Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/800 E. 2021/1409 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/800
KARAR NO : 2021/1409
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2020, 20/10/2020, 27/10/2020 ve 30/10/2020
NUMARASI : 2020/576 Esas
TALEP : İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021

Taraflar arasında görülen menfi tespit davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir talebinin kısmen reddine dair ara kararlara karşı yasal süresi içerisinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında 19.10.2020 tarihli ek kararda;”…Talep eden davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalılardan ..Ltd. Şti ile aralarında 24/01/2020 tarihli mal alım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme bedelinin 150.000,00 TL olduğu ve bu tutarın asgari mal alım taahhüdü niteliğinde olduğu, söz konusu sözleşme karşılığı adı geçen davalıya … bank … Şubesine ait 30/10/2020 tarihli 33552 seri numaralı ve 40.000,00 TL bedelli, …bank … Şubesine ait 30/11/2020 tarihli 33553 seri numaralı ve 40.000,00 TL bedelli ve … bank … Şubesine ait 30/12/2020 tarihli 33554 seri numaralı ve 40.000,00 TL bedelli üç adet çekin avans olarak verildiğini, sözleşmenin ödeme başlıklı 5. Maddesine göre davalının aldığı ödeme karşılığında davacıya malzeme vermemesi durumunda aldığı çeklerin davacıya iade edilmesinin ve ayrıca davacının bu çekleri ödememe hakkına sahip olduğunun kararlaştırıldığı, sözleşmeye göre 30/12/2020 tarihine kadar çek bedelleri tutarında boya malzemesini davacıya göndermeyi taahhüt ettiği, sözleşmede kararlaştırılan tüm çeklerin (toplam 150.000,00 TL) avans çeki olarak keşide edilmesine rağmen davalı tarafından kendilerine herhangi bir malzeme gönderimi olmadığı, sözleşme uyarınca mal gönderimi talebine ilişkin olarak davalı tarafa İzmir 4. Noterliğinin 13/03/2020 tarihli ve 01516 yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edilerek edimin ifasının yerine getirilmemesi sebebiyle ticari ilişkinin sonlandığını, bedelsiz kalan çeklerin iadesinin talep edildiği ve çeklerin başkaca kişilere ciro edilmesi halinde yasal yollara başvuracağının belirtildiği, davalının İzmir’de bir çok firmayı dolandırdığı, aldığı çeklere ilişkin bir çok menfi tespit davasının olduğu, davalının şirket faaliyetine son verildiği ve kendilerine ulaşılamadığı, dava edilen üç çek yönünden bedelsiz kaldığının defterlerin incelenmesi ile de ortaya çıkacağı, davalı şirketin nezdinde bulunduğu çek ve senetlerin faktoring şirketlerine devrederek kaçtığı, dava konusu edilen çeklerin de diğer davalı faktoringe verildiğinin öğrenildiği ancak adı geçen faktoring firmasının gerek 6361 sayılı yasa gerekse de faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik gereği üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, çeklere yönelik faturanın veya faturaya dayalı mal teslimine dair belgenin olmadığı bu nedenle çeklerin yasal mevzuata aykırı olarak devir alındığı, bu nedenle kötüniyetli olduğu belirterek davanın kabulünün talep edilmesi yanı sıra davacının ileri telafisi güç ve imkansız zararlara uğrama ihtimali nedeniyle öncelikle teminatsız olarak bankalarca ödenmemesi yönünde ödemeden men yasağı ve İİK 72/2 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde 24/01/2020 tarihinde davacı ile davalılardan … A.Ş. Arasında mal alım sözleşmesinin bulunduğu, incelenmesinde; söz konusu sözleşmenin 30/12/2020 tarihine kadar yürürlükte kalacağı, sözleşme bedelinin 150.000,00 TL olduğu ve bu tutarın asgari mal alımına ilişkin olduğu, daha az tutarda mal alımının gerçekleştirilemeyeceğinin, bedelin sözleşme anında davacı tarafından davalıya verileceği, davalının aldığı ödeme karşılığında davacıya malzeme vermemesi durumunda … bank … Şubesine ait 30/08/2020 tarihli 337550 seri numaralı ve 10.000,00 TL bedelli, … bank … Şubesine ait 30/09/2020 tarihli 337551 seri numaralı ve 20.000,00 TL bedelli, …bank … Şubesine ait 30/10/2020 tarihli 337552 seri numaralı ve 40.000,00 TL bedelli, … bank … Şubesine ait 30/11/2020 tarihli 337553 seri numaralı ve 40.000,00 TL bedelli ve … bank … Şubesine ait 30/12/2020 tarihli 337554 seri numaralı ve 40.000,00 TL bedelli senetleri davacıya iade edeceği ve davacının ödememe hakkına sahip olacağı, davalının davacı tarafından verilen siparişleri eksiksiz olarak zamanında teslimini sağlamakla yükümlü olacağı hususlarının kararlaştırıldığı görülmüştür. Ayrıca sözleşmeden kaynaklı olarak davacının adı geçen davalı … A.Ş.’ye İzmir 4. Noterliğinin 13/03/2020 tarih ve 01516 yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek 24/01/2020 tarihinde imzalanan sözleşme gereği kendilerine teslim edilen yukarıda ayrıntıları belirtilen çeklerin iadesinin talep edilmesi yanı sıra, malzemelerin kendilerine teslim edilmediği, kendilerine ulaşılamadığı ve mevcut durumu itibariyle edimin ifasının mümkün olmayacağı belirtilerek ticari ilişkinin sona erdiğinin belirtildiği görülmüştür. Söz konusu evrakın muhatabına talep eden vekilince tebliğ edilmediği bildirilmiştir.
Yapılan değerlendirme neticesinde bilindiği gibi mevcut dava konusu itibariyle istem konusu edilen ihtiyati tedbir talebi İİk 72/2 maddesinde düzenlendiği, açılı dava bakımından icra takibinin başlatılıp başlatılmadığı belirli olmadığından durumun adı geçen mevzuatın 72/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, talep konusu edilen çeklerin davalıya teslimi hususunun sözleşmenin imzalanma tarihinde yapıldığının kabulünün gerekeceği, her ne kadar edimin yerine getirilip getirilmediği belli olmasa da sözleşmenin miktarına tekabül eden ürün hacmi ve davacı tarafından çekilen ihtarname içeriği dikkate alındığında bu aşamadan sonra davalı tarafın sözleşmenin süresi ve ticari hayatın olağan akışı göz önüne alındığında edimini yerine getirebilmesinin pek mümkün görülmediği bu kanaat neticesi olarak ve söz konusu çeklerin vade tarihleri de dikkate alınarak söz konusu yasal mevzuat uyarınca davacı talebinin yaklaşık ispat şartı yönünden yerinde olduğu kanaatiyle çek bedelleri toplamının %15’i karşılığı teminat şartına balı olarak İİK 72/2 kapsamındaki ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile talep konusu edilen çeklerin davalılarca dava tarihine kadar icra takibi yapıldığı takdirde takibinin durdurulmasına karar vermek gerekmiş ayrıca davacı tarafından ibraz halinde bankalarca ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir talebi ileri sürülerek ödemeden men yasağının talep edildiği, söz konusu talebin 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddeleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ancak davacı açısından ileri sürülen talep bakımından gerek ticaret sicil cevabı yazısı göz önüne alındığında davalı … A.Ş. isimli şirketin halen faal durumda olduğu, gerek davacı tarafın ihtarnamesinin davalı tarafa tebliğ edilmemiş olduğu ve gerekse davacı tarafından edimin yerine getirilip getirilmediğinin belli olmadığı ve bu nedenle istem konusu edilen husus yönünden değerlendirmenin yargılamayı gerektirdiği…” gerekçesi ile İİK 72/2. maddesi kapsamındaki ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; % 15 teminat yatırıldığı takdirde davadan sonra davaya konu … bank … Şubesine ait 30/10/2020 tarihli 33552 seri numaralı ve 40.000,00.TL bedelli, … bank …. Şubesine ait 30/11/2020 tarihli 33553 seri numaralı ve 40.000,00.TL bedelli ve … bank … Şubesine ait 30/12/2020 tarihli 33554 seri numaralı ve 40.000,00.TL bedelli çeklerle ilgili DAVALI TARAFLARCA dava tarihine kadar İCRA TAKİBİ YAPILDIĞI TAKDİRDE TAKİBİNİN DURDURULMASINA,… 6100 sayılı HMK 389. maddesi kapsamındaki ibraz halinde bankalarca ödenmemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE,…karar verilmiş;
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında 20.10.2020 tarihli ek kararda; ”…İhtiyati tedbir talep eden vekilince sunulan dilekçe de Mahkememizce İİK 72/2 kapsamında verilen ihtiyati tedbir talebinin herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığı çünkü çeklerin vade tarihlerinin dava tarihi itibari ile henüz dolmadığı, bu nedenle kendilerince HMK’nın 389 mad. gereği bankaya ibraz halinde çeklerin ciro edilmemesi ile birlikte ödenmemesine dair ihtiyati tedbir kararının verilmesinin talep edildiği, davalı şirketçe müvekkil şirkete herhangi bir mal gönderilmediği veya hizmette bulunulmadığı buna rağmen dava konusu edilen çeklerin diğer davalı faktoring şirketine ciro edildiği, çeklerin 1 tanesinin vade gününün çok yakın olduğu her ne kadar Mahkememizce 19/10/2020 tarihli ara karar ile ileri sürülen HMK 389 mad. Kapsamındaki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş ise de bu kararın yeniden değerlendirilerek çeklerin bankalara ibrazı halinde ödenmemesi için ödeme yasağı konulmasının, bu hususta müzekkere yazılmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce dilekçenin değerlendirilmesi neticesinde söz konusu talebin Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı verilmiş bir dilekçe olduğu, dilekçe konusunun 6100 sayılı HMK’nın 391. Maddesinin 3. Fıkrası kapsamında verildiği dolayısıyla tedbir talebinin reddine yönelik karara karşı yapılan başvurunun Mahkememizce değerlendirilemeyeceği bu hususun bahse konu ara kararda da belirtildiği üzere istinaf incelemesi ile değerlendirilebileceği anlaşılmakla talep eden vekili tarafından sunulan 20/10/2020 tarihli dilekçenin ara kararın istinafı mahiyetinde verilen bir kanun yoluna ilişkin dilekçe olduğu’…’ gerekçesi ile taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına ve davacı vekili tarafından sunulan 20/10/2020 tarihli dilekçenin istinaf dilekçesi olarak kabulüne, İş bu ara kararın tebliğinden itibaren davacı tarafa istinaf talebi ile ilgili olarak 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 54,40 TL istinaf karar harcından oluşan toplam 203,00 TL harcın 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılmasının istenilmesine, süresinde yatırılmaması halinde istinaf isteminden vazgeçmiş sayılacağının ihtarına, …ara karar uyarınca eksikliğin ikmali halinde istinaf başvuru işlemlerinin tamamlanarak dosyanın ara kararın istinafı talebi yönünde ilgili istinaf dairesine gönderilmesine,…” karar verilmiş;
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında 27.10.2020 tarihli ek kararda; ”…İhtiyati tedbir talep eden vekilince sunulan dilekçede özetle; Mahkememizce 19/10/2020 tarihli ara karar ile İİK 72/2 kapsamında verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkin hüküm kısmının sehven yapılan maddi bir hatadan kaynaklı olduğu, bu hususun düzeltilmesi için daha önce verilen dilekçe üzerine duruşma açıldığı ve yargılamanın 24/11/2020 tarihine bırakıldığı ancak söz konusu itirazın maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin olduğu dava konusu edilen ilk çekin tarihinin 30/10/2020 tarihi olması ve bu anlamda talep eden şirketin ihtiyati haciz tehdidi altında olması nedeni ile bahse konu kararda sehven yazılan kısmın duruşma günü beklenmeksizin teminat yatırıldığı takdirde davaya konu çekler ile ilgili davalı taraflarca dava sonuna kadar icra takibi yapılmaması/icra takibi yapıldığı takdirde takibin durdurulması şeklinde düzeltilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Her ne kadar talep eden vekilince yukarıda belirtildiği şekilde dilekçe verilerek istem konusu edilen husus doğrultusunda düzeltme yapılması talep edilmiş ise de Mahkememizce verilen 19/10/2020 tarihli ara kararda İİK 72/2 kapsamında tesis edilen ihtiyati tedbir kararının yapılan itiraz üzerine murafaa duruşma günü belirlendiği ancak usulü eksiklik nedeni ile talebin incelenemeyeceği kanaati ile yeni duruşma gün ve saatinin belirlendiği, ve ayrıca her ne kadar aksi iddia edilse de talep eden tarafından düzeltilmesi istenen hususun bu aşamadan sonra ancak itiraz yolu ile değerlendirilebileceği kanaatine varılmakla şu aşamada konunun duruşmada değerlendirilmesi gerektiği…” gerekçesi ile Talep eden vekilinin talebinin REDDİNE, karar verilmiş;
Mahkemece yapılan açık yargılama sırasında 30.10.2020 tarihli ek kararda; ”…Davacı vekili tarafından sunulan dilekçede mahkememizce 20/10/2020 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati tedbir talebine konu çekin kötü niyetli ve hukuka aykırı bir şekilde dava dışı … A.Ş.’ye cirolandığı, bu ciro işleminin dava ikame edildikten sonra yapıldığı, ancak mevcut davada adı geçen … A.Ş. Yönünden ihtiyati tedbir kararı olmadığı belirtilerek bu kişi yönünden de mahkememizce verilen ara kararın genişletilmesinin talep edildiği görülmüştür.
İhtiyati tedbir kararları sadece dosya tarafları yönünden verilebilmesi mümkün olan kararlar olması nedeniyle talep eden vekilinin mahkememizce verilen 20/10/2020 tarihli ara karara dava dışı … A.Ş.’yi de kapsayacak biçimde genişletilmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesi ile Talebin Reddine, karar verilmiş; verilen bu ara kararlara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ve ihtiyati tedbir taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin kararlarının kapsamlarının dar tutulması ve yanlış uygulanmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu ileri sürerek yerel mahkemenin 19.10.2020, 20.10.2020, 27.10.2020 ve 30.10.2020 tarihli ara kararlarının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Talep; menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik itiraza ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle istinaf incelemesi yapılıncaya kadar yargılama sırasında birden çok ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin talepleri yönünden yerel mahkemece verilen ve istinaf konusu yapılmayan ihtiyati tedbir ara kararları da dikkate alınarak inceleme konusu ara kararların usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/576 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbirin reddine ilişkin olarak verilen 19.10.2020, 20.10.2020, 27.10.2020 ve 30.10.2020 tarihli ARA KARAR, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Başvuru sırasında harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir isteyen davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbir isteyen davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve gider avansı iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 14.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.