Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1298 E. 2022/1356 K. 16.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1298
KARAR NO : 2022/1356

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2022
NUMARASI : 2021/744 Esas
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ : 16/08/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/08/2022

Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararının reddine dair ara karara karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasını talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında; ”…Davacı vekili 20/10/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalıya ait araçlar tarafından çok sayıda ihlali geçiş gerçekleştirildiği, davalının mallarını elden çıkartmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, davalının kötü niyetinin izahtan vareste olduğunu belirterek, davalının adına kayıtlı …, …, …, …, …, …, …, …, …., …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …., … plaka sayılı araçlar üzerine ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 26/01/2022 tarihli talep dilekçesinde özetle; Türkiye Noterler Birliğinden gelen yazı cevabında, dava konusu araçların …ŞİRKETİ’ne ait olduğunun bildirildiğini, davalı şirketin unvanın ise … A.Ş. Olduğunu, gelen yazı cevaplarından davalının mallarını elden çıkartmaya başladığı, mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin açıkça anlaşıldığını, davalı … A.Ş.’nin 22.10.2021 tarihinde kurulan …. ŞTİ. unvanlı şirkete araçlarını devrettiğini, Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre,… A.Ş’nin yetkili temsilcisi …; … Şti’nin ise temsilcisi … olduğunu, davalının müvekkil şirkete çok sayıda icra dosyasından borcu bulunduğunu, davalının kötüniyetli olarak itiraz ederek durduğu İzmir 18. İcra Müdürlüğü 2020/294, İzmir 7. İcra Müdürlüğü 2020/6219, İzmir 4. İcra Müdürlüğü 2020/7571, İzmir 6. İcra Müdürlüğü 2020/8307, İzmir 22. İcra Müdürlüğü 2021/439, İzmir 13. İcra Müdürlüğü 2021/1459, İzmir 14. İcra Müdürlüğü 2021/2532, İzmir 16. İcra Müdürlüğü 2021/3920, İzmir 21. İcra Müdürlüğü 2021/5507, İzmir 22. İcra Müdürlüğü 2021/6868 sayılı dosyalarından müvekkil şirkete 700,000,00 TL’nin üzerinde borcu bulunduğunu belirterek, müvekkil şirketin hak kaybına uğramaması amacıyla ivedilikle, davalının halen adına kayıtlı olan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçları ile diğer tüm hak ve alacakları üzerine mahkemece verilecek hükmün kesinleşmesine kadar geçerli olmak üzere ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava dilekçesinde belirtilen araçların trafik kayıtlarının celbedilmesi için yazılan müzekkerelere cevap verildiği, temin edilebilen trafik kayıtlarına göre, dava konusu edilen … plakalı, … plakalı ve … plakalı araçlar dışındaki diğer araçların dava dışı şirket ve dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen araçlar üzerine ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep edilmiş ise de,
İİK 258 maddesine göre, alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye, alacağın varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiği veya vade gelmemiş ise İİK 257/1,2 hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorunda olduğu, tüm dosya kapsamından alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin yasal koşulları oluşmadığı gibi HMK’nun 389. Maddesine göre yalnızca “uyuşmazlık konusu” hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği hakkında tedbir kararı verilmesi istenilen sözkonusu araçların dava(çekişme) konusu olmadığı anlaşılmakla davacının ihtiyati tedbir talebinin de yasal koşullarının gerçekleşmedi…” gerekçesi ile talebin REDDİNE karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içinde ödenmeyen geçiş tutarları ve para cezasının tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine çok sayıda icra takibi başlatıldığını ve akabinde de kötüniyetli itirazlardan dolayı itirazın iptali davaları açıldığını, davalı tarafından geçiş ücreti ödemelerinin yapıldığına ilişkin herhangi bir belge sunulmamış olup geçiş yapılmadığına ilişkin bir iddiasının da bulunmadığını, davalı tarafın mallarını elden çıkartmaya başlamış olup mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin açık olduğunu, davalı … AŞ, 22.10.2021 tarihinde kurulan … şti. unvanlı şirkete araçlarını devrettiğini, ekte yer alan Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre, … A.Ş’nin yetkili temsilcisi …; … Şti’nin ise temsilcisi … olduğunu, her iki şirket temsilcisinin akraba olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Talep, itirazın iptali davasında verilen ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik ara karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; dava ve ihtiyati hacze dayanak alacağın varlığı ve miktarı dava uyarınca yapılacak yargılamayla belirleneceğinden bu kapsamda mevcut ve muaccel bir alacağın varlığı ile bu hususta yaklaşık ispattan söz edilememesine, ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/744 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen 01/02/2022 tarihli ARA KARAR usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati haciz isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati haciz isteyen davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 16/08/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.