Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1522 E. 2022/2063 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1522
KARAR NO : 2022/2063
KARAR TARİHİ: 14/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/02/2018
NUMARASI : 2015/1299 Esas 2018/161 Karar
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
BAM KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022
Dairemizin 12/03/2020 Tarih ve 2018/1240 Esas, 2020/301 Karar sayılı kararının Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07/06/2022 tarih ve 2020/7716 Esas, 2022/4592 Karar sayılı kararı ile bozulması üzerine Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı, İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2008/10573 esas sayılı dosyasından aleyhine icra takibi yapıldığını, 01.01.2007 tarihli, 1.000.000,00 TL değerindeki genel kredi sözleşmesindeki imzanın … Madencilik kaşesi üzerindeki … adına atılan imzanın … kaşesi üzerindeki … adına atılan imzanın, genel kredi sözleşmesinin 29. sayfasındaki … adına atılan imzanın kendisine ait olmadığını, sahte imzalar ile ilgili şikayette bulunması üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/71069 numaralı dosyasında soruşturma yürütüldüğünü, davalının genel kredi sözleşmesindeki imzayı huzurda attırması ve basiretli davranması gerekirken yükümlülüklerine uymadığı için kötü niyetli olduğunu iddia ederek adli yardım talebinin kabulüne, genel kredi sözleşmesinde … adı altındaki imzaların kendisine ait olmadığının ve borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine kötü niyetli takip tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/154 esas sayılı dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, İzmir 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/624 esas sayılı dosyasında imzaya itiraz için dava açan davacının 13.11.2012 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini, davanın reddine karar verildiğini, imzaya itiraz davasından feragat eden davacının aynı talepler ile huzura gelmesinin kabul edilemeyeceğini, takibe esas tutarın 151.570,97 TL olduğunu, aciz vesikasına bağlanan tutarın ise 264.858,64 TL olduğunu, 1.000.000,00 TL değerindeki harca esas tutarın hatalı olduğunu, davaya konu genel kredi sözleşmesinde imzası olan …’ün adına Soma Noterliği’nde sahte imza beyannamesi düzenlenmesinden dolayı Soma Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/328 esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığını, müvekkili banka ile dava dışı … A.Ş. arasında akdedilen 12.10.2005 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli, 01.01.2007 tarihli 1.000.000,00 TL’lik kredi sözleşmelerine davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2008/10537 esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, 2 adet kredi sözleşmesindeki imza ile müvekkili bankaya verilen senetlerdeki imzaların aynı olduğunu, onlarca tebligata rağmen davacının 2012 yılına kadar şikayet veya davası bulunmadığını savunarak davanın reddi ile tazminat istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, davaya konu (01.01.2007 tarihli) genel kredi sözleşmesinde davacıya atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığının alınan raporlar ile anlaşıldığı, davalı bankanın takipte kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davacının dava konusu 01.01.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmün taraf vekillerince istinafı üzerine dairemizin 12/03/2020 Tarih ve 2018/1240 Esas, 2020/301 Karar sayılı ilamı ile ; ” davacının talebinin 01.01.2007 tarihli genel kredi sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığı ve bu sözleşme nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, İlk Derece Mahkemesi’nce bu sözleşme üzerinde adli tıp incelemesi yaptırılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, verilen hükmün de bu sözleşmeye yönelik olmasının doğru olduğu, davalının kefaletteki imzanın vekaleten atılıp atılmadığının denetlenmesini istediği, imzanın vekaleten atıldığını vekaletnameyi de eklemek suretiyle davalının ispat etmesi gerektiği, adli tıp incelemesinin 01.01.2007 tarihli sözleşmeden önceki belgeler de esasa alınmak suretiyle yapıldığı, bu sebeple davalının istinaf sebeplerinin yerinde görülmediği, davacı tarafın istinaf istemine gelince, davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmemesinin yerinde olduğu, bununla birlikte davacının 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi nedeni ile borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, dava değerinin 1.000.000,00 TL olarak kabulü ile harç ve vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulüne, davacının İzmir 18.İcra Müdürlüğü’nün 2008/10573 esas sayılı dosyasında ilamsız takibe konu 01.01.2007 tarihli, 1.000.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine ” dair karar verilmiştir.
Dairemiz kararının taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07/06/2022 tarih ve 2020/7716 Esas, 2022/4592 Karar sayılı ilamı ile ; ” İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davacı bankanın takibe konu alacak miktarını İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2008/10573 esas sayılı dosyasında 151.570,97 TL olarak belirlediği ve takibe konu yapılan kredi sözleşmesinin de 01.01.2007 tarihli bu kredi sözleşmesi olduğu, davalı bankanın bu kredi sözleşmesinden doğan kalan alacağının takip konusu alacak kadar olduğu, bunun dışında herhangi bir alacak talebinde bulunmadığı, menfi tespit davasına konu olan kredi sözleşmesinden doğan alacak miktarı dışında başka bir alacak talep edilmediğinden bu miktar üzerinden harç ve vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği gerekçesiyle 151.570,97 TL üzerinden harç ve vekalet ücretinin takdir edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacının, 1.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi nedeni ile borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, dava değerinin 1.000.000,00 TL olarak kabulü ile harç ve vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle 1.000.000,00 TL üzerinden harç ve vekalet ücreti takdir edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre öncelikle takip tarihi itibariyle davalı bankanın hangi kredi sözleşmesinden (2005 tarihli ve 2007 tarihli) dolayı alacaklı olduğu, başka bir deyişle takipte talep edilen banka alacağının hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı belirlenip 2005 tarihli sözleşmeden kaynaklanması halinde davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul edilerek bir karar verilmesi, 2007 tarihli sözleşmeden kaynaklanması halinde ise talep miktarına göre dava değeri belirlenip bu miktara göre yargılama harç ve vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden temyize konu Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına” dair karar verilmiştir.
Dairemizce usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dairemizce bozma ilamı doğrultusunda emekli banka yönetmeni bilirkişi …’den alınan raporda; davalı bankanın Soma Şubesi ile dava dışı asıl borçlu …. A.Ş arasında 12.10.2005 düzenleme tarihli 1.000.000-TL limitli ve Davalı bankanın Gıda Çarşısı/İzmir Şubesi ila dava dışı …. A.Ş arasında 01.01.2007 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL Limitli Genel Kredi Sözleşmeleri imzalanmıştır. Her iki Genel Kredi Sözleşmesinde davacı … Müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile yer almıştır.
Sözleşmelere ek olarak Bankanın alacaklı , dava dışı asıl borçlu şirketin ödeyecek, davacı … ve sözleşmenin tarafları olan Dava dışı … , … Şti.nin kefil sıfatı ile yer.aldığı 12.10.2005 tanzim tarihli 975.000.-TL bila tarih 1.000.000-TL, ve bila tarih 550.000.-TL Bedelli senetler alınmıştır. Dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine borçlulara ihtarname keşide edilmiş, ihtar sonrası alacağın tahsili için İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2008/10573 E. Sayılı dosyasından ilamsız takibe başlanmıştır.
…’ün müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldığı 01.01.2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde yapılan imza incelemeleri sonucunda sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı yönünde bilirkişi raporları alınmıştır. Takibe konu Kredilerin kullandırıldıkları tarihler dikkate alındığında: 23.06.2008 Takip Tarihi İtibariyle: Rotatif Krediden kaynaklanan 105.081.89-TL Asıl alacak 2.370.18-TL İşlemiş akdi/temerrüt faizi 154.41-TL Faizin % 5 gider vergisi 108.324.54-TL Toplam Banka alacağının dayanağının 01.01.2007 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL Limitli Genel Kredi Sözleşmesine dayandığı, Tüzel KMH dan kaynaklanan 27.154.29-TL Asıl alacak 1.326.03-TL İşlemiş akdi/temerrüt faizi 66.30-TL Faizin % 5 gider vergisi 28.546.62-TL Toplam Banka alacağının dayanağının 12.10.2005 düzenleme tarihli 1.000.000-TL limitli ve 01.01.2007 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL Limitli Genel Kredi Sözleşmelerine dayanmadığı, Gayri Nakdi Kredilerden kaynaklanan 3.000.-TL Mer’i Teminat Mektubu Depo tutarı 6.525.-TL Çek depo tutarı 15×435 9.525.-TL Toplam Banka alacağının dayanağının 12.10.2005 düzenleme tarihli 1.000.000-TL limitli ve 01.01.2007 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL Limitli Genel Kredi Sözleşmelerine dayanmadığına ” dair görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; Davalı banka ile dava dışı asıl borçlu …. A.Ş arasında imzalanan 12.10.2005 düzenleme tarihli ve 01.01.2007 düzenleme tarihli Genel Kredi Sözleşmelerinde davacı … Müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile yer almıştır. …’ün müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak yer aldığı 01.01.2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde yapılan imza incelemeleri sonucunda sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporuyla anlaşılmıştır.
Takibe konu kredilerin kullandırıldıkları tarihler dikkate alındığında: 23.06.2008 takip tarihi itibariyle:Davalı bankanın Tüzel KMH dan kaynaklanan 27.154.29-TL asıl alacak 1.326.03-TL işlemiş akdi/temerrüt faizi 66.30-TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 28.546.62-TL alacağı bulunduğu, davalının rotatif krediden kaynaklanan 105.081.89-TL asıl alacak 2.370.18-TL işlemiş akdi/temerrüt faizi 154.41-TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere toplam 108.324.54-TL banka alacağının dayanağının 01.01.2007 düzenleme tarihli 1.000.000.-TL limitli genel kredi sözleşmesine dayandığı, buna göre İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2008/10573 Esas sayılı dosyasında takibe konu 01/01/2007 tarihli ve 1.000.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti ile takip konusu yapılan 151.570,97 TL ‘den 108.324,54 TL miktar yönüyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE; davacının davalı alacaklıya İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2008/10573 takip sayılı dosyasında, dava konusu yapılan;
01/01/2007 tarihli ve 1.000.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespitine ve aynı takip sayılı dosyada takip konusu yapılan 151.570,97 TL’den 108.324,54 TL miktar yönünden borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 7.399,64 TL harcın davacının adli yardımdan yararlanması nedeniyle tümünün davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 226,50-TL posta/tebligat masrafı ve 310,00 TL Adli Tıp Kurumu bilirkişi ücret giderinin toplamı 536,50-TL ‘nin davalıdan tahsili ile kabul red oranına göre 386,28 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT m.4/1 gereği hesaplanan 17.248,68-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT m.4/1 gereği hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HM m. 333 gereği gider avansından artanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılama giderleri
1-Davalı tarafça yapılan 16,50 TL posta masrafı ve 146,00 TL dosya masrafı olmak üzere toplam 162,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Davalı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT m.4/1 gereği hesaplanan 11.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansı varsa yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/12/2022