Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1293 E. 2022/1412 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1293
KARAR NO : 2022/1412
KARAR TARİHİ: 08/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2022
NUMARASI : 2020/440 Esas ve 2022/113 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 08/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/09/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında ticari bir ilişki olduğunu, müvekkili şirketin davalı ile arasındaki anlaşmadan kaynaklanan tüm yükümlükleri yeri getirmiş olmasına rağmen davalı borçlunun aynı özveri içinde olmadığını, davalı borçlunun dayanak faturalara ilişkin borcun tamamını ödemediğini, müvekkili şirket tarafından 16.10.2019 tarihinde İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün 2018/13491 Esas Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun 06.11.2019 tarihinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, takip konusu yapılan alacak miktarının 5.279,00-TL asıl alacağın takip konusu yapılan faturalara konu ödenmemiş olan para alacağı olduğunu belirterek davalı borçlunun hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, gerek nakit gerek banka havalesi, gerekse alacağın temliki yolları kullanılarak cari hesaplara yansıyan ilişki neticesinde müvekkilinin borcu bulunmayıp davacıdan 2.000,00 TL bakiye alacağı bulunduğunu, davacının icra takibinde fahiş faiz talepli icra takibi yaptığını, davacının icra takibi ile 12.341,48 TL talep etmekte iken dava dilekçesi ile anılı rakamın 5.279,00 TL ye düşürüldüğünü, temerrüde düşürülmeyen bir borçludan faiz talep edilemeyeceğini, icra takibinin dayanağının 2 adet fatura olduğunu, icra takip dosyasında müstenidat yapılmış döviz cinsinden fatura da bulunmadığını belirterek davacının dava ve taleplerinin reddi ile davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davacı ….Şti.’nin davalı …’den fatura borcundan kaynaklanan cari hesap alacağı için 5.279,00-TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmış olup davanın kabulü ile; İzmir 9.İcra Müdürlüğü’nün 2019/13491 Esas sayılı takip dosyada vaki itirazın iptali ile takibin 5.279,00-TL asıl alacak üzerinden reeskont avans faiziyle birlikte devamına, asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya hiç borcu olmamasına rağmen yine de itirazın kısmen iptali kararına rağmen tamamen iptali yorumlandığını, mahkeme kararının hatalı olduğunu kararın kaldırılmasına karar verilmesini, davacının müvekkili şirketten alacağının olmadığını ileri sürerek haksız ve hukuki dayanaktan uzak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Mahkemece, miktar yönünden kesin olarak davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine bu kerre mahkemece 08/02/2022 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, davalı vekilince istinaf talebinin reddine dair ek kararın istinaf edildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 341-(2) maddesinde; “miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın Ek 1. maddesi 1. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca; Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların On Türk Lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2022 yılı için HMK’nın 341-(2) maddesindeki kesinlik sınırı 8.000,00 TL olmuştur.
Somut olayda; yerel mahkemece verilen kesin kararın istinaf edilmesi üzerine, 08/02/2022 tarihli ek karar ile “davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine” dair verilen kararın yerinde olduğu, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, ek kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/440 esas ve 2022/113 karar sayılı 08/02/2022 tarihli ek kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 90,15 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 310,85 TL harcının üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılması
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/09/2022