Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1122 E. 2022/1239 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1122
KARAR NO : 2022/1239
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2022
NUMARASI : 2021/600 Esas 2022/62 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu durumun defter kayıtları, kargo belgeleri, teslim ve tesellüm belgeleri ile anlaşılacağını, alacağın tahsili için İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3006 Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattıklarını, takibe konu senetlerin temel ilişki bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, temel ilişkiye dayanarak alacaklarının talep ettiklerini beyanla davalının itirazı ile duran takipte itirazın iptali ile %20 inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına yaptıkları itirazları tekrarla icra takibe konu bono ve bunlardan doğan alacakların zaman aşımına uğradığını, davacı şirket ile … Şti. arasında alışveriş olmuşsa da taraflar arasında alacak kalmadığını, kaldı ki alacak iddiasının müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığını, İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili ve görevli olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesince görev dava şartı yokluğundan davın usulden reddine karar verilmiş, kararın istinafı üzerine dairemizin esastan reddine ilişkin kararıyla kesinleşmiş, davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde devam etmiştir.
MAHKEMECE :
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2019/3006 sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de dosya kapsamına göre; İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2018/5922 esas dosyası hakkında İzmir 4.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/464 esas nolu hükmü ile aynı bonolarla yapılan icra takibinde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ve icra takıbinin iptaline ilişkin karar verildiğinin davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ile bildirilerek zamanaşımı itirazında bulunulduğu, Dava, zamanaşımına uğramış bonolara dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili; müvekkilinin borcu bulunmadığını ve zamanaşımına uğramış olan bonolar nedeniyle vade tarihleri olan 2011 yılı, 2012 yılı ve 2013 yılını takip eden 3 (üç) yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 1 (bir) yıl içerisinde dava açılmadığından davanın reddi gerektiğini belirtmiştir. zamanaşımına uğramış bonoya dayalı taleplerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 732. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve davacı tarafın yasanın amir hükmünde belirtilen 1 (bir) yıllık süre içinde talepte bulunmadığı anlaşılmakla davacının davaya konu ettiği dava ve takip dosyasında belirtilen toplamda 17 adet senedin 3tanesinin vade tarihinin 2011, 12 tanesinin vade tarihinin 2012, 2 tanesinin vade tarihinin 2013 olduğu, bonoların ise 27/02/2019 tarihinde takip yapıldığı ve sonrasında itirazın iptali davası açıldığı, davalı vekilinin ise cevap dilekçesinde senetler ve bunlardan doğan alacaklar için TTK hükümleri gereğince zamanaşımı defiinin süresinde yapıldığı anlaşılmakla davacının davasının TTK 732/4 gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinden aldığı mal karşılığında vermiş olduğu senet bedellerini ödemediğini, takibe konulmayan senetlerin zaman aşımına uğradığını, taraflar arasındaki temel ilişkiye dayanarak ilamsız icra takibi yapıldığını, mahkemece TTK 732/4 maddesi gereğince verilen red kararının yerinde olmadığını, temel ilişkiye dayanan davanın 10 yıllık zaman aşımı süresine tabi olduğunu, davalının senetlerin keşidecisi müvekkili şirketin ise lehdar olduğunu, mahkemece senetlerin yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanık dahil her türlü delille karar verilmesi olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden verilmiş zaman aşımına uğramış bonolara dayalı takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 12. İcra Dairesi’nin 2019/3006 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine keşidecisi … bir kısmın lehdarı boş bir kısmının lehdarı … olan 17 adet bonoya istinaden 88.500,00 TL asıl alacak 1.423,30 TL protesto gideri 72.902,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 162.825,94 TL alacağın tahsili için 27.02.2019 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 01.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 07.03.2019 tarihinde bonoların zaman aşımına uğradığı beyanıyla borca, faize ve ferilerine itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK 67. maddede düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre taraflar dava konusu senedin lehdarı ve keşidecisi olup, aralarında temel ilişki bulunduğunun kabulü gerekir. Bu durumda zamanaşımına uğramış bono taraflar açısından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, alacaklı iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Mahkemece somut olay bakımından bu yön gözetilmeksizin olayda uygulama yeri bulunmayan TTK’nın 732.madde çerçevesinde değerlendirme yapılarak davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak; yukarıda açıklanan hususlarda dosyanın esası incelenerek yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince geri çevrilmesine dair karar verilerek, aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2022 tarih ve 2021/600 Esas 2022/62 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 80,70 TL istinaf maktu karar harcının istek halinde İADESİNE,
5-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
7-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 05/07/2022