Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/83 E. 2021/645 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/83
KARAR NO : 2021/645
KARAR TARİHİ : 01/04/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2020
NUMARASI : 2019/232 Esas 2020/684 Karar

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 14/04/2021

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/12/2020 tarih, 2019/232 Esas 2020/684 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin teknik hırdavat ve ağır sanayi tedariki işi yaptığını, küresel krizden etkilenen finans kuruluşlarının likidite sorunu yaşamalarından dolayı kredi kullanması gereken müvekkili şirketin sermaye açığının ek kredi verilmemesi nedeniyle kapatılamayıp şirketin mevcut işleri ve durumunun tehlike altına girdiğini ayrıca sektörde daralma yaşandığını ve krizden etkilendiği, işlerinin 2017 ve 30/06/2018 tarihi itibariyle bozulduğunu, bu durumun müvekkilinin iflası ile karşı karşıya kalmasına sebep olabileceğini, ellerinde maddi duran varlık olması nedeniyle olumsuz durumun fazla sürmeyeceğini, borçlarının en geç 5 yıllık bir süre içinde ödeyebileceklerini ileri sürerek İİK’nun 285 ve devamı maddeleri uyarınca tensiple birlikte geçici mühlet kararı verilerek yargılamanın devamında konkordato projesinin tasdiki ile kesin mühletin sonuçlarına ve konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, tensip ara kararı gereğince önce geçici mühlet kararı verilerek, eksikliklerin ikmal olunması ile birlikte dava konusu işten anlayan ve atanan konkordato komiserinden alınan raporda benimsenmek suretiyle konkordato komiserinin raporunda da belirtildiği üzere davacı şirketin borçlarının nasıl ödeneceği konusunda somut bir projesi bulunmadığı, buna göre davacı şirket yönünden İİK’nun 289. Maddesinde belirtilen ve kesin mühlet için gerekli olan konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması gerektiği şartının oluşmadığı, kesin mühlet şartlarının yerine getirilmediği, İİK’nun 308.maddesi gereğince konkordatonun tasdik edilmemesi halinde reddine karar verileceği ve bu kararın ilan edilerek ilgili yerlere bildirilir hükmü uyarınca borçlunun iflasa tabi şahıslardan olup doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde borçlunun iflasına reesen karar verileceği düzenlemesi uyarınca iflasa tabi olan davacının rayiç değer hesaplamalarına göre borçlarının varlık değerlerinden 603.001,15 TL daha fazla olup, borca batık olduğunun gerçekleştiği ve bu sebeplerden iflas koşullarının oluştuğu sonuç ve kanaati oluşarak konkordato taleplerinin reddi ile birlikte davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dairemizin 2019/674 Esas – 2019/922 Karar sayılı ilamı ile, konkordato incelemesi yönünden belirtildiği şekilde ilgili sektörden ve davacı Şirket’in mal varlığının niteliği konusunda uzman kişilerden oluşacak komiser heyeti oluşturularak, şirket mal varlığının ve rayiç değerlerinin belirlenmesi, gerek konkordato şartlarının oluşup oluşmadığı gerekse borca batıklığın tespiti yönünde rapor alınıp değerlendirme yapılması, sonucuna göre konkordato talebinin uygun olmadığının değerlendirilmesi halinde de iflas şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği yönünden değerlendirme yapılması için mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dairemizin ilamı üzerine, Mahkemece verilen 31/05/2019 tarihli tensip kararı ile geçici mühletin 2 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiş, geçici komiser olarak Sektör uzmanı …, Makine Mühendisi …, Bağımsız Denetçi … atanmıştır. Karar, İİK’nun 288.maddesi gereğince ilan edilmiştir.
Geçici Komiser heyeti tarafından 12/07/2019 tarihinde rapor düzenlenmiş olup, davacının sunmuş olduğu revize edilen projenin başarıya ulaşma imkanının mümkün olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece 19/07/2019 tarihli duruşmada geçici komiser heyeti raporu doğrultusunda konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu anlaşılmakla, İİK’nun 289/3.maddesi gereğince davacıya 1 yıllık kesin mühlet verilmiş olup, geçici komiser heyetinin görevinin devamına, kararın İİK’nun 289/son maddesi gereğince ilanına karar verilmiştir.
Konkordato komiser heyetin tarafından 18/11/2019 tarihinde ve 21/02/2020 tarihlerinde ara raporlar düzenlenmiş olup, 22/09/2020 tarihinde nihai rapor sunmuşlardır.
Mahkemece talep üzerine 04/09/2020 tarihli ara kararla Covid-19 Pandemisi nedeniyle duran süreler dikkate alınarak kesin mühletin 12/10/2020 tarihine kadar uzatılmasına, kararın İİK’nun 289/son maddesi gereğince ilanına karar verilmiştir.
Konkordato komiser heyeti tarafından sunulan nihai raporda özetle; rehinli alacaklılar ile raporun hazırlandığı tarihe kadar herhangi bir anlaşma yapılmadığı, alacaklılar toplantısında 2 ve iltihaklar ile birlikte toplam 50 alacaklının kabul oyu verdiği, kabul oyu veren toplam alacak tutarının 4.531.153,97-TL olduğu, konkordatonun tasdiki halinde ilk ödemenin 01/09/2021 olacağı, konkordatonun tasdiki halinde toplam borcun %60’ına tekabül eden kısmının faizsiz olarak 16 taksitte ödeneceği, sonuç olarak şirketin İİK’nun 302.maddesindeki nisabı sağlamış olduğu, davacı şirketin 30/06/2020 tarihli rayiç bilançosunda varlıklarının 9.876.343,73-TL borçlarının 8.954.293,54-TL olup, özkaynaklarının 922.050,19-TL tutarında olduğu, firmanın borca batık olmadığı, iflas durumunda adi alacağının alacak oranının %44 olduğu, imtiyazlı alacaklılara borcun bulunmadığı, şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, tasdik şartlarının gerçekleştiği, adi alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan toplam 4.666.649,42-TL ‘nin binde 2,27’si olan 10.529,89-TL tasdik harcı yatırılması gerektiği, teminat ve harca ilişkin şartlar yerine getirilmek kaydıyla konkordato projesinin onaylanabileceğini beyan etmişlerdir.
Konkordato komiser heyetin gerekçeli raporunu sunması üzerine mahkemece İİK’nun 304.maddesi gereğince tasdik yargılamasına başlanmasına karar verilmiş olup, duruşma gününün İİK’nun 288.maddesi gereğince Basın İlan Kurumu Resmi Portalında ilanına karar verilmiştir. Ayrıca İİK’nun 305.maddesindeki tasdik koşullarının oluşup oluşmadığının tespiti açısından dosyanın uzman bilirkişilere tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişiler …, Hesap Bilirkişisi … ve Sektör Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 26/11/2020 tarihli raporda özetle; konkordato projesi kapsamında davacının faaliyetlerine devam ettiği, İİK’nun 305.maddesi gereğince tasdik koşullarının yerine getirilmiş sayılacağı, davacı firmanın borca batık olmadığı, davacı firmanın teklifinin borçlunun kaynakları ile orantılı olup olmadığı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu beyan etmişlerdir.
MAHKEMECE:
Davacının İİK’nun 305/b hükmü anlamında konkordato ön projesinde tenzilat ve vade konkordatosu talebinde bulunduğu ve borçların %50’sinin ödenmesinin öngörüldüğü, davacının daha sonra konkordato projesini revize ederek borçlarının %60’ının ilk taksidi 01/09/2021 tarihinde olmak üzere 3’er aylık 16 taksitte ödemeyi teklif ettiği, konkordato komiseri raporunda herhangi bir açıklama yapılmaksızın İİK’nun 305/b hükmü anlamında davacı tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, tasdik koşullarının gerçekleştiğinin belirtildiği, bilirkişi heyeti raporunda davacının borca batık olmadığı, bu şartlar altında teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartının yerine gelip gelmediği hususunun mahkemenin takdirinde olduğunun belirtildiği, davacının kaydi değerlere ve rayiç değerlere göre borca batık olmadığı, dolayısıyla davacı tarafça ancak vade konkordatosu talep edilebileceği, tenzilat konkordatosu talep edilemeyeceği, davacının hem tenzilat hem de vade konkordatosu talep ettiği, bu durumda teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartının gerçekleşmediğini, davacının konkordato talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 25/12/2020 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nun 305.maddesindeki tasdik koşullarının komiser heyeti raporu ve bilirkişi raporu ile doğrulandığını, mahkemenin İİK’nun 305/b maddesine olumsuz yorumlayarak konkordato talebini reddettiğini, ülkenin gerçekleri, pandemi döneminin etkileri, haksız iflas kararı ile uğranılan ekonomik yıkım karşısında teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması koşulunun gerçekleşmediği yorumunun hakkaniyete aykırı olduğunu, teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklının eline geçecek muhtemel miktardan fazla olacağı şartının ve hem de oransal fark ile gerçekleştiği belirlenmişken, teklif edilen tutarın kaynaklar ile orantılı olmadığının tespitinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemenin kararından hem tenzilat ve hem de vade konkordatosu talep edildiği gerekçesiyle davanın reddedildiği anlaşılmakta olup, mahkemenin yapması gereken hususun müvekkiline talep neticesini açıklaması için süre verip bu yönde alınacak beyan doğrultusunda yargılamayı yürütmek, yeni hal ve şartlara göre rapor alıp karar tesis etmesi gerektiğini, HMK’nun 119.maddesi “ğ” bendi kapsamında bunun yasal bir zorunluluk olduğunu, talep sonucu nazara alınarak vade konkordatosu ya da tenzilat konkordatosuna yönelik hükümlerin uygulanmasına karar verildiğini, rehinli alacakların alacaklarını tahsili için icra işlemleri başlattıklarını, bu durumun müvekkilinin iflasına neden olacağını, bu durumda alacaklıların alacaklarına kavuşma ihtimalinin kalmadığını, bu nedenlerle konkordato süreci kapsamında işletmenin korunması için her türlü tedbirin devamına, mahkeme kararının kaldırılarak konkordatonun tasdiki talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 285.ve devamı maddeleri kapsamında mühlet ve konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı firmaya İİK’nun 285.ve devamı maddeleri kapsamında geçici mühlet verilmiş olup, geçici mühlet verilmesi içerisinde geçici komiser rapor doğrultusunda konkordato projesinin gerçekleştirilmesi mümkün görülmediğinden talebin reddine, şirketi n borca batık olması nedeniyle iflasına karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olup, karar Dairemizin 2019/674 Esas – 2019/922 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmıştır. Mahkemece Dairemizin kararı doğrultusunda davacı şirkete kesin mühlet verilmiş ve uzman konkordato komiser heyeti atanmıştır.
Konkordato komiser heyeti tarafından düzenlenen raporda; davacı firmanın mallarının kıymet takdirleri, gayrimenkul değerleme uzmanları tarafından yapılmış olup, firmanın 30/11/2019 tarihli rayiç bilançosunda da bu değerlerin dikkate alındığı, firmanın 30/01/2020 tarihli bilançosuna göre varlıklarının 9.876.343,73-TL olup, borçlarının 8.954.293,54-TL olduğu, özkaynaklarının 922.050,19-TL olduğu, firmanın borca batık olmadığı belirlenmiştir. Alacaklılar toplantısında oylanan projenin borçlu firmanın toplam borcunun %60 kısmı için 01/09/2021- 01/12/2021- 01/03/2022- 01/06/2022- 01/09/2022- 01/12/2022-01/03/2023-01/06/2023-01/09/2023-01/12/2023-01/03/2024-01/06/2024-01/09/2024- 01/12/2024-01/03/2025-01/06/2025 tarihlerinde 16 eşit taksitte ödeme teklifi sunduğu, toplantıda ve iltihak süresi içerisinde verilen kabul oyları ile İİK’nun 302.maddesindeki nisabın sağlandığı, İİK’nun 305.maddesindeki tasdik şartlarının oluştuğu belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti raporu da aynı doğrultuda görüş bildirmiş olup, ancak davacının borca batık olmaması nedeniyle teklif ettiği tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu beyan etmişlerdir.
Mahkemece davacı şirketin tenzilat ve vade konkordatosu talep ettiği, davacı şirketin borca batık olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla sadece vade konkordatosu talep edebileceği, tenzilat konkordatosu talep edemeyeceğinden İİK’nun 305/b maddesindeki tasdik şartlarından olan teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olma şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak mahkemenin 03/12/2020 tarihli ek tensip kararı ile, davacıların konkordato talebi hakkında karar vermek üzere tayin edilen duruşma günü ile davacıların konkordato talebinin tasdiki ile ilgili itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak bildirmek kaydı ile duruşmada hazır bulunabilceklerinin, İİK 288.madde uyarınca basın ilam kurumu resmi portalında ilanına karar verilmiştir. Karar gereği ilan Resmi Portalda yayınlanmıştır.
İİK’nun 304/1.maddesinde duruşma gününün 288.maddesi uyarınca ilan edileceği belirtilmiştir. İİK’nun 288.maddesinde ise, ilanın Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu Resmi İlan Portalında ilan olunacağı düzenlenmiştir. Ayrıca ilana, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden 3 gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri yazılacaktır denmiştir. Dolayısıyla ilanın hem Ticaret Sicil Gazetesinde hem de Basın İlan Kurumu Resmi Portalında yapılması Kanun’un emredici hükmüdür. Kanun’un emredici hükmüne aykırı şekilde duruşma gününün sadece Resmi Portalda ilan ettirilip, Ticaret Sicil Gazetesinde ilan yapılmaması hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir. HMK’nun 27.maddesinde belirtildiği üzere; davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasına, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve konuları somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.
Bu durumda tasdik yargılamasından haberdar olmayan, tasdik yargılamasına katılamayan diğer alacaklıların hukuki dinlenilme hakları ihlal edilmiştir.
Şu hale göre, davacı vekilinin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, kamu düzenine ilişkin ve re’sen dikkate alınan sebeplerden dolayı HMK’nun 353/1-a-4 maddesi gereğince Mahkeme kararının kaldırılmasına, tasdik yargılama duruşma gün ve saatinin İİK’nun 304.maddesi yollaması ile İİK’nun 288/2.maddesi gereğince usulüne uygun olarak ilan edilerek alacaklıların müracaatının sağlanması yönünden dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/12/2020 tarih, 2019/232 Esas 2020/684 Karar sayılı kararın 353/1-a-4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda yapılan açıklamalara göre davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden davacı vekili yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin (maktu) karar harcının istek halinde kendilerine iadesine,
6-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4. bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021