Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1521 E. 2022/1399 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1521
KARAR NO : 2022/1399
KARAR TARİHİ: 08/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2022 ( Ara Karar)
NUMARASI : 2022/492 Esas
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 08/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunmaktadır. Davalı şirket tarafından müvekkil şirket aleyhine Menderes İcra Müdürlüğünün 2021/2058 E. Sayılı dosyasında cari hesap bakiyesine dayalı olarak 60.869,04 TL asıl alacak üzerinden 7 örnek icra takibi başlatılmıştır. Müvekkil şirket Menderes İcra Müdürlüğünün 2021/2058 E. Sayılı dosyasına süresinde itiraz edememiş olduğundan işbu icra takibi kesinleşmiş ve müvekkil şirketin mevcutları üzerine davalı tarafça haciz işlemlerine geçilmiştir. Müvekkil şirket tacir olup ticari itibarı zedelenmemesi için ve işbu icra dosyası nedeniyle ticari hayatı sekteye uğramadan işlerini devam ettirebilmesi için davalı tarafa 26.01.2022 tarihinde 14.000 TL kredi kartı ile ödemede bulunmuş, keşidecisinin müvekkil şirket olduğu 30.05.2022 keşide tarihli 0014946 seri numaralı ve 30.06.2022 keşide tarihli 0014947 seri numaralı 2 adet çeki davalı şirkete vermek zorunda kalmıştır. Yine müvekkil şirket Menderes İcra Müdürlüğünün 2021/2058 E. Sayılı dosyasının bir an önce kapanması için davalı tarafa verilen 0014946-0014947 seri numaralı çekler ve davalı tarafa yapılan 14.000 TL ödemeyle dosya borcunu tahsil harcı dahil olmak üzere bitirmesine rağmen tekrar 2.606,94 TL tahsil harcı ödeyerek Menderes İcra Müdürlüğünün 2021/2058 E. Sayılı dosyasını işlemden kaldırmıştır. İşbu hususta tüm belgeler dilekçemiz ekinde bulunmaktadır. Davacı müvekkil şirket her ne kadar haciz tehdidi altında Menderes İcra Müdürlüğünün 2021/2058 E. sayılı dosya borcuna istinaden davalı tarafa 14.000 TL kredi kartı ile ödeme yapmış ve 0014946-0014947 seri numaralı 2 adet çek vermiş ise de davacı müvekkil şirketin davalı şirkete 60.869,04 TL bakiye cari hesap borcu bulunmamaktadır. Şöyle ki; dilekçemiz ekinde müvekkil şirkete ait cari hesap ekstresi incelendiğinde (tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde de sabit olacağı üzere) müvekkil şirketin davalı şirkete 21.12.2021 tarihi itibariyle 60.869,04 TL cari hesap bakiye borcu bulunmadığı hususu sabittir. Yine müvekkil şirkete ait cari hesap ekstresinde her ne kadar davalı tarafa 25.628,47 TL bakiye cari hesap borcu olduğu görünmekte ise de müvekkil şirket tarafından davalı şirket çalışanı … (TC:…)’in banka hesabı üzerinden müvekkil şirket adı ile davalı şirkete 15.000 TL ödeme de yapılmış olup, işbu ödemeye ilişkin dekont müvekkil şirketçe talep edilmesine rağmen verilmediğinden cari hesap ekstresinde davalı şirkete yapılan 15.000 TL ödeme bilgisi işbu nedenle bulunmamaktadır. Müvekkil şirketin davalı şirkete dilekçemiz tarihi itibariyle 10.628,47 TL bakiye cari hesap borcu bulunmaktadır. (Davalı şirket çalışanı … tarafından müvekkil şirket adına davalı şirkete 17/07/2020-07/08/2020 tarihlerinde yapılan ödemelere ilişkin dekontlar dilekçemiz ekinde bulunmaktadır.) İşbu husus müvekkil şirket ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde sabit olacağından her iki şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesini Sayın Mahkemeden talep ederiz. Müvekkil şirkettin davalı tarafa 60.869,04 TL cari hesap borcu olmamasına rağmen Menderes İcra Müdürlüğünün 2021/2058 E. Sayılı dosyasından takibe konularak icra tehdidi altında müvekkil şirketten 84.344,5 TL ve ayrıca 2.606,94 TL tahsil harcı alınması usul ve yasa hükümlerine aykırı olup, işbu davayı ikame etmemizde hukuki yararımız mevcuttur. Müvekkil şirket tarafından haklı bir sebep olmaksızın verilen T.C. … Bankası A.Ş. ‘ye ait 30.05.2022 keşide tarihli 0014946 seri numaralı 35.000 TL bedelli, T.C. … Bankası A.Ş. ‘ye ait 30.06.2022 keşide tarihli 0014947 seri numaralı 35.000 TL bedelli çeklerin müvekkil şirkete iadesi de davalı şirketten tarafımızca sözlü ve yazılı olarak defalarca talep edilmesine rağmen çekler müvekkil şirkete iade edilmemiş bu hususta tarafımıza dönüş yapılacağı belirtilerek dönüşlerde yapılmamıştır. Davalı taraf açıkça kötü niyetli davranmaktadır. Her ne kadar dilekçemize ekli mail yazışmasında 13.07.2020 tarihinde davalı şirket çalışanı …’in hesaplarından müvekkil şirket adına 15.000 TL davalı şirkete ödeme yapıldığı yazılsa da ödeme tarihi tarafımızca tam olarak bilinmemektedir. Menderes İcra Müdürlüğünün 2021/2058 E. Sayılı dosya borcuna istinaden verilen 0014946-0014947 seri numaralı çekler nedeniyle müvekkil şirketin mağduriyetine sebep verilmemesi açısından davalı tarafından söz konusu çeklere dayanarak icra takibi başlatılması ihtimaline karşı teminat karşılığında takibin durdurulması kararı verilmesini de talep zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Arz edilen nedenlerle müvekkil şirketin davalı tarafa 60.869,04 TL cari hesap bakiyesince borçlu olmadığının tespitine, Menderes İcra Müdürlüğünün 2021/2058 E. Sayılı dosya borcuna istinaden verilen çeklerin müvekkil şirkete iadesine, davaya konu çeklerin iadesi mümkün olmadığı takdirde iptaline, çeklerin icraya konulması ihtimali karşısında teminat karşılığında takibin durdurulmasına, davaya konu çeklerin bankaya ibrazı halinde ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.” şeklinde talep ve dava etmiştir.
MAHKEMESİNCE: ” Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve çekler takip sürecinde verilmiş olduğundan; davacının çekler takibe konulduğunda takibin durdurulması, bankaya ibrazı halinde ödenmemesi yönündeki tedbir talebinin reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “Usul, yasa hükümleri, Yargıtay kararları ile dosya kapsamına aykırı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/492 E. Sayılı 20.06.2022 tarihli ara kararının yapılacak istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ve yeniden inceleme yapılarak keşidecisinin müvekkil şirket, cirantasının davalı şirket olduğu, 30.06.2022 keşide tarihli 0014947 seri numaralı ve 35.000 TL bedelli çekin icraya konulması ihtimali karşısında teminat karşılığında takibin durdurulmasına, davaya konu çeklerin davalı tarafça bankaya ibrazı halinde ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına karar verilmesine” talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Talep, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbirin reddine dair ara karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
Taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu, dava konusu çeklerin cari hesap borcu nedeniyle başlatılan icra takibi kapsamında davalıya verildiği hususunda uyuşmazlık yoktur.
HMK’nın 390/3. maddesi gereğince tedbir talep eden davacının davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği, davacının borcunun bulunup bulunmadığın varsa miktarının ancak yargılama sonucu anlaşılabilecek nitelikte olduğundan ve bu aşamada yaklaşık ispat sağlandığını kabule değer delil bulunmadığından, davacının ihtiyati tedbir isteminin reddedilmiş olması sonucu itibariyle yerinde görülmüştür.
Dosyadaki belgelere, ara kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2022 tarih, 2022/492 Esas sayılı ara kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan başvuru sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 08/09/2022