Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1290 E. 2022/1357 K. 16.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1290
KARAR NO : 2022/1357

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2022
NUMARASI : 2022/97 D.iş 2022/97 Karar
DAVA : İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ : 16/08/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/08/2022

Taraflar arasında görülen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair değişik iş kararına karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan inceleme sonucunda; ”…İhtiyati tedbir talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … A.Ş arasında akdedilen Arıza Onarım ve Bakım Hizmet Alım işine ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından … A.Ş’ye 26.10.2021 tarihli 197.820,00 TL bedelli ve 23.11.2021 tarihli 140.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının verildiği, … A.Ş tarafından üç dosyadan bahisle rücu talebinde bulunulduğu, her bir dosya için ayrı ayrı rücu taleplerindeki miktarlara ilişkin olarak miktarlardan müvekkili şirketin neye istinaden sorumlu tutulduğuna dair bilgi veya belgelerin karşı kuruma gönderildiği, ancak bu yazılara cevap verilmediği, bu nedenle teminat mektuplarının bozdurulması tehdidiyle karşı karşıya kalındığı, davalı kurumun teminat mektuplarını elinde bulundurması nedeniyle müvekkili şirkete keyfi olarak hiçbir gerekçe sunmaksızın ödeme yaptırma hakkını elinde tuttuğu, bu nedenle talebe konu teminat mektuplarına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
H.M.K 389.maddesi gereğince meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
H.M.K 390/3.maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Her ne kadar istemde bulunan vekili tarafından talep dilekçesinde, isteme konu teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, ihtiyati tedbire ilişkin talep dilekçesi içeriğinde belirtilen dosyalar nedeniyle aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen şirket tarafından ihtiyati tedbir talep eden şirkete rücu talebinde bulunulduğu, iş bu dosyalar kapsamında zaruri olarak sorumlu olunabileceği düşünüldüğünden karşı tarafın sözleşme kapsamında elinde bulundurduğu teminat mektuplarının bozdurulması tehdidini içeren yazıları nedeniyle teminat mektuplarının bozdurulmaması adına iş bu dosyalar için talep edilen miktarların tamamının itirazi kayıtla karşı tarafa ödendiği, aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen kurumun teminat mektuplarını elinde bulundurması nedeniyle müvekkili şirkete keyfi olarak hiçbir gerekçe sunmaksızın ödeme hakkını elinde tuttuğu iddiasıyla isteme konu teminat mektupları ile ilgili olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, ihtiyati tedbir talep eden tarafın, talep dilekçesinde belirtilen mahkeme dosyaları nedeniyle itirazi kayıtla ödeme yapıldığı bildirildiğinden aleyhine ihtiyati tedbir istenilen şirketin rücu isteminin yerinde olup olmadığı, ihtiyati tedbir isteyen tarafın ödeme yaparken koyduğu itirazi kaydın yerinde olup olmadığı, karşı tarafın rücu talebinden sorumlu olup olmadığı yapılacak yargılamayla belirlenebileceği gibi bundan sonraki aşamada karşı tarafın rücu taleplerini engellemek adına taraflar arasındaki Arıza Onarım Ve Bakım Hizmet Alım Sözleşmesi gereğince ihtiyati tedbir isteyen tarafından aleyhine ihtiyati tedbir istenilen şirkete verildiği belirtilen 22.10.2014 tarih, 197.820,00 TL bedelli ve 18.12.2019 tarih, 140.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir isteminin dosya kapsamına nazaran koşulları oluşmadığı…” gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen bu karara karşı ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati tedbir isteyen vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … A.Ş. Arasında akdedilen Arıza Onarım ve Bakım Hizmet Alım işine ilişkin yüklenici olarak müvekkil sözleşme hükümleri gereğince davalı kuruma verilen teminat mektuplarının davalı tarafından sürekli olarak hiçbir bilgi ve belge müvekkili şirkete tebliğ edilmeksizin rücu talebinde bulunulmakta ve de teminat mektubunun bozdurulması tehdidi ve keyfi uygulamaları ile müvekkili şirketi ödemeleri yapmaya zorlamakta olduğunu ve müvekkiline bilgi vermekten kaçındığını, davalı Kurumun keyfi uygulamalarının önüne geçilmesi ve de müvekkili şirket nezdinde telafisi imkansız zararlar doğmaması ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Talep, değişik iş dosyasında verilen ihtiyati tedbirin reddine dair karara ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle uyuşmazlığın yargılama gerektirmesine, ihtiyati tedbir koşullarının oluşmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/97 D.iş 2022/97 Karar sayılı dosyasında ihtiyati tedbirin reddine ilişkin olarak verilen 27/04/2022 tarihli DEĞİŞİK İŞ KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 16/08/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.