Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1679 E. 2022/1615 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1679
KARAR NO : 2022/1615
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/06/2022
NUMARASI : 2021/801 Esas ve 2022/613 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
BİRLEŞEN İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2021/659 ESAS SAYILI DAVASINDA;
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/10/2022
Asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça müvekkili hakkında Torbalı İcra Müdürlüğü’nün 2021/3002 sayılı dosyasında 1.164.351,86 TL üzerinden icra takibi başlattığını, bu takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, müvekkilinin yaş sebze ticareti yaptığını, kiraladığı büyük tarlalarda domates yetiştirerek bu ürünleri fabrikalara sattığını, davalının ise bu ticarette kullanılacak olan tarım ürünlerini sattığını, bu alışverişin her ekim öncesi peyderpey olmak üzere Mart-Nisan aylarında başlamakta ve Eylül ayı bitiminde sonlanmakta olduğunu, öncesinde cüzi miktarlarda alışverişi olan tarafların sezonun başlangıcında bedeli üzerinde mutabık kaldıkları takibe konulan faturalara konu tarım malzemelerinin siparişini verdiklerini, verilen siparişlere karşılık Türkiye … Bankası’nın 25/09/2021 tarihli 2027144 numaralı 200.000,00 TL bedelli ve 25/10/2021 tarihli 2027145 numaralı 238.000,00 TL bedelli çekleri ile avans niteliğinde ödeme yapıldığını ancak ekim başlamasına rağmen davalının siparişe konu ürünleri göndermediğini, gönderilmeyen bu siparişlere ilişkin olarak davalı tarafından 27/06/2021 tarihli 20 numaralı 33.000,00 TL bedelli, 19 numaralı 539.000,00 TL bedelli, 18 numaralı 188.834,86 TL bedelli, 17 numaralı 367.930,00 TL bedelli, 16 numaralı 424.200,00 TL bedelli, 15 numaralı 364,387,00 TL bedelli olmak üzere toplam 1.917.351,86 TL tutarlı e-faturaları düzenleyerek müvekkiline gönderdiğini ancak müvekkili şirket çalışanının tecrübesizliği ve e- fatura uygulamasının yeni olması sebebiyle faturalara itiraz edilmediğini, sadece 963.200,00 TL’lik kısmı için iade faturası düzenlendiğini, muhasebe açısından itiraz edilmesi gereken faturalara ilişkin mal alınmış da iade edilmiş gibi iade faturası kesilmiş ise de müvekkiline teslim edilen herhangi bir malın bulunmadığını, bu hususun ihtarname içeriğine göre davalının kabulünde olduğunu, müvekkilinin Bornova 1. Noterliği’nin 10/08/2021 tarihli 17569 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturalara ve çeklere itiraz ettiğini ve ürünlerin müvekkiline 7 gün içinde teslimini istediğini ancak davalı tarafça buna uyulmadığını ve takibin başlatıldığını, takip sonrasında davalının Konya Ereğli 3. Noterliği’nin 2021/8211 yevmiye numaralı 20/08/2021 tarihli ihtarnamesini gönderdiğini, sonrasında davalı tarafça aynı noterlikten 09/08/2021 tarihli 07729 yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, 1.917.351,86 TL fatura toplamından müvekkilinin avans niteliğinde ödeme yaptığı 438.000,00 TL düşüldüğünde kalan 1.474.351,86 TL üzerinden icra takibi başlatılması gerekirken takibin 1.164.351,86 TL üzerinden başlatıldığını, taraflar arasında takip konusu faturaların ve takibe konu edilmeyen vadesi gelmemiş çeklerin dayanağı olan herhangi bir borçlandırıcı işlemin yapılmadığını, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkilinin Torbalı İcra Müdürlüğü’nün 2021/3002 sayılı dosyasında mevcut faturalar ile Türkiye … Bankası’nın 25/09/2021 vadeli 200.000,00 TL bedelli ve 25/10/2021 vadeli 238.000,00 TL bedelli çeklerinden kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacak miktarının % 20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada dava değeri 1.602.351,86 TL olarak gösterilmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkil şirketin Ereğli Konya adresinde ticari faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirketin, 2021 yılında davalı şirkete sattığı ve yine müvekkile ait iş yerinde davalı şirkete teslim ettiği malların bedellerinden dolayı davalı şirketten alacaklı olduğunu, müvekkili şirket tarafından 26/06/2021 tarihli DPT 2021000000015 numaralı 364.387,00 TL bedelli, 26/06/2021 tarihli DPT 2021000000016 numaralı 424.200,00 TL bedelli, 27/06/2021 tarihli DPT 2021000000017 numaralı 367.930,00 TL bedelli, 27/06/2021 tarihli DPT 2021000000018 numaralı 188.834,86 TL bedelli, 27/06/2021 tarihli DPT 2021000000019 numaralı 539.000,00 TL bedelli ve 27/06/2021 tarihli DPT 2021000000020 numaralı 33.000,00 TL bedelli e-faturaların düzenlendiğini, davalı şirkete satışı yapılıp teslim edilen ürünlerin toplam bedelinin 1.917.351,86 TL olduğunu, davalı şirket tarafından e-faturaların bedelinden kaynaklanan borcuna istinaden keşidecisi …, lehtarı … olan … Bankası Torbalı İzmir Şubesinin … Iban numaralı hesabına ait 2027144 numaralı 25/09/2021 tarihli 200.000,00 TL bedelli, 2027145 numaralı 25/10/2021 tarihli 238.000,00 TL bedelli, 2027146 numaralı 15/12/2021 tarihli 150.000,00 TL bedelli ve 2027147 numaralı 30/12/2021 tarihli 165.000,00 TL bedelli çeklerin müvekkiline verildiğini, davalının, müvekkilinden satın almış olduğu malların bedellerini ödemediğini, davalının borcunu ödemediği gibi herhangi bir mal iadesi yapmamasına ve bu konuda taraflar arasında hiçbir anlaşma olmamasına rağmen, 03/08/2021 tarihli MBS2021000000015 fatura numaralı KDV dahil 539.000,00 TL bedelli ve 03/08/2021 tarihli MBS2021000000017 fatura numaralı KDV dahil 424.200,00 TL bedelli iade e-faturalarını düzenlediğini, müvekkilinin bu iade e-faturalarını yasal süre içerisinde EDM portal üzerinden iptal ve reddettiğini, ayrıca müvekkilinin Konya Ereğli 3. Noterliği’nden karşı tarafa gönderdiği 09/08/2021 tarihli ve 07729 yevmiye numaralı ihtarname ile bu faturaları kabul etmediği, itiraz ettiği hususunu da bildirdiğini, davalının, müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine müvekkilinin e-faturalardan kaynaklanan alacağının tahsili için, çeklerin miktarlarını düşerek Torbalı İcra Müdürlüğü’nün 2021/3002 sayılı dosyasında 1.164.351,86-TL alacak üzerinden davalı şirket hakkında genel haciz yoluyla icra takibi başlattığını, davalıya örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, örnek 7 ödeme emrini tebliğ alan davalı şirketin borca itiraz ettiğini, icra takibinin durdurulduğunu, dava şartı arabuluculukta anlaşma sağlanamadığını, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davalının Torbalı İcra Müdürlüğü’nün 2021/3002 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, icra takibinin devamına, icra takip tarihinden itibaren alacağa avans faiz yürütülmesine, davalının itiraz konusu asıl alacak miktarının % 20’sinden az olmamak üzere müvekkiline icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile birlikte avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada dava değeri 1.164.351,86 TL olarak gösterilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…aradaki ticari ilişki kapsamında asıl davada davalı-birleşen davada davacı… Şti. tarafından, asıl davada davacı-birleşen davada davalı …. Şti. adına toplam 6 adet e-fatura düzenlenmiştir. Alıcı…. Şti. vekili e-faturalardaki malların müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürmüştür. Aradaki ilişkide teslimi ispat yükü satıcı …. Şti.’de, ödemeyi ispat yükü ise alıcı … Şti.’dedir. Alıcı şirketçe bu e-faturaların bedellerinin ödendiği yönünde bir savunma ileri sürülmemiştir. Asıl davanın konusu 2 adet çekin ödendiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Nitekim; birleşen davanın konusu takip Türkiye … Bankası’nın 25/09/2021 vadeli 200.000,00 TL bedelli ve 25/10/2021 vadeli 238.000,00 TL bedelli çekleri düşülmek suretiyle 1.164.351,86 TL üzerinden başlatılmıştır. Asıl davada davacı-birleşen davada davalı tarafın itirazları teslim olgusu üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu e-faturalar asıl davada davacı-birleşen davada davalı alıcı şirket tarafından kendi ticari defterlerine kaydedilmiş, faturalara yasal süre içerisinde itiraz edilmemiş ve e-faturalar şirketin bağlı olduğu Torbalı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne de beyan edilmiştir. Dava ve birleşen dava ile dayanak takibin konusu olan 6 adet e-faturanın asıl davada davacı-birleşen davada davalı alıcı şirket tarafından Torbalı Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne bildirilmesi ve itiraz edilmeyerek kendi ticari defterlerine kaydedilmesi e-faturaların içeriğindeki malların teslim edildiğine yasal karine oluşturduğundan, söz konusu karinenin aksini ispat yükü asıl davada davacı-birleşen davada davalı …. Şti.’dedir. Asıl davada davacı-birleşen davada davalı…. Şti. vekili bu karinenin aksine yazılı delil göstermemiştir. Alıcı şirket tarafından düzenlenen 2 adet iade e-faturası satıcı … Şti. tarafından yasal 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmek suretiyle iade edilmiştir. Mahkememizce, defter incelemesi ile bir sonuca ulaşılamayacağı, bir yarar da görülmediği, mevcut delillere göre değerlendirme yapılmasının olanaklı bulunduğu kanaatine ulaşıldığından, usul ekonomisi de gözetilerek defter incelemesine girişilmemiştir. Alıcı şirkete e-faturalar içeriğindeki malların teslim edildiğinin kabul edilmiş olması, ilgili şirketçe ödemeye ilişkin bir savunmada bulunulmaması, gerek asıl davadaki gerekse birleşen davadaki dilekçelerinde yemin delilinin de gösterilmemiş olması nedeniyle yerinde görülmeyen asıl davanın reddine; 6 adet e-fatura içeriğindeki malların teslim edilmesi ancak bedellerinin ödenmemesi nedeniyle birleşen davanın konusu takibe yönelik itirazın haksız olması karşısında ise haklı görülen birleşen davanın kabulüne…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının kaldırılmasını, açılan davanın kabulü ile birleşen davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Asıl dava; taraflar arasındaki alım satım ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturalar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır. Birleşen dava; aynı faturalara dayalı alacağın tahsili amacıyla hakkında ilamsız icra takibi başlatılan davalının borca itirazının iptali isteğine ilişkin açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece verilen kararın asıl davada davacı, birleşen dosyada davalı vekili tarafından istinaf edildiği, davalı vekilinin 09/09/2022 tarihli e imzalı dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiği görülmüştür.
Asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekilinin Torbalı 1. Noterliğinin 09/08/2021 tarihli ve 7717 yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 349. maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacı, birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Asıl davada davacı, birleşen davada davalının yatırmış olduğu;
a-220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
b-27.365,00 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya ödenmesine,
3-İstinaf eden Asıl davada davacı, birleşen davada davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Kararın dairemiz tarafından taraf vekillerine ve davalıya tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2022