Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/941 E. 2021/1045 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/941
KARAR NO : 2021/1045

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2020
NUMARASI : 2020/193 Esas, 2020/200 Karar
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 30/06/2021
KARAR YZM TARİHİ : 30/06/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/06/2020 tarih ve 2020/193 Esas, 2020/200 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati Haciz isteyen vekili; Faktoring şirketi olan müvekkili şirketin, borçlularla imzaladığı faktoring sözleşmesi gereği verdiği çeki ödemediğini, tahsil için bankaya gidildiğinde karşılıksız çıktığını, borçlular tarafından karşılıksız bırakılan 100.000,00-TL çek bedeline ve %10 çek tazminatı olan 10.000,00-TL olmak üzere toplam 110.000,00-TL faize ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, borçlunun borca yeter miktarda taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 23/06/2020 tarihli ara karar ile, belirtilen alacağa yeter miktarda, davalı/borçluların taşınır taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine %15 teminat yatırılma koşuluyla İhtiyati Haciz konulmasına dair karar verilmiştir.
İhtiyati haciz talebinin kabulü kararına borçlular … ve …. vekili ve borçlu … tarafından itiraz edilmiştir.
Davalı … ve … vekili; müvekkillerinden ….’ın davaya konu …. Bankası …. Şubesine ait 31/05/2020 keşide tarihli 100.000,00.TL bedelli ve 30/06/2020 vade tarihli çeki keşide ederek …’a verdiğini, … tarafından ev alışverişine istinaden …’e ciro edildiğini, müvekkilinin çek bedelini bankaya yatırmasına rağmen, ciranta … tarafından çekleri kaybettiğinden bahisle açılan dava ile, İzmir 7.Asliye Ticaret mahkemesinin 2020/210 sayılı dosyası ile verilen ödeme yasağına istinaden ödeme yapılmadığını, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının uygulanması ile bütün hesaplarına bloke konulan müvekkilin mağdur olduğunu, keşide tarihi itibari ile çek bedelini bankaya yatıran müvekkilinin karşılıksız çek tazminatı ve diğer ferilerdende sorumlu olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, müvekkilleri aleyhine tesisi edilen İhtiyati haciz kararına itiraz ederek, kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili; keşidecisinin …., lehtarının … olan 100.000,00-TL bedelli çek için ihtiyati haciz kararı verildiğini, İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2020/4430 E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, anılan çek de dahil 2 adet çek için İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/210 E. Sayılı dosyası üzerinden çek iptali davası ikame edildiğini,cirantayı tanımadığını, ciro silsilesinin kopuk olduğunu, çek tazminatından sadece keşidecinin sorumlu olduğunu, somut olayda çek bedelinin keşideci tarafından muhatap bankada hazır edildiğini ve ancak İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/210 E. Sayılı dosyasındaki aldırılan ödemeden men yasağı nedeniyle çek bedelinin ödenmemiş olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkeme 26/11/2020 tarihli ek kararı ile, ihtiyati haciz talep edenin alacağının kambiyo senedi olan çeke dayandığı, borcunda vadesi gelmiş olduğundan İİK nun 265/1 maddesindeki şartlar oluştuğundan ihtiyati hacze itiraz eden borçluların çek bedelinde yazılı miktara ilişkin itirazlarının, aynı zamanda keşideci olan borçlu ….’ın çek tazminatına ilişkin itirazının reddine, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular … ve …’ın çek tazminatına ilişkin itirazlarının; TTK nın 783/3. Maddesi gereğince sadece çeki düzenleyen kişinin çek tazminatından sorumlu olacağı gerekçesi ile kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davalı … vekili, istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili; müvekkili ….in keşide ettiği çek bedellerinin, müvekkilinin hesabında olmasına rağmen ödemeden men yasağının bulunması nedeni ile çek bedelinin ödenmediğini, daha sonra alacaklı hamilin ihtiyati haciz kararı ile başlattığı takipte tüm dosya borcunun ödenmek zorunda kalındığını, bu nedenlerle verilen kararın hatalı olduğu gibi çek bedelinin muhattap bankada bulunması nedeni ile çek tazminatına da hükmedilemeyeceğini, çek tazminat bedelinden müvekkilin sorumlu tutularak takip başlatılması ve ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddedilmesinin de usul ve yasaya aykırı bulunduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, 100.000TL.bedelli çek nedeniyle verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddi istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
İzmir 20. İcra Dairesinin 2020/4430 sayılı takip dosyasında, ihtiyati haciz kararına dayalı, 111.997,90-TL toplam alacak üzerinden takip başlatıldığı, İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/210 Esas sayılı dosyasında, davacı … tarafından 31/05/2020 keşide tarihli, 100.000,00-TL bedelli çek ile 30/06/2020 keşide tarihli, 100.000,00-TL bedelli çeklerin iptali davası açıldığı, davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, dava konusu 31/05/2020 keşide tarihli, 100.000,00-TL bedelli ihtiyati hacze konu çekin ibraz görüntüsü istenildiği, çek üzerinde ödeme yasağı bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir.
İhtiyati haciz, İİK’nın 257. vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, bir para alacağının zamanında ödenmesini temin etmek içi, mahkeme kararı ile borçlunun mal varlığına geçici olarak el konulması halidir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talepte bulunanın alacaklı olması, bu alacağın muaccel bulunması ve rehinle temin edilmemiş olması gerekir. İhtiyati hacze itiraz koşulları ise, aynı Kanun’un 265. maddesinde açıkça düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı borçlu, ihtiyati haciz kararının dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebilir. Bu itiraz sebepleri sınırlı ve şekli niteliktedir.
Somut olayda, ihtiyati hacze konu çekin ödeme yasağı nedeniyle, banka hesabında çek bedeli bulunmasına rağmen ödenmediği hususu ihtiyati hacze itirazda konu edilmiş, borçlu tarafından ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK’nın 265. maddesinde belirtilen itiraz sebeplerinin gerçekleşmediği görüldüğünden, mahkemenin verdiği itirazın reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/06/2020 tarih ve 2020/193 Esas, 2020/200 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı yatırıldığından ve yeterli olduğundan, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince esas yönünden oy birliği, harçlar yönünden oy çokluğu ile kesin olmak üzere karar verildi.30/06/2021

MUHALEFET ŞERHİ:
HMK, Harçlar kanunu ve harçlar tarifesinde ve sair yasal düzenlemede istinaf karar harcı öngörülmediğinden ve aksi yorumun harç ve diğer mali yükümlülüklerin yasa ile düzenleneceğine dair Anayasal hükme aykırı olduğu ve hak arama hakkının sınırlandırıldığı ve hak aramanın zorlaştırıldığı sonucunu doğuracağından, istinaf aşamasında karar ve harcı yatırılması hususunda çoğunluk kararına katılmak mümkün olmamıştır.