Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1150 E. 2022/1183 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1150
KARAR NO : 2022/1183
KARAR TARİHİ: 30/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2022
NUMARASI : 2022/93 Esas
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirket ile 2018 yılında sözlü olarak akaryakıt alımı ve satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin davalı şirketten almış olduğu akaryakıt alım işine ilişkin olarak toplamda 10.177.133,00 TL bedelli, farklı vade tarihli Türkiye …Bankası A.Ş. Atatürk Org. San. Tic./İzmir Şubesi’ne ait çekler verdiğini, söz konusu çeklerin ilk aşamada bankaya sunulduğunda müvekkilinin o dönemde ticari anlamda zor durumda olması nedeniyle ödenemediğini, ancak daha sonrasında müvekkili şirketin çek bedellerini cari hesaplarla ödediğini, söz konusu dönemlerin hem müvekkili şirketin hem de davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup defter incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, toplamda 8.388.156,85 TL ödeme yapıldığını, 1.388.156,85 TL borç kaldığını, söz konusu kalan borcun sebebinin ise davalı yana verilmiş olan teminat çekinden kaynaklı olarak cari hesaplarda görülen borç olduğunu, davalı yanın sözleşmeye uymayıp söz konusu teminat senedini icraya koyduğunu, haciz tehdidi ile müvekkili şirketin söz konusu borca ilişkin olarak icra dairesinde taahhüt imzalamış olup söz konusu carilerde görülen borcun da ödeneceğini, söz konusu ödemelerin gerçekleşmesine rağmen davalı şirketin söz konusu çekleri müvekkili şirkete iade etmediğini ve hukuka ve hakkaniyet aykırı olarak icra ceza mahkemesinde çeklerin karşılıksız olduğu iddiasıyla şikayet konusu ettiğini, yargılamanın Aliağa İcra Ceza Mahkemesinin 2020/128, 2020/106, 2020/105, 2020/94, 2020/83, 2020/32, 2020/82, 2020/48 Esas ve İzmir 9.İcra Ceza Mahkemesinin 2021/213 Esas 2021/229 Esas, İzmir 1. İcra Ceza Mahkemesinin 2021/262 Esas sayılı dava dosyaları ile devam ettiğini, çeklerin çoğunun vade tarihinde davalı şirketçe tahrifat yapılıp vade tarihlerinin hukuka aykırı olarak değiştirildiğini, dilekçelerinde belirtilen vade tarihlerinin tahrifatlı vade tarihleri olup icra ceza mahkemesinde bulunan çeklerdeki vade tarihleri olduğunu, asıl vade tarihlerini gösteren bir kısım çek örneklerinin dilekçe ekinde sunduklarını, yukarıda belirtilen mahkemelerden çek asılları istenip taraflarında bulunan çek örnekleri ile kıyaslandığında söz konusu tahrifatın herhangi bir incelemeye tabi olmadan çıplak gözle fark edilebileceğini, söz konusu çeklerde atılan parafların hiçbirinin müvekkili şirket yetkilisine ait olmayıp davalı şirket tarafından atıldığını, çeklerin ödemelerinin müvekkili şirketçe cari hesap yoluyla yapılması yoluyla işin esasına girilip defter incelemesi yapılması gerektiğini, davalı şirketin haksız kazanç elde etme gayesiyle kötü niyetli olarak çekleri icra cezaya konu ettiğini, müvekkili şirket yetkilisini hapis tehdidi ile zaten ödenmiş olan çekleri tekrar ödemeye zorladığını, müvekkilinin çekleri ödediğini, tekrardan herhangi bir ödeme yapmayacağını beyan etmesi üzerine davalı yanın söz konusu çekleri icraya koymakla tehdit ettiğini, çeklerin asıl vade tarihleri incelendiğinde aradan 2-3 yıl geçtiğinin görüleceğini, davalı yanın haksız kazanç gayesinde olduğunu bildirerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile teminatsız ya da uygun görülecek teminat karşılığında dava konusu çeklere ilişkin icra takibi başlatılmaması başlatılmış ise durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, devamında davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 31/01/2022 tarihli ön tensip tutanağı ile, davanın fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL üzerinden açıldığı, davaya konu edilen dava dilekçesinde belirtilen çeklere ilişkin açıklayıcı dilekçenin ibraz edilmesi varsa harç eksikliğinin giderilmesi yönünde davacı tarafa 1 haftalık kesin süre verilmiş, davacı tarafça harcın tamamlanmasından sonra, 10/02/2022 tarihli ara karar ile; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin açılmış bir icra takibi bulunduğu bildirildiğinde değerlendirilmesine, bu aşamada davaya konu çeklere ilişkin icra takibinin başlatılmaması başlatılmış ise durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 15/02/2022 tarihli dilekçesi ile; dava açıldıktan sonra taraflarına tebliğ edilen dava konusu bir kısım çeklerle ilgili başlatılan icra takiplerinin dilekçelerinde belirtildiğini, söz konusu takiplere ilişkin İcra Hukuk Mahkemelerinde de itiraz davaları açıldığını, söz konusu çeklerin Türkiye …Bankası A.Ş Atatürk Organize Sanayi Tic/ Şubesine ait 02/07/2020 keşide tarihli 7948056 çek no.lu, 250.000 TL çeke istinaden İzmir 6. İcra Dairesinin 2022/1662, … A.Ş Manisa Şubesinin 21/05/2020 keşide tarihli 8560854 çek no.lu, 250.000 TL bedelli çeke istinaden İzmir 6. İcra Dairesinin 2022/2057, … A.Ş Manisa Şubesinin 28/05/2020 keşide tarihli 8560840 çek no.lu, 300.000 TL çeke istinaden İzmir 6. İcra Dairesinin 2022/2055, Türkiye …Bankası A.Ş Atatürk Organize Sanayi Tic/ Şubesine ait 28/04/2020 keşide tarihli 8010124 çek no.lu, 300.000 TL çeke istinaden İzmir 6. İcra Dairesinin 2022/2056, Türkiye …Bankası A.Ş Atatürk Organize Sanayi Tic/ Şubesine ait 16/07/2020 keşide tarihli 7948042 çek no.lu, 250.000 TL çeke istinaden İzmir 6. İcra Dairesinin 2022/1629 ve 2022/1007, Türkiye …Bankası A.Ş Atatürk Organize Sanayi Tic/ Şubesine ait 07/02/2020 keşide tarihli 7948055 çek no.lu, 250.000 TL çeke istinaden İzmir 6. İcra Dairesinin 2022/1630 , Türkiye …Bankası A.Ş Atatürk Organize Sanayi Tic/ Şubesine ait 28/01/2020 keşide tarihli 7948057 çek no.lu, 250.000 TL çeke istinaden İzmir 6. İcra Dairesinin 2022/1661 sayılı dosyaları olduğunu bildirerek söz konusu icra takiplerinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Mahkeme 17/02/2022 tarihli ara kararı ile; İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1007 sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı …. A.Ş tarafından davacı şirket ile dava dışı … Şti aleyhine 16/07/2020 günlü 7908042 seri no.lu 250.000 TL bedelli çek nedeniyle 55.015 TL takip çıkış miktarı üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile 24/01/2022 tarihinde;
İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1629 sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı …. A.Ş tarafından davacı şirket ile dava dışı … Şti aleyhine 16/07/2020 tarih 7908042 seri no.lu 250.000 TL bedelli çek nedeniyle 225.060 TL takip çıkış miktarı üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile 04/02/2022 tarihinde;
İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1630 sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı …. A.Ş tarafından davacı şirket ile dava dışı … Şti aleyhine 07/02/2020 tarih 7948055 seri no.lu 250.000 TL bedelli çek nedeniyle 272.849,33 TL takip çıkış miktarı üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile 04/02/2022 tarihinde ,
İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1661 sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı …. A.Ş tarafından davacı şirket ile dava dışı … Şti aleyhine 28/01/2020 tarih 7948057 seri no.lu 250.000 TL bedelli çek nedeniyle 273.044,39 TL takip çıkış miktarı üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile 07/02/2022 tarihinde;
İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1662 sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı …. A.Ş tarafından davacı şirket ile dava dışı … Şti aleyhine 02/07/2020 tarih 7948056 seri no.lu 250.000 TL bedelli çek nedeniyle 272.849,33 TL takip çıkış miktarı üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile 07/02/2022 tarihinde;
İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/2055 sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı …. A.Ş tarafından davacı şirket aleyhine 28/05/2020 tarih 8560840 seri no.lu 300.000 TL bedelli çek nedeniyle 407.327,42 TL takip çıkış miktarı üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile 10/02/2022 tarihinde;
İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/2056 sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı …. A.Ş tarafından davacı şirket aleyhine 28/04/2020 tarih 8010124 seri no.lu 300.000 TL bedelli çek nedeniyle 410.692,69 TL takip çıkış miktarı üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile 10/02/2022 tarihinde;
İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/2057 sayılı dosyasındaki icra takibinin davalı …. A.Ş tarafından davacı şirket aleyhine 21/05/2020 tarih 8560854 seri no.lu 250.000 TL bedelli çek nedeniyle 339.623,00 TL takip çıkış miktarı üzerinden kambiyo senetlerine mahsus yol ile 10/02/2022 tarihinde başlatıldığı belirlenmiştir.
İİK 72/2 maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.

İİK’nun 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.”
HMK 389.maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükümlerini içermektedir.
Davanın dava konusu edilen çeklerin akaryakıt alım işine ilişkin olarak davalı tarafa verildiği çek bedellerinin cari hesaplar ile ödendiğinden bahisle 28.01.2022 tarihinde açılmış menfi tespit davası olduğu, davanın İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1629, 2022/1630, 2022/1661, 2022/1662, 2022/2055, 2022/2056 ve 2022/2057 Esas sayılı dosyalardaki icra takiplerinden önce açıldığı, davaya konu çekler nedeniyle davacı tarafın davalı tarafa borçlu olup olmadığının yapılacak yargılama sonucu belirleneceği, bu nedenle HMK 389 ve İİK 72/2 maddesi kapsamında belirtilen dosyalardaki icra takibinin davacı yönünden durdurulmasına yönelik şartların oluştuğu, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1007 Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin ise 24/01/2022 tarihinde davadan önce başlatıldığı, İİK’nun 72/3.maddesi kapsamında icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebileceğinden, Mahkememizin 17/02/2022 tarihli ara kararı ile davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1629, 2022/1630, 2022/1661, 2022/1662, 2022/2055, 2022/2056 ve 2022/2057 Esas sayılı dosyalarındaki icra takiplerinin davacı yönünden İİK’nun 72/2.maddesi gereğince icra takip dosyalarındaki takip çıkışı miktarı üzerinden %20 teminatın alınması ile, icra takiplerinin durdurulmasına, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2022/1007 Esas sayılı dosyasında icra veznesine davacı yönünden girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İİK’nun 72/3.maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacı tarafın söz konusu dosyada icra takibinin durdurulmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Verilen tedbir kararına karşı, davalı vekili itiraz etmiştir.
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; Mahkememizin 17.02.2022 tarihli ara karar ile; İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/1629 Esas, 2022/1630 Esas, 2022/2055 Esas, 2022/1662 Esas, 2022/2056 Esas, 2022/2057 Esas sayılı dosyalarındaki icra takiplerinin davacı yönünden durdurulmasına, İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/1007 Esas sayılı dosyası yönünden icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İhtiyati tedbir kararı verildiğini, somut dava kapsamında ihtiyati tedbirin şartlarının mevcut olmadığını, bu nedenle verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve tedbirin kaldırılması gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesi içeriğinde veya talep ve sonuç kısmında açıkça İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2022/1629 Esas, 2022/1630 Esas, 2022/2055 Esas, 2022/1662 Esas, 2022/2056 Esas, 2022/2057 Esas sayılı dosyaları yönünden bir talepte bulunulmadığını, doğrudan bu icra takipleri veya takiplere konu çeklere ilişkin dava açıldığını, nitekim tedbir talebi de doğrudan işbu icra takiplerine yönelik olmadığını, hatta dava dilekçesinde davacının hangi bedel için hangi çek için işbu davayı açtığı dahi belirli olmadığını, bu hali ile mahkemenin, davacının yerine geçerek resen dava konusunu seçip tedbire esas ara karar tesis etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, cevap dilekçesinde ile birlikte dosyaya sunulan … ile … arasında çeklerde yapılan düzenlemelere ilişkin mutabakat da davacının işbu davasının kötü niyetle ikame edilmiş olduğuna yazılı delil teşkil ettiğini, davacının tedbir ve talepleri konusunda iddiasını yaklaşık olarak ispat edemediğini, … ve … arasındaki organik bağın sabit olduğunu, her iki şirketin aile şirketi olduğunu, birlikte ve kendi aralarında yaptıkları düzeltmenin, hali hazırda borçtan kurtulmak için kötü niyetli olarak inkar edildiğini, ancak iddialarının gerçeği yansıtmadığının mutabakatlar ve yapılacak olan inceleme sonucunda netlik kazanacağını, HMK uyarınca tedbir talep eden tarafın, ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi ve davanın esası hakkında kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin zorunlu olduğunu, izah edilen nedenlerle somut dava kapsamında ihtiyati tedbirin şartlarının mevcut olmadığını, itirazlarımız doğrultusunda verilmiş olan tedbirlerin kaldırılmasını, mahkemece belirlenen teminata da itirazlarının olduğunu, mahkemece salt bir takım icra dosyaları seçilerek işbu icra dosyalarına konu çekler üzerinden teminat tutarı belirlenmiş ise de belirlenen teminat tutarı da somut dava yönünden geçerli olmadığını, davacı tarafından dava dilekçesinde 10.177.133,00 TL tutarında çekten bahsedilmiş ve 10.177.133,00 TL tutarında çekin dava konusu edildiğini, teminat tutarının da 10.177.133,00 TL üzerinden belirlenmesinin gerektiğini, bu nedenle teminata da itiraz ettiklerini, mahkemece tedbirin kaldırılması talebimizin reddedilmesi durumunda 10.177.133,00 TL üzerinden %20 sinden az olmamak üzere teminat tutarının belirlenmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, tedbir kararına karşı, itiraz üzerine, duruşmalı değerlendirme sonunda, 07/04/2022 tarihli ara karar ile; “HMK 393 ve bu maddede değişiklik yapan 22/07/2020 tarih 7251 Sayılı Yasanın 41.maddesi gereğince işbu ihtiyati tedbir kararının uygulanması, ihtiyati tedbir talep eden tarafa tebliğinden itibaren 1 hafta içerisinde kararda belirtilen teminat yatırılmak suretiyle talep edilmediği takdirde ihtiyati tedbir kararının kendiliğinden kalkmış sayılacağı hususunun ihtarına karar verildiği, her ne kadar yukarıda belirtilen nedenlerle itiraz eden tarafça işbu kararın kaldırılması isteminde bulunulmuş ise de davaya dayanak teşkil eden icra dosyalarının UYAP ortamından celbi ile dava konusu çek örneklerinin incelenmesinde, hakkında tedbir kararı verilen işbu çeklerin keşide yerlerinin İzmir ili olarak yazıldığı, öte yandan her ne kadar itiraz eden tarafından teminat tutarının 10.177.133,00 TL olarak yükseltilmesi istenilmiş ise de, Mahkememizce verilen tedbir kararında hakkında tedbir verilen çek bedelleri yönünden hesaplanan toplam 451.292,20 TL teminat alınmasının uygun olduğu değerlendirilmekle, işbu ihtiyati tedbire itirazın reddine” karar verilmiştir.
Mahkemenin 07/04/2022 tarihli ara kararına karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak; somut dava kapsamında ihtiyati tedbirin şartlarının oluşmadığını, bu nedenle verilmiş olan ihtiyati tedbirin usul ve yasaya aykırı tedbirin kaldırılması gerektiğini, itirazlarını yasal süre içerisinde mahkemeye ibraz ettiklerini, itirazları üzerine mahkemece duruşma açılmış ise de 07.04.2022 tarihli duruşmada itirazlarının reddine karar verildiğini, ancak mahkemenin gerek tedbir kararı gerekse itirazlarının reddi kararının usul ve yasaya uygun olmadığından bu kararın kaldırılması gerektiğini, … ve … arasındaki organik bağın da sabit olduğunu (her iki şirket de aile şirketidir) ve kendi aralarında yaptıkları düzeltme, hali hazırda borçtan kurtulmak için kötü niyetli olarak inkar edilmekte olduğunu, ancak iddialarının gerçeği yansıtmadığının mutabakatlar ve yapılacak olan inceleme sonucunda netlik kazanacağını, inceleme yapılana dek de mutabakatların, davacının davasının haksız olduğunu kesin ispata yakın şekilde ortaya koymakta olduğunu, HMK uyarınca tedbir talep eden tarafın, ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi ve davanın esası hakkında kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin zorunlu olduğunu, ayrıca dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında yani davacının doğrudan belirli bir takip yönünden bir talebinin olmadığını, bu nedenle doğrudan belirli bir icra takibinden kaynaklı menfi tespit davası olarak somut davanın değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından genel hükümlere göre belirli bir takip olmaksızın menfi tespit isteminde bulunulmuş olduğundan yetki konusunun da genel hükümlere göre yani davalının yerleşim yerine göre belirlenmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle 07.04.2022 tarihli itirazın reddi kararının kaldırılması ile itirazlarının kabulü ile, tedbirlerin kaldırılmasına, yerel mahkemenin yetkisine itirazı doğrultusunda 17.02.2022 tarihli tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Talep; açılan menfi tespit davası kapsamında ihtiyati tedbir isteminin kabulü kararına yapılan itiraz üzerine verilen itirazın reddi kararın kaldırılması istemine ilişkindir.
İhtiyati tedbir, HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Somut olayda, davacı vekili, akaryakıt satış karşılığı davalı yana verdiği sıralı çekleri, cari hesap ilişkisi içinde ödediğini, teminat olarak verilen çeklerin iade edilmediğini, karşılıksız çıkan bir kısım çeklerden dolayı icra ceza mahkemelerinde yargılamanın sürdüğünü belirterek, anılan çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibe konulmasının tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Yargılama sırasında; mahkemece 17/02/2022 tarihli ara karar ile; takip başlatılan 7 adet çek nedeni ile başlatılan takiplerin %20 teminat alınarak toplam 451.292,20 TL teminat ile, durdurulmasına, 1 çek ile ilgili takibin ise, icra veznesindeki paranın ödemesinin durdurulmasına karar verilmiştir.
Verilen tedbir kararına karşı, davalı vekili itiraz etmiş, duruşmalı değerlendirme sonunda; 07/04/2022 tarihli ara karar ile, mahkemenin yetkili ve teminatın yeterli olduğu gerekçeleri ile tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilmesinin koşullarının düzenlendiği HMK’nın 389/1. maddesinde hakkın elde edilmesinin ileride tamamen imkansız hale gelmesinin önlenmesi koşulunun gerçekleşmesine, ihtiyati tedbir isteyen (davacı) tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerle HMK’ın 390/3. maddesi gereği davanın esası yönünden ileri sürmüş olduğu iddialarını yaklaşık olarak ispatlanmış olmasına, ihtiyati tedbir istemine konu icra takibinin davadan sonra başlatılmış olduğundan İİK’nın 72/2.3 maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmiş olmasına, çeklerin keşide yerleri itibariyle mahkemenin yetkili ve teminatın %20 oranında alınması ile yeterli bulunmasına göre ihtiyati tedbire itiraz eden/davalı vekilinin bütün istinaf sebeplerinin reddi ile HMK’nın 353/1-b-1. maddesi istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/93 Esas sayılı dosyasında verilen 07/04/2022 tarihli ara kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 30/06/2022