Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/759 E. 2021/1775 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/759
KARAR NO : 2021/1775
KARAR TARİHİ : 02/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2021
NUMARASI : 2018/1182 Esas ve 2021/139 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

BAM KARAR TARİHİ : 02/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/02/2021 tarihli, 2018/1182 esas ve 2021/139 karar sayılı dosyası dairemize gönderilmiş olmakla, yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, fabrika sahası içerisinde, idarece gösterilecek kısımlarda hammadde ön hazırlık işlerinin yapımı konusunda sözleşme imzalandığı, sözleşmeye istinaden, müvekkili şirketin işçi temin edip sözleşme dahilinde taşeronluk hizmetlerinin aksamadan yapılmasını üstlendiği, davacı şirketin işçileri ile ilgili tüm sorumluluğu yerine getirdiği, sigorta tahakkuklarını alıp hak edişinin ödenmesi konusunda davalı şirkete 31.07.2018 tarih ve 2860 nolu fatura ile işçilik hizmet bedeli olarak 68.845.30.-TL/lik fatura kesip teslim ettiği, davalı şirketin de işbu faturayı alıp kayıtlarına işleyerek muhasebeleştirdiği, davalı şirkete, fatura karşılığının süresinde, tam olarak bizzat alacaklı şirkete ödenmesi konusunda telgraf ihtarı çekildiği, davalı şirket ihtarı almasına rağmen buna uymayıp alacaklı yana ödeme yapmadığı, ödeme yapılmaması nedeniyle fatura bedelinin ödenmesi konusunda davalı şirkete Kemalpaşa İcra Müdürlüğü kanalı ile ödeme emri gönderildiği, Ödeme emrini tebliğ alan davalı şirketin, tebliğden sonra davacıya iade faturası kesmiş ise de alınmış olan işçilik hizmetinden dolayı iade yapılamayacağından faturanın şirkete iade edildiği, davalının ödeme yapmamak için kötüniyetle iade faturası düzenlemenin yanı sıra icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına yol açtığı, belirtilerek, iddialarının kabulüne, haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kemalpaşa İcra Müdürlüğü dosyasına yapılan itiraz sonucu açılacak itirazın iptali davalarında Kemalpaşa Mahkemelerinin yetkili olduğu bu nedenle yetki itirazları bulunduğu, asıl işveren sıfatıyla “….”, yüklenici firma sıfatıyla da “….” tarafından 01.07.2018 tarihinde, müvekkili şirketin fabrika sahası içerisinde, idarece gösterilecek kısımlarda hammadde ön hazırlık işlerinin yapılması konusunda sözleşme imzalandığı, akabinde, davacı kurum tarafından temin edilen işçilerin çalışmaya başladığı ancak ilerleyen zamanlarda söz konusu işçilerin işe başlamalarına ve taraflar arasındaki sözleşmenin 3-c maddesi uyarınca, yüklenici firma tarafından istihdam edilen personeline karşı yürürlükteki İş Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu ile ilgili Vergi Kanunlarının işverenlere yüklediği vecibelerden tek başına sorumlu olduğu, bu hususlardan doğan sorumluluktan ve borçlardan asıl işverenin sorumlu tutulamayacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen yüklenici firma sıfatıyla davacının, istihdam ettiği işçilerin sigortasını yapmadığı, işçilerin buna tepki gösterdiği, durumun davacı şirkete bildirildiği ancak davacı şirketçe herhangi bir işlem yapılmadığı, buna rağmen davacı tarafça davalı adına 68.845,30.-TL. tutarında fatura düzenlendiği, söz konusu fatura içeriği davalı tarafından kabul edilmediğinden müvekkili şirketçe 31.08.2018 tarihli 45.780.48.-TL tutarında iade faturası düzenlenerek davacıya, Kemalpaşa 1. Noterliği’nin 10.09.2018 tarih ve 13091 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gönderildiği, düzenlenen iade faturasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, taraflarca imzalanan sözleşmeye dayanarak düzenlenen ve dilekçe ekinde sunulan “…. ” isimli belgede de açıkça görüleceği üzere sözleşmenin 5. maddesi uyarınca yapılan hesaplama tablosuna göre, davacının sözleşmeye konu alacağının 42.756.-TL. olarak hesaplandığı ve sözleşmenin 3-d maddesi uyarınca sözleşme konusu iş yapıldıktan sonra işin bedelinin davacıya ödendiği, dolayısıyla müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığı, belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın reddi ile davacının % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; “…tarafların her ikisinin defterinde de davacı alacağının bulunduğu, usulüne uygun tutulan defterlerle anlaşılmakla, taraflar arasında davacı şirketin, davalı şirketin fabrikasında çalıştırmak üzere eleman sağladığı ve dinlenen tanık anlatımlarından da taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği, davalı şirketin “…. ” hizmetini aldığı ve icra takibinde 08/08/2018 tarihli, 31/07/2018 ve 2860 nolu işçilik fatura bedelinden kaynaklı alacağının bulunduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve hüküm altına alınan takibe konu alacak, fatura alacağı olup, likit ve hesaplanabilir olduğundan İİK 67/2 uyarınca 13.369,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine…” şeklinde davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği, hem de vermediği hizmetler için davalı şirketi aleyhine fatura düzenlediğini, alacağın ispatlanmadığını, mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME,
DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Dairemizce HMK’nın 355 maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili 09/07/2021 tarihli dilekçesi ile davadan ve istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Davacı vekilinin Bornova 3. Noterliğinin 35171 yevmiye nolu 08/11/2019 tarihli vekaletnamesinde davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkili kılındığı görülmüştür.
Davalı …. vekili dilekçesi ile davacı tarafın feragatına ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Feragat davayı sonuçlandıran davacı tasarrufu olması ve davacı vekilinin vaki feragatı sebebiyle 6100 Sayılı HMK m.310 gereğince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/02/2021 tarihli, 2018/1182 esas ve 2021/139 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davacı tarafın davadan feragat etmesi nedeniyle davanın 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 310. maddesi uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
3-Davadan feragat edildiğinden Harçlar Kanunu 22. maddesi gereğince alınması gereken maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü olan 39,53 TL harç önceden alınan 1.141,55 TL harçtan mahsubu ile 1.102,02 TL harcın davacı yana iadesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep olmadığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Davalının yatırmış olduğu 1.141,55 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
9-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.02/12/2021