Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1121 E. 2022/1113 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1121
KARAR NO : 2022/1113
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2022
NUMARASI : 2022/288 Esas
DAVANIN KONUSU : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 15/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin tarihli, 2022/288 esas ve null/null karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket aleyhine Söke İcra Müdürlüğü 2022/451 E. Sayılı dosyada icra takibi başlatıldığını ancak davalı şirketin haksız itirazı neticesi takibin durduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında 01.01.2021-31.12.2021 tarihleri arasını kapsayan Çiğ İnek Sütü Alım- Satım Sözleşmesi imzalandığını, ilgili sözleşmenin tarım ilçe müdürlüğüne sunulduğunu ve onayıda da alındığını, akdedilen sözleşme uyarınca müvekkili şirketinr tüm edimlerini yerine getirdiğini, sözleşme ile kararlaştırılan çiğ sütün teknik özelliklerine uygun olarak teslimini yaptığını, teslim edilen sütler için davalı şirkete 31.03.2021 tarih-EFA2021000000006 sayılı 2.368.630,12TL bedelli, 30.04.2021 tarih-EFA2021000000008 sayılı 2.390.339,16 TL bedelli, 31.05.2021 tarih-EFA2021000000013 sayılı 1.207.151,86 TL bedelli, 30.06.2021 tarih- EFA2021000000015 sayılı 239.410,08 TL bedelli faturalar kesildiğini, faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini ve fatura içeriklerinin kesinleştiğini, davalı şirketçe 31.03.2021 tarih- EFA2021000000006 sayılı 2.368.630,12 TL bedelli fatura borcuna mahsuben kısmi bir ödeme yapılmışsa da bu faturanın 1.267.749,84 TL bakiyesinin ödenmediğini, bakiye için icra takibine konu edildiğini, davalı şirkete, Muğla 3. Noterliği’nin 22.10.2021 tarih ve 16694 yevmiye nolu ihtarnamesi çekildiğini ve 27.10.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, muhatap şirket tarafından ödeme yapılmadığı gibi muvazaalı işlemler yapılarak; müvekkil şirketin alacağının karşılıksız kalması yönünde işlemler yapıldığını, bu nedenle davalı şirket adına kayıtlı … İli, … İlçesi,, … ada, … parsel sayılı taşınmazı veya varsa başkaca taşınmazları üzerine ve şirket adına kayıtlı araçlar üzerine devir ve temlikin önlenmesi için tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin tüm hak ve alacaklarınızın saklı tutulmasına, Söke İcra Müdürlüğü 2022/451 E. Sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ile (Takip sonrası 16.02.2022 tarihinde yapılan 105.884,40 TL kısmi ödemenin öncelikle faiz ve masraf gibi fer’ilerden mahsubuna ) takibin devamına, haksız davalı şirketin %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…davanın itirazın iptali davası olduğu, alacak talebini kapsadığı, davacı vekilinin davalı şirket adına kayıtlı … İli, …öke İlçesi,, … ada, … parsel sayılı taşınmazı veya varsa başkaca taşınmazları üzerine ve şirket adına kayıtlı araçlar üzerine devir ve temlikin önlenmesi için tedbir kararı verilmesi talebinin davanın konusu olmadığı, davanın kabul edilmesi ihtimali halinde dahi mahkemece verilecek kararın itirazın iptaline ilişkin olabileceği, açıklanan gerekçe ile ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin hatalı olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirketin alacaklarını karşılıksız bırakmak için, muvazaalı ve usulsüz devirler yaptığını, müvekkili şirket alacakları, konkordato tasdik kararı sonrası yani konkordatonun bağlayıcı hale geldiği 12/01/2021 tarihinden sonra doğduğunu, konkordato hükümlerine tabi alacak olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; tacirler arasın satım sözleşmesine istinaden açılan alacak davasıdır.
Talep; davalı şirket adına kayıtlı … İli, … İlçesi,, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulması istemine ilişkindir.
İhtiyati tedbir şartları değerlendirildiğinde; geçici hukuki koruma tedbirlerinden olan ihtiyati tedbir, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir.(HMK m. 406)
Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların yada onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (TC Anayasası m.36, HMK m.33) ihtiyati tedbir istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir.
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinin alacaklarını karşılıksız bırakmak için muvazaalı ve usulsüz devirler yaptığını ileri sürerek, davalı şirket adına kayıtlı … İli, … İlçesi,, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Tedbirin ancak uyuşmazlık konusu şey hakkında verilebileceği, söz konusu taşınmazın dava ve uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşılmakla; 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesine göre tedbir koşullarının somut olayda bulunmadığı görülmüş olup, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/03/2022 tarihli ve 2022/288 esas sayılı ara kararına karşı talep eden/davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/06/2022