Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1573 E. 2023/108 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1573
KARAR NO : 2023/108
KARAR TARİHİ: 19/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2021
NUMARASI : 2020/199 Esas 2021/200 Karar
DAVANIN KONUSU : İflas (İflasın Açılması)
BAM KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023
Davalı ve feri müdahil … Bankası A.Ş. vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı …. AŞ vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01.04.2014 tarihinde madeni yağlar satış ve tedarik anlaşması yapıldığını, davalının müvekkilden madeni yağ alımı yaptığını ancak fatura bedellerini geç ödemesinden dolayı 20.11.2015 tarihli gecikme faiz bedeli faturasının düzenlendiğini, davalı şirketin bu faturaya karşı bir miktar ödeme yaptığını, faturadan kalan ödenmeyen tutarın 15.229,87 TL olduğunu İstanbul 12. İcra Müdürlüğü 2016/2206 Esas sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davalı tarafın yetki itirazının geçersiz olduğunu, davalının takibin borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerde yapılması gerektiğine ilişkin iddiasının doğru olmadığını, borçlu ve alacaklının müvekkili icra dairesi konusunda yazılı anlaşmayla o yerin icra dairesini yetkili kılmışlarsa bu dairenin iflas takibi için yetkili olacağına, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin m.24.2 maddesinde “iş bu anlaşma ve eklerinden kaynaklanabilecek uyuşmazlıklarda İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” hükmünün bulunduğundan yetki sözleşmesinin yapıldığını, bu nedenle yetki itirazının reddinin gerektiğini, sözleşmenin 10.4üncü maddesinde aylık %4 oranında vade farkı ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kesilen gecikme faizi faturasının 1854872081 no’lu ve 1855196273 no’lu faturaların geç ödenmesinden kaynaklı olarak düzenlendiğini, sözleşmenin 24.4 maddesinde münhasır ve kesin delil teşkil eden müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi gerektiğini belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; icra dairesine yaptıkları yetki itirazının değerlendirilmesi gerektiğini, davacı şirkete borçlu olmadıklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararla şirketin iflasına karar verilmiş. İlgili hükmün istinafı üzerine dairemizin 2020/2 esas 2020/71 karar sayılı ilamı ile ” Dava, adi iflas yolu ile yapılan takibe itirazın, kaldırılması ve davalı şirketin iflası istemine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan yargılama sırasında, 16/11/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı tarafın yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiş, davalı şirketin borçlu olup olmadığı hususunda ticari defter ve kayıtların incelenerek, depo kararı verilmiş, davacının alacaklı olduğu belirtilen bedel ödenmediğinden, davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Davalı borçlu vekili ve müdahil vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı borçlu vekili, 10 günlük süreden sonra istinaf yoluna başvurmuş ise de, mahkemece 2 haftalık süre verildiğinden, istinaf başvurusunun süresinde yapıldığı kabul edilmiştir.
İstanbul 12 icra müdürlüğünün 2016/2206 sayılı takip dosyasında, davacının alacaklı ve davalının borçlu sıfatı ile yer aldığı, 20/11/2015 tarihli 18.355,52 TL.bedelli faturaya dayalı iflas yoluyla adi takip başlatıldığı, davalının takipte borca, faize, fer’ilerine ve yetkiye itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
İİK’nın 158. maddesine göre davacının alacaklı olduğu kanaatine varan mahkemece, önce borçlunun itirazının kaldırılmasına ve ardından depo kararı vermesi, depo kararı gereği yerine getirilmezse davalı şirketin iflasına karar vermesi gerekir.
Somut olayda bilirkişi raporuna atıfta bulunulmuş ve depo kararı verilmiş ise de, borçlunun itirazının kaldırılmasına karar verilmeden, iflas kararı verilmesi yerinde olmamıştır.
Ayrıca, itirazın kaldırılması konusunda, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden HMK nun 297.maddesine aykırı bir şekilde doğrudan iflas talebi konusunda karar verilmesi usul ve yasanın amir hükümlerine aykırı bulunmuştur.
Depo emrinin hükme en yakın tarih itibariyle belirlenecek miktar üzerinden borçluya çıkarılması gerekir iken, belirlenen depo edilmesi istenen miktarın esas alındığı tarihten 3 ay sonra karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Sonuç olarak, takip kesinleştikten sonra yani borca itirazın kaldırılmasına karar verildikten sonra İİK’nın 166. maddesine göre iflas davasına devam edilmesi gerekirken, yerine getirilmemiş olması sebebiyle, ayrıca depo emrine esas alınan miktarın asıl alacak, faiz ve fer’ileri ile birlikte hükme en yakın tarih itibariyle belirlenmesi ve ödenmesi için borçluya bildirilmesi gerekmesine göre, davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin kabulü ile, diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, yapılan açıklamalar çerçevesinde mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine ” dair karar verilmiştir.
MAHKEMECE :
Yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak hükme yakın en yakın tarihte ki alacak miktarının belirlenmesi için inceleme yapılmıştır. Bilirkişi SMMM …’den alınan 21.01.2021 tarihli raporda; depo kararına esas olacak alacak hesabının yapılmasıyla alacağın işlemiş faiz + icra masrafı + vekalet ücreti + tahsil harcı dahil 55.651,09 TL olarak hesaplandığı belirlenmiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunduğu belirlenmiştir. Bu itirazın değerlendirilmesiyle tacirlere ilişkin uygulanması gereken TTK m. 8 hükmü ile ilgili olması nedeniyle yerinde olmadığı ve tacirlerin kendi aralarında belirleyecekleri faiz oranını serbestçe belirleyebileceklerinden itiraz red edilmiştir.
Bu rapora karşı davalı vekili 02.03.2021 tarihli dilekçesiyle; Bilirkişi raporunda belirtilen %48 faiz oranının fahiş olduğunu, davada faiz oranının avans faiz oranının iki katını aşamayacağını, bu nedenle ek rapor alınarak faizin 6098 sayılı TBK’nın 88. ve 120. maddeleri ile Yargıtay içtihatları doğrultusunda yeniden hesaplanması gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazının faiz oranına ilişkin olduğu belirlenmiştir. Bu itirazın değerlendirilmesiyle tacirlere ilişkin uygulanması gereken TTK m. 8 hükmü ile ilgili olması nedeniyle yerinde olmadığı ve tacirlerin kendi aralarında belirleyecekleri faiz oranını serbestçe belirleyebileceklerinden itirazı reddedilmiştir.
Mahkememizce 17.02.2021 tarihli kararla depo emri kararı borçluya tebliğ edilmiştir. Borçlu süresi içerisinde depo emrine ilişkin kararı infaz etmemiştir. Bu nedenle İİK m. 158/2 gereğince davalı borçlunun itirazının kaldırılmasıyla iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmeye göre aylık %4, yıllık %48 faiz oranının fahiş olduğunu, faiz oranın avans faizinin iki katını aşamayacağını, bu hususlardaki bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden depo kararı verildiğini, rapora itirazları göz önünde bulundurulmadan savunma hakkı kısıtlanarak karar verildiğini, kısmen kabul kararı verilmesine rağmen kararın gerekçelendirilmemesinin savunma hakkının kısıtlar mahiyette olduğunu, davacının genel takip yolunu seçebilecekken iflas yoluyla takip seçmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Feri Müdahil … Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle ; şirketin iflasını gerektirir hal bulunmadığını alacaklının kendisinin ve diğer alacaklıların zararına olacak takip yolunu seçmesinin HMK 2’nin ruhuna aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, iflas yoluyla yapılan takipte itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece SMMM bilirkişi …’den alınan 21.01.2021 tarihli raporda; depo kararına esas olacak alacak hesabının yapılmasıyla alacağın işlemiş faizi, icra masrafı , vekalet ücreti ve tahsil harcı dahil olmak üzere toplam 55.651,09 TL olarak hesaplandığı, bilirkişi raporunun davalıya tebliğ edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına, taraflar tacir olduğundan aralarında uygulayacakları faiz oranlarını serbestçe belirleyebileceklerine, davacının istediği takip yolunu seçmesinin kötü niyet olarak değerlendirilemeyeceğine göre davalı ve feri müdahil … Bankası A.Ş. vekillerinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/03/2021 tarih, 2020/199 Esas ve 2021/200 Karar sayılı kararına karşı davalı ve feri müdahil … Bankası A.Ş. vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İstinaf kanun yoluna başvuran feri müdahil … Bankası A.Ş. tarafından alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 59,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 120,60 TL’nin feri müdahil … Bankası A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
Davalı ve feri müdahil … Bankası A.Ş. tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2023