Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/986 E. 2021/989 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/986
KARAR NO : 2021/989
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2021
NUMARASI : 2021/116 Esas
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18/06/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/02/2021 tarih ve 2021/116 Esas sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllar davalı şirketin … yetkili bayiisi olarak ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davalı tarafından keside edilen fark faturalarına müvekkili tarafında itiraz edilerek iade edildiğini , davalının 92.234,24.-TL lik 4 adet fatura dışında alacak iddiası bulunmadığını davalı şirket elinde bayilik ilişkisinin devamı sırasında davalıdan kredili emtia alımlarından doğacak borçların teminatı olmak üzere müvekkili şirket tarafından verilmiş; … … Şubesi, 7100317596 nolu 29.05.2020 tanzim, 29.05.2021 vade tarihli bir adet 870.000,00.-TL bedelli teminat mektubu bulunduğunu, teminat mektubunun paraya çevrilmesi veya icra takibine girişilmesi halinde müvekkili şirket ticari faaliyeti haksız bir şekilde zarar göreceğinden dava sonuçlanıncaya kadar davaya konu tutara ilişkin icra takibi yapılmaması ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davanın kabulü ile müvekkili şirketin davalıya borcu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMESİNCE: Somut olayda; tedbir isteyen davacı vekili 4 adet fatura toplamı olan 92.234,24 TL yönünden davacı hakkında icra takibi yapılmasının ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren önlenmesi bakımında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları başlığı altında, yalnızca “uyuşmazlık konusu” hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinin norm altına alındığı, dolayısıyla taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak veya şeyin aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacağı, kanun “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa açıkça vurgu yaptığı, ihtiyati tedbir ile dava konusu olan ve kime ait olduğu taraflar arasında çekişmeli bulunan mal için muhafaza tedbiri alınacağı, hakkında tedbir kararı verilmesi istenilen teminat mektubunun dava(çekişme) konusu olmadığı, yine davacının faturalar yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği ve alacağın yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla davacının ihtiyati tedbir talebinin HMK’nun 389. maddesindeki yasal koşullar gerçekleşmediğinden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK 72 madde gereği icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlendiğini icra takibine dahi gerek olmadan davalı tarafın alacağını doğrudan tahsil edebileceği teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi yönünde evleviyetle tedbir kararı verilmesi gerektiğini beyanla 22.02.2021 tarihli tedbir talebimizin reddine dair ara kararın KALDIRILMASINA ve davalı elinde bulunan 870.000,00.-TL bedelli teminat mektubunun sadece davaya konu fatura tutarları olan 58.991,70-TL yönünden paraya çevrilmemesi ve icra takibinin önlenmesi yönünde gerekirse uygun görülecek bir teminat karşılığında tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep fark faturalarından dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkin davada teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren önlenmesi ve icra takibi yapılmaması yönünde tedbir kararı verilmesini istemine ilişkindir .
Davacı tarafça fark fatura bedellerine konu faturalardan dolayı takibin önlenmesi yönünden tedbir talebi bulunmasına rağmen bu husus mahkemece değerlendirilmemiş ise de; dosya kapsamına göre gerekçeli ara kararda koşulları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verildiği, dosya kapsamı , dayanılan deliller ve tüm dosya içeriğine göre verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
HMK.nun 389.maddesinde mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiş yine 391.maddesinde mahkemenin tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi , sakıncayı ortadan kaldıracak ve zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verilebileceği düzenlenmiştir.
HMK.nın 390/3.maddesi tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır hükmü bulunmaktadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/02/2021 tarih ve 2021/116 Esas sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı alındığından ve yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından, karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.17/06/2021