Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/728 E. 2021/1254 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/728
KARAR NO : 2021/1254
KARAR TARİHİ : 16/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/02/2021
NUMARASI : 2019/4 Esas-2021/116 Karar
DAVANIN KONUSU : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/09/2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/02/2021 tarih, 2019/4 Esas 2021/116 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, dava dilekçesi özetle; müvekkilin 1963 yılından beri İtalya’da üretim yapan …. Firmasının Türkiye distrübitörlüğünü yapmakta olan …. Ltd. ŞTi nin 2004 yılında kurulduğunu, üretimi İtalya’da yapılan mermer, granit abrasivleri, cila taşları ve elmas ürünlerinin yanı sıra Türkiye’de mermer sarf malzemelerinin satışı, yüzey işleme fırçaları ve honlama keçeleri ürettiğini, müvekkilinin faaliyet devam etmekte olup 05/01/2004 yılında …. Ltd. ŞTi olarak …. ve …. ortaklığında kurulduğunu, 30/05/2006 tescil tarihi itibariyle …. ve …. olarak aile şirketi olduğunu, 2017 yılında yapmış olduğu gayrimenkul, makine, ekipman, teçhizat, arge labaratuvarı yatırımları neticesinde krediler kullandığını, yatırımlarını KGF kredileri ve makinelerini yenilemeyi leasing kredileri ile yaptığını, Eylül ayından sonra yüksek kurla dövizle aldığı, hammaddelerini üretime alıp mamul olarak güncel düşük kurdan mecburen Türk Lirası fatura ile sattığı için özellikle son 3 ayda çok büyük zarara uğradığını, müşterilerden aldığı çekleri, ödemelerini yapabilmek için bankalarda ve finansal şirketlerde yüksek faizli kesintilerle nakde çevirmek zorunda kaldığını, yüksek kesintilerin müvekkil şirketin tüm kar payını sıfıra düşürdüğünü ve ödeme güçlüğü içerisine soktuğunu, beyanla revize projeyle tüm adi borçların Şubat 2021 gününden itibaren başlamak üzere 3 yılda 3 ayda bir (yani toplam 12 taksitte) her 3 ayın sonunda 10/10/2020 tarihinden itibaren işletilecek ve yıllık %9 faizi ile ödenmesi teklifiyle konkordato talep etmiştir.
Mahkemece, Dava; konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, mahkememizce davacıların istemi üzerine yapılan yargılama sırasında, konkordato geçici mühlet talebinde bulunan davacılar …., …. ve …. yönünden İİK nun 286/1-e ve Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri’ne göre, talebe ekli olarak sunulması gereken bağımsız denetim raporunun verilen süre içerisinde sunulmamış olması nedeniyle reddedildiği, davacı şirketin geçici mühlet ve kesin mühlet talebinin kabul edildiği, mahkememizce görevlendirilen komiser heyeti tarafından şirketin mal varlığının rayiç değerleri tespit edilerek alacaklılar toplantısının yapıldığı, yapılan toplantı sonucu, davacı şirketin revize edilen konkordato projesinin adi alacaklıların onayına sunulduğu, yapılan toplantı ve müteakip katılma talepleri de eklendiğinde, adi alacaklı sayısının %56 sı, alacak tutarının ise %53 ü tarafından kabul edildiği, gerek kaydi ve gerekse de işletmenin sürekliliği esasına göre borca batık olmayan davacı şirketin alacaklılar toplantısınca kabul edilen revize edilmiş projesi kapsamında, adi alacaklıların projenin gerçekleşmesi ve ödemelerin yapılması halinde, paranın zaman değeri de dikkate alındığında şirketin iflası halinde alabilecekleri miktardan %18 veya %11 oranında kazançlı çıkacakları, davacı şirketin rehinle teminat altına alınmış olan borçları yönünden, rehin alacaklılarının 2/3 ünü aşan alacaklılar ile borcun taksitler halinde ödenmesi konusunda anlaşmalar sağlandığı, davacı şirketin en son incelemenin yapıldığı 31/12/2020 tarihi itibariyle ödenmesi veya teminata bağlanması gereken imtiyazlı alacak ve dönem içinde ödenmesi gereken borcu bulunmadığı, davacı şirket tarafından konkordatonun tasdiki için gereken tasdik harcının mahkeme veznesine depo edildiği, iş bu şartlar itibariyle konkordatonun tasdiki için gerekli şartların oluştuğu görülmekle beraber;
İİK’nun 305/1-b maddesine göre, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması gerektiği düzenlenmiş olup, davacı şirketin öncelikle faaliyet gelirleriyle hedeflenen nakit fazlası ile ikinci planda da taşınır ve taşınmaz satışlarından hedeflenen nakit ile gerek adi gerekse de rüçhanlı alacaklılara ödeme yapılmasının ön görüldüğü, davacı şirketin ödeme planında, beklenen faaliyet gelirlerine ulaşılıp ulaşılamayacağına dair geçmiş dönem faaliyet gelirlerine ilişkin yapılan incelemeye göre, davacı şirketin konkordato talep tarihinden önce başlamak üzere, mühlet içerisinde faaliyetlerinden dolayı gelir elde edemediği, faaliyet gelirlerini arttırmak amacıyla yurt dışı piyasalara yöneldiği, bu piyasalarda 2021 yılı için hedeflenen satış miktarına ulaşacak sipariş alındığına dair beyan ve belge sunulmuş ise de, yurt dışı piyasaya ilk kez yönelen davacı şirketin, planlanan miktarda fiili satış yapıp yapmayacağı, yapsa dahi satışlardan elde edilecek faaliyet kârının ön görülen miktarda olup olmayacağı konusunda belirsizlik bulunduğu, davacı şirketin iş bu miktar faaliyet gelirini elde edememesi halinde, oluşacak nakit açığını ne suretle karşılanacağına dair sermaye taahhüdü ve buna benzer bir nakit kaynağı da bildirilmediği, iş bu nedenle davacı şirketin revize edilip, teklife sunulup, alacaklılar tarafından kabul edilen projenin kaynakları ile orantılı olmadığı, bu nedenle de konkordatonun tasdiki şartlarının gerçekleşmediği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Komiser heyeti ek raporunun 04.02.2021 tarihinde uets sistemine düşmüş olmakla 05.02.2021 Tarihinde tebliğ alınmış ve rapora ilişkin itiraz süremiz 19.02.2021 Tarihinde son bulacağını mahkemenin 10.02.2021 tarihinde karar verdiğini her ne kadar uyap sisiteminde komiser raporu edinilerek detaylı inceleme ve beyan hakkı saklı tutularak yazılı beyanda bulunulmuşsa da ; komiser raporunun taraflarına tebliğlerinin ve itiraz süresi beklenmeksizin verilen kararın yasaya aykırı olduğunu, konkordato yasal düzenlemelerin gerekçeleri de gözönüne alınarak şirket işletmesinin bütünlüğünün yok olmasının önüne geçilmesi için iik 294, 295,296,297 ve diğer tedbirlere hükmedilmesini, mahkemece karara esas alınan komiser heyeti raporunda müvekkil şirketin reel hali,müşteriler ile geçmişi , geçmiş yıl verileri gerektiği gibi izah olunmadığını, İİK 305.a-c-d-e maddesi aranan tasdik şartlarının oluştuğunu, İİK 305/b maddesi kapsamında; yapılacak olan işlemler , projeler, üretim kapasitesi, satış sözleşmeleri, sipariş onayları ve sipariş maillerden de anlaşılacağı üzere, müvekkili şirketin 2021/ocak ayı itibariyle iran da bulunan …. firmasına 88.950,60 usd bedelli mal satışı gerçekleştirildiğini, …. ile 2021 yılı içerisinde gerçekleştirilmek üzere toplam 571.132,80 usd bedelli mal satış sözleşmesi imzalandığını, iran müşterisi tarafından şubat/2021, mart/2021 ve nisan/2021 dönemlerinde 190.377,60 usd tutarına tekabül eden mal siparişinin bulunması ve iş bu siparişlerin devamlılığının olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, hollanda menşeiyli …. firması tarafından 450.650,00 euro bedelli sipariş geçilmiş ve davacı firma tarafından gönderilen proforma fatura ile sipariş onaylanmış olması, ayrıca bu firma tarafından 2021 yılı 2.,3., ve 4. çeyreğinde yeni siparişler ile ortalama 1.800.000 euro dolayında mal satışı gerçekleşeceğini, yurt içi müşterileri ….ltd.şti. ile 61.875 euro bedelli, – …. ltd.şti. ile 543.800 euro bedelli – …. aş. ile 197.725 euro bedelli mal satış sözleşmesi akdedildiğini, 2020 yıllarında konkordato sürecinde ödeme yasağı bulunmayan kamu borçlarına, işçi borçlarına ve anlaşılan rüçhanlı alacaklı bankalara toplam 6.415.386,44 tl ödeme yapıldığını, şirkete sermaye ve konkordato projesinin uygulanmasına dair desteği vermeyi taahhüt edenler; şirket borçlarına müşterek ve müteselsil kefil olan şirket ortağı …. ve eski ortak …. tarafından 5.985.000tl miktar şahsi mal varlıkları ile taahhüt edildiğini, alacaklılarca kabul edilen konkordato projesinin tasdiki halinde müvekkil şirketin atıl durumda bulunan taşınır/taşınmazların satışı ile 7.545.000 tl gelir elde edilebileceğini yine fabrikanın satışının dahi yapılabileceğini, komiser heyeti raporunda ” hedeflen nakit bütçesindeki satış politikası değişikliği nedeniyle önceki dönemlerde gerçekleşen mali verilerin artık karşılaştırmaya ehil olmadığı;2021 yılının ocak ayında da bir kısım ihracatın gerçekleştiği ancak bu gerçekleşen ihracatın 2021 yılının tümü için yeterli bir veri olmadığı, dolayısı ile nakit bütçesinin gerçekleşme ihtimalinin gecmişle kıyaslamasının yapılamaması nedeniyle bir belirsizlik içerdiği” denmiş ve mahkemecede davanın reddine gerekçe oluşturulmuş ise de ; şirketin bir yandan iç piyasaya bir yandan dış piyasaya çalışacağı, ortak ….’nın ve ….’nın taşınmazlarının satılacağı ihtiyaç olursa fabrika dahi satılıp , kiralanacak taşınmazda faaliyetine devam edeceğinin açıkça bildirildiği buna göre müvekkili şirketin alacaklıları tarafından kabul edilen konkordato projesinin uygulanabilir nitelikte olduğunu, verilen karar adi alacaklıların alacağına kavuşamamasına sebebiyet veren bir karar olduğunu beyanla davanın reddi kararının kaldırılması ve eksikliklerin ikmali ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkeme iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir.
Davacının geçici mühlet talebinin 16/01/2019 tarihinde kabul edildiği, geçici mühlet süresinin dolmasına müteakiben 12/04/2019 tarihinde davacıya 1 yıllık kesin mühlet verildiği, 02/06/2020 tarihli ara karar ile Covid-19 pandemisi nedeniyle yürürlüğe giren 7226 Sayılı Kanun, sonrasında 2480 Sayılı Cumhurbaşkanlığı kararı ile İİK’da işleyen süreler durduğundan kesin mühlet süresinin 07/07/2020 tarihine kadar uzamış sayıldığı, komiser heyetinin talebi de dikkate alınarak 07/07/2020 tarihinden itibaren kesin mühlet süresinin dört ay süre ile uzatılmasına karar verildiği görülmüştür.
30.542,45 TL tasdik harcı 5/2/2021 tarihinde yatırılmıştır.
Tasdik duruşmasına davet ilanı Basın İlan Kurumunda 16/11 2020 tarihinde, Ticaret Sicil Gazetesinde ise 10/11/2020 tarihinde yayınlanmıştır.
Kesin mühlet süresi içerisinde konkordato komiseri olarak görevlendirilen heyetin dosyaya sunduğu 02/11/2020 tarihli kesin mühlet sonuç raporu ve 02/02/2021 Tarihli kesin mühlet sonuç ek raporunda özetle;” davacı şirketin revize edilen konkordato projesinde tüm adi borçların Şubat 2021 gününden itibaren başlamak üzere 3 yılda 3 ayda bir (yani toplam 12 taksitte) her 3 ayın sonunda 10/10/2020 tarihinden itibaren işletilecek ve yıllık %9 oranındaki faizi ile birlikte ödemeyi taahhüt ettiği, revize edilen konkordato projesinin yapılan alacaklılar toplantısında çekişmeli alacaklılar dahil edilmediğinden, toplam adi alacak tutarı olan 9.765.949,17-TL nin 5.474.950,85-TL lik kısmını temsil eden 44 alacaklı tarafından kabul edildiği, toplam adi alacaklı sayısının 74 kişi olduğu, iş bu duruma göre alacak tutarının %56 sı, alacaklı sayısının ise %59 unun projeyi kabul ettiği, çekişmeli alacaklılar dahil edildiğinde ise, toplam adi alacak tutarının 10.401.458,56-TL olduğu, iş bu miktara göre alacak tutarının %53, alacaklı sayısının %59 u tarafından projenin kabul edildiği, davacı şirketin 31/12/2020 tarihi itibariyle yapılan özvarlık hesaplamasında; varlıklarının kaydi bilançoya göre 18.284.047,99-TL, işletmenin sürekliliği esasına göre 26.737.033,96-TL, iflas halinde muhtemel satış fiyatına göre ise 16.620.252,63-TL, borçlarının ise kaydi bilançoya göre 17.688.216,33-TL, işletmenin sürekliliği esasına göre ise 17.688.216,33-TL, iflas halinde muhtemel satış fiyatına göre ise 17.688.216,33-TL olduğu, gerek kaydi bilançoya ve gerekse de işletmenin sürekliliği esasına göre, varlıklarının borçlarından fazla olduğu, dolayısıyla şirketin borca batık olmadığı, teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde, alacaklıların eline geçecek miktarlara göre yapılan kıyaslamada, paranın zaman değerine göre adi alacaklıların şirketin iflası halinde tahsil edebilecekleri miktara göre, projenin gerçekleşmesi halinde, kazançlarının %18 veya %11 oranında olmasının beklendiği, 31/12/2020 tarihli şirketin mali tablolarına göre mühlet içerisinde edinilip de ödenmeyen veyahutta imtiyazlı olup da ödenmeyen teminata bağlanması gereken alacaklı bulunmadığı, rehinli alacaklılardan, ….Bankası, ….bank, ….Bankası ve ….Bankası ile alacağın ödenmesi konusunda anlaşma yapıldığı, yapılan anlaşma tutarının rehinli alacağın 2/3 ünü açtığı, bu nedenle anlaşmaya varmayan ….bank, ….bank, …. Bank ve …. in rehinle teminat altına alınmış olan alacağının İİK nun 308/h fıkra 4 maddesi gereğince, en uzun vadeli olan anlaşmaya göre 12 ay ödemesiz, 48 ayda ödenmesine, alacağa konkordato talep tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranının uygulanması gerektiği, nihai takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere; davacı şirketin geçmiş dönem faaliyet kârı ve net kârı yönünde yapılan incelemeye göre, davacı şirketin faaliyet kârının 2016 yılında 2.143.968,45-TL, 2017 yılında 2.491.875,59-TL, 2018 yılında 280.655,75-TL, 2019 yılında 64.904,63-TL kâr elde ettiği, 2020 yılında ise 623.320,27-TL zarar ettiği, net kârının 2016 yılında 137.813,44-TL, 2017 yılında 437.595,68-TL kâr, 2018 yılında 3.564.264,78-TL zarar, 2019 yılında 1.952.175,93-TL zarar, 2020 yılında ise 1.443.220,18-TL zarar ettiği, borçlu şirketin 2019 yılı ve covid-19 salgının etkisiyle 2020 yılında net satış hasılatının önemli ölçüde düştüğü ve bu dönemlerde zarar oluştuğu, düşme eğiliminin ağırlıklı olarak 2018 yılı döviz kurlarındaki yüksek artış, alış ve satış vadeleri arasındaki dengesizlik, iç piyasaya düşük kâr marjlı satışlar ve finansman giderlerinden kaynaklandığı; borçlu şirketçe bu olumsuzluklara çözüm olarak 2019 yılı sonu ve 2020’den itibaren satışını ihracata yöneltme girişimleriyle döviz dalgalanmalarının etkisini azaltma; peşin satış yoluyla da tahsilat vadesinin kısaltılması hedeflerinin bütçelendiği; yurtdışı satış hedefine ilişkin 2019 ve 2020 yıllarında az da olsa ihraç kayıtlı ve doğrudan ihracat yapıldığı; netice itibariyle hedeflenen nakit bütçesindeki satış politikası değişikliği nedeniyle önceki dönemlerde gerçekleşen mali verilerin artık karşılaştırmaya ehil olmadığı; 2021 yılının ocak ayında da bir kısım ihracatın gerçekleştiği ancak bu gerçekleşen ihracatın 2021 yılının tümü için yeterli bir veri olmadığı, dolayısı ile nakit bütçesinin gerçekleşme ihtimalinin geçmişle kıyasının yapılamaması nedeniyle bir belirsizlik içerdiği; önceden de taahhüt edildiği üzere gerek İran gerekse Hollanda firmalarıyla yapılacak ihracata ilişkin satım sözleşmelerinin akdedildiği, sözleşmeye hazırlık dönemlerinin ise evvela proforma faturaların gönderilmesi ve teyidi ile geçtiği, akabinde ifa modalitelerine ilişkin sözleşme koşullarının belirlendiği; akdedilen anlaşmaların nakit tediye üzerinden bağıtlandığı, lakin kararlaştırılan vadeler nedeniyle henüz bir itfanın vuku bulmadığı; akdedilen her sözleşmenin gerçekleşme kadar gerçekleşmeme ihtimalini de içerdiği, hele yurt dışı satımlar bakımından; bu durumun belli bir ihtiyat payıyla birlikte ele alınması gerektiği, hâl böyle iken her iki şirket yönünden de belli bir geçmişin, diyaloğun ve iş tecrübesinin olduğu, alacaklılar toplantısında yapılan sözlü sunum sırasında bahsi geçen her iki bağlantının da sözleşme yapılmak suretiyle en azından hukuken hayata geçirildiği, ne var ki, nakitle tediye edilecek konkordato garame paylarına nazaran söz konusu ihracat bedellerinin vadesinde gerçekleşip gerçekleşmeme ihtimali bakımından ise bugünden ancak kehanette bulunulabileceği; ihracata konu satışların gerçekleşmesi durumunda ihracat bedellerinin toplam tutarının 02.02.2021 tarihli TCMB döviz alış kurundan değerinin 31.096.229,50 TL olduğu; olumlu ihtimalde, yani borçlu şirketin söz konusu ihracatları yapıp bedellerini tahsil etmesi durumunda, 2021 yılında hedeflenen faaliyet gelirlerini de gerçekleştirmiş olacağı ve bu durumun sonraki yıllar içinde kıyaslanacak veri oluşturacağı, nakit bütçesi ve hedeflenen faaliyet gelirliyle ilgili olarak gerçekleşme veya gerçekleşmeme olasılığı hakkında yapılabilecek en samimi ve ayaklara yere basan öngörünün %50 oranında eşit düzeyde olabileceği, faaliyet gelirleri dışında ikame sair nakit girişlerinin de 2021 yılı için planlanmış olduğu ve bunun için elde yeteri aktifin bulunduğu; lakin bu atıl kapasitenin nakde dönüşünün piyasa koşullarıyla yakından ilgili olduğu; henüz bu kapsamda gerçekleşen bir işlemin kayıtlara geçmediği; İİK m. 305, f. 1, (d) bendi hükmü gereğince teminat yükümü altına olunan alacaklar bakımından; bunların ya zaten ödendiği ya da teminattan feragat yazılarının alınarak komiserliğimize ibraz edildiği, rüçhanlı alacaklılar bakımından komiserlik ana dosyasında yer alan anlaşma metinlerinden hareketle hazırlanan özet tablolar, gerek kök raporda yazılı olup 2/3 oranın altında kalan ve kendileriyle anlaşmaya varılamamış kısaca “nizalı rüçhanlı alacaklı” diyebileceğimiz rüçhanlı alacaklılarla konkordatonun tasdiki hâlinde, yapılacak konkordato ödemesinin; “[tasdik kararından itibaren] 12 ay ödemesiz+ 48 ayda itfasının” gerekeceği; bu bağlamda uygulanacak faiz oranının İİK m. 308/h hükümden açıkça yazıldığı gibi “…taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan temerrüt öncesi faiz oranında” olduğu; faizin işlemeye başlayacağı anın ise yine aynı hükümde düzenlendiği gibi konkordato talep tarihi olduğunu” rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin revize edilen konkordato projesinin adi alacaklı sayısının %56 sı, alacak tutarının ise %53 ü tarafından kabul edildiği, gerek kaydi ve gerekse de işletmenin sürekliliği esasına göre borca batık olmayan davacı şirketin alacaklılar toplantısınca kabul edilen revize edilmiş projesi kapsamında, adi alacaklıların projenin gerçekleşmesi ve ödemelerin yapılması halinde, paranın zaman değeri de dikkate alındığında şirketin iflası halinde alabilecekleri miktardan %18 veya %11 oranında kazançlı çıkacakları, davacı şirketin rehinle teminat altına alınmış olan borçları yönünden, rehin alacaklılarının 2/3 ünü aşan alacaklılar ile borcun taksitler halinde ödenmesi konusunda anlaşmalar sağlandığı, davacı şirketin en son incelemenin yapıldığı 31/12/2020 tarihi itibariyle ödenmesi veya teminata bağlanması gereken imtiyazlı alacak ve dönem içinde ödenmesi gereken borcu bulunmadığı, davacı şirket tarafından konkordatonun tasdiki için gereken tasdik harcının mahkeme veznesine depo edildiği görülmüştür.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2021/2083 Esas – 2021/1815 Karar sayılı ilamında; “Konkordato hukuki niteliği itibarıyle belli bir alacaklı çoğunluğunun muvafakat etmesi halinde borçlunun ekonomik faaliyetine devam etmesine imkan veren, resmi organın katılımıyla sağlananan özel bir cebri icra alternatifidir.
Ekonomik darboğazların sermaye şirketleri açısından aşılmasını sağlamak maksadıyla devlet çeşitli enstrümanlar kullanmaktadır. 7101 sayılı Kanunla uygulanmasına son verilen iflasın ertelenmesi bu yollardan biri idi, uygulamadaki denetim zayıflığı bu kurumun kötüye kullanılmasının yolunu açtı ve sakıncaları çoğalınca uygulanmasından vazgeçildi.
İflas ertelemenin yürürlükten kaldırılması ile yerine daha önceden Kanunumuzda olmasına rağmen bazı sebeblerle uygulaması çok az olan konkordato revize edilerek ekonomik darboğazda olan sermaye şirketleri ve şahısların bu durumdan kurtulmaları ve ekonomiye tekrar katkıda bulunmalarının yolunun açılması hedeflendi.
Gerek iflas erteleme, gerekse konkordatonun amacı iyiniyetli olan borçlunun borçlarını ödeyebilmesinin yolunu açmaktadır. Konkordato bazı yazarların da kabul ettiği şekliyle alacaklı ile borçlu arasında devlet kontrolünde yapılan özel bir sulh sözleşmesidir. Devlet kontrülünü mahkeme eliyle kullanmaktadır. Burada kontrolün kullanılması sırasında müdahalenin ne oranda olacağı konkordato kurumunun genel olarak başarısına etken olacaktır. Katı müdahaleler bu başarının önüne geçebilir. Hakim müdahalede bulunurken konkordatonun tasdiki için Kanunda belirlenen şartların yanında, genel ekonomik durumu, borçlunun geçmiş halini talepte iyiniyetli olup olmadığını da değerlendirerek sonuca gitmelidir. Alacaklı ve alacak miktarının nisabın çok üstünde bir kesim tarafından kabul edilen konkordato projesinde projeye olumlu oy kullanan büyük kesimin kabullerine değer vermek ve sonuca bu düşünceyi hakim kılmak gerekir.
Konkordato hukukumuzda daha önce olmayan rehinli alacaklılarla müzakere (İİK 308 h) adi konkordatonun işlerliğini kuvetlendirmek, konkordatodan etkilenmeyerek rehnin paraya çevrilmesi yoluyla alacağına kavuşabilecek alacaklıyı projenin içine katmak için yapılan bir düzenlemedir. Bu madde adi konkordatonun önüne engel olarak çıkartılan ve rehinli alacaklılarla anlaşma olmadığı takdirde adi konkordatonun şansını sonlandıran bir düzenleme değildir. Rehinli malın satışının ertelenmesi (İİK 307) konkordatonun başarıya ulaşması için gerekli ise mahkemece alınması gerekli kararlardandır.
Tüm bunların yanında konkordato sadece dava tarihindeki durum nazara alınarak karar verilmesi gereken dava teorisine bağlı davalardan değildir. Talep sonrası gelişmeler, muhtemel olgular nazara alınarak karar verilmelidir. ” açıklamalarına yer verilmiştir.
Somut olayda; Komiser heyetince davacı şirketin revize edilip, teklife sunulup, alacaklılar tarafından kabul edilen projenin kaynakları ile orantılı olmadığı , yurt dışı satış sözleşmelerine istinaden yatırılmış bir siparış bedeli olmadığı, sözleşmelerin iptal edilme olasılığı kadar uygulanma olasılığı da olduğu projenin uygulanabilirliliği nin belirsizliğini koruduğu, şirketin atıl araç ve gayrimenkul satışlarının yapılmadığı, sermaye taahhüdü veya nakit kaynağı bildirilmediği, 2021 yılının ocak ayında yapılan ihracatların yılın tamamı için veri olmadığı nakit bütçesinin gerçekleşme ihtimalinin belirsizlik içerdiği rapor edilmiş, mahkemece de buna göre konkordatonun reddine karar verilmiş ise de; komiser raporundan anlaşıldığı üzere davacı şirketin daha öncede 2019 ve 2020 yıllarında yurt dışına ihracat yaptığı, gerek ilan gerekse Hollanda firmalarıyla yapılacak ihracata ilişkin satım sözleşmelerinin akdedildiği, akdedilen anlaşmaların nakit tediye üzerinden bağıtlandığı, kararlaştırılan vadeler nedeniyle henüz bir itfanın vuku bulmadığı, söz konusu ihracat bedellerinin ödenmesi ve ihracata konu satışların gerçekleşmesi durumunda ihracat bedellerinin toplam tutarının 31.096.229,50-TL olduğu, olumlu ihtimalde yani borçlu şirketin söz konusu ihracatları yapıp bedelleri tahsil etmesi durumunda 2021 yılında hedeflenen faaliyet gelirlerini gerçekleşmiş olacağı, faaliyet gelirleri dışında ikame sair nakit girişlerinin de 2021 yılı için planlanmış olduğu elde yeteri kadar aktifinin olduğu, dolayısıyla teklif edilen projenin davacı şirketin kaynakları ile orantılı olduğu kanaatine varılmıştır.
Ayrıca borçlunun borca batık olmadığı, adi alacaklıların konkordato projesinin adi alacaklı sayısının %56 sı, alacak tutarının ise %53 ü tarafından kabul edildiği, borçlunun iyiniyetli olmadığı konusunda herhangi bir iddia ve olguya rastlanmadığı görülmüştür. Katı uygulanan konkordato kuralları ne alacaklı ne de ekonomiye katılması amaçlanan borçluya fayda sağlamaz. Aksine yasanın aradığı çoğunlukla borçluyla anlaşma sağlamak isteyen alacaklının durumunu da kötüleştirir. Nakit bütçesinin gerçekleşme ihtimalindeki belirsizlik borçlu aleyhine yorumlanmamalıdır.
Rehinli alacaklılardan ….Bankası, ….bank, ….bankası ve ….Bankası ile İİK’nun 308/h,f.4 maddesi gereğince toplam rehinli alacağın alacak miktarının 2/3’ü ile varılan uzlaşma neticesinde kalan 1/3’ü temsil eden alacak miktarının itfası konusunda borçlu tarafından rehinli alacaklılar toplantısında her ne kadar müzakerelere esas olmak üzere teklifte bulunulmuş ise de; itiraz eden rehinli alacaklılar ….bank, ….bank, ….bank, …. A.Ş, …. A.Ş ile uzlaşmaya varılamadığı, ancak İİK’nun 308/h,f.4 maddesi gereğince alacak miktarının 2/3’ü oranını temsil eden rehinli alacaklılarla uzlaşma sağlandığından en uzun vadeli olanın, itiraz eden diğer rehinli alacaklılara da alacaklarının rehinli kalan kısmıyla ilgili olarak uygulanması gerekmektedir. Şu halde, en uzun vadeli anlaşma ….bankası ile yapılmış olup, 12 ay ödemesiz, 48 ay ve böylece toplam 60 ay olup, itiraz eden rehinli alacaklıların en uzun vadeli olan bu anlaşmaya tabi olacakları kanaatine varılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; konkordatonun tasdikine ilişkin yasanın aradığı şartların oluştuğu kanaatine varıldığından yerinde görülen davacı istinafının HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Davacı şirket vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2- İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/02/2021 tarih, 2019/4 Esas 2021/116 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı ile artan yargılama giderinin istinaf edene iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan 162,10- TL istinaf başvuru harcı olan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-İlk Aşama İlk Derece Mahkemesi Hükmü:
1-Davacılar …., …., …. hakkında verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2- İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ nün Merkez 997161 sicil numarasında kayıtlı …., …. LİMİTED ŞİRKETİ ‘ nin konkordato talebinin KABULÜ ile konkordatonun İİK 306. Maddesi gereğince TASDİKİNE ,
Davacı borçlunun konkordatoya tabi adi borçlarının tamamının Şubat 2021 tarihinden itibaren başlamak üzere 3 yılda 3 ayda bir her 3. ayın sonundan itibaren işletilecek yıllık %9 oranındaki faizi ile birlikte (her bir taksit faiz içerecek şekilde) ödeme planına göre ödenmesine,
Davacının rehinli borçlarının,
a- Rehinli alacaklı …. Bankası ile yapılan anlaşmaya göre tamamı rüçhanlı sınıfındaki 598.857,52-TL alacağının 6 ay ana para+faiz ödemesiz 48 ayda eşit taksitler halinde olmak üzere toplam 54 ayda ödenmek suretiyle İİK’nun 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına,
b-Rehinli alacaklı …. Bankası ile yapılan anlaşmaya göre tamamı rüçhanlı sınıfındaki 1.165.136,07-TL alacağının 12 ay ödemesiz 48 ayda eşit taksitler halinde olmak üzere toplam 60 ayda ödenmek suretiyle İİK’nun 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına,
c-Rehinli alacaklı …. Bankası ile yapılan anlaşmaya göre tamamı rüçhanlı sınıfındaki 1.250.000,00-TL alacağının 2 ay ödemesiz 34 ayda eşit taksitler halinde olmak üzere toplam 36 ayda ödenmek suretiyle İİK’nun 308/h maddesi uyarınca yapılandırılmasına,
d-Rehinli alacaklı ….bank yönünden davacı şirket ile anlaşmaya varan rehinli alacaklılardan en uzun vadeli olan …. Bankası ile yapılan anlaşma gereğince tamamı rüçhanlı sınıfındaki 200.000,00-TL alacağının 12 ay ödemesiz 48 ayda eşit taksitler halinde olmak üzere toplam 60 ayda ödenmek suretiyle İİK’nun 308/h,f.4 maddesi uyarınca yapılandırılmasına,
e-Rehinli alacaklı ….bank yönünden davacı şirket ile anlaşmaya varan rehinli alacaklılardan en uzun vadeli olan …. Bankası ile yapılan anlaşma gereğince tamamı rüçhanlı sınıfındaki 500.000,00-TL alacağının 12 ay ödemesiz 48 ayda eşit taksitler halinde olmak üzere toplam 60 ayda ödenmek suretiyle İİK’nun 308/h,f.4 maddesi uyarınca yapılandırılmasına,
f-Rehinli alacaklı ….bank yönünden davacı şirket ile anlaşmaya varan rehinli alacaklılardan en uzun vadeli olan …. Bankası ile yapılan anlaşma gereğince tamamı rüçhanlı sınıfındaki 550.000,00-TL alacağının 12 ay ödemesiz 48 ayda eşit taksitler halinde olmak üzere toplam 60 ayda ödenmek suretiyle İİK’nun 308/h,f.4 maddesi uyarınca yapılandırılmasına,
g-Rehinli alacaklı …. A.Ş yönünden davacı şirket ile anlaşmaya varan rehinli alacaklılardan en uzun vadeli olan …. Bankası ile yapılan anlaşma gereğince tamamı rüçhanlı sınıfındaki 150.000,00-TL alacağının 12 ay ödemesiz 48 ayda eşit taksitler halinde olmak üzere toplam 60 ayda ödenmek suretiyle İİK’nun 308/h,f.4 maddesi uyarınca yapılandırılmasına,
h-Rehinli alacaklı …. A.Ş yönünden davacı şirket ile anlaşmaya varan rehinli alacaklılardan en uzun vadeli olan …. Bankası ile yapılan anlaşma gereğince tamamı rüçhanlı sınıfındaki 324.849,77-TL alacağının 12 ay ödemesiz 48 ayda eşit taksitler halinde olmak üzere toplam 60 ayda ödenmek suretiyle İİK’nun 308/h,f.4 maddesi uyarınca yapılandırılmasına,
3-Konkordato komiserinin görevine son verilmesine,
İİK 306/2 maddesi uyarınca konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli kayyım tayinine , kayyım olarak SMMM Bağımsız Denetçi …. ‘ nun atanmasına , kayyımın görevinin konkordatoya tabi borcun ödenmesi süresince devamına ,
Kayyım için aylık 2.500,00 TL ücret takdirine , kayyım ücretinin her ayın son günü davacı tarafça ödenmesine,
Kayyımın borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda 3 ayda bir Mahkemesine rapor vermesine,
4-İİK 306/ son maddesi uyarınca konkordatonun tasdiki kararının İİK 288. Maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine,
5-İİK 308/c maddesi gereğince konkordatonun tasdik kararıyla bağlayıcı hale gelmesine ve Mahkemece konulan tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
6-Alınması gereken karar ve ilam harcı peşin alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ,

Dair, dosya üzerinden HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu davacı kararın tebliğinden itibaren, itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yoluna başvurmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2021