Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/927 E. 2022/1080 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/927
KARAR NO : 2022/1080
KARAR TARİHİ: 09/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/04/2021
NUMARASI : 2020/85 Esas ve 2021/327 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/06/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından, davalı şirket aleyhine 14.01.2020 tarihli ödeme emri ile İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2020/499 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile takibe geçildiğini, söz konusu ödeme emrinin davalı şirkete 15.01.2020 tarihinde e-tebliğ yapıldığını, müvekkilin, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takip tarihi itibariyle, 147.034,80.-TL asıl alacak ve işlemiş faizinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe borçlu/davalı tarafın 21.01.2020 tarihli haksız ve kötüniyetli itirazı nedeni ile takibin durduğu, davalı şirket ile müvekkil şirket arasında Ekim 2017 itibariyle ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin takip tarihi itibariyle cari hesap bakiyesine karşılık gelen 23 adet e-faturaya ilişkin ödemeleri yapmadığını, müvekkil şirketin satıcı, davalı şirketin de alıcı olduğu ticari işlemlerde, müvekkil şirket üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, fatura düzenlediğini davalıya işbu faturaların teslim edildiğini, ancak alıcı/borçlu/davalı şirket fatura bedellerini ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2020/499 E. sayılı dosyasından başlatılan takibe dayanak teşkil eden davanın kabulü ile İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2020/499 E. sayılı dosyasında borca ve takibe vaki itirazın iptaline ve takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren TTK m. 1530 uyarınca değişen oranlarda faiz işletilmesine, davalı/borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alım-satım ilişkisinden kaynaklı olarak müvekkil şirketin davacıya muaccel ve ödenmesi gereken herhangi bir borcu bulunmadığını, ödeme emrinde yer alan miktarda ya da başkaca herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin 25.11.2013 tarihinde izmir’de tescil edildiğini, 7 senedir ticari hayatta son derece etkin bir rolü olmakla birlikte çalıştığı şirketler tarafından da güvenilirliğinden bugüne kadar şüphe duyulmadığını, davacı yanın ticari ilişkiden kaynaklanan borcun ödenmediği iddiasıyla 23 adet e-fatura sunduğunu ancak taraflar arasındaki ticari ilişkinin kapsamının işbu 23 adet faturanın da çok üzerinde olup, ticari ilişkinin uzun yıllara dayandığını, müvekkil şirketin ticari alım – satım işleminden kaynaklanan kendi üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü eksiksiz yerine getirdiğini, davacı şirketin, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminat isteminin son derece haksız ve hukuka aykırı bir talepten ibaret oldu ğunu belirterek müvekkil şirketin ticari ilişkiden kaynaklı kendi üzerine düşen borcu ödediğini, dolayısıyla kendisine gelen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz edildiğini, dava konusu borcun aslında ödenmiş olması ve icra inkar tazminatı isteminin kötü niyetli olmasından dolayı itirazın iptali davasının reddine, asıl alacak ile asıl alacağa faiz işletilmesine ve icra inkar tazminatı taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olmasından kaynaklı reddi ile davacı yan aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hukmedılmesıne, harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…her ne kadar yazılı olmasa da taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun dosya kapsamından anlaşılması, bu ilişkinin ticari kayıtlara göre fatura tarihi olan 2019 yılından evvel başlamış ve 28/12/2019 tarihli son fatura tanzimi ile son bulmuş olması, her iki taraf ticari defterlerinin sahipleri lehine delil teşkil etmesi, fatura ve ödeme tutarlarının her iki taraf ticari kayıt ve defterlerinde de aynı tutarda kayıtlı olması hususları göz önünde bulundurulduğunda taleple bağlılık ilkesi gereği davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle talep konusu miktarda asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden talepte bulunulmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2020/499 E. Sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 147.034,80 TL asıl alacak ve 2.887,21 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 149.922,01 TL üzerinden aynen devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmasına ve ayrıca yasal şartları oluştuğu kanaatiyle İİK 67/Son gereği hüküm olunan tutarın % 20’si olarak hesaplanan 29.984,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı fatura konusu mallar müvekkil şirkete teslim edilmemiştir. yalnızca cari hesaba fatura bedellerinin kaydedilmesi sebep gösterilerek borcun varlığını kabul etmek, “sevk irsaliyesinin” hukuki mahiyetini tamamen göz arda etmek anlamına gelecektir. bu yüzden sevk irsaliyeleri üzerinde inceleme yapmadan yalnızca cari hesap kayıtlarına bakarak borcun var olduğuna kanaat getirmenin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; cari hesap ilişkisine dayalı fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstinaf eden davalı vekilinin 12/07/2021 tarihli e imzalı dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Davalı vekilinin İzmir 36. Noterliğinin 31/10/2018 tarihli ve 19785 yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 349. maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalının yatırmış olduğu;
a-162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
b-2.561,00 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya ödenmesine,
3-İstinaf eden davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
09/06/2022