığı kanaatine varıldığından davacılar vekilinin istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/06/2022 tarih ve 2022/529 Esas 2022/578 Karar sayılı kararına karşı davacıların istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacılar üzerinde bırakılmasına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf masrafının üzerlerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/10/2022