Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1334 E. 2022/1442 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1334
KARAR NO : 2022/1442
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2021
NUMARASI : 2016/1125 Esas 2021/935 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2022

Davacı vekili ile davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili özetle: “müvekkilinin 04/02/2015 günü 23:30 seferini yapan … Şti’ne ait … plakalı yolcu otobüsü ile İzmir’den Tunceli’ye gitmek üzere yola çıktığını, araç sürücüsü …’ın ağır kusurlu hareketi ile 05/02/2015 tarihinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, , kazaya neden olan … plakalı aracın 11/04/2014-11/04/2015 dönemi için davalı … (…) Sigorta A.Ş.’nin 012265 nolu acentesi tarafından 6152661 poliçe no ile zorunlu ferdi kaza koltuk sigortası ile, … Sigorta A.Ş.’nin 324138 nolu acentesi tarafından 195011214 poliçe no ile zorunlu karayolları taşımacılık mesuliyet sigortası ile, 10/04/2014/10/04/2015 dönemi için davalı …’nin yetkili acentesi tarafından 0001-0210-08961733 poliçe no ile karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalandığını, kaza sonrası müvekkilinin önce hastanede akabinde evde yatmak suretiyle tedavi gördüğünü ve halen görmeye devam ettiğini, şu ana kadar gördüğü tüm tedavilere rağmen tamamen iyileşemediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminatın davalılar … ve … Şti yönünden olay tarihinden, diğer davalılar … (…) Sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş yönünden ise sigorta poliçelerinin kapsamı ile sınırlı olmak kaydıyla sigorta şirketlerine yapılan başvuru tarihinden, … Sigorta A.Ş yönünden ise sigorta poliçesinin kapsamı ile sınırlı olmak kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen, 70.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Şti’den olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ” talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevap dilekçesi ile davanın reddini talep etmişlerdir.
MAHKEMECE:
Maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından verilen 14.12.2021 tarihli kararının duruşmalı yapılarak istinaf incelemesi sonunda kaldırılmasını, kaza sonucunda müvekkilinde oluşan kalıcı sakatlık oranının tespitinin tüzük ve yönetmeliğe aykırı olarak sadece bir araza göre belirlenmesi , bir araza göre herkes için geçerli olan temel sakatlık oranının hem müvekkilinin yaşına göre hemde meslekte çalışma gücü kayıp oranına göre ayrıca belirlenmemesi yanında bir araza göre tespit edilen % 34 temel sakatlık oranının kusur indirimi yapar gibi sekize bölünmesi yani sekizde birinin alınmasının yasal dayanağı olmadığından rapora vaki itirazlarının giderilmeden raporu düzenleyen kurumun Adli Tıp Kurumu olmasına dayanarak son merci kabul edilerek hükme esas alınması müvekkilinin gerçek zararının çok altında zarar tazminine neden olduğundan eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılarak denetime elverişli ve itirazları giderecek şekilde sakatlık oranın tespit edilmesini, müvekkilinin sakatlık oranı tespit edildikten sonra hesap bilirkişisinden ek rapor alınmasını, manevi tazminatın olaya uygun olarak yeniden takdir edilmesini, maddi tazminat yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesini, manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 3. ve 10. maddesine göre … Sigorta A.Ş. ve … Şti için tek vekalet ücretine hükmedilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; görev konusunda itirazlarının bulunduğunu, ortada ticari olabilecek bir davanın söz konusu olmadığını, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının hukuka ve gerçeğe aykırı olması sebebiyle istinafen kaldırılmasını istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kara yolu ile yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmalıdır.
Her ne kadar taşıma sözleşmesi TTK’da düzenlenmişse de, 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 Sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici, diğer tarafın ise satıcı, sağlayıcı olması gerekir.
HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda da davanın açıldığı 15/07/2016 tarihi itibariyle 6502 sayılı yasanın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, işleten, malik ve sürücü olan davalılara birlikte açılan dava yönünden yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu açıktır.
Davalı … şirketi yönünden ise davalı … şirketleri ile davacı arasında bir sigorta sözleşmesi ilişki olmadığından bu davalılar yönünden uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de işbu dava, taşıyan ve sürücü olan davalılara karşı birlikte açıldığı, bu durumda davalar arasında bağlantı olduğu, usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı … şirketleri hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki tüketici mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir.
O halde mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar nazara alınarak, dava konusu uyuşmazlıkta tüm davalılar yönünden tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca davalı …’ın istinaf aşamasında 24/01/2022 tarihinde vefat ettiği nüfus kaydından anlaşılmıştır. Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona erecektir. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurularak taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir.
HMK 20, 355 ve 353/1-a-3 madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde;görevsiz mahkemenin esasla ilgili kararının İstinaf Dairesince kaldırılarak görevli Mahkemeye dosyanın res’en gönderilebileceğinden, istinaf istemine ilişkin diğer sebepler incelenmeksizin, istinaf başvurularının kabulüne; kararın HMK nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının KABULÜNE; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2021 tarihli, 2016/1125 Esas 2021/935 Karar sayılı kararının HMK’nın 355. ve 353/1-a-3 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
2-HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince dosyanın Tüketici Mahkemesine tevzi edilmek üzere İzmir Hukuk Tevzi Bürosuna gönderilmesine,
3-Karardan bir örneğinin istinaf kaydının kapatılması için kararı veren İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-İstinaf eden davacı vekilinin yatırmış olduğu;
a-80,70 TL istinaf karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesi tarafından davacıya ödenmesine,
b-220,70 TL istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf eden davalı vekilinin yatırmış olduğu;
a- 80,70 TL maktu karar harcı ve 959,55 TL nispi karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesi tarafından davalıya ödenmesine,
b- 220,70 TL istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-3 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden ilgilisine iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/09/2022