Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/914 E. 2021/865 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/914
KARAR NO : 2021/865
KARAR TARİHİ: 06/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2019
NUMARASI : 2019/226 Esas 2019/1373 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ:06/07/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ: 06/07/2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2019 tarih, 2019/226 Esas 2019/1373 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle ; şirket ortaklarından …’in 14/05/2002 yılında kendi şirketini kurduğunu, firmanın ana iş kolunun bayan abiye kıyafeti imalatı ve toptan satışı olduğunu, ülkemizin tekstil üretimi ve ihracatında dünyaca tanınan bir ülke konumunda olduğunu, pamuk üretiminden tekstil ürünlerinin son perakendeciye ulaşana kadar olan süreçlerde başırılı olup markalaşma konusunda ülkece sıkıntılar olduğunu, kalite anlamında dünya sıralamasında olan ülkemizin marka konusunda ilerleme kaydedemediğini, bu nedenle gelir anlamında sıkıntı yaşandığını, davacı şirketin katma değerinin yüksek olduğunu, krüesel krizden etkilenen finans kuruluşlarının likidite sorunu yaşamalarından ötürü kredi kullanan müvekkili şirkete sermaye açığını kapatabileceği ek kredi vermemeleri ile şirketin mevcut işlerinin durumunun tehlike altına girdiğini, şirketin elinde devam eden işleri ve diğer alacaklarının olması, piyasada tanınan bir firma olması bu olumsuz durumun fazla sürmeyeceğini, borçlarının en geç 5 yıllık bir süre içinde ödeyebileceğini gösterdiğini, şirketin nakit akışının daralması ve bozulması ve ayrıca artan faiz yükü ile maliyetlerin artması sonucunda, müvekkili şirketin alacaklılarına olan borçlarını ödeyememe tehlikesi ortaya çıktığını, öncelikle İİK 287 hükmüne göre müvekkillerine geçici mühlet verilmesini, yine geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğurduğundan geçici mühlet kararı ile birlikte kesin mühlet sonuçlarına hükmedilmesini, geçici mühlet içinde konkordatonun başarıya ulaşması öngörüldüğü takdirde, müvekkili ile alacaklıların konkordato yapabilmesi için 1 yıl kesin mühlet verilmesini, İİK 308/h hükmü uyarınca rehinli alacaklılarla da müzakere ve borçların yapılandırılması işleminin yapılmasını, ön projenin sunulduğunu, risklerin hesaplandığını, konkordatonun tasdik edilmesini, konkordato tasdik kararı ile birlikte İİK 306 uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilmesini, İİK 307 maddesi uyarınca rehinli malların muhafaza altına alınmasını ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
MAHKEMECE:
Somut olayda, davacılar vekili her bir müvekkili yönünden konkordato mühleti talep etmiş ve ön projelerini sunmuştur. Ön projelerin incelenmesinde; davacı … aktif toplamının kaydi olarak 9.450.891,00 TL olduğu, pasif toplamının 9.651.560,00 TL olduğunun belirtildiği, oysa; sunulan kayıtlara göre rayiç değerlere göre şirketin borca batık olmadığı, firmanın vade konkordatosu talep ederek, borçlu şirketin hakim ortağı diğer davacı adına kayıtlı taşınmazları satarak hem borç kapatmayı hem de artan değer tutarını işletme sermayesi amaçlı kullanmayı planlamıştır. Borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağı hususlarında sunulan ön projede, bir açıklama yapılmadığı gibi sunulan ön projenin temelini şirketin hakim ortağı diğer davacı …’in gayrimenkul satışı ile gerekli mali kaynağı sağlamasının oluşturduğu, hal böyle olunca; salt taşınmazların satışı ile projenin işlerlik kazanacağı ileri sürülerek istenilen mühlet talebinde, taşınmazlar üzerine tedbir konulacağından satışının mümkün olmayacağı, kaldı ki; davacının ikrarında olan satışı istenilen taşınmazların rehinli olduğu dolayısıyla, mali incelemeye gerek kalmaksızın şekli anlamda koşulların oluşmadığı, kaldı ki; talep edilen 5 yıllık süreye mühlet süreleri de eklendiğinde sürecin 6 yıl 6 aya kadar çıkabileceği, Türkiye İstatistik Kurumu Eylül ayı verilerine göre enflasyonun %24,52 olduğu ülkemizde süreler sonucunda alacaklılar eline geçecek miktarın %0’a yaklaşacağı, bu halin hukuk düzenince korunamayacağı, dolayısıyla sunulan ön projelerin işlerlik kazanamayacağı anlaşılmakla İİK’nın 286 f.1, b(a) maddesi gereğince borçluların konkordato taleplerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
DAİREMİZCE:
Dairemizin 2019/428 E-2019/554 K sayılı ilamı ile; geçici mühlet kararı verilmeden önce sunulan konkordato ön projesinin ya da denetim kuruluşunun düzenlediği denetim raporunun taraflara süre verilmek suretiyle tamamlattırılıp, konusunda uzman, davacının iştigal alanına uygun atanacak bir konkordato komiseri ile denetlenebilir bir şekilde ön proje incelenmek suretiyle görüş alınmadan karar verilmiş olmasının doğru bulunmadığını, esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
MAHKEMECE:
12/06/2019 tarihli ara kararı ile davacılar vekiline, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma gerekçesine göre …nden Konkordato güvence raporunu dosyaya sunması için iki hafta süre verildiği ve aksi halde davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, tebligatın 28/06/2019 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, verilen süreye rağmen konkordato güvence raporunun dosyaya sunulmadığı, dava şartı noksanlığı giderilmediği, dolayısıyla İİK 286 anlamında kanunun aradığı ve zorunlu hale gelen Güvence Veren Denetim raporunu içermeyen konkordato talebinin HMK’nın 114/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili, 20.05.2020 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; davanın açıldğı tarihte İİK’nun 286.maddesinde sayılan belgeler arasında makul güvence raporunun sayılmadığını,davanın 09.12.2019 tarihinde açıldığını,söz konusu belgenin 19.12.2018 tarihli Resmi Gazetede yürürlüğe giren torba kanun ile konkordato talebine eklenecek belgeler arasında sayıldığını,belgenen sunulması için taraflarına gönderilen tebligatın usulüne uygun yapılmadığını kararın kaldırılmasını ve taleplerinin kabulünü talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, İİK’nın 285. ve devamı maddeler gereğince vade konkordatosu talebinin kabulü ve konkordatonun tasdikine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince; davacı tarafın ön projesini incelenerek, sunulan ön projenin başarıya ulaşamayacağı kanaati ile, davacıların konkordato talebinin usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizin 2019/428 Esas 2019/554 Karar sayılı ilamı ile, “…konkordato ön projesinin yada denetim kuruluşunun düzenlediği denetim raporunun taraflara süre verilmek suretiyle tamamlattırılıp konusunda uzman …”şeklinde belirtilen gerekçeler doğrultusunda karar kaldırılarak, yargılamaya devam edilmek üzere HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya mahkemesine iade edilmiştir.
Ancak Mahkemece, bu kez davacılara Dairemizin kararı gerekçe gösterilerek bağımsız denetim şirketinden konkordato güvence raporunun dosyaya sunması için iki hafta süre verilerek, aksi halde davanın usulden reddine karar verileceğine dair ihtarlı davetiye çıkarıldığı, verilen süreye rağmen konkordato güvence raporunun dosyaya sunulmadığından, dava şartı noksanlığı giderilmediğinden dolayı İİK 286 anlamında kanunun aradığı ve zorunlu hale gelen Güvence Veren Denetim raporunu içermeyen konkordato talebinin HMK’nın 114/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Ancak, Dairemizin önceki kararında; İİK’nun 286.maddelerinde öngörülen konkordato talebine eklenecek belgeler ve 7155 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikle İİK’nun 286.maddesinde öngörülen konkordato talebine eklenecek belgeler belirtilerek, mahkeme taktiri değerlendirilmesi ile geçici mühletin verilmesinin yerinde olmadığı açıklamasının hatalı yorumlanması ile, dava tarihinde aranmayan konkordato talebi ile aranmayacak olan makul güvence raporunun dosyaya verilen süre içinde sunulmadığından, davanın usulden reddi yerinde olmamıştır.
Talep, konkordato mühleti verilmesine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 285. Maddesinde,”Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir….”düzenlemesi mevcuttur.
Yasanın 286. Maddesi;
Borçlu, konkordato talebine aşağıdaki belgeleri ekler.
a) Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi.
b) Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile  elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.
c) Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
e) … Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.
Borçlu, konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır.
Birinci fıkranın (e) bendi kapsamında düzenlenecek raporlar ve bu raporlara dayanak olacak denetimlerde, denetim kuruluşlarının faaliyetleri, hak ve yükümlülükleri, raporların inceleme ve denetimleri, bu raporlar sebebiyle doğacak idari ve hukuki sorumluluk ile diğer hususlar hakkında 26/9/2011 tarihli ve 660 sayılı …nun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanır.
287. Maddesi ise;
“Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.
Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir. 
Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. (Ek cümle:6/12/2018-7155/14 md.) Üç komiser görevlendirilmesi durumunda komiserlerden biri, mahkemenin bulunduğu ilde faaliyet göstermek şartıyla … tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler arasından seçilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır.
Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.
291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır.
Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” hükümlerini içermektedir.
Kanunun bu amir hükümleri uyarınca mahkemece belirtilen belgelerin sunulması halinde istem sahibine 3 aylık geçici konkordato mühleti verilmesi gerekir.
Somut olayda istem sahibi …’in yasaya uygun bir konkordato ön projesi bulunduğundan, mahkemece adı geçenin mühlet talebinin reddi isabetli değildir.
Kabule göre ise; istemde bulunan gerçek kişi tarafından İİK’nın 286. maddesinde sayılan belgelerin sunulduğu, gerçek kişi olup iflasa tabi olmamasına göre, borçlunun makul güvence raporu vermesinin gerekmediği gözetilerek, geçici mühlet verilmemesi de yerinde olmamıştır.
Davacı şirket yönünden dosyanın incelemesine göre, 7155 sayılı kanun ile getirilen değişiklikle; İİK’nun 286.maddelerinde öngörülen konkordato talebine eklenecek belgelere makul güvence raporu eklenmesi zorunlu hale getirilmiş olup,bu değişiklik 19.12.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Dava ise, 09.12.2018 tarihinde açılmıştır.Davanın açıldığı tarihte makul güvence raporunun sunulması zorunlu olmayıp,sadece mali analiz raporlarının sunulması gerekmektedir. Davacıların dava dilekçesi ekinde; 7155 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki İİK’nun 286.maddesinde belirtilen belgelerin dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca açıklanan durum karşısında, istem sahibi … vekilinin, İİK286 ve 287/1 maddelerine göre dava tarihi itibari ile, konkordato başvurusunda olması gereken belgelerin dava dilekçesinde ekli olduğu, geçici mühlet kararının verilmesi ve müteakip işlemlerin atanacak konkordato komiseri raporlarına göre değerlendirilerek sonuca varılması gerektiği halde, davanın açılmasından sonra zorunlu hale gelen İİK 286/e bendinde sayılan belgenin tamamlattırılmaya çalışılması yerinde olmamıştır.
Konkordatonun amacı borçların ödenmesidir. Her halükarda şirkete geçici mühlet verildikten sonra alacaklıların oyuna başvurulması, borçlu şirketin ve alacaklılar bakımından da uygun bir yarar-zarar denetiminin yapılması gerekmektedir. Çünkü, Konkordato borçluyu borcundan kurtarırken alacaklıları da belirli tenzilat ve/veya vade ile alacaklarına kavuşturmak amacıyla getirilmiş bir hukuki müessesedir.
Yerel Mahkemece, yukarıdaki hususlar değerlendirilmeksizin, konkordatonun borçlu ve alacaklılar arasındaki uzlaşma ve borçlunun faaliyetine devam etmesi suretiyle borçlunun, alacaklıların ve kamunun menfaatini gözeten amaçları dikkatten uzak tutularak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda Dairemizce, konkordato isteyenler vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İcra ve İflâs Kanunu’nun 287.’inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve adı geçenlere geçici konkordato mühleti verilmesine ve komiser atanması da dahil olmak üzere diğer işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Konkordato mühlet talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İcra ve İflas Kanunu’nun 287/1. Maddesi gereğince İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 05/12/2019 tarihli ve 2019/226 Esas 2019/1373 Karar sayılı kararın kaldırılmasına,
II-Konkordato isteminde bulunan davacı şirkete ve davacı …’e konkordato mühlet talebinin kabulü ile adı geçenlere 06/07/2021 tarihinden itibaren 3 AY GEÇİCİ MÜHLET VERİLMESİNE,
Geçici komiser atanması, sair tedbirler ve müteakip ve diğer iş ve işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
III- 492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince, alınması gereken istinaf karar harçları peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
III- Konkordato isteyen tarafından yapılan istinaf posta giderinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda İcra ve İflas Kanunu’nun 287/1 maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06/07/2021