Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1269 E. 2022/1269 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1269
KARAR NO : 2022/1269
KARAR TARİHİ: 05/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2022/462 Esas
DAVANIN KONUSU : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/07/2022

İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Milas Arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, dosya numarası 2021/144, Arabuluculuk numarası 2021/138998 olduğunu, ancak taraflar arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşmaya varamadıklarını ve dava açma yoluna gidildiğini, rücu davasına esas olan davada davacı …. vekilince Milas 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/144 E. Sayılı dosyası ile … ve diğer davalı …- … aleyhine tazminat davası açıldığını, dava, 2013/475 K. Sayılı karar ile aleyhe sonuçlanmış ve temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.Ancak Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2015/13079 E.- 2015/20838 K. Sayılı karar tashihinin reddi kararı kesinleştiğini, rücu davasına konu olayın 13.09.2007 tarihinde enerji nakil hatlarında meydana gelen orman yangını nedeniyle meydana gelen zarardan kaynaklandığını, yerel Mahkemece meydana gelen zarar nedeniyle …’a ve diğer Davalıya müştereken ve müteselsilen sorumluluk yüklendiğini, karar gereği ödeme ise icra takibi nedeniyle Müvekkil Kurum tarafından yapıldığını, Milas 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/144 E.- 2013/475 K. Sayılı dosyası nedeniyle Milas İcra Müdürlüğü’nün 2020/2042 E. Sayılı dosyasına, 14.09.2020 tarihinde 648.087,98-TL ödeme yapıldığını, ayrıca mahkeme dosyasına 17.282,35-TL masraf ödenmiş olduğunu, müvekkil Kurum ile Yüklenici Firma olan davalı …- … arasında akdedilen Milas ilçesindeki enerji nakil hatlarının arıza-bakım ve onarım işlerine ilişkin sözleşmenin “kaza ve hasarlar” başlıklı 16.maddesi gereği meydana gelen zarardan davalı …- … Sorumlu olduğunu bu sebeple, müvekkili kurum tarafından ödenen tutarın karşı taraftan tahsili için öncelikle Milas Arabuluculuk Bürosu”nun 2021/144 numarası ve 2021/138998 sayılı arabuluculuk numarası ile Arabuluculuk Müessesesi’ne başvurulmuş ancak görüşme sonunda anlaşma sağlanamadığını ve bu davanın açıldığını, fazlaya ilişkin hakkımız saklı tutulmak suretiyle ödenen toplam 665.370,33-TL si tutarın; 648.087,98 TL lik kısmına 14.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile, 17.282,35 TL sı tutarın; 7.499,52 TL lik kısmına 02.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi, 9.782,83 TL lik kısmına 05.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari avans faizi ile birlikte …- … şirketinden müşterek ve müteselsilen tahsiline, davalılara ait taşınır ve taşınmaz mallar hakkında ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama masraf ve vekalet ücretinin ve arabuluculuk ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; 15/03/2022 tarihli ara kararı ile “…1-6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddeleri gereğince davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlık konusu olmadığından REDDİNE, 2-2004 sayılı İİK.nun 257 vd. maddeleri gereğince davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin KABULÜNE, 3- 2004 sayılı İİK.nun 257 vd. maddeleri gereğince borçlunun 665.370,33-TL’lik borcuna ve masraflarına taleple bağlı kalınarak …. İli …. İlçesi … Mahallesi … mevki … ada … parsel, …. İli … İlçesi … Mahallesi … mevki … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 4-2004 sayılı İİK.nun 259/1 maddesi gereğince İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararları karşılamak üzere ve 6100 sayılı HMK.nun 84 vd. maddeleri gereğince mahkememizce takdir edilen ihtiyati hacze konu 665.370,33-TL’nin % 15 i olan 99.805,55-TL nin ihtiyati haciz isteyen tarafından nakit meblağ olarak Mahkememiz veznesine yatırıldığı veya bu meblağı kapsayan kesin ve süresiz banka teminat mektubunu Mahkememize sunulduğu takdirde ihtiyati haciz kararının ihtiyati haciz isteyene VERİLMESİNE,…” haciz yönünden kabul kararı verildiği, itiraz üzerine 11/05/2022 tarihli ara karar ile “…2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 265/3 maddesi gereğince Davalı-itiraz eden-karşı taraf vekili ….’nun itirazlarının REDDİNE,
…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
İhtiyati hacze itiraz eden davalı istinaf dilekçesinde özetle; verilen ihtiyati haciz talebinin kabulünün yerinde olmadığını, yaklaşık ispatla dahi davanın ispatlanabilmesinin söz konusu olmadığını, verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının gerektiğini ileri sürerek mahkemenin 11/05/2022 tarihli ara kararının ortadan kaldırılmasına, dosyada ara karar olarak verilmiş 15/03/2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; tacir taraflar arasında enerji nakil hatlarının arıza bakım ve onarım sözleşmesine dayalı meydana gelen kaza ve hasara ilişkin yapılan ödemenin tazmini talebi ile açılan rücuen tazminat davasıdır.
Talep; davalı hakkın ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; 15/03/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin reddine ve eldeki davaya konu ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İtiraz üzerine 11/05/2022 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
İhtiyati haciz şartları değerlendirildiğinde; geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir.(HMK m. 406)
Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir.(TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir.
İİK 257 – 268 maddelerindeki düzenlemeye göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın para alacağı olması, rehinle teminat altına alınmamış olması, muaccel olması ve muaccel olmakla birlikte karşı tarafın mal kaçırma durumunun olması, alacağın varlığına dair yaklaşık ispatın gerçekleşmiş olması gerekir.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür; bu çerçevede, aslında ispat ölçüsü bakımından HMK.’nda bir yenilik getirilmemekle birlikte, “yaklaşık ispat” kavramı kullanılarak doktrinde kabul gören ifade tasarıya alınmış, ayrıca burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığı vurgulanmak istenmiştir.
İhtiyati haciz kararını alan alacaklı, borçlunun nezdinde ya da 3 ncü kişilerde olan taşınır, taşınmaz mallarını veya borçlunun alacaklarını ve diğer haklarını nerede olursa olsun icraya başvurup, ihtiyaten haczettirip kararı infaz ettirebilir. İcrai hacizde borçlunun başka bir yerdeki mal ve hakları için talimat yazılmasının gerekmesi nedeniyle muhtemel gecikmeler ve borçlunun haciz geleceğini öğrenmesi suretiyle alacağı tedbirler ile alacaklının haciz koydurma teşebbüsü olumsuz sonuçlanabilmesine karşın, ihtiyati hacizde bu yönden alacaklının daha hızlı ve baskın hacizler ile alacağın teminat altına alması olanağı daha fazladır. Vadesi gelmiş alacaklar için İİK’nun 257/ 1 nci, vadesi gelmemiş alacaklar için aynı maddenin 2 nci fıkrasında yazılı koşulların oluşması halinde alacaklının, dava veya takipten önce ya da sonra ihtiyati haciz istemesi mümkündür. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 22/06/2009 tarihli 2009/6653 esas – 2009/7569 karar sayılı ilamı).
Bu açıklamalar ışığında; tacir taraflar arasında enerji nakil hatlarının arıza bakım ve onarım sözleşmesine dayalı meydana gelen kaza ve hasara ilişkin yapılan ödemenin tazminine ilişkin, Muğla 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/144 esas ve 2013/475 karar sayılı kararının temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği ve rücuen tazminat talebi davasında ihtiyati haciz kararı verilmesine için İİK’nın 257/1 maddesindeki şartların oluştuğu, mahkemece itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara göre; istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/05/2022 tarihli, 2022/462 esas sayılı ara kararına karşı itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/07/2022