Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/88 E. 2022/1851 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/88
KARAR NO : 2022/1851
KARAR TARİHİ: 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/09/2020
NUMARASI : 2019/314 Esas ve 2020/467 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ambalaj sanayinde iştigal etmekte olup değişik tarihlerde birçok fatura ile mikron makine streçi, bukle toka vb. Malzemelerin satışını yaparak ticari kayıt defterlerine davalı firma adına borç olarak kaydettiğini, müvekkilinin teslim edilen mallar karşılığında 4 fatura tanzim ederek … Kargo aracılığı ile şehir dışı teslimatını gerçekleştirdiğini, borcun ödenmemesi üzerine İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün 2019/3153 E. Sayılı dosyası ile 14/03/2019 tarihinde icra takibine başlanıldığını ancak borçlu tarafın borcunu ödemektense borca ve takibe itiraz ettiğini ayrıca söz konusu takibe ilişkin itirazında bulunduğunu, söz itirazın iyi niyetli olmayıp borcun ödenmesini geciktirdiğini belirterek; borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takip dosyası üzerinden takibin devamına ve takip konusu alacağın haksız itirazdan dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, vekalet ücreti ile birlikte tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın muaccel olmayan müvekkiline tebliğ edilmeyen bir faturayı ihtiyati hacze konu yaptığını, dayanak olarak da müvekkilinin mallarını kaçırdığını, yurtdışına kaçacağına yönelik duyumlar aldığını, imzası müvekkili şirket yetkililerine ait olmayan bir muvafakat metnini dayanak gösterdiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında her ne kadar bir iş ilişkisi olsa dahi müvekkilinin ilgili faturadaki borcu hemen ödeyemeyeceğini, piyasa durumunun kötü olduğunu, nakit akışının çok yavaş olduğunu davacı tarafa bildirdiğini, bu fatura bedeline ileri vadeli senet vermeyi ve taksitle ödemeyi teklif ettiğini, davacının da bu şekilde ödemeyi kabul ettiğini, davacıya güvenen müvekkilinin 10/03/2019 düzenleme 10/05/2019 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli, 10/03/2019 düzenleme 14/06/2019 vade tarihli 25.000,00-TL bedelli ve 10/03/2019 düzenleme 12/07/2019 vade tarihli 7.921,00-TL bedelli keşidecisi … olan ve müvekkili şirket adına düzenlenip cirolanarak davacıya teslim edilen 3 adet bono ile işbu faturadaki alacağı taksitlendirdiğini, davacının kötüniyetli olarak hem müvekkilinin ilgili faturayı ödeme amacıyla teslim ettiği bonoları aldığını ve müvekkiline iade etmediğini hem de bu fatura dolayısıyla çeşitli iddialarla ihtiyati haciz yoluna gittiğini, müvekkili şirkete fiili hacze geldiğini, banka hesaplarına haciz yazarak müvekkilinin ticari hayatını çıkmaza soktuğunu belirterek; davanın reddine, davacının asıl alacağının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…taraflar arasında borcun bono düzenlenmek yolu ile yenilenmediği, bonoların düzenlendiği tarihten önce davacının fatura alacağının tahsili için yasal işlemlere başlamış olduğu da gözetildiğinde taraflar arasında fatura bedelinin vadeli ödeneceğine dair bir anlaşmanın da bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalının kambiyo senetlerinden dolayı sorumluluğunun sona ermesi için bonoların iadesine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında iş ilişkisi olsa dahi borcunu hemen ödeyemeyeceğini, ileri tarihli bir senet ile ödeyeceğini bildirdiği, davacının da bu şekilde ödemeye kabul ettiğini, müvekkilinin üç adet bono ile iş bu faturadaki alacağını taksitlendirdiğini bonoların iadesine kararının HMK 26 maddesindeki yazılı taleple bağlılık ilkesine açıkça aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasını, açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Dava; faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece verilen kararın davalı ….A.Ş. vekili tarafından istinaf edildiği, davalı vekilinin 18/10/2022 tarihli e imzalı dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiği görülmüştür.
Davalı…. A.Ş. vekilinini Kadıköy 21. Noterliğinin 15/02/2022 tarihli ve 03050 yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.
Bu durum karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 349. maddesi gereğince istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı … A.Ş.’nin yatırmış olduğu;
a-148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının üzerinde bırakılmasına,
b-1.330,70 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya ödenmesine,
3-İstinaf eden davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/11/2022