Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/887 E. 2021/817 K. 02.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/887
KARAR NO : 2021/817
KARAR TARİHİ : 02/06/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/12/2017
NUMARASI : 2017/419 Esas 2017/1289 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 25/06/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarih, 2017/419 Esas 2017/1289 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacının kayınpederi ….’ün kefaletinden kaynaklanan alacak sebebiyle davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak davacının eşi ….’ün kayınpederinden önce ölmesi sebebiyle davacının kayınpederi ….’ün mirasçısı olmadığını ileri sürerek, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/10735 esas sayılı icra dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili savunmalarında özetle; davacının ismi kefalet borçlusunun oğlu ….’ün nüfus kayıt örneğinde bulunduğundan davacı hakkında sehven takip başlatıldığını, davalının takip başlatırken kötüniyetli olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
MAHKEMECE:
Davacının, davalı bankaya kefalet borçlusu kayınpederi ….’ün mirasçısı olmadığı, Ödemiş Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/202 esas ve 2014/206 karar sayılı veraset ilamından anlaşıldığı ve davalının gerekli dikkat ve özeni göstermeden takip başlatması, dava tarihinden sonra da icra dosyasından davacının taşınmazlarına konulan haczi yenilediği gerekçesiyle davanın kabulüne davacının İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/10735 esas sayılı icra dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZCE:
Davacının eşinin kök muristen daha önce ölmüş olması nedeniyle davacıya miras payı düşüp düşmediği hususu teknik bir konu olduğu, bunun takip başlatılırken alacaklı tarafından değerlendirilmesinin beklenemeyeceği, bu bakımdan davalı hakkında mirasçılık sıfatıyla davacı yönünden takip başlatılmış olması tek başına alacaklı davalının bu durumu bile bile davacının aleyhine ve kötü niyetli olarak hareket ettiği sonucunu doğurmayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.12.2017 tarihli ve 2017/419 esas ve 2017/1289 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulüne, İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/10735 esas sayılı dosyasında davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dairemizin 2018/480 E-2019/1034 K. Sayılı kararının Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15/02/2021 tarih ve 2020/3003 Esas -2021/1235 Karar sayılı ilamı ile;
“… Davacı vekilinin temyiz istemine gelince, davalı banka vekili icra takip tarihinde asıl borçlu ….’ün mirasçıları arasında davacı ….’ün olmadığını bilecek durumda olup resmi nüfus kayıtlarında bu husus açıkça belli olduğundan, davalının asıl borçlu olmayan ve asıl borçlunun mirasçısı olmayan davacı hakkında icra takibi yapması kötüniyetli olduğunu gösterdiğinden yerel mahkemece hükmedilen kötüniyet tazminatının istinaf mahkemesince kaldırılması doğru görülmemiştir. …” gerekçesiyle bozulmuştur.
Dairemizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmuş olup, bozma ilamında belirtilen gerekçeler doğrultusunda kesinleşen hükümler de göz önünde bulundurularak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’ nun 353/1-b-2 maddesi gereğince İzmir 2. ATM nin 2017/419 esas, 2017/1289 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulü ile İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2015/10735 esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile İcra İflas Kanununun 72/5 maddesi gereğince 14.853,31 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1- Davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2- İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli ve 2017/419 Esas- 2017/1289 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yoluna başvuran davalı taraftan alınan nispi istinaf karar harcı ile 35,90 TL maktu istinaf karar harçlarının talepte bulunulması halinde yatıran davalı tarafa iadesine,
4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinafa başvuran davalı tarafça yapılan 98,10 TL başvurma harcı, 14 TL tebligat gideri ve 31,50 TL posta giderinden oluşan 143,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Kullanılmayan istinaf gider avansının istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
B-1-Davacının davasının KABULÜNE, İzmir 9. İcra Müdürlüğünün 2015/10735 esas sayılı dosyasında davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine,
2- Davacının kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile İcra İflas Kanununun 72/5 maddesi gereğince 14.853,31-TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 5.073,22 TL nispi karar harcından, peşin alınan 1.268,31 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.804,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan 1.304,31 TL ilk dava giderleri, 71,10 TL posta ve müzekkere giderlerinden oluşan 1.375,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gereğince hesap ve takdir olunan 10.454,77- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7- Kullanılmayan gider avansının talepte bulunulması halinde HMK’nun 333. Maddesi uyarınca yatıran taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içesinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar okunup açıkça anlatıldı. 02/06/2021