Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/915 E. 2021/925 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/915
KARAR NO : 2021/925
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/10/2020
NUMARASI : 2019/34 Esas-2020/571 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
KARAR TARİHİ: 11/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/06/2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarih, 2019/34 Esas-2020/571 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Davalı şirket aleyhinde İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2014/14345 E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını icra takibinin ve tüm çabalarının sonuçsuz kalması üzerine borçlu şirket aleyhinde başlatılan ilamsız takip (7 Örnek) icra dosyası üzerinden borçlu şirkete İflas Yolu ile Adi takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirket vekilinin borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiş olduğundan iflas ödeme emrine yapılan itirazın kaldırılarak borçlu şirketin iflasına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı davaya cevap vermemiştir
MAHKEMECE: Dava; kambiyo senedine dayalı alacağın iflas yolu ile tahsili hususunda başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ile, borçlunun iflasına karar verilmesi istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, her ne kadar davalı borçlu şirketçe iflas istemli ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde sebep belirtmeksizin takibe ve borca ve ferilerine itiraz edilmiş ise de, takibin kayıtsız şartsız borç ikrarına haiz kambiyo senedi unsurlarını taşıyan 20.605,86-TL bedelli 1 adet çeke dayalı olarak başlatıldığı, davalı tarafın iş bu çek bedelinin ödendiğine dair iddia ve herhangi bir kanıt sunmadığı, iş bu nedenle davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu çek bedeli asıl alacak ile feri alacaklara ilişkin itirazında haksız olduğu kanaatine varılarak, davalı borçluya mahkememizce benimsenen bilirkişi raporunda da tespit edilen takip giderleri, işlemiş faiz alacağı dahil olmak üzere toplam 42.094,88-TL alacağın mahkememiz hesabına depo edilmesi hususunda 7 günlük kesin süre verilmesine dair ihtarnamenin davalı borçlu şirket ile borçlu şirket vekiline tebliğine rağmen kararın verildiği duruşma gün ve saatine kadar yatırılmadığı anlaşılmakla davalı şirketin icra takibine yapmış olduğu dava konusu itirazın kaldırılmasına ve iflasının açılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/34 Esas sayılı dosyanın 06.05.2020 tarihli duruşmasının müvekkiline 15.06.2020 tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde 42.094,84 TL yatırılması için depo kararı verilmiş ise de yurt dışında bulunan müvekkilinin Korona Virüs salgın hastalığı nedeniyle yurda dönemediğini ve ve uygulanan kısıtlamalar nedeniyle müvekkili ile iletişim sağlayamadığını ek süre taleplerinin mahkemece dikkate alınmadığını mücbir sebepler olduğu halde müvekkilinin savunma hakkı ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda müvekkili şirketin ticari defterleri incelenmediğini bu nedenle hükme esas alınamayacağını, davacı taraf düşük meblağlı bir borç nedeniyle müvekkili şirketin iflasını isteyerek kötü niyetli davrandığını müvekkilin iflasına sebebiyet verebilecek başkaca dosyaların henüz yargılama aşamasında olduğunu, beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, iflas yoluyla adi takipte itirazın iptali ve borçlunun iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2014/14345 Esas sayılı dava dosyasının celp ve tetkikinde; davacı … tarafından davalı borçlu … aleyhine 31/10/2014 tarihinde 23.071,09-TL alacağın tahsili için çeke dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edilmeksizin kesinleştiği, alacağını tahsil edemeyen davacı alacaklı tarafça bu kez de alacağın iflas yolu ile tahsili hususunda takip talebi üzerine 23.071,09-TL alacağın iflas yolu ile adi takiplere ilişkin ödeme emrinin 16/11/2018 tarihinde davalı borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu-davalı vekili tarafından 21/11/2018 tarihinde, süresinde borcun tamamına, faize, faiz oranına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
İİK’nun 155 ve 156.madde hükümleri, “iflas”ın hukuki sonuçları ile birlikte mütala edildiğinde iflas yoluyla adi takipte iflas ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edilmesi gerekir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 30/06/2016 gün 2015/4288 E., 2016/4077 K.sayılı içtihadı da bu yöndedir. Borçlu asil dışında vekiline iflas ödeme emrinin tebliğ edilmesinin hiçbir hukuki değeri yoktur. Bu halde, iflas takibi kesinleşmemiştir. Kesinleşmeyen iflas takibine dayalı olarak iflas davası da açılamaz.
Somut olayda, dava dayanağı icra dosyasında iflas ödeme emrinin davalı borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu asile tebliğ edilmemesi sebebiyle davalı borçlu hakkında kesinleşmiş iflas yoluyla takip bulunmadığından sırf bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Davalı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/10/2020 tarih, 2019/34 Esas-2020/571 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı ile artan yargılama giderinin istinaf edene iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan 148,60- TL istinaf başvuru harcı olan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-1-Davacının davasının usulden REDDİNE,
Alınması gerekli 59,30 TL ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından sarfedilen giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Sarf edilmemiş gider avansının bulunması durumunda kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/06/2021