Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1575 E. 2022/1556 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1575
KARAR NO : 2022/1556
KARAR TARİHİ: 07/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2022 ( Ek karar)
NUMARASI : 2022/11 D.iş 2022/11 Karar
TALEP : İhtiyati hacze itiraz hk
BAM KARAR TARİHİ : 07/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022

İhtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati Hacze İtiraz Eden …. vekilinin 04.03.2022 tarihli itiraz dilekçesiyle; müvekkili … Ltd’nin donatanı olduğu … numaralı “…” isimli gemi üzerine, geminin …. Liman sahasında bulunduğu sırada müvekkili şirketin yabancı olduğu bir gemi adamının bakiye alacağı nedeni ile 11.01.2022 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, söz konusu ihtiyati haciz kararının İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2022/608 E. numaralı dosyasıyla uygulandığını, ihtiyati hacze konu alacağın bakiye gemi adamı alacağı olduğunu, ihtiyati haciz talep edenin iddia etmiş olduğu alacaktan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, geminin mülkiyetinin müvekkil şirkete geçtiğini, TTK m.1369 hükmü uyarınca, hakkında deniz alacağı ileri sürülen eski malik ….’nin ihtiyati haczin uygulandığı sırada geminin maliki olmadığını, ihtiyati haczin hukuka aykırı olduğunu, deniz alacağını teminat altına almak üzere ihtiyati haciz talep eden alacaklının TTK m. 1363 gereği 10.000 ÖÇH tutarında teminat yatırması gerektiğini, TTK m. 1362 ve İİK m. 258’de belirtilen yaklaşık ispat şartının sağlanmadığını, TTK m. 1352 vd gereği gemi üzerine ihtiyati haciz uygulanabilmesi için muaccel bir deniz alacağının söz konusu olması, alacaklı tarafından teminat gösterilmesi, geminin borçlunun mülkiyetinde veya zilyetliğinde bulunmasının gerektiğini, TTK m. 1320’de yer almayan bakiye alacağından kaynaklı gemi üzerinde ihtiyati haciz tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, alacağın şartlarının yargılama ile belirleneceğini, ihtiyati haciz talep edenin geminin daha önceki donatanına veya ticari işletenine başvurması gerektiğini, söz konusu alacağın muhatabının müvekkili şirket olmadığını, gemi’nin üzerinde tesis edilen ihtiyati haczin müvekkile ait olmayan bir borç nedeni ile uygulandığını, TTK m.1369 hükmünde yer alan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, ihtiyati haciz kararı verildiği tarihte geminin donatanının müvekkili şirket iken, ihtiyati hacze konu alacağın doğduğu iddia edilen tarihte geminin donatanının … olduğunu, … numaralı … tarafından müvekkili şirkete satıldığını, “…” adıyla … Siciline tescil edildiğini, eski adı “…”, yeni adı “…” olan gemi aleyhine verilen ihtiyati haciz kararı ve ihtiyati haciz kararına istinaden gemi üzerine konulan seferden men kararının kaldırılmasını deniz alacağı doğduğunda geminin malikinin … olduğunu, geminin daha sonraki tarihlerde mülkiyetinin değiştiğini, TTK m. 1369/1f-a’da ” hakkında deniz alacağı ileri sürülen her geminin ihtiyaten haczi; deniz alacağı doğduğunda geminin maliki olan kişi, ihtiyati haczin uygulandığı sırada da bu borçtan sorumlu olup geminin maliki ise mümkündür.” hükmünün yer aldığını, deniz alacağı doğduğu sırada geminin maliki olan …’in ihtiyati haczin uygulandığı sırada söz konusu geminin maliki olmadığını ve … numaralı “…” (Eski Adı:….) isimli gemi hakkında verilen ihtiyati haciz kararının hukuki aykırı olduğunu, gemi adamı ile önceki işveren arasında söz konusu iş akdinden kaynaklanan herhangi bir gemi adamı alacağı olmadığına dair ihtiyati haciz talep eden tarafından ibraname imzalandığını, ihtiyati haciz talep eden gemi adamı …’nin geminin önceki donatanından her hangi bir talebi olmadığı kabul ve beyan ettiğini, gemi adamının 12.12.2020 ile 31.01.2021 arasında çalıştığını ve bu çalışma karşılığında kendisine ödemelerin yapıldığını, ihtiyati haciz talep eden tarafın dilekçesinde sunduğu 01.02.2021 tarihli olduğu iddia edilen tutanakta kaptanın imzasının eksik olması nedeniyle söz konusu evrağın donatanı bağlamadığını, kaptanın üçüncü şahıslara karşı donatanın yasal temsilcisi olduğunu, geminin ihtiyati haciz sebebiyle sefer kaçırdığını, gemiyi satın almış olan müvekkilinin zararının devam ettiğini, müvekkilinin …’in geminin eski malikine karşı alacaklı olduğu iddiasıyla ihtiyati haciz talep eden tarafa karşı bir borcu ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek eski adı “…”, yeni adı “…” olan gemi aleyhine verilen ihtiyati haczin ve seferden men’in kaldırılmasına, olmadığı takdirde mahkemece belirlenecek ve alacağa konu tutarın en fazla %115’i tutarında bir teminata kaydırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Mahkemenin 28/04/2022 ara kararı ile; ” İhtiyati hacze itiraz eden taraf alacağın yargılama konusu olduğunu belirtmiştir. Gerçekten de yaklaşık ispat kurallarına göre TTK m. 1362 de yer aldığı üzere alacaklının alacağının doğduğunu ve parasal değerini ispatlaması halinde yaklaşık ispat kurallarına göre bu iddiayı ispatlamış sayıldığından ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekmektedir. İşçinin mevcut alacağın ne kadar olduğu konusunda İş Mahkemelerinde açılacak olan davalarda yapılacak yargılama ile alacağın miktarı belirleneceğinden ve ihtiyati haciz yargılaması yapılırken İş Mahkemelerinin görev alanına girecek nitelikte ücret alacağının hesaplanması da mümkün olamayacağından ihtiyati haciz kararının usulüne uygun olduğu belirlenmiştir. Yaklaşık ispat kurallarına aykırı olarak; ihtiyati haczin kaldırılmasının veya hiç konulmamasının Deniz Ticaret Hukukunda geçerli olan yaklaşık ispat kurallarına aykırı olacağı tespit edildiğinden bu yöndeki itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Gemi alacaklısı hakkı TTK m. 1320 vd düzenlenmiş olup, bu hakkın sağladığı kişiye gemi üzerinde husumet göstermek üzere sonraki maliklere karşı da ileri sürülme hakkını sağlamaktadır. Kanunun tanımış olduğu bir rehin hakkıdır. Bu nedenle ihtiyati hacze itiraz edenin yeni malik olarak sorumlu olmadığı itirazı da kabul edilmeyecektir.
İhtiyati hacze itiraz eden tarafın önceki malikten alınmış bir ibraname olduğunu belirtmiş ise de; bu ibranamenin geçerli olup olmadığı, şartlarının oluşup oluşmadığı, ibranamedeki imzanın ihtiyati haciz talep edene ait olup olmadığı, hangi şartlarda ibranamenin alındığı, yapılacak yargılama ile belirlenecektir. Bu nedenle itiraz edenin bu yöndeki itirazının da yerinde olmadığı belirlenmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle deniz alacağı ve ihtiyati haciz konusunda karar anında tesis edilmiş olan yaklaşık ispat ölçüsü itiraz edenin iddialarına karşı ortadan kaldırılamamış olup itirazın reddine, İhtiyati haciz talep eden taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre belirlenen 1.405,00 TL vekalet ücretinin ihtiyati hacze itiraz edenlerden tahsili ile vekili yararına ihtiyati haciz talep eden tarafa verilmesine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
İhtiyati hacze itiraz eden … vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi, istinafa konu edilen gerekçeli kararda, dosya kapsamında mevcut olan ibranameye ilişkin yanılgılı değerlendirme yaptığını, ihtiyati haczin kaldırılması taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olarak reddedildiğini, gemi adamının bakiye alacağı nedeniyle gemi üzerinde ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği hususunun gözardı edildiğini, yerel mahkeme tarafından, alacakların arasında yer almayan bakiye ücreti alacağı kapsamında geminin üzerinde ihtiyati haciz tesis edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu alacağın muhatabının müvekkili şirket olduğunu, yerel mahkeme kararının 28.04.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilerek ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile haksız ve hukuka aykırı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yerel mahkemenin 11.01.2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edene yükletilmesine karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekillerinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davalı şirkete ait olan yabancı bayraklı gemide çalışan davacı iş sözleşmesi hükümlerine dayalı olarak talepte bulunmuştur. Hizmetin ifa edildiği gemi Türk bayraklı olmayıp yabancı bayraklı olması sebebiyle uyuşmazlık, Türk bayraklı gemilerde bir hizmet akdi ile yapılan çalışmaları düzenleyen 854 Sayılı Deniz İş Kanunu’nun 1. maddesi kapsamı dışında kalmaktadır. Bu durumda, taraflar arasındaki temel ilişki hizmet akdinden kaynaklanan işçi alacağının istemine dair olup uygulanacak hükümler de hizmet sözleşmesine dair TBK hükümleridir.
Uyuşmazlık Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen hususlardan da doğmadığından görev hususunun buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda, davaya konu uyuşmazlık açıklanan sebeplerle genel mahkemelerin görevine girmektedir.
İhtiyati haciz kararı vermede yetkili ve görevli mahkeme İcra ve İflas Kanununun 50. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla tatbik olunur.”
Dava tarihinde yürürlükte bulunan ve kıyasen uygulanacak olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise 390. maddesinde ise açıkça “ İhtiyati tedbirin, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edileceği….” hususunun belirtildiği, ihtiyati haciz kararının görevsiz bulunan Asliye Ticaret Mahkemesinden talep edildiği, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle ihtiyati haciz talebinin HMK’nın 114/c, ç ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen ek kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/(1).b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan nedenlerle;
I-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KISMEN KABULÜ ile; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/04/2022 tarih ve 2022/11 D.iş sayılı EK KARARININ 6100 sayılı HMK’nın 353/(1).b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILAN EK KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Mahkememizin 11/01/2022 tarih ve 2022/11 D.iş Esas 2022/11 D.iş Karar sayılı Değişik İş Kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati haciz isteyenin talebinin HMK’nın 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-İhtiyati hacze itiraz eden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca hesap ve takdir olunan 3.000,00-TL maktu vekalet ücretinin ihtiyati haciz isteyenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine,
4-İhtiyati haciz isteyen tarafından yapılan yargılama giderlerinin ihtiyati haciz isteyen üzerinde bırakılmasına” şeklinde HÜKÜM TESİSİNE,
III-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
IV-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf kanun yolu başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının yatıran tarafa iadesine,
V-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından ilk derece mahkemesi kararından sonra yapılan 220,70-TL başvuru harcı ve 28,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 249,20-TL’nin ihtiyati haciz isteyenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine,
VI-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından ihtiyati hacze itiraz eden yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VII-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere 07.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.