Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1342 E. 2022/1610 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1342
KARAR NO : 2022/1610
KARAR TARİHİ: 20/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2022 ( Ek Karar)
NUMARASI : 2017/845 Esas 2018/771 Karar
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
BAM KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen ek karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında 13/04/2011 tarih 1.350.000 TL limitli, 28/05/2012 tarih 400.000 TL limitli, 30/07/2012 tarih 1.750.000 TL limitli, 08/04/2013 tarih 3.000.000 TL limitli kredi sözleşmeleri akdedildiğini, kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın Beyoğlu 24. Noterliği’nin 23/06/2017 tarih 19759 ve 19760 yevmiye numaralı ihtarnameleri ile keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/9078 sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının yetkiye, borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin 253.000 TL üzerinden devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin likit olmadığını, davacı bankaya davalı tarafından borç teminatı ve 3. Şahıs ve firmalara ait çeklerin ciro edilerek tevdi edildiğini, ödenmeyen 3. Şahsı ve firma çeklerinin tahsil kabiliyeti olduğunu, çekler de müvekkilinin de cirosu bulunduğundan tekerrüren tahsilat yapılmaya çalışıldığını belirterek, tarafların cari alacak borç durumunun tespit edilerek alacak miktarının hesaplanmasını talep etmiştir.
MAHKEMECE: ” Dosya içerisindeki tüm delil ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; davalının kullanmış olduğu kredili mevduat kredisi nedeniyle almış olduğu kredi borcunu ödememesinden dolayı hesabın kat edildiği, İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/9078 esas sayılı dosyasıyla davalı hakkında takip başlatıldığı, takibin itiraz üzerine durduğu ve alınan bilirkişi raporuna göre davacının toplam 235.647,99 TL alacaklı olduğu, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya el verişli olduğu nazara alınarak, davanın kısmen kabulüne ” şeklinde karar verilmiştir.
Davalı vekilinin 16/10/2018 tarihinde istinaf talebinde bulunduğu, harç ve masrafları yatırması hususunda muhtıra tebliğ edilmesi üzerine 01/11/2018 tarihli dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunması üzerine dosyanın bu hali ile istinaf incelemesine sevk edildiği, İzmir BAM 17. Hukuk Dairesince 03/02/2022 tarihli ara karar ile adli yardım talebinin reddedildiği, 14/04/2022 tarihinde 2019/75 esas 2022/740 karar sayılı kararla eksik harcın yatırılması hususunda dosyanın geri çevrildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 06/06/2022 tarih ve 2017/845 esas 2018/771 karar sayılı ek kararı davalılar vekiline geri çevirme kararı doğrultusunda eksik 3.988,37 TL istinaf nispi ilam harcını yatırması yönündeki muhtıranın 27/05/2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen eksik harcın yatırılmadığından HMK 344.maddesi hükmü gereği davalı vekilinin istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket adına talep edilen eksik istinaf harcının açık ve net belirtilmeden nisbi ilam harcının talep edildiğini, ilam harcının ödenmesinin ya da eksik ödenmesinin dosyanın incelenmeksizin geri çevrilme nedeni olamayacağını, Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karar ile nisbi ilam harcının ödenmesinin dosyanın esastan incelenmesine engel olmadığını belirterek, istinaf mahkemesinin red kararının kaldırılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın 344.maddesi “ (1) İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Sürelerin bitiminin düzenlendiği HMK’nın 92. maddesi; “1) Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter.
(2) Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter. Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa, süre bu ayın son günü tatil saatinde biter.” şeklindedir.
HMK’nın 344.maddesi uyarınca istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenmesinin gerekli olduğu, bunların yatırılmaması durumunda istinaf incelemesi yapılamayacağı, ilk derece mahkemesinin dairemizin harç hususunda geri çevirme kararına uygun olarak davalıya harcın miktarını gösterir ve 1 hafta kesin süre içerisinde yatırılmaması durumunda istinaf isteminden vazgeçmiş sayılacaklarına dair ihtar içerir usulüne uygun olan muhtıra çıkarıldığı görülmüştür.
Davalı … Şti. vekiline 4.024,27 TL – 35,90 TL = 3.988,37 TL istinaf başvuru harcını yatırması için muhtıranın 27.05.2022 tarihinde Cuma günü tebliğ edildiği, HMK’nın 344.maddesindeki süre hafta olarak belirlendiğinden HMK’nın 92/2. Maddesi uyarınca 1 haftalık sürenin son gününün 03/06/2022 Cuma günü olduğu, davalı tarafın 06/06/2022 tarihinde harcı yatırdığı, bu durumda mahkemenin kesin süre içerisinde harç yatırılmadığından davalı vekilinin istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına dair karar vermesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Dosyadaki belgelere, dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ek kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/06/2022 tarih ve 2017/845 Esas 2018/771 Karar sayılı ek kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvuru sırasında alınması gereken harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı ikmali/iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
6-Kararın Dairemizce taraf vekillerine tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 20.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.