Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1653 E. 2022/1830 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1653
KARAR NO : 2022/1830
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2022 (Ara Karar)
NUMARASI : 2022/87 Esas
BİRLEŞEN İZMİR 3.ASLİYE TİCARET MAH’NİN 2022/497 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 08/06/2022
TALEP : İHTİYATİ HACİZ
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YZM TARİHİ : 10/11/2022

Birleşen dosyada ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
İhtiyati Haciz Talep Eden Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının … Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde toplu ulaşım hizmetini yürüttüğünü, 1 Kalem Dizel Motorlarda Nox Azaltma Maddesi (AUS32) Alımı ihalesini davalı şirketin kazandığını ve buna ilişkin 28.12.2020 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalı yüklenici şirketin 28.09.2021 tarihinde hammadde alış fiyatlarında artış yaşandığını, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine göre mücbir sebeplerden dolayı taahhütlerini yerine getiremeyeceklerini beyan ederek sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini, yüklenici şirkete fahiş fiyat artışlarının mücbir sebepler arasında sayılmaması nedeni ile başvurularının davacı idarece uygun bulunmadığının bildirildiğini, idare tarafından alınan kesin teminat mektubunun irat kaydedildiğini ve davalının ihalelerden 1 yıl süre ile yasaklandığını, davalı şirketin ihale sözleşmesini feshetmesi ile idarenin 1.925.324,66-TL maddi zarara uğradığını, davalının idareden alacağı 624.354,29-TL mahsup edildiğinde kalan 1.300.970,37-TL idare zararının davalıdan tahsilinin gerektiğini, davalı yüklenici tarafından itirazın iptali talebi ile açılan İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/87 Esas sayılı davasının görüldüğünü belirterek, 1.300.970,37-TL idare zararının davalıdan tahsiline, yargılamanın uzun sürecek olması, idarenin telafisi imkansız zararla karşılaşmaması ve kamu zararına yol açılmaması amacıyla davalının 3.şahıslardaki hak ve alacakları ile tespit edilecek her türlü taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEMECE:
Mahkemece 20/06/2022 tarihli ara karar ile ;” İhtiyati haciz talebinin şartlarının düzenlendiği İİK’nın 257. Maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız asagıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmaga hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme bulunduğu, İİK nun 258/1. maddesinde ise; “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.” şeklinde düzenleme bulunduğu, yani ihtiyati haciz isteyenin alacaklı olduğunu yaklaşık ispat kuralına göre ispat edebilmiş olması gerektiği düzenlenmiştir.
Tüm bu bilgiler ışığında somut olayımızda; her ne kadar davacı tarafça ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş ise de; davacının ihtiyati haciz talebinin ; alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve henüz tüm deliller toplanmadığından reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Birleşen dosyada ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kamu kurumu olan idarenin telafisi imkansız zararlar ile karşılaşmaması için ihtiyati haciz talep etme zorunluluğu doğduğunu, yerel mahkeme tarafından ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin gerekçelerinin (alacağın yargılamayı gerektirmesi ve tüm delillerin toplanmaması) 2004 sayılı İcra İflas Kanununda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gereken koşullar arasında düzenlenmediğini, yerel mahkemenin 2022/87 esas sayılı (birleşen 2022/497 esas sayılı) dosya muhteviyatına yasal delilleri sunduklarını, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 258/1. Maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispatın yeterli olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddi kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve birleşen 2022/497 esas sayılı dosyada davalı/davacı …Şirketinin 3.şahıslardaki hak ve alacakları ile tespit edilecek her türlü taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, alacak davası sırasında verilen ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İhtiyati haciz İ.İ.K.’nun 257-268. maddelerinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise;” Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksatıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;(1)
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlemesi bulunmaktadır.
İİK.’nın 258.maddesinde ise; “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./60. Md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./16.mad) İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
İhtiyati haciz kararına itirazı düzenleyen İİK.’nın 265.maddesinde de ise; “(Değişik fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. (Ek fıkra: 17/07/2003 – 4949 S.K./63. md.; Değişik fıkra: 02/03/2005-5311 S.K./17.mad) İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri mevcuttur.
Dosyadaki belgelere, ara kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ihtiyati haciz kararı verilmesi için mutlak ispat şartlarının oluşmasına gerek bulunmayıp, yaklaşık ispat ölçülerinde ispat yeterli olacağından dosya kapsamına göre yaklaşık ispat kuralının somut olay yönünden gerçekleşmiş olmamasına, alacağın olup olmadığı ve miktarının yargılamaya muhtaç olmasına, ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/87 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin olarak verilen 20/06/2022 tarihli ARA KARAR usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden bu aşama için ihtiyati hacze itiraz eden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 10.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.